Tecavüz edilip, yakılarak öldürülen Özgecan Aslan için..

Dün okypete bununla alakalı bir konu açmıştı bu da yenisi, konuyu açmak istemedim ama sanırım artık çok da adalet denen şeye inanmıyorum. Bence bazen adalet ilkelliktedir hele böylesi yaratıklar için.

Bakın Sedat Peker'in aldığı öç...


Sedat Peker'den Özgecan Aslan cinayetiyle ilgili şok eden mesaj
2015-02-16 2245



Sedat Peker, Özgecan Aslan ciyasetinde katillerin en vahşi şekilde öldürülmelerini isterken, geçmişte yaşadığı bir tecavüz olayıyla ilgili şok eden bir anısını paylaştı. Sedat Peker'den Özgecan Aslan cinayetiyle ilgili şok eden mesaj Facebook'ta Paylaş Tweetle Google+ Paylaş LinkedIn'de Paylaş Sedat Peker, Özgecan Aslan cinayeti ile ilgili geçmişte yaşadığı bir anıyı sosyal medya hesabından yazarak takipçileriyle payaştı. Geçmişte bir tecavüz zanlısı ile ilgili başından geçen olayı anlatan Sedat Peker, Özgecan Aslan'ı öldüren katillerinde vahşice öldürülmelerini istedi. İşte Sedat Peker'in paylaştığı o mesajı:

Kıymetli dostlarım, Bugün aslında başka bir konuyla ilgili paylaşım yapacaktım. Ancak insanlık dışı caniler tarafından katledilen, Özgecan Aslan kardeşimizle ilgili paylaşım yapmamın daha gerekli olacağını düşündüm. Gerçi yapacağım paylaşım kimilerine çok vahşice ve korkunç gibi gelebilir. Ancak geçmiş yılların birinde yaşanan bu olayın halkımız arasındaki bazı tartışmalara da katkı sağlayacağını zannediyorum. 1994 veya 95 senelerinde (o tarihlerde çok yakın görüştüğüm) bir dostumla sohbetimizde o dönemin en kudretli bir-iki orgeneralinden birinin (daha önceden kendisini tanıdığım bir paşa) benden geçmişteki yaverinin kızının başına gelen bir konudan dolayı yardımcı olmamı istediğini iletti. Bu notu ileten dostumuzla beraber bahsi geçen orgenerali arayarak konuyla ilgileneceğimi söyleyip, saygılarımı ileterek, telefonu kapattım.

O gün benim ilgilenmem gereken başka bir konu olduğu için biraderim olan Atilla Peker ve birkaç arkadaştan bu konuyla ilgilenmelerini rica ettim. Konuyu kısaca anlatmak istersem; Paşa’nın yaverinin kızı eşinden ayrılmış. Eşi ayrıldıktan sonra tekrardan eski hanımıyla cinsel ilişkiye girmek istediğinde bayan tarafından reddedilince zorla eski eşinin çırılçıplak fotoğraflarını çekmiş. Ayrıca da zorla cinsel ilişkiye girerken de yakın çekimden bunu fotoğraflamış. Bu konuyla ilgili Sayın Paşa, Valiyi, Emniyet Müdürünü arayıp, konuyla ilgilenmelerini rica etsede resimler bulunamadığı için şahıs her defasında gözaltına alınarak, serbest bırakılmış. Biraderim Atilla Peker, benimle fikir istişaresi yapmak istediğinde ve bana ne tür bir şey yapmak gerekir? Diye sorduğunda; “Benim adalet anlayışımı biliyorsun.Bir insan hangi kötülüğü yaparsa onun aynısını yaşamalı.” demiştim. Ayrıca kardeşimi de uyarmış;
“Adamın hemşerimiz olması (adam maalesef ki Rizeliydi) çekeceği cezaya asla engel olmamalıdır.” diye de fikrimi beyan etmiştim (Hemşerilerime karşı hassasiyetim olduğunu herkes bildiği için bu uyarıyı yapma gereği hissetmiştim). Biraderim bu şahısı o günün şartlarıyla kendi metotlarını kullanarak, ikna edip, resimleri ele geçirmiş(Negatiflerini de almayı unutmamış). Kadına zorla tecavüz ederken, 3. bir kişiye yani arkadaşına resimleri çektirdiği içinde haliyle daha çok sinirlenmişler. Bu sebeple davranışları maalesef ki daha sert ve kanlı olmuş. Bedava cinsel ilişkiye girmek için eski karısına bunları reva görenin aynı duyguyu yaşaması içinde adama buraya yazsam herkese çok enteresan gelecek şeyler yaparak, resimlerini de çekip, bana getirdiler. Önce bayanın resimlerini bakmadan zarfın ağzını kapatarak, kendisine yolladım. Adamın olduğu resimler tabi ki çok korkunçtu. Yerde yatan çıplak bir adam ve her tarafı kan revan içinde. Ben bu resimlerinde bayana gitmesini istemiştim. Çünkü ruh sağlığı yaşadıklarından dolayı çok bozulmuştu.

Hiç değilse biraz yüreği soğusun istemiştim. Ancak arkadaşlar yanlış anlayarak, Paşa ile ortak dostumuz olan beye verip, resimleri yanlışlıkla Paşaya yollamışlar. Sayın Paşa, yaşının büyük olması ve resimlerdeki görüntünün çok vahşi olmasından dolayı önce biraz rahatsızlık geçirerek sandalyesine oturmuş, ancak sonrasında kendine gelince bana telefon açtı. Sedat Bey, ben bu adama engel olmak için kanunun her maddesini uygulatmaya çalıştım. Ancak hiçbir işe yaramadı (Kendisi çok beyefendi bir insan olduğu için bana Reis bey diye hitap ederdi). Reis bey, bence bu tip insanlara uygulanması gereken ceza işte böyle olmalıdır demişti. Silahlı Kuvvetler’in 2 numarası olacak kadar üst kademedeki bir komutan böyle bir yorum yaparak, teşekkür etmişti. Mağduriyete uğramış olan bayan, o zaman minnettar olduğunu belirten teşekkürlerini inanılmaz mutlu bir şekilde iletmişti ve kızın babası olan Yaver Bey, sevinçten resmen çılgına dönmüştü. Farkındayım bu yazıyı okuyanların bazıları yaşanılanları çok ilkel bulmuş olabilir. Ancak devletin verdiği cezalar, ürettiği çözümler yeterli gelmezse toplumun bu gibi durumlarda uygulamak isteyeceği cezalar ilkellik ve vahşilik değildir. Kendilerince hak arayışıdır, adalet arayışıdır. Bu haberi okuduktan sonra başıma iş açmayı düşünen benden hoşlanmayan devlet görevlileri olabilir. Onlara söyleyeceğim hiç boşuna zahmet etmemeleridir. Çünkü olayın meydana geldiği tarih, 1995 yılıydı. O zamanki kanunlara göre yapılan eylemin zaman aşımı 7,5 seneydi. Aradan geçen 20 senede kanunlarımıza göre cinayet suçu dahil tüm suçlar zaman aşımına uğruyor (Gördüğünüz gibi en az bir avukat kadar kanunları da artık ezberledim). O tarihten bugüne kadar hümanist psikolojinin en önemli isimlerinden olan Rotterdamlı Erasmus’un hayatını inceledim. Ya da ne bileyim psikiyatrik sorunlarda tedavi yöntemi olarak hümanist psikoloji kuramını bulan Abraham Maslow’un tüm öğretilerini de okudum. Ancak ben kendi şahsımda bir ilerleme kat edemedim. Özgecan kardeşimin olayını duyduğum an, tekrardan 20 sene önceki duygularım kabardı. “Adalet istiyorum!” dedim. “Bu kişilerin ölmelerini istiyorum. Hem de normal bir şekilde ölmelerini değil, vahşice ölmelerini ” dedim(Yani okuduklarım beni ilkellikten kurtaramamış). Cinayetle sonuçlanmış cinsel suçlarda idam uygulanır kanunu, tek madde halinde geçirilirse buna ülkemizde hiç kimsenin karşı çıkmayacağını düşünüyorum. Ya da şu soruyu kendimize sormalıyız; “Sadece bu olaylar yaşandığında bağırıp, çağırarak, birkaç gün sonra da normal olarak hayatımıza devam mı edeceğiz?”

Not: Dönemin görevli orgeneralinin ismini vermeme sebebim, mağduriyete uğramış bayanın kim olduğunun ortaya çıkmaması içindir.
BİR UMUTTUR YAŞAMAK SEDAT PEKER
Kaynak: SedatPeker.com
 

avukat yanlış yaptı zaten. şahitler olacaktır bu konuda.. kız arkadaşıyla binmişti dolmuşa duraktan yada başka bi yerden sonuçta durakta yada yoldan binmiş olsa bile bu iki kızı görenler olmuştur o saatte..
***
bu aile zaten mimliymiş tarsusta kimse bulaşmak istemiyormuş .. bunlar kuyumcuymuş..iflas etmiş babası 5 ay önce kadar sonra hırsızlık gibi pis işlere bulaşmışlar.. (başka bi forumda - ekşi'de bu şekilde okudum.)
anneside iyi halden yararlansın diyee neymişş gecen hafta doğumgununu kutlamıs.. hiç unutmazmıus annesinin doğum gununu falam filan.... alllahım kadının konustukları aklıma geldikçee sinirrrr oluyorummmmm
 
Dün okypete bununla alakalı bir konu açmıştı bu da yenisi, konuyu açmak istemedim ama sanırım artık çok da adalet denen şeye inanmıyorum. Bence bazen adalet ilkelliktedir hele böylesi yaratıklar için.

Themis.
her adalet sarayının önünde görürüz bu heykeli. Adalet Tanrıçası. elindeki kılı cezaların caydırıcılığını simgeler. Themis bir kadındır ve bir bakiredir bu bağımsız oluşunun simgesidir. gözleri bağlıdır bu da tarafsızlığını simgeler. elindeki terazi ise adalet dağıtırken dengeli oluşunun sembolüdür.
geldiğimiz noktada Themis'in gözleri cezalandıramadığı ya da terazisinin ayarı bozulduğu için az ceza alan, sistemi kullanan hukukçu ve siyasetçileri göremesin diye bağlıdır bana göre.
bizler de Sedat Peker gibi suçlulardan adalet dağıtmasını bekler olduk, güleriz ağlanacak halimize.
Themis'e bile tecavüz ettiler, kadınlar, vay bizim halimize bence.
[/QUOTE]
 
Her ne kadar zorbalık olsa da yaptıkları özellikle tecavüz ve bu tarz vakalarda feci birisi. Ki, eskiden beri böylelerinden devlet büyükleri bile destek almış.
Acı ama gerçek, kendileri de yasalara inanmıyorlar ne diyeyim :)
 
Cübbeli Ahmet Hoca: Özgecan şehittir

17/02/2015 10:47



RADİKAL - Mersin 'de vahşi bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan için Cübbeli Ahmet Hoca da bir açıklama yaptı.

Özgecan'ın ' şehit ' mertebesinde olduğunu söyleyen Cübbeli Hoca, bunun gerekçesini de Vahdet gazetesinde bugün yayınlanan köşesinde şöyle açıkladı:

"Hadis-i şeriflerden anlaşıldığına göre namusunu korumak için direnirken vahşice öldürülen Özgecan Aslan kızımız şehit mertebesindedir. Özgecan kızımız haberlerden anladığımıza göre namusunu kirletmemek için, ırzını muhafaza uğrunda hunharca katledilmiştir. Hadis-i şerifte 'Haksız yere öldürülen kişi şehittir' (Nesai, Tahrimü’d-dem: 25, no:4096, 7/117) buyruluyor. Bu olayda bu kızımızın haksız yere öldürüldüğünden hiç şüphe yoktur. Dolayısıyla bu hadis-i şerife göre kendisine şehit diyebiliriz."

'EVLİYALARDAN KIYMETLİ'

Cübbeli Ahmet Hoca Özgecan için yaptığı açıklamada şöyle devam etti: "Allah’ın kendilerine en çok değer verdiği kullar 4 kısımdır. Bunların başında peygamberler gelir. Sonra sıddıklar gelir. Ebu Bekir Sıddık bunların reisidir. Daha sonra şehitler gelir. Bunların efendisi Hazreti Hamza’dır. Daha sonra da salihler gelir. Nisa Suresi’nin 69. Ayetinde bu dört zümre zikredilmektedir. Görüldüğü üzere peygamberler ve sıddıklardan sonra şehitler geliyor. Evliyadan bile önce şehitler geliyor yani. Dolayısıyla mertebeleri Allah indinde çok kıymetlidir. Ve kanlarının ilk damlasıyla bütün günahları bağışlanmaktadır. Ahirette kendilerine özel makamlar, köşkler, saraylar ve diğer Müslümanlardan daha öncelikli haklar verilecektir. Dolayısıyla hükmen şehit olanlar da aynı müjdeleri ahirette alacaklardır. Özgecan’ı kendi kızım yerine koydum ve acısının ciğerimi yaktığını hissettim. Rabbim özel rahmeti ile muamele eylesin, sualsiz hesapsız cennetine dâhil etsin. Ailesine sabr-ı cemil niyaz ediyorum."
 
Kendi öz kızımı kucağıma almıyorum çünkü tahrik oluyorum diyen biri mi söylüyor bunları?
 
katılıyorum.. bir de avukatı savunanlar olmuş. işini yapıyormuş! ne yani avukatlık iftira atmak mıdır? yalan söylemek midir? müvekkili kurtarmak için her türlü insani vasıftan sıyrılmak mıdır? yazıklar olsun para için, hırs için her şeyi reva görenlere.
 
Öğleden sonra birinizin açtığı konudan dolayı gidip ifade vereceğim. Murat Göğebakan konusu, Lütfen burada cümleler kurarken dikkat edin.
 
İspat edemeyeceğiniz saçmalıkları bir yazmayın artık. Ofise polis gelmesi nasıl bir rezalettir. Lütfen artık biraz araştırın, her duyduğunuza inanmayın, cümle kurarken 1 adım sonrasını düşünün. Avukattan tekzip yazısı bile gelmeden direk dava edilmişiz. Şüpheli olarak gidip ifade vereceğiz. Neden ? Burada yapılan paylaşımdan....
 
Öğleden sonra birinizin açtığı konudan dolayı gidip ifade vereceğim. Murat Göğebakan konusu, Lütfen burada cümleler kurarken dikkat edin.

kazen nicklerimiz forum anasayfasında siyah görünüyor proların ki yani ve sayfada siyah olmaş,sanırım özgecan için yapıldı bu.ben bir bir kadın ve anne olarak günlerdir bu konuyla ilgili faceden ve buradan gösterdiğin duyarlılık için sana çok teşekkür ediyorum.
 
bende cok etkılendım bu olaydan.
ama bazı seyler cok karısık degılmı? mesela bır kız arkadas varmı yoksa o erkekmı* aynı mınıbuse bınmemıslermıydı?
 
kimmiş bu kendi öz kızından tahrik olan yaratık?
Bir kere de gazete bir üniversite hocası kadının kocasından boşanması konu olmuştu. 3 yaşında ikizi varmış bu insanların; 2 kız. Adam çocukları kucağına alınca tahrik oluyormuş. kadın diyor "kaç kere yakaladım o anı"
adam diyor "karım kafayı yemiş"
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…