Ve şukufe hizmetci hayatindan sıkılıp, bu dunyaya köle olarak gelmedigini idrak etmistir sonunda.
Once dil ogrenmeye niyetlenir ve bir kursa baslar. Cunku bir dil bir insandir. Azmancani anneanesine birakir ve haftada 3 gun kursa gider.
Ikinci olarak tek yaptigi hareketin temizlik oldugunu kesfeder ve KADIN oldugu aklina gelir. Artik her sabah yuruyusve eve gelince de biraz squad calisacaktir.
Şukufe kendine deger vermeye baslamistir ve ilk hamlelerinden biri de diz yeri yapmis tum pijamalari cöpe atmak olmustur ❤
Hocası spor salonunda konuşurken sesi yankı yapıyordu.
-Şükufe squatla toton güzelleşecek,çıkıklaşacak,fakat biraz sabırlı olmalısın,Şükufe beni dinliyormusun?
"Şükufeeeeeee"
Allah Allah hocanın sesi uzaktan geliyordu sanki.
"Şüküfeee kıııız"
"Evde yokmusun huuuuu!!!"
Yerinden sıçradı.
Pirinç ayıklarken uyuyakalmıştı.
Komşu Hanife ablaydı gelen.
Zaten o da olmasa insan yüzü görecegi yoktu.
Kapıya koştu.
"Gel Hanife abla gel, duymamışım kusura bakma"
Yaşlıydı komşusu.
İki laf ediyorlardı gidip geldikçe fakat Şüküfe içinden bambaşka diyarlardaydı.
Nefret ediyordu yaşamak zorunda olduğu çevreden.
Ama belirli ya da belirsiz bir süre yaşamak zorundalardı işte.
Bazen de seviyordu bu herşeyden, onu üzen anılardan uzak yeri.
Ailesine gittiğinde evine çabucak dönmek istiyordu.
O evde neleer hatırlıyordu çocukluğuna dair.
İşte şu köşe,orada nasıl ağlamıştı 8,9,11,13,15 yaşındayken.
Ya şu çatı katı,dili olsa da söylese küçük kızın kaybolmuşluğunu,anneli annesizliğini.
Orada atılmış eşyaların arasında oturur,burası benim evim olsa derdi.
Biri benimle gel dese elinden tutar giderdi o günlerde sorgulamadan.
Hatırlamaya çalışıyordu, annesi onu hiç almışmıydı kucağına?
Geri gittikçe evet hatırlıyordu,3 yaşlarındaydı galiba.
Annesinin kucağındaydı,ateşi vardı galiba,sanırım o yüzden bu rütbeye kavuşmuştu.
Kokusunu hatırlamaya çalıştı,ııh öyle bir şey bulamadı hafızasının çekmecelerinde.
"Çok arayacaksın beni çoook,elin adamı dünyanın kaç bucak olduğunu öğretir sana"
Hep bunu söylerdi annesi,her Allahın günü bıkmadan usanmadan.
Ama aramıyordu işte.
Bilmediği şeyin hasretini çekebilir mi insan?