Şukufe Tozalan'ı kim eve kapattı?

Bazen çınar olunca gölgende koyunlar yatışır.Ben de bıktım çınar olmaktan bee.
Koyverdim saldım herkesi,sen de çek ipini rahvan gitsin.
Eltinin hali istisna tabi.

Yok yahu benden olsa olsa ayçiçeği olur. Minicik kadınım ben. Gölgemde karıncalar dinlenir en fazla ahsjsjjs.
 
Sıradan hayatına geri dönen şukufe, hiçbir şey olmamış gibi günlük rutinine devam ediyordu. Aslında biliyordu, üstünü örttüğü her detay bir gün dağ olup karşısına dikilecekti. Ancak şu an için başka seçeneği yoktu. Murtaza da bu durumdan memnun olmuş, ürkek adımlarla şukufe'ye yürüyor bir yandan da itici görünmemek adına temkinli davranıyordu.

Oğlunun iç çamaşırlarından nevresim takımlarına kadar ütülemeyi adet edinmiş olan şukufe, aslında her anını doldurmayı ve bir an bile düşünceleri ile baş başa kalmamak için çabaladığını biliyor yine de bedenini yormaktan geri kalmıyordu.

-azmancan basma oğlum ütünün düğmesine. Bak geç ısınıyor uğraştırma beni. Kapatma ütüyü hadi legolarınla oyna sen.

Bir evlilik yıldönümü hediyesiydi bu kazanlı ütü. O dönem en son çıkan modeli alması için ısrarcı olmuştu Murtaza. Şukufe Gereksiz masraf olduğunu düşünüp dile getirse de Murtaza ısrarla bu ütüyü almasını istemişti. Yediği naneleri telafi etmek istiyordu kazanlı ütü ile. Daha az yorulursun bak diyordu bir de. Bana ütü alma, ütü yap demek istedi şukufe ama ataerkil zihniyetin merkezinde doğup büyümüş bir adama ne dese kar etmezdi. İki yıl boyunca ütüyü övdü Murtaza. "vay be ne ütü almışım be. Şunun güzelliğine bak şukufe. Işığı da var uzay mekiği gibi valla" deyip duruyor, her seferinde şukufe sakince teşekkür ediyordu. En nihayetinde bir gün şukufe çileden çıkmış "Murtaza parçalarım bu ütüyü. Tornavida ile parçalarına ayırır her bir parçasını ayrı ilçelerin topraklarına gömerim. Yaparım bak. Tamam sağol Allah razı olsun müthiş bir ütü. Her gece koynumuza alıp yatalım, sevgimizi esirgemeyelim ütüden. Tamam yeter Murtaza!"

Murtaza yeni bir hediye alması gerektiğini fark etti. Belli ki Şukufe uzun süredir hediye almadığı için gerilmişti. Evet, buna kızıyor olmalıydı. Yoksa niye ütüye bu kadar kinlensin ki.

-azmancan yav niye kapatıyorsun ütüyü yavrum?

-ben kapatmadım ki. Ekskavatör kapattı. Bak kepçesiyle kapattı.

-tamam söyle ekskavatöre kapatmasın bir daha.

-söyledim. Kapatmayacakmış.

-oğlum zıplama ütülülerin üstünde. Bir saattir uğraşıyorum kırıştı bak hepsi. Azmancan!

-etrafından dolaşıyorum. Değmiyorum ki. Ayağım değdi ben değmedim ki.

-yavrum imtihan mısın sen bana? Bak orada iki tane daha koltuk var niye burada dolaşıyorsun? Elleme ütüyü azmancan elin yanacak.

-ahh acıyor parmağım acıyor.

-al işte. Böyle olacağı belliydi. Ah be azmancan ben sana demedim mi elin yanar diye.

-elim yanmadı ki, parmağım yandı.

-...
 
Oy okudum şimdi çok geçmiş olsun kuzuya. Evladı o halde görmek çok zor biliyorum. Benim sıpa da geçen yıl kaşını yardı. Her durumda soğukkanlı kalabilen ben, kekelemeye başladım. Evlatla imtihan olmayalım valla çok zor.

Şimdi de hasta gece boyu kustu yine. Eşim diyor ki bak kusmuk temizleme konusunda ihtisas yaptın artık birkaç saniye içinde temizlik yapabiliyorsun. 4 yıl dile kolay. Her burun akıntısında yatak yorgan temizliyorum.

Şimdi iyi mi peki kuzucuk? Kanama falan var mı?
Adamlara söylemek ne kolay ya. Bikaç kere de sen temizle göründüğü kadar kolay mı anla bakalım 😒
Allah şifa versin çabucak iyileşir inşAllah. Bizim çocuklar da kızım kreşe başladığından beri hastalanıp duruyorlar😔
 
Ve şukufe hizmetci hayatindan sıkılıp, bu dunyaya köle olarak gelmedigini idrak etmistir sonunda.


Once dil ogrenmeye niyetlenir ve bir kursa baslar. Cunku bir dil bir insandir. Azmancani anneanesine birakir ve haftada 3 gun kursa gider.


Ikinci olarak tek yaptigi hareketin temizlik oldugunu kesfeder ve KADIN oldugu aklina gelir. Artik her sabah yuruyusve eve gelince de biraz squad calisacaktir.


Şukufe kendine deger vermeye baslamistir ve ilk hamlelerinden biri de diz yeri yapmis tum pijamalari cöpe atmak olmustur ❤
 
Çok geçmiş olsun 😔şimdi nasıl oldu?
Çok geçmiş olsun. 😔😔
Hakikaten annelik çok tuhaf bir duygu. Kendi başına gelse bu kadar kötü olmazsın ama söz konusu evlat olunca akan sular duruyor. İnşallah çabucak iyileşir kuzucuk. 🤲🤲🤲
Oy okudum şimdi çok geçmiş olsun kuzuya. Evladı o halde görmek çok zor biliyorum. Benim sıpa da geçen yıl kaşını yardı. Her durumda soğukkanlı kalabilen ben, kekelemeye başladım. Evlatla imtihan olmayalım valla çok zor.

Şimdi de hasta gece boyu kustu yine. Eşim diyor ki bak kusmuk temizleme konusunda ihtisas yaptın artık birkaç saniye içinde temizlik yapabiliyorsun. 4 yıl dile kolay. Her burun akıntısında yatak yorgan temizliyorum.

Şimdi iyi mi peki kuzucuk? Kanama falan var mı?

Sağ olun kızlar, iyi şimdi, keyfi yerinde; tabi ben yatağına yatıramaz oldum, o ayrı; yanıma aldım karyolayı ittik duvara, babasını kovaladık dizdik yastıkları her yerlere; yoksa uyku haram olacak "Yine düşer mi?" diye, korku geldi.
2 yaşlarındayken sendromu tutup bi kere de yere yatıverip, sinirle burnunu hususi vurup kanatmıştı, bu ikinciye gibi oldu (Daha ciddi yaşandı gerçi).
Kanaması acile gidene kadar aynı gece yolda durdu, bol soğuk su ile yıkadım, soğuk kompres, tampon vb. yaptım, kanamayı full engellemeye çalışmadım nefes borusuna dolmasın diye ama ne yaptım tam onu bile bilmiyorum elim ayağım birbirindeydi çünkü; gider gitmez zaten kanama durmuş, travmatoloji - acil röntgen aldılar beklemeden; kafa darbesi filan da emin olmak için güzel ilgilendiler sağ olsunlar. Biraz uyumadık eve döndük çizgi film izledik gece beraber sohbet ederek.

Sonuç olarak iyiyiz yani, eh biraz burun şişti, biraz gözleriyle birleştiği yer morlaştı ama geçiyor gün gün o da. Ağrısı-sızısı vb. kalmadı, ciddi bir şey olmadığını söylediler dün de teyit ettiler, kendisi toparlayacakmış.
 
Ve şukufe hizmetci hayatindan sıkılıp, bu dunyaya köle olarak gelmedigini idrak etmistir sonunda.


Once dil ogrenmeye niyetlenir ve bir kursa baslar. Cunku bir dil bir insandir. Azmancani anneanesine birakir ve haftada 3 gun kursa gider.


Ikinci olarak tek yaptigi hareketin temizlik oldugunu kesfeder ve KADIN oldugu aklina gelir. Artik her sabah yuruyusve eve gelince de biraz squad calisacaktir.


Şukufe kendine deger vermeye baslamistir ve ilk hamlelerinden biri de diz yeri yapmis tum pijamalari cöpe atmak olmustur ❤
E sen baya sonu yazmışsın :silah:
Kocasının aletini silme bezi yapma hayali kuran şukufe den senin yazdığın zamana isinlanmadi ya, bi geçiş süreci olması lazım. O araları da yazsan:KK51:
 
Sağ olun kızlar, iyi şimdi, keyfi yerinde; tabi ben yatağına yatıramaz oldum, o ayrı; yanıma aldım karyolayı ittik duvara, babasını kovaladık dizdik yastıkları her yerlere; yoksa uyku haram olacak "Yine düşer mi?" diye, korku geldi.
2 yaşlarındayken sendromu tutup bi kere de yere yatıverip, sinirle burnunu hususi vurup kanatmıştı, bu ikinciye gibi oldu (Daha ciddi yaşandı gerçi).
Kanaması acile gidene kadar aynı gece yolda durdu, bol soğuk su ile yıkadım, soğuk kompres, tampon vb. yaptım, kanamayı full engellemeye çalışmadım nefes borusuna dolmasın diye ama ne yaptım tam onu bile bilmiyorum elim ayağım birbirindeydi çünkü; gider gitmez zaten kanama durmuş, travmatoloji - acil röntgen aldılar beklemeden; kafa darbesi filan da emin olmak için güzel ilgilendiler sağ olsunlar. Biraz uyumadık eve döndük çizgi film izledik gece beraber sohbet ederek.

Sonuç olarak iyiyiz yani, eh biraz burun şişti, biraz gözleriyle birleştiği yer morlaştı ama geçiyor gün gün o da. Ağrısı-sızısı vb. kalmadı, ciddi bir şey olmadığını söylediler dün de teyit ettiler, kendisi toparlayacakmış.
Gelmiş geçmiş olsun tekrar. Çocuklara bişey olmasa ya😩🙁
 
Adamlara söylemek ne kolay ya. Bikaç kere de sen temizle göründüğü kadar kolay mı anla bakalım 😒
Allah şifa versin çabucak iyileşir inşAllah. Bizim çocuklar da kızım kreşe başladığından beri hastalanıp duruyorlar😔
Ya kızlar ben kusmuktan çok tiksiniyorum ya.
Kimse bayılmaz tabii de ben çocuklarımın bile olsa normal temizleyemiyorum,öğürmekten içim çıkıyor😣😰
Hani en sevdiklerimiz ama yok yapamıyorum😞
Allah herkese saglık versin,ana babalarımıza da,valla zor😰
 
E sen baya sonu yazmışsın :silah:
Kocasının aletini silme bezi yapma hayali kuran şukufe den senin yazdığın zamana isinlanmadi ya, bi geçiş süreci olması lazım. O araları da yazsan:KK51:
E sen baya sonu yazmışsın :silah:
Kocasının aletini silme bezi yapma hayali kuran şukufe den senin yazdığın zamana isinlanmadi ya, bi geçiş süreci olması lazım. O araları da yazsan:KK51:
Kocasının neyini:olamaz::ruh:
 
Ve şukufe hizmetci hayatindan sıkılıp, bu dunyaya köle olarak gelmedigini idrak etmistir sonunda.


Once dil ogrenmeye niyetlenir ve bir kursa baslar. Cunku bir dil bir insandir. Azmancani anneanesine birakir ve haftada 3 gun kursa gider.


Ikinci olarak tek yaptigi hareketin temizlik oldugunu kesfeder ve KADIN oldugu aklina gelir. Artik her sabah yuruyusve eve gelince de biraz squad calisacaktir.


Şukufe kendine deger vermeye baslamistir ve ilk hamlelerinden biri de diz yeri yapmis tum pijamalari cöpe atmak olmustur ❤
Hocası spor salonunda konuşurken sesi yankı yapıyordu.
-Şükufe squatla toton güzelleşecek,çıkıklaşacak,fakat biraz sabırlı olmalısın,Şükufe beni dinliyormusun?
"Şükufeeeeeee"
Allah Allah hocanın sesi uzaktan geliyordu sanki.
"Şüküfeee kıııız"
"Evde yokmusun huuuuu!!!"
Yerinden sıçradı.
Pirinç ayıklarken uyuyakalmıştı.
Komşu Hanife ablaydı gelen.
Zaten o da olmasa insan yüzü görecegi yoktu.
Kapıya koştu.
"Gel Hanife abla gel, duymamışım kusura bakma"
Yaşlıydı komşusu.
İki laf ediyorlardı gidip geldikçe fakat Şüküfe içinden bambaşka diyarlardaydı.
Nefret ediyordu yaşamak zorunda olduğu çevreden.
Ama belirli ya da belirsiz bir süre yaşamak zorundalardı işte.
Bazen de seviyordu bu herşeyden, onu üzen anılardan uzak yeri.
Ailesine gittiğinde evine çabucak dönmek istiyordu.
O evde neleer hatırlıyordu çocukluğuna dair.
İşte şu köşe,orada nasıl ağlamıştı 8,9,11,13,15 yaşındayken.
Ya şu çatı katı,dili olsa da söylese küçük kızın kaybolmuşluğunu,anneli annesizliğini.
Orada atılmış eşyaların arasında oturur,burası benim evim olsa derdi.
Biri benimle gel dese elinden tutar giderdi o günlerde sorgulamadan.
Hatırlamaya çalışıyordu, annesi onu hiç almışmıydı kucağına?
Geri gittikçe evet hatırlıyordu,3 yaşlarındaydı galiba.
Annesinin kucağındaydı,ateşi vardı galiba,sanırım o yüzden bu rütbeye kavuşmuştu.
Kokusunu hatırlamaya çalıştı,ııh öyle bir şey bulamadı hafızasının çekmecelerinde.

"Çok arayacaksın beni çoook,elin adamı dünyanın kaç bucak olduğunu öğretir sana"
Hep bunu söylerdi annesi,her Allahın günü bıkmadan usanmadan.
Ama aramıyordu işte.
Bilmediği şeyin hasretini çekebilir mi insan?
 
Bazı zamanlarda şukufe annesine haksızlık yaptığını, lüzumsuz yere büyüttüğünü, fazlaca hassas davranıp kinlendiğini düşünürdü. Hem annesi kötü biri olsaydı diğer kardeşleri de şukufe gibi hissederdi. Ancak onlar oldukça düşkünlerdi annelerine. Böyle düşündüğü zamanlarda şukufe sorunun kendisinde olduğu sonucuna varır, kendisini suçlardı.

Hayatı boyunca şukufe'yi vicdan azabı ve öfke arasında sıkışmaya mahkum eden annesi, son golünü atmış, zihnindeki ikileme en azından bir başka vicdan azabına kadar son vermişti. Şukufe nin annesine kıyasla daha yakın olduğu teyzesi ile samimiyetine tahammül edemeyen Semiramis hanım, mütemadiyen teyzesinin kötü yönlerini anlatır, ona asla sır vermemesi gerektiğini tembihlerdi şukufe'ye. Yine böyle bir telefon konuşmasında olmadık şeyler anlatmış, içine kurt düşen şukufe, teyzesinin yanına gitmişti. "teyze gerçekten bunları söyledin mi?" diye sorunca "evet söyledim ancak annenin kastettiği niyetle değil." diyerek durumu açıklamıştı. Teyzesi dikennaz hanım, zaman zaman kırıcılığa varan sivri diliyle akrabalar arasında pek sevilmez, gıybet sever akraba camiasına dürüstlüğü fazla gelirdi. Semiramis hanım da pek anlaşamazdı onunla. Aralarında güçlü ve tuhaf bir bağ vardı ancak sürekli didişir, sıklıkla küserlerdi.

Dikennaz hanım gerekli açıklamayı yaptıktan sonra "madem annen bunları söyledi, sen de şunu bil. Annen akrabaların arasında şukufe kocasını severek evlenmedi. Bizden kaçmak için gitti evlendi" diye konuşuyor. Bu yüzden tartıştık zaten. Abuk subuk konuştuğu için" deyince şukufe bir kez daha annesine karşı tüm iyi hislerini yitirme noktasına geldi.

Anlamıyordu şukufe. Annesi neden bunu yapıyordu? Gerçekten geri zekalı mıydı, düşünmeden sonunu hesap etmeden mi konuşuyordu yoksa kızının düşeceği durumu umursamıyor muydu? Bir anne nasıl olur da akrabalarına karşı kızını böyle bir duruma düşürebilirdi ki? Sırf ailesinden kaçmak için sevmediği bir adamla evlenen zavallı. Gerçekten böyle olduğuna inanıyor olabilir miydi?

"teyze ben eşimi severek evlendim. Hala seviyorum, yani bazen bundan emin olamıyorum ama ben eşimi sevdim..."

Derken sesi titriyordu şukufe'nin. Annesiyle ilgili yaşadığı kaçıncı hayal kırıklığıydı bu?

"saçma sapan konuşma, açıklama da yapma. Tabi ki sevdin ben şahidim. Annenin lafına ne bakıyorsun deli o"

Eve dönene dek düşündü şukufe. Tüm anıları... Çocukluğunu, ergenliğini, kadınlığını, anneliğini. Bazen öyle büyük bir boşlukta çırpınıyordu ki, yaşadığı dünyada evladından başka kimseyi sevmediğini hissediyordu. Hiç kimseyi. Sanki hepsi ölüp gitse zerre kadar üzüntü hissetmeyecek gibiydi. Azmancan dışında. O başkaydı. Hayatında onu en çok yoran, en çok yıpratan canlıyı bu kadar çok sevebilmesi nasıl mümkün oluyordu, anlamıyordu şukufe. Onu kaybederse, ruhunun çoktan terk ettiği bedeni, kalmak istemezdi yerkürede. Yok yok, bunları düşünmek istemiyordu. Evladına bir şey olmayacaktı elbette.

Yorgundu şukufe. Sürekli değişen ruh haline alışkındı ancak 30dan sonra yorucu olmaya başlamıştı bu durum. Olumsuz tüm durum ve hisleri emiyordu sanki. Enerjik, neşeli ve umut dolu olduğu bir anda, olumsuz yahut üzgün biri ile muhatap olursa "aman bana ne" deyip devam edemiyordu. Tüm neşesi kaçıyor, üstünden tır geçmiş gibi eziliyordu olumsuz hislerin altında. Bu yüzden kimseyle görüşmek istemiyor, dert ya da şikayet duymaya tahammül edemiyordu. Çoğu zaman bencillik ve duyarsızlıkla suçlanıyordu ancak işin aslı öyle değildi. Çoğu insanın dinleyip-görüp geçeceği tüm olumsuzluklar şukufenin kamburu oluyordu. Kaçıyordu bu yüzden, hep yaptığı gibi...
 
bu isimleri cok dusundun mu?
dusunmeden yazdiysan durum vahim. su hikayede bile kayirmissin anneni. kendin icin sukufe, teyze dikennaz, ogul azmancan, anne ise semiramis, oldu mu simdi :KK53:

Şukufe ben değilim yahu. Benden esintiler var ama o hayali biri tamam mı :))) Semiramis ismini night club koydu, kayıran o. Ben olsam anneye başka bir isim seçerdim. Kaynananın isim annesi de night :)
 
Allahım bağımlılık yaptı :KK70:sürekli baştan okuyorum şukufe neler neler yaşadı be:KK14: ama azmancan ismine koptum yaa😂 elinize emeğinize sağlık süper olmuş ❤

Teşekkür ederim bu ara pek fırsat bulup yazamıyorum, azmancan tek başına roman kahramanı olabilecek seviyede bir çocuk. Daha sık değineceğim ona :))
 
Teşekkür ederim bu ara pek fırsat bulup yazamıyorum, azmancan tek başına roman kahramanı olabilecek seviyede bir çocuk. Daha sık değineceğim ona :))
Nasıl buldunuz isimleri isimleri geçtim hikayeyi valla süper olmuş 👏 her okumama en baştan başlıyorum 😂🥰
 
Şukufe ben değilim yahu. Benden esintiler var ama o hayali biri tamam mı :))) Semiramis ismini night club koydu, kayıran o. Ben olsam anneye başka bir isim seçerdim. Kaynananın isim annesi de night :)
ben bu konudan haberdar degildim senin son mesaji ilk mesaj sandim konuda esprili bi dille dert anlatiyosun sandim yine :D kusura bakma
 
Nasıl buldunuz isimleri isimleri geçtim hikayeyi valla süper olmuş 👏 her okumama en baştan başlıyorum 😂🥰

Azmancan ismi için oğlumfan ilham aldım ansjsndns. Sağolsun çok usludur. Normalde hikaye mizah üzerine gidiyordu ki ileride öyle olacak yine inşallah. Ancak Aralık ayı sevdiğim bir ay değil. Mizah yapamıyorum bu ara. İdare edin bir süre artık :)
 
Back
X