• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tamam mı, devam mı?

Monoceto

Guru
Kayıtlı Üye
4 Aralık 2010
3.440
6.179
358
35
Merhaba hanımlar.
Bir çok kişiye göre dert değil belki ama benim bu konuda ciddi anlamda yardıma ihtiyacım var.

Öğretmenim, devlette atanmış çalışıyorum. Çok da memnunum, seviyorum mesleğimi. Öğrencilerimi, ders anlatmayı, okul ortamını gerçekten seviyorum. İlerisi için yurtdışında çalışma imkanını mutlaka değerlendirmeyi istiyorum. Alanimda yüksek lisans yaptim, tez duruyor malesef sebebi de ikinci olarak okuduğum üni.den fırsat bulamadım.

Bunun yanı sıra, bir o kadar daha istediğim başka bir durum var. ikinci bir üniversite olarak hukuk okudum. Bunda da kazanmayı çok istediğim bir sınav vardi. Yaşım 30 ve bunun için en geç 35 yaşına kadar halletmek gereken bir sinav ve son 3 yilimi bu sınava hazırlanarak geçirdim ama olmadı malesef.
Eşim çok yardımcı oldu bu süre zarfında, ev işinden çocuk bakımına kadar. Hakkını yiyemem. Akşamın bir saatine kadar kütüphanelerde geçirdim herşeye o baktı sağolsun. Şimdi benim içimden bir ses bir kere daha hazırlan su sınava diyor. Diğer bir ses de tezini yaz ve yurtdışı işi için uğraş diyor.

İki arada kaldım. Sınavı kazansam yorucu ama prestijli ve çok keyif alacagima inandığım bir iş yapacagim ama bu süreçte eşim ve oğlumu ihmal etme durumu olacak :( ama çok istiyordum. Yaşım da geçiyor 35 olmadan halletmek gerek. Ya pişman olursam ilerde tekrar denemedigim için diyorum.

Diğer yandan da yaz tezini (gerçi her halükarda tezi yazmak zorundayım.) Ogretmenlikte devam et. Seviyorsun sonuçta bu işi de diyorum.

Eşime tekrar hazırlanacağım demeye de utaniyorum. Her kararımda arkamda olur ama bilemiyorum çok kararsızım. Ne yapmali? Dinginlik mi? Yoksa daha çok çalışmak mı? İdealist düşünerek cevap verirseniz çok sevinirim.

Uzun oldu, kusura bakmayın. Şimdiden teşekkürler.
 
Merhaba hanımlar.
Bir çok kişiye göre dert değil belki ama benim bu konuda ciddi anlamda yardıma ihtiyacım var.

Öğretmenim, devlette atanmış çalışıyorum. Çok da memnunum, seviyorum mesleğimi. Öğrencilerimi, ders anlatmayı, okul ortamını gerçekten seviyorum. İlerisi için yurtdışında çalışma imkanını mutlaka değerlendirmeyi istiyorum. Alanimda yüksek lisans yaptim, tez duruyor malesef sebebi de ikinci olarak okuduğum üni.den fırsat bulamadım.

Bunun yanı sıra, bir o kadar daha istediğim başka bir durum var. ikinci bir üniversite olarak hukuk okudum. Bunda da kazanmayı çok istediğim bir sınav vardi. Yaşım 30 ve bunun için en geç 35 yaşına kadar halletmek gereken bir sinav ve son 3 yilimi bu sınava hazırlanarak geçirdim ama olmadı malesef.
Eşim çok yardımcı oldu bu süre zarfında, ev işinden çocuk bakımına kadar. Hakkını yiyemem. Akşamın bir saatine kadar kütüphanelerde geçirdim herşeye o baktı sağolsun. Şimdi benim içimden bir ses bir kere daha hazırlan su sınava diyor. Diğer bir ses de tezini yaz ve yurtdışı işi için uğraş diyor.

İki arada kaldım. Sınavı kazansam yorucu ama prestijli ve çok keyif alacagima inandığım bir iş yapacagim ama bu süreçte eşim ve oğlumu ihmal etme durumu olacak :KK43: ama çok istiyordum. Yaşım da geçiyor 35 olmadan halletmek gerek. Ya pişman olursam ilerde tekrar denemedigim için diyorum.

Diğer yandan da yaz tezini (gerçi her halükarda tezi yazmak zorundayım.) Ogretmenlikte devam et. Seviyorsun sonuçta bu işi de diyorum.

Eşime tekrar hazırlanacağım demeye de utaniyorum. Her kararımda arkamda olur ama bilemiyorum çok kararsızım. Ne yapmali? Dinginlik mi? Yoksa daha çok çalışmak mı? İdealist düşünerek cevap verirseniz çok sevinirim.

Uzun oldu, kusura bakmayın. Şimdiden teşekkürler.
çocuğumun geleceği için yurt dışını tercih ederdim...
 
İşinizden gayet memnun olduğunuz konusunda kendinize dürüst müsünüz acaba? Yurtdışı ve alakasız meslek planları yapıyorsunuz, aklınız başka başka yerlere kayıyor besbelli. Tezi bırakıp ikinci üniversiteye başlamanız da bunu düşündürdü. Memnun değilsiniz belki de. Belki de kendinizi başka bir yerde görmek istiyorsunuz. Hisleri ve istekleri doğru tartarak gitmekte yarar var diye düşünüyorum. Neyden memnun olup neyden memnun olmadığınız üzerine detaylı düşünmekle başlayabilirsiniz gibime geldi.
 
İşinizden gayet memnun olduğunuz konusunda kendinize dürüst müsünüz acaba? Yurtdışı ve alakasız meslek planları yapıyorsunuz, aklınız başka başka yerlere kayıyor besbelli. Tezi bırakıp ikinci üniversiteye başlamanız da bunu düşündürdü. Memnun değilsiniz belki de. Belki de kendinizi başka bir yerde görmek istiyorsunuz. Hisleri ve istekleri doğru tartarak gitmekte yarar var diye düşünüyorum. Neyden memnun olup neyden memnun olmadığınız üzerine detaylı düşünmekle başlayabilirsiniz gibime geldi.


bazı insanlar yapabildiği herseyi sonuna kadar zorlar. konu sahibide yapabiliyorum o halde varim demis sanırım. o yüzden de aklı karışık gibi. çünkü bir degil bir kac seyi yapabiliyo. yeteneği ya da yatkınlığı var onun için de tek yöne kanalize olamıyor.
 
bazı insanlar yapabildiği herseyi sonuna kadar zorlar. konu sahibide yapabiliyorum o halde varim demis sanırım. o yüzden de aklı karışık gibi. çünkü bir degil bir kac seyi yapabiliyo. yeteneği ya da yatkınlığı var onun için de tek yöne kanalize olamıyor.

Bu kötü bir tuzak işte, o zaman elimizde sadece yarım yarım yapılmış bir sürü şey kalır. Önemli olan tamamlamak. :) Kendim için de söylüyorum bunu.
 
Merhaba hanımlar.
Bir çok kişiye göre dert değil belki ama benim bu konuda ciddi anlamda yardıma ihtiyacım var.

Öğretmenim, devlette atanmış çalışıyorum. Çok da memnunum, seviyorum mesleğimi. Öğrencilerimi, ders anlatmayı, okul ortamını gerçekten seviyorum. İlerisi için yurtdışında çalışma imkanını mutlaka değerlendirmeyi istiyorum. Alanimda yüksek lisans yaptim, tez duruyor malesef sebebi de ikinci olarak okuduğum üni.den fırsat bulamadım.

Bunun yanı sıra, bir o kadar daha istediğim başka bir durum var. ikinci bir üniversite olarak hukuk okudum. Bunda da kazanmayı çok istediğim bir sınav vardi. Yaşım 30 ve bunun için en geç 35 yaşına kadar halletmek gereken bir sinav ve son 3 yilimi bu sınava hazırlanarak geçirdim ama olmadı malesef.
Eşim çok yardımcı oldu bu süre zarfında, ev işinden çocuk bakımına kadar. Hakkını yiyemem. Akşamın bir saatine kadar kütüphanelerde geçirdim herşeye o baktı sağolsun. Şimdi benim içimden bir ses bir kere daha hazırlan su sınava diyor. Diğer bir ses de tezini yaz ve yurtdışı işi için uğraş diyor.

İki arada kaldım. Sınavı kazansam yorucu ama prestijli ve çok keyif alacagima inandığım bir iş yapacagim ama bu süreçte eşim ve oğlumu ihmal etme durumu olacak :KK43: ama çok istiyordum. Yaşım da geçiyor 35 olmadan halletmek gerek. Ya pişman olursam ilerde tekrar denemedigim için diyorum.

Diğer yandan da yaz tezini (gerçi her halükarda tezi yazmak zorundayım.) Ogretmenlikte devam et. Seviyorsun sonuçta bu işi de diyorum.

Eşime tekrar hazırlanacağım demeye de utaniyorum. Her kararımda arkamda olur ama bilemiyorum çok kararsızım. Ne yapmali? Dinginlik mi? Yoksa daha çok çalışmak mı? İdealist düşünerek cevap verirseniz çok sevinirim.

Uzun oldu, kusura bakmayın. Şimdiden teşekkürler.
Bu kadar kafanız karıştığına göre öğretmenliği çok sevdiğiniz halde size yetmiyor. Yurtdışına gitme durumunun olabilitesi yüksekse onun için uğraşın derim ve tabiki tez aşamasına geldiyseniz muhakkak bitirin derim. Şahsen ben bi işi yarım bırakmaktan hoşlanmam. Diğer seçenekte ise çok istediğiniz bir iş var (tahminen söylüyorum sanırım akademisyenlik) eğer çok içinizde kalıcaksa onada bi el atın. Valla yazarken bende çıkamadım işin içinden:confused: Son olarak eğer istediğiniz iş akademisyenlikse ben oyumuondan yana kullanıyorum. Ben de şu an tez yazmakla ve akademisyen olmakla kafayı bozdum da:KK70:
 
3 sefer denemissiniz 4 cok fazla ve gereksiz olmamis iste daha fazla zorlamanin manasi ne? İsiniz gucunuz var cocugunuzu esinizi daha fazla ihmal etmeniz cok fazla bencillik olur cabanizi gereksiz nasil desem doyumsuzlukmu belkide boyle geldi bana. Tezi bitirip onunuze bakin.
 
Burada bence şuna dikkat etmek gerekiyor: Bir şey "olmak" mı istiyoruz, o şeyi "yapmak" mı?

Örneğin hukuk bölümüne bazı insanlar hakikaten merak ettikleri için girerler. Öğrenmek istedikleri için. Konuyla alakalı her şey onları cezbettiği için. Üzerine düşünmek istedikleri için. Alakalı bir şey duyduğunda "O madde neydi ya?" diye dönüp bakmaktan kendilerini alamadıkları için.

Bazıları ise, "avukat olmak", "hakim olmak" için girerler. Konuştuğunuzda, size giyeceği cübbeyi falan anlatırlar, odakları odur. Topuklu ayakkabılarıyla, ajandalarıyla adliyede koşturma resmi cezbeder onları, veya birinin onları "avukat" diye çağırması falan.

Akademi için de bu böyle. O tezi yazmak istiyor muyuz, yoksa birileri bizim için "akademisyen" desin mi istiyoruz? Belki siyah beyaz değildir bunların cevabı, ama hangisini daha çok istiyoruz? Dürüst olalım. Bence bunların cevabı ne istediğimizle ilişkili çok şey söylüyor. Onu dinlemeliyiz.
 
Bu kötü bir tuzak işte, o zaman elimizde sadece yarım yarım yapılmış bir sürü şey kalır. Önemli olan tamamlamak. :) Kendim için de söylüyorum bunu.


ben de öyle biriyim. ama çoğu zaman frenlerim kendimi :) yoksa hayatim parça parça hep eksik ve mutsuz olur dediğiniz gibi. yeteneğim olduğunu yapabildigimi düşündüğüm şeyleri hobihe ceviriyorum. ya da çevirmek için zemin hazırlıyorum.

bi kere geliyoruz dünyaya. sakin dingin ve mutlu olmak istiyorum.
 
Aile hayatı böyle de yaşanmaz mi? Erkekler böyle yaşıyor. Yani genelde boş vakitlerini ailesine ayırıyor, ben de benzer birşey yapiyorum diye düşünüyorum ama bilemiyorum öyle mi acaba. Yaptığım her işte mükemmeliyetçi bir tutumum var. Bitirdiğim üni.leri başarıyla bitirdim. Okurken bir çok imkanı degerlendirdim. Erasmus yaptım. Teze kadar yüksek lisans da harikaydı. Ama tez yazanlar bilir konu seçmek inanılmaz zor olabiliyor. O dönem hukuka başladım ve tez kenarda kaldı. Şimdi tezi şubata kadar yazmak zorundayım. O olması mutlak bir durum. Ama Aralık'ta bitirip tekrar sınava mi ugrassam demekten kendimi alamiyorum.
Öğretmenlik hayattaki en harika iş. Ama aynı şeyleri tekrar tekrar anlatıyor olmak (her ne kadar yeni yöntemler, teknikler denense de) bir yerde eksik hissettiriyor. Ha devam edilemez mi? edilir çok da güzel işler yapılır ama ya diğer durum? Bunları düşünmekten alamıyorum kendimi.

Yapı olarak hayatım boyunca hiç tek bir iş yapamadim. Elimde degil yapamıyorum. Ama seçim yapmam gerek şu an sanırım. İki ihtimal de güzel ama hangisi... Eşimle ailemle daha fazla vakit geçirip daha sakin bir yaşam mi? Yoksa harila gurule çalışmak mı?
 
Burada bence şuna dikkat etmek gerekiyor: Bir şey "olmak" mı istiyoruz, o şeyi "yapmak" mı?

Örneğin hukuk bölümüne bazı insanlar hakikaten merak ettikleri için girerler. Öğrenmek istedikleri için. Konuyla alakalı her şey onları cezbettiği için. Üzerine düşünmek istedikleri için. Alakalı bir şey duyduğunda "O madde neydi ya?" diye dönüp bakmaktan kendilerini alamadıkları için.

Bazıları ise, "avukat olmak", "hakim olmak" için girerler. Konuştuğunuzda, size giyeceği cübbeyi falan anlatırlar, odakları odur. Topuklu ayakkabılarıyla, ajandalarıyla adliyede koşturma resmi cezbeder onları, veya birinin onları "avukat" diye çağırması falan.

Akademi için de bu böyle. O tezi yazmak istiyor muyuz, yoksa birileri bizim için "akademisyen" desin mi istiyoruz? Belki siyah beyaz değildir bunların cevabı, ama hangisini daha çok istiyoruz? Dürüst olalım. Bence bunların cevabı ne istediğimizle ilişkili çok şey söylüyor. Onu dinlemeliyiz.

Çok teşekkür ediyorum yorumlarınız için.
Hukuk sevgisi meraktan başladı işin açığı ama sonrasında farklı bir duruma döndü. Yüksek lisans zamanında akademisyenin istediğim ve hatta hocalarım kesin gözüyle baktığı için başladı. Ama tez de takıldı. Şu an sadece yüksek lisans bitsin diye yazacağım tezi. Fazlası gözümde kalmadı. Acaba diyorum hukuk da istediğim de mi öyle sönüp gidecek. Ama bir yandan da ya pişman olursam demekten alikoyamiyorum kendimi. Buyk dengesizlik örneği, farkındayım..
 
ben de öyle biriyim. ama çoğu zaman frenlerim kendimi :) yoksa hayatim parça parça hep eksik ve mutsuz olur dediğiniz gibi. yeteneğim olduğunu yapabildigimi düşündüğüm şeyleri hobihe ceviriyorum. ya da çevirmek için zemin hazırlıyorum.

bi kere geliyoruz dünyaya. sakin dingin ve mutlu olmak istiyorum.
İşte bunu diyorum, öğretmenlikte iyi olayım yine ideallerim olsun, eski hobim olan Ebru yapmayı da daha profesyonel hale getireyim. Aklım parça parca oldu. Her fikir güzel gibi, hepsine bir heves var. Ama hangisini seçmeli yım. Sınavı verip sonra bu dinginlige geçeyim diyorum sonra ya pişman olursam diyorum. Off :( tam bir terazi burcuyum...
 
Çok teşekkür ediyorum yorumlarınız için.
Hukuk sevgisi meraktan başladı işin açığı ama sonrasında farklı bir duruma döndü. Yüksek lisans zamanında akademisyenin istediğim ve hatta hocalarım kesin gözüyle baktığı için başladı. Ama tez de takıldı. Şu an sadece yüksek lisans bitsin diye yazacağım tezi. Fazlası gözümde kalmadı. Acaba diyorum hukuk da istediğim de mi öyle sönüp gidecek. Ama bir yandan da ya pişman olursam demekten alikoyamiyorum kendimi. Buyk dengesizlik örneği, farkındayım..

Kendinizi asla yetersiz hissetmeyin, siz bir aile kurmuşsunuz, çalışıyorsunuz, bunların üstüne bunları koymaya çalışıyorsunuz, takılması çok normal. Biraz düşünmek için zaman verin kendinize, oturur bence.

Son olarak, bazen hayatımızı dizayn etmeye çok vakit harcıyoruz, oysa o kendini zaten dizayn ediyor :) Hepten bırakmak doğru değil, ama bir tık bırakmak lazım bazen. Sevgiler...
 
Aile hayatı böyle de yaşanmaz mi? Erkekler böyle yaşıyor. Yani genelde boş vakitlerini ailesine ayırıyor, ben de benzer birşey yapiyorum diye düşünüyorum ama bilemiyorum öyle mi acaba. Yaptığım her işte mükemmeliyetçi bir tutumum var. Bitirdiğim üni.leri başarıyla bitirdim. Okurken bir çok imkanı degerlendirdim. Erasmus yaptım. Teze kadar yüksek lisans da harikaydı. Ama tez yazanlar bilir konu seçmek inanılmaz zor olabiliyor. O dönem hukuka başladım ve tez kenarda kaldı. Şimdi tezi şubata kadar yazmak zorundayım. O olması mutlak bir durum. Ama Aralık'ta bitirip tekrar sınava mi ugrassam demekten kendimi alamiyorum.
Öğretmenlik hayattaki en harika iş. Ama aynı şeyleri tekrar tekrar anlatıyor olmak (her ne kadar yeni yöntemler, teknikler denense de) bir yerde eksik hissettiriyor. Ha devam edilemez mi? edilir çok da güzel işler yapılır ama ya diğer durum? Bunları düşünmekten alamıyorum kendimi.

Yapı olarak hayatım boyunca hiç tek bir iş yapamadim. Elimde degil yapamıyorum. Ama seçim yapmam gerek şu an sanırım. İki ihtimal de güzel ama hangisi... Eşimle ailemle daha fazla vakit geçirip daha sakin bir yaşam mi? Yoksa harila gurule çalışmak mı?


hakkınızda hayırlısı olsun. ben kadinla erkegi eşit görmüyorum her konuda. benim yapıma da aykırı çok hareketli bi yaşam. zaten kadinlar hamilelikti doğumdu bebek bakimiydi yipraniyo. geri dönüp baktığımda ben dolu dolu yaşamak isterim. ama dolu dolu kavramı işte hepimizde farklı. sizin için koşturmak başarıdan başarıya kosmaktir. benim için çocuğumun ozel önemli anlarini kaçırmadan buyutebilmektir, esimle vakit geçirmektir. bos vakitlerimi onlara ayirmak degildir.

erkeklerde öyle yapiyo demissiniz ya. annelik içgüdüsel biseyken babalik öğrenilen bisey. aramizda fark var. her kadın sizin yaptıklarınızı yapamaz. sizi takdir ediyorum. ama oturup bi gelecekte gecmisinize nasil dönüp bakmak istediğinizi düşünün bence :) karar vermenizi kolaylastirir
 
Aile hayatı böyle de yaşanmaz mi? Erkekler böyle yaşıyor. Yani genelde boş vakitlerini ailesine ayırıyor, ben de benzer birşey yapiyorum diye düşünüyorum ama bilemiyorum öyle mi acaba. Yaptığım her işte mükemmeliyetçi bir tutumum var. Bitirdiğim üni.leri başarıyla bitirdim. Okurken bir çok imkanı degerlendirdim. Erasmus yaptım. Teze kadar yüksek lisans da harikaydı. Ama tez yazanlar bilir konu seçmek inanılmaz zor olabiliyor. O dönem hukuka başladım ve tez kenarda kaldı. Şimdi tezi şubata kadar yazmak zorundayım. O olması mutlak bir durum. Ama Aralık'ta bitirip tekrar sınava mi ugrassam demekten kendimi alamiyorum.
Öğretmenlik hayattaki en harika iş. Ama aynı şeyleri tekrar tekrar anlatıyor olmak (her ne kadar yeni yöntemler, teknikler denense de) bir yerde eksik hissettiriyor. Ha devam edilemez mi? edilir çok da güzel işler yapılır ama ya diğer durum? Bunları düşünmekten alamıyorum kendimi.

Yapı olarak hayatım boyunca hiç tek bir iş yapamadim. Elimde degil yapamıyorum. Ama seçim yapmam gerek şu an sanırım. İki ihtimal de güzel ama hangisi... Eşimle ailemle daha fazla vakit geçirip daha sakin bir yaşam mi? Yoksa harila gurule çalışmak mı?
Sınava kazanmaya çok yaklaşıp kaybettiyseniz bi kez daha denenebilir bence belliki çok istiyorsunuz. Bir sınava yaklaşıp yaklaşıp 4 kez giren biri olarak söylüyorum. Tecrübe konuşuyor yani:KK48: Tez konusunda bişey diyemeyeceğim bölüm ne, bölümünüzle ilgili hangi konulara ilginiz var bilmediğim için.
 
İşte bunu diyorum, öğretmenlikte iyi olayım yine ideallerim olsun, eski hobim olan Ebru yapmayı da daha profesyonel hale getireyim. Aklım parça parca oldu. Her fikir güzel gibi, hepsine bir heves var. Ama hangisini seçmeli yım. Sınavı verip sonra bu dinginlige geçeyim diyorum sonra ya pişman olursam diyorum. Off :KK43: tam bir terazi burcuyum...


ben anlıyorum sizi ben de ikizler burcuyum :) ama çoğu ikizlere göre daha tutarliyim. ben sürekli kendime telkin veririm ama.

gün 24 saat ben hesaplayinca vakit kalmiyo her istediğimi yapmaya. ben de eleye eleye gidiyorum :D
memurum ama müdürlük sınavına girmeyi düşünmüyorum mesela. ilerde tarimla uğraşmak istiyorum. bunun için peyzaj ya da ziraat okumak gibi bi hayalim var. ama beni strese sokup zorlayacaksa onu da yapmam.
 
Back