- 26 Kasım 2017
- 3.445
- 2.911
- 133
Herkese merhaba. 7 yılı geride bıraktık evliliğimizde, inişli çıkışlı, güzel anlarıyla, tatillerle, bazen kavgalarla... Oğlumuz 5 yaşında, aslında oğlumun geç konuşmasıyla ilgili yaşadığım süreç benim için yıpratıcı oldu bir eğitimci olarak. Eşimin pek umrunda olmadı çoğunlukla her çocuk böyle, öğretmenler ne anlıyor, rehber öğretmenler ne biliyor yeri geldiğinde psikologlar da bir şey anlamıyo der çoğunlukla.
Neyse ben bir şekilde hep susuyorum, sabrediyorum. Küçük deyip büyütmediğim birçok şey oldu, onun da kendine göre böyle dediği zamanlar olmuştur. Zeytinyağı olamam. Lakin son 1 haftada yaşadıklarım tükenme noktasına getirdi beni.
Hafta sonu Büyükada'ya gidecektik, 4 çift, bizim arabada görümcemin eşinin kuzeni ve eşi vardı. Trafikte özellikle şehir içinde küçük büyük toplam 4 kazası var eşimin. (Birisi büyük maddi hasarlıydı) Ben yanında otururken istemsizce dikkat et, ışığa bak, dur şeklinde uyarıyordum ve beni dinlemeyip her seferinde kızıyordu. Tek bir kelime etmedim arkadayım zaten diğer kızla. Öndeki bir araca hafif vurdu. bizim kafa ön koltuğa çarptı. İnsan kaza yaptığında üzülür ama ben açıkçası sinirlendim. Sonra çarptığı adam tutanak tutalım dedi bizde hiçbir zaman tutanak olmadı, bir kez bile almadı. Yine de torpido gözüne sinirle baktı sonra kapıyı kapatırken nasıl yaptıysa işaret parmağı sıkıştı kapıya. Kanamaya başladı. Bir yerde girip sargı bezi alalım falan dedik yok yok, gerek yok dedi. Ben de sessizce hep böyle yapıyorsun, takip mesafeni ihlal ediyorsun ve vurduğun adamlar senin kadar sakin kalsın istiyorsun, küçük çizik diyorsun dedim. Adama göre öyle değil mercedes i çizildi işte. Döndü ve salak salak konuşma dedi. Tamam dedim sustum.
Büyükada'da gece uyarmama kızıyorsun ama keşke uyarsaydım kaza yapmazdık dedim. Sesini yükseltti ve uyarma beni asla sakın! 100 kere de kaza yapsam uyarma dedi. Peki dedim sustum.
Pazar -akşamı geldik oğlum hastalanmıştı biraz gece de öksürükle uyandı. Eşim oğlumuza yat, uyu diye yüksek sesle bağırdı sabah işe gideceğim hiç uğraşamam ben dedi. Sen yat dedim ben hallederim. Krup öksürüğüydü ventolin cortair verdim. Sabaha kadar deliksiz uyudu, sabah da doktora götürdük sadece cortair ventoline gerek yok dedi. Akşam eve geliyoruz arabadaydık ablamla konuşmamızı anlatıyorum. Ablam 20 yıllık hemşire 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı, 2 oğlu var ve ikisinde de alerjik astım süreçleri var. Doktora gitmeden doktor ne dediyse aynı şeyleri söylemişti dedim. Sadece 4. gün hala geçmezse ventolin ver dedi. Bunu anlattım diye ablan ne biliyor ki dedi? Ben babasıyım bu çocuğun izin vermiyorum dedi. Diyorum ki bak doktor ne dediyse yap dedi bana geçmezse verebilirsin dedi; kaldı ki geçmeyecek olsa doktora giderim bakar yani ne derse son tahlilde onu yaparım.
Bana ablanın dediğini yapmam benim oğlum gibi cevap verdiğinde ben de gerildim işine gelince babasıyım diyorsun gece uyanınca da ben uğraşamam diyorsun dedim. Bana o anda "sen ne biçim kadınsın, sktr git " dedi. Babalığına laf edemezmişim.
Sonuç bu sabah konuyu açtım suç bendeymiş onu o noktaya ben getirmişim. Sen diyebilirdin ki ablan öyle demiş bakarız, doktora sorarız dese unutup geçeceğimiz konuşma her şeyi o biliyor babası o dediği için buraya geldi diyorum kabul etmedi.
Ben çok yoruldum. Bu sözleri hak ettiğimi düşünmüyorum.
Sona yaklaştığımızı hissediyorum. Artılara odaklanmaktan yoruldum. Herkesin evliliğinde böyle cümleler kuruluyor mu? Normal mi bu?
Sabrı olup okuyanlar için teşekkürler.
Neyse ben bir şekilde hep susuyorum, sabrediyorum. Küçük deyip büyütmediğim birçok şey oldu, onun da kendine göre böyle dediği zamanlar olmuştur. Zeytinyağı olamam. Lakin son 1 haftada yaşadıklarım tükenme noktasına getirdi beni.
Hafta sonu Büyükada'ya gidecektik, 4 çift, bizim arabada görümcemin eşinin kuzeni ve eşi vardı. Trafikte özellikle şehir içinde küçük büyük toplam 4 kazası var eşimin. (Birisi büyük maddi hasarlıydı) Ben yanında otururken istemsizce dikkat et, ışığa bak, dur şeklinde uyarıyordum ve beni dinlemeyip her seferinde kızıyordu. Tek bir kelime etmedim arkadayım zaten diğer kızla. Öndeki bir araca hafif vurdu. bizim kafa ön koltuğa çarptı. İnsan kaza yaptığında üzülür ama ben açıkçası sinirlendim. Sonra çarptığı adam tutanak tutalım dedi bizde hiçbir zaman tutanak olmadı, bir kez bile almadı. Yine de torpido gözüne sinirle baktı sonra kapıyı kapatırken nasıl yaptıysa işaret parmağı sıkıştı kapıya. Kanamaya başladı. Bir yerde girip sargı bezi alalım falan dedik yok yok, gerek yok dedi. Ben de sessizce hep böyle yapıyorsun, takip mesafeni ihlal ediyorsun ve vurduğun adamlar senin kadar sakin kalsın istiyorsun, küçük çizik diyorsun dedim. Adama göre öyle değil mercedes i çizildi işte. Döndü ve salak salak konuşma dedi. Tamam dedim sustum.
Büyükada'da gece uyarmama kızıyorsun ama keşke uyarsaydım kaza yapmazdık dedim. Sesini yükseltti ve uyarma beni asla sakın! 100 kere de kaza yapsam uyarma dedi. Peki dedim sustum.
Pazar -akşamı geldik oğlum hastalanmıştı biraz gece de öksürükle uyandı. Eşim oğlumuza yat, uyu diye yüksek sesle bağırdı sabah işe gideceğim hiç uğraşamam ben dedi. Sen yat dedim ben hallederim. Krup öksürüğüydü ventolin cortair verdim. Sabaha kadar deliksiz uyudu, sabah da doktora götürdük sadece cortair ventoline gerek yok dedi. Akşam eve geliyoruz arabadaydık ablamla konuşmamızı anlatıyorum. Ablam 20 yıllık hemşire 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı, 2 oğlu var ve ikisinde de alerjik astım süreçleri var. Doktora gitmeden doktor ne dediyse aynı şeyleri söylemişti dedim. Sadece 4. gün hala geçmezse ventolin ver dedi. Bunu anlattım diye ablan ne biliyor ki dedi? Ben babasıyım bu çocuğun izin vermiyorum dedi. Diyorum ki bak doktor ne dediyse yap dedi bana geçmezse verebilirsin dedi; kaldı ki geçmeyecek olsa doktora giderim bakar yani ne derse son tahlilde onu yaparım.
Bana ablanın dediğini yapmam benim oğlum gibi cevap verdiğinde ben de gerildim işine gelince babasıyım diyorsun gece uyanınca da ben uğraşamam diyorsun dedim. Bana o anda "sen ne biçim kadınsın, sktr git " dedi. Babalığına laf edemezmişim.
Sonuç bu sabah konuyu açtım suç bendeymiş onu o noktaya ben getirmişim. Sen diyebilirdin ki ablan öyle demiş bakarız, doktora sorarız dese unutup geçeceğimiz konuşma her şeyi o biliyor babası o dediği için buraya geldi diyorum kabul etmedi.
Ben çok yoruldum. Bu sözleri hak ettiğimi düşünmüyorum.
Sona yaklaştığımızı hissediyorum. Artılara odaklanmaktan yoruldum. Herkesin evliliğinde böyle cümleler kuruluyor mu? Normal mi bu?
Sabrı olup okuyanlar için teşekkürler.