Burç koç, yükselen ikizler
Yorum atacaktım vazgeçtim, çocuğun burcu koç yükseleni ikizler o yorumdaki önerileri yapsanız ne olur
ilk ben/hep ben diye burnunun dikine giden insan burcu, dengesiz sağı solu duygusu belli olmayan insan yükseleni
Allah sabır versin:) atlaması zıplaması tehlikeli hareketleri de çok di mi?
Konuya yorumum da devamlı tablete telefona televizyona maruz kalıyor dediniz. Çocuk oyun oynarken bile arkada TV acıkmış.
Neden?
Yazık değil mi? Çocuğun terbiyeisni siz veriyorsunuz sanıyorsunuz aslında çocuğun annesi TV gibi bir şey. Ne vermek istiyorsa onu veriyor çocuğa. Çocuğunuz siizn değil TV'nin değer yargılarını benimseyerek büyüyor.
Benim yeğenim inanılmaz sakin, annesinin vermediği paketli gıdaları başkası verse bile 'yemem doğru değil' diyip almayan bir çocuk (5). Tabii ki mizaç da etkili , huy da etkili,burç da etkili. Ama çocuk asla TV telefon görmeden büyüdü. Günde bir bölüm cizgifilm izleme hakkı var onu da annesi önceden izliyor, hoşuna gitmeyen bir şey varsa o bölümü es geçiyor. Kitapları çocuğa okumadan önce kendi okuyor. Hatta çocuk 3,6 yaşındayken yılbaşı hediyesi "evde tek başına"nin kitabını almıştım,meşhur filmi var ya. Çocuk kitabı ama içinde bazı şiddet sahneleri var, hani Kevin tuzak kuruyor falan...
Ablamla münazara ettik, hatta şöyle bir diyalog gelişti, iki sene sonra okurum dedi
Eki Görüntüle 3115717 Daha sonra ablam da kitabı okudu, istişare ettik onay çıkınca sansurleyip bizim kıza okuduk.
Şimdi bu çocuk ile nasılsa çizgi film kanalı diye tonla şiddet içeren, saçma sapan yayının içinde büyüyen bir çocuğun davranışı nasıl bir olabilir?
TRT çocukta mesela arkadaşımda denk geliyorum, Keloğlan açmış, sacmalikla dolu, süresi dolsun diye boş boş uzatılan bir cizgifilm. Orada ikiz kardeş var didisip duruyor. Çocuk buna bakıp 'hahaah aynı şeyleri söylüyorlar ama kavga ediyorlar,ne komik' demez ki. Buna bakar iletişim kurmayı öğrenir. Kendi istedigi şeyi onlar gibi kavga edip istemeyi ,karşısındakini dinlememeyi öğrenir.
Yıllar önce Bizim baktığımız bir çocuk vardı, çocuk bir anda huy geliştirdi, ellerini göğüste birleştirip , sırtını arkaya dönüp hıh yapar kuserdi. Sonradan farkettim ki Caillou var ya kel, o da öyle küsüyor. Ondan öğrenmiş
Çocuk ne yapsın...
Böyledir bu işler. Çocuk izlemiyor sandığınız açık kalan diziler , saçma sapan kapitalist reklamlar, pedagojik icerigi çöp olan çizgi filmler. Aslında çocuğunuz bunları izlemiyor. Maruz kalıyor. Ve hepsi çocuğunuzu tek tek işliyor.
Bir de telefon meselesi var. Ben de telefondan oyun oynuyorum bazen, öyle salak reklamlar çıkıyor ki (oyun oynayan herkes bilir) bunlar çizgi karakter, hamile ya da cocuklu kadın kocasını yatakta basıyor,kocası kadını terkediyor kadın da eski bir aile evine gelip onu tamir etmeye çalışıyor falan. Bu reklamı görmeyen kimse yoktur,en popüler oyun reklamlarından..mesela aile çocuğa bildiği güvendiği oyun açıyor. Arkada devamlı bu reklam, pornografik içerikli mafya oyunu reklamı, kocamı aldattım çok pişmanım - cennete gönder/cehenneme gönder diye tanrıcılık oyunları... Çocuklar böyle reklamlara maruz kalıyor.
Yani ben anne değilim ama korkunç geliyor bana çocuğunun eline interneti verip bir köşede takılmasına izin vermek. İnternet ne zehirli bir şey. Üstelik aile çocuk kilidi en fazla pornonun falan önüne geçer. Pornografik içerikleri kısıtlayamaz ,çünkü çoğu sadece erotik cagrisimdir. Ve yani küçük yaslar için tehliklerini görebilmek için uzman olmaya da gerek yok.
O yüzden ne yaparsanız yapın , tableti telefonu televizyonu bırakın, derim ben .
Ve bir diğeri
Kaç mesajınızda demişsiniz ki 'guzel güzel anlattim, her gün anlatmamı bekliyor'
Pardon??? Tabii ki bekleyecek. Çocuklar böyle buyumezler mi? Tabii ki her gün aciklayacaksiniz güzel güzel. Çocuk dediğin aynı şeyi 350 defa sorar ve öğrenir. Biz buyuk insanlar gibi değil ki akıl yapıları. Okula giderken bir şeyden endişe ediyrosa her gün on dakika daha erken kalkın onu rahatlatan konuşmayı yapın,öyle yollayın. Beş yaşında bir çocuğun aynı şeyi 50 kere duymak istemesi hiç anormal bir şey değil. Aynı kitabı yeni okuyorsun gibi dinler, aynı fıkraya ilk defa anlatıyorsun gibi güler. Onların beyni öyle yani , daha bebeklikten yeni çıkmış. Ne olacak ki yapmadan her seferinde anlatsan. Evet insan sinir olur, papağan gibi aynı muhabbetlere ama bu çocuk bir kere beş yaşında olacak. Bir kere bu yaşlardan geçecek. Zaten birkaç seneye odasına kapanacak,sizle bağı minimal düzeye gelecek. Sonra ara ki evden bulasın.
Ve son olarak beni dinlemedi / benim dediğimi yapmadı/ gece anlaşıyoruz beni uzmicek falan demişsiniz. Bence siz erk olayını çok yanlış anlamissiniz. Annesiniz diye neden çocuğun sahibi gibi devamlı sizin kurallarıniz geçsin ki? Benim annem de yapı olarak sizin gibi biri. Çocukken ekmek al dese bile oflerdik. Ama babam hiç öyle brii değil, bizim de sozumuze fikrimize saygı duyar ve bunu lafta söylemekle kalmaz,belirtir. O bizden bir şey istediği zaman koşa koşa giderdik.
Annem de bana gözünü yıka,dışını fircala, çarşafıni kaldır bilmenne bilmemne...böyle direktifler verse , her dedigini yapmadım diye üzülüp beni de gerse ben de tepki verirdim.
Devir eski devir değil. Çocuklara patron gibi,komutan gibi davranamayiz ki artık .
Bu cocuk benim cocgum olsa 'sen artık büyüdün, hadi evin kurallarını beraber koyalim' derim, ciddi ciddi bir kural listesi yaparım - yazılı şekilde. mesela onun sabah kurallari ne? Bir o söylesin. Gerekirse kural olarak "sabah pantalon giyilmeden kızılderili dansı yapılacak" eklenir, çocuğun ilgisi çeksin diye. Onun sabah rutini eklenir. Ertesi gün de bunlara uyulur. İçine komik şeyler de eklenmiş kural listesine karşılıklı uyarsiniz (oyun oynar gibi)
Hatta uyduğu her kuralda sizden 1den 100e kadar yapışkanlı kağıt alır (anne dişimi fircaladim, buyur bebegim üstünde 8 yazan kağıt) gibi. Bunları üstünde sayılar yazan kağıda yapisitirir 100 olmayı bekler. Çünkü yüz oldugunda ona çok istediği bir ödül vardır.
Yani demek istediğim,dış fircaladiginda 1 puan kazandiysa kızılderili dansında da 1 puan kazandıgi bir oyun sistemi.
Çocuklara oyunla her şeyi yaptırabilirsin.
Ben mesela roleplay yapılan bir yerde çalışıyordum,yıllar once. Oradan sonra farkindlaik geldi. bir çocuk oyunlastirirsan her şeyi yapabilir. Mesela o Caillouda bahsettiğim,bir ara beraber yaşadığımız çocuga oda toplatmak istediğim zaman şey yapıyorum , housekeepingcilik oynuyordum. Böyle o housekeeping temizlikcisi ben ukala bır otel yöneticisi gibi o konuşuyordum, şunlar yapılacak, kötü olursa kapının önüne koyarım ' falan. Eline de liste veriyordum işlerin kapataslak olduğu, tik atsın diye. Komik olsun diye yalandan bazı esylari havaya atıyordum etrafa dağılsın diye. Yastığın altına mum koyuyordum mesela ,oyunlassin diye.
Geri sayimi kurup cikiyordum odadan. Döndüğüm zaman oda bal dök yala, tertemiz oluyordu :) bu arada bu çocuk simdi genç delikanlı oldu. Tertemiz,temizlikten anlayan biri. Bence biraz da benim sayemde
Yani ne bileyim, benim önerilerim bunlar. Bu kadar kuralcı - bana saygı duysun şeklinde çocuk yetiştirip güç savaşına girmeye gerek yok.