- 23 Mart 2010
- 2.968
- 31
-
- Konu Sahibi ipektuncer
- #21
Eniştem sakaryadaki tüm su altyapısından sorumluydu yılbaşında emekli oldu mideniz bulanacak eminim ama bilmelisiniz depodan ceset bile çıktı düşünün artık
damacana su konusu ayrı bir dert yaklaşık 4-5 yıl önce bi araştırma sonucu okudum mutlaka değişiklik olmuştur yaklaşık 250 marka üzerinde analiz yapılmış ve güvenilir sadece 16-17 tane marka çıkmıştı ve inanmıcaksınız bu markalar arasında duyduğumuz bildiğimiz markalardan hiçbiri yoktu tanıdık olan sadece çook eski yıllardan kalma suyla eşleştirilen bir marka vardı ,eskiden su deyince aklınıza ne geliyordu bi düşünün işte o yani onlar da çok güvenilir değil
Canım, son günlerde bu konuya taktığım için bayağı araştırdım. Eğer su arıtıcısı satıcıları abartmıyorsa, asit ortamda yaşayabilen mikroplarda varmış. Yani klor tüm mikropları öldürmüyormuş. Dolayısıyla UV filtresi olması şartmış arıtıcılarda, bu da eski tip arıtıcılarda yokmuş. Ayrıca eski tip arıtıcılar ve hatta birçok yeni model arıtıcı sudaki yararlı bileşenleri de yok ediyormuş.
Oysa bundan 10 sene önce (senin ailen gibi) nice aile arıtıcılarını güvenle kullanıyor, o suyu lıkır lıkır içiyordu. Diyelim buünün son teknolojisi bir ürün aldık eve, nereden bilelim ki bir 10 sene sonra o arıtıcının da yetersiz olduğu ortaya çıkmasın. O açıdan arıtıcı işi de düşündürüyor beni.
Bir arkadaşım bana UV filtreli çok memnun kalacağım bir arıtıcı önermişti, nerden alırım bunu dedim. Sisteme üye yapmam lazım seni, o zaman yüzde 30 indirimli alırsın diyerek beni saadet zinciri tarzı bir pazarlama sisteminin üyesi yapmaya çalıştı. Biraz netten araştırdım, anladığım kadarıyla pek güvenmemem gerek bu arkadaşa. Üyeler getirdiği üye başına para alıyormuş.
5 litrelik pet şişeleri eve taşımak çok zor, haftada 5-6 tane gidiyor, çünkü yemeklere de kullanıyorum artık.
Bir de pet şişelere içimi daha hoş olsun diye nitrat katıyorlarmış. Bu da uzun vadede kanserojenmiş.
ben arıtma sistemi kullanıyorum ters osmos olanlardan.okuldaki endüstriyel kimya dersinden hayatıma faydalı olan şeylerden biridir.uv sadece mikropları öldürür ama suyun içindeki ağır metalleri vs yok edemez.sudaki tek problem mikroplar değildir ki.güzellik salonlarında bile dezenfekte işleminde uv kullanılması yasak artık :)suyun vücuttaki işlevi de adı üstünde su,H2O olmasından kaynaklanır.nasıl çay vb sıvıları su yerine içemiyorsak,böbreklerimize ekstra yük getirir,çünkü,suyu da sadece su olduğu için kullanırız.sanırım mühendistiniz,aynı okuldandık galiba.arıtma sistemlerini iyi araştırın derim.o zaman ikna olursunuz.
arıtma firmalarına ve markalarına gelince,zaten ters osmos membranı ithal ediyor hepsi.bu mebranların da gözeneklerinin belli boyutlarda olması gerekir.çok pahalı markaların gözenekleri daha ucuzuna göre büyük olabiliyor.bu tip cihazlar abd de 150 usd civarındaymış,burada büyük karlarla satılıyor,o yüzden sıkı pazarlık yaparsanız,iyi kalitede bir cihazı 800-1000 Tl civarında alabilirsiniz.2,5 yıldır kullanıyorum çok memnunum ,yemek çay ,sebze,pirinç yıkama,ıslatma akar suya ihtiyacım olan herşeyde kullanıyorum.su faturam söyledikleri gibi yükselmedi..(atık suyun fazla olduğunu ve faturayı yükselteceğini düşünenler var).ayrıca su parası vermiyorum.kendim ölçümünü yapabildiğim için de filtrelerimi firmanın isteğine göre değil,kendi isteğime göre değiştiriyorum.2.5 yıl önce ben 800 e almıstım.yakınlarda bir arkadasım işyerine evinde kulladığı markanınkini aldı 1000 Tl ye.mebrandaki gözenek boyutuna dikkat edin,filtre değişimini düzenli yapıp yapamayacaklarına bakın,çünkü bazı firmalar ortadan kaybolabiliyor.
bundan 10 sene önceki arıtıcılarda ters osmos sistemi yoktu kaba filtrasyon vardı.apartman su depolarına vs yapılan sistemler de yumuşatma sistemleridir,yani kireci vs temizler,içme suyu sağlamaz büyük hacimli ters osmos sistemler pahalıya mal olur çünkü.
şimdi bazı markalar 10 yıl önce sattıkları sistemlere ters osmos membranını ekliyorlar.
bulunduğunuz şehirde birkaç firmayla görüşün,filtreleri karşılaştırın ve iyi pazarlık yapıp arıtma alın derim.hem su derdinden kurtulursunuz hem de sağlıklı su içmiş olursunuz.
Bilgilendirme için teşekkür ederim öncelikle.
UV filtreli dediğim sistemlerde, UV son aşamada devreye giriyor, mikrop öldürmek üzere. Ama onun öncesinde sudaki kurşun vs arındırmak için diğer filtre sistemleri zaten mevcut. UV ekstra olarak yerleştirilmiş yani. UV zararı mı var, onu anlamadım. Suyu sadece su olduğu için içeriz demişsiniz, 2 defa okudum ama hakikaten bağlantı kuramadım UV ile. Rica etsem biraz daha açar mısınız?
Bir de arıtma ile elde ettiğiniz suyu içmek için d ekullanıyor musunuz, yoksa sadece yrmrk, çay vs mi?
ben .........kullanıyorum.karbon filitre + uv ışığı ile arıtma yapıyor.karbon filitre karbon bazlı kirleticileri,uv ışığı da mikroorganizmaları yok ediyor.tek başına hiçbir arıtma metodu etkili değildir.ters ozmos metoduyla arıtılan suyun içinde mineral olmuyor malesef.dolayısıyla da ph ı düşük oluyor.ben şahsen çok memnunum,tavsiye ederim.çünkü su gerçekten çok önemli, gerçek alkali su tam bir antioksidan.
Bildiğiniz öyle gerçekten işe yarayan arıtma sistemi varsa bence ismini yazın
Biz de alalım...Reklam değil sonuçta sağlığa teşvik
Ya da özelden yazın hiç olmazsa
Bir de cam damacana bulamayanlar için eskiden köylerde testi vardı
Bildiğimiz topraktan yapılan testiler yani
Onlardan kullanabilirsiniz...Eskiler neden o kadar sağlıklıydı diye düşününce bu geldi aklıma
hanımefendi bu konuda çok bilgili olmadığınızı düşündüm.evet marka vermişsiniz ama ben o markanın odtülü olan bir temsilcisiyle birebir görüştüğümde yapmayın dedim siz de odtülüsünüz ben de birbirimizi kandırmayalım :) ben yukarıda yazdıklarımı bir kimyager olarak yazdım.lablarda bazı sistemler için temiz su gerektiğinde bu sistemleri kullanıyoruzç.lütfen insanları yanlış bilgilendirmeyin.uv ışığı ile arıtılmış suyun içinde neler var hiç analiz ettiniz mi? zaten ölü olan mikropları bir daha öldürmenin kimseye faydası olmaz :) insanların tad konusunda zevkleri farklıdır ,içtiğiniz suyun tadı hoşunuza gidiyor olabilir ama ben her türlü ortamda o tür aletlerden çıkan suyun temiz olmadığını size kanıtlarım.
ben .............kullanıyorum.karbon filitre + uv ışığı ile arıtma yapıyor.karbon filitre karbon bazlı kirleticileri,uv ışığı da mikroorganizmaları yok ediyor.tek başına hiçbir arıtma metodu etkili değildir.ters ozmos metoduyla arıtılan suyun içinde mineral olmuyor malesef.dolayısıyla da ph ı düşük oluyor.ben şahsen çok memnunum,tavsiye ederim.çünkü su gerçekten çok önemli, gerçek alkali su tam bir antioksidan.
doğrudur.zaten dediğiniz sistem sanayide kullanılıyor.sebebi de makinelerde kireçlenme olmasın diye.çünkü suyun içindeki kalsiyum,magnezyum,potasyum gibi mineraller kirece sebep olur.siz daha iyi biliyorsunuzdur,kimyagermişsiniz.ben kimseyi kandırmıyorum ki,kullandığım arıtma sistemi dünya su örgütünden onaylı yani bu şirketin iddiası.bu onaylar verilirken ciddi araştırmalardan, testlerden geçiriliyor.ayrıca tüm dünyada kullanılan ve abd de üretilen bir ürün.yani iddia benim değil dolayısıyla ortada kandırma yok.ters ozmosa gelince ben o sistem kötü demedim,mineralleri de arıtıyor dedim.suyun içeriği önemli değildir meselesine gelince; bu mineralleri dışarıdan almanız gerekir,kanın ph değeri arttıkça içinde mikrop üremesi zorlaşır.yani içilen suyun ph ı çok önemlidir.ph ı yükselten şey de mineraldir.bunu ben söylemiyorum uzmanlar söylüyor. bilgi meselesine gelince de haklısınız.insan öğrendikçe bilgisizliğini farkediyor:)
tamam o zaman anlaştık :) ben okuyunca sandım ki siz bu markanın temsilcisisiniz ve ve bu yüzden öyle yazdınız.evet dediğiniz sistem de satılan herşey gibi bir sürü belge alıyor.satan kişiler de abd de bilmem nereden belge aldık diye söylüyorlar.bu şunun gibi bir şey,biliyorsunuz tarım bakanlığından onaylı bir çok besin desteği var piyasada,ilaç niyetine kullanılan ,her şeye faydalı (!) biz bunu ilaç olarak kullanabiliyor muyuz ? hayır.anlamlı bir faydası oluyor mu insan vücuduna ? hayır.ama satış serbest, belgeler tam mı ? evet.sözünü ettiğiniz belgelerde örneğin insan vücuduna zararlı arseniği bu sistem arıtır yok eder,diye bir ibare olabilir mi? Olamaz,bu sistemi arseniği bol bir bölgede kullanırsanız,yine bol arsenikli ama mikropsuz su içersiniz.bu sistem içme suyunu denizden sağlayan ülkelerde ve gemilerde de kullanılır,deniz suyundan içme suyu elde edilir yani.iyi niyetinizden kuşkum yok ama sizi de kandırmışlar maalesef o sistemi satarken.bana da satmak ve beni de üye yapmak istediklerinde dünyanın en harika suyu diye ikram etmişlerdi.bunu yapan kişi de matematikçiydi yani, o da bilmiyor işin aslını:)
benim alanım plastikler daha çok.biyokimyacı değilim.bu dediğim sistemi de bu konuyu ilgilendiren dersler aldığım için, birebir ölçümleri gördüğüm için ve gıda kontrol laboratuarında çalışan kimyagerler sayesinde satışta olan suların ölçümleri hakkında bilgi sahibi olduğumdan biliyorum.her kimyacı da bilmez yani bunları. bu arada bu sistemden saf su çıkmıyor.içme suyu için kullanılanlardan bahsediyorum.tabii ki içinde eser miktarda da olsa bazı şeyler bulunuyor.yoksa saf su içilmez zaten.ama vücut su moleküllerini kullanır.içme suyu standardı 6.5 -8.5 ph değerindedir.ph =7 nötrdür,7 nin üstü alkalidir.7.1,7.2 alkalidir,6.5 asidiktir.yani içme suyumuz nötre yakın bir aralıkta olmalı.Tse den standartlara bakabilirsiniz.ph = 14 çok çok alkalidir ama öyle bir su içme suyu olamaz.yani ne kadar alkali o kadar iyi su diye bir şey yok.almamız gereken suyun ph değeri belirlenmiş ve bu sistem de bunu zaten sağlıyor.zaten sırf suyun tadında kötüleşme olmasın diye mineral filtre ekleniyor içme suyu sistemlerine.ama daha önce dediğim gibi menapozdaki bir kadına kalsiyum lazımsa dr lar ,bol kalsiyumlu su için demiyorlar :) ayrıca yüksek ph lı bir suda ph ı neyin yükselttiğinden emin olmalısınız,alkali su içeyim derken zehirlenme olasılığınız var :) o nedenle suyun içinde insan vücuduna zarar vermeyecek düzeyde olması gereken ölçüler belirlenmiş.örneğin elimizdeki içme suyunun ph ı 8 olsun tamam ama ben saf suyun içine ph ı 8 yapacak fakat sağlığa zararlı bir madde koyduysam o su sağlıklıdır denilemez.
uv sistem de sadece mikroorganizmalar üzerinde etkilidir,sentetik oraganikler,metaller,sertlik vb için kullanılamaz çünkü işe yaramaz.sonuçta ben de bu sistemlerin ve markaların sahibi değilim ,kendi evimde ve ailemde kullandığım,eczacı arkadaşlarımın da kullandığı bir sistemdir.ben de herkes bilerek ,iyi su içsin diye yazdım.sevgiler.
yine yanlışım varsa düzeltin lütfen.benim bildiğim kadarıyla kanın ph ı 7.35 ile 7.4 aralığında olmalı.7.4 e yaklaştıkça içindeki çözünmüş oksijen miktarı artar bu da hidrojenle reaksiyona girerek hidroksil iyonu oluşturur. iyonlar negatif yüklüdür yani elektronu fazladır.bu ne anlama gelir?bu iyonlar eksik elektrona sahip serbest radikallere fazla olan elektronunu vererek kararlı hale gelmelerini sağlar.yani serbest radikaller eksik olan elektronunu tamamlamak için sağlıklı hücrelere zarar vermemiş olur.bu da aslında vücudun kanserle savaşması anlamına gelir. özetle biz kanımızın optimum ph seviyesini korumalıyız.çünkü gün içinde yediğimiz içtiğimiz gıdalar genelde asitli olduğu için telafi etmek adına ph ı yüksek su içmeliyiz.tabiki ph ı 14 olan su içilemez ama içtiğimiz suyun ph ı ne kadar yüksekse o kadar iyi olur sonucunu çıkarıyorum ben kendi adıma.tamam o zaman anlaştık :) ben okuyunca sandım ki siz bu markanın temsilcisisiniz ve ve bu yüzden öyle yazdınız.evet dediğiniz sistem de satılan herşey gibi bir sürü belge alıyor.satan kişiler de abd de bilmem nereden belge aldık diye söylüyorlar.bu şunun gibi bir şey,biliyorsunuz tarım bakanlığından onaylı bir çok besin desteği var piyasada,ilaç niyetine kullanılan ,her şeye faydalı (!) biz bunu ilaç olarak kullanabiliyor muyuz ? hayır.anlamlı bir faydası oluyor mu insan vücuduna ? hayır.ama satış serbest, belgeler tam mı ? evet.sözünü ettiğiniz belgelerde örneğin insan vücuduna zararlı arseniği bu sistem arıtır yok eder,diye bir ibare olabilir mi? Olamaz,bu sistemi arseniği bol bir bölgede kullanırsanız,yine bol arsenikli ama mikropsuz su içersiniz.bu sistem içme suyunu denizden sağlayan ülkelerde ve gemilerde de kullanılır,deniz suyundan içme suyu elde edilir yani.iyi niyetinizden kuşkum yok ama sizi de kandırmışlar maalesef o sistemi satarken.bana da satmak ve beni de üye yapmak istediklerinde dünyanın en harika suyu diye ikram etmişlerdi.bunu yapan kişi de matematikçiydi yani, o da bilmiyor işin aslını:)
benim alanım plastikler daha çok.biyokimyacı değilim.bu dediğim sistemi de bu konuyu ilgilendiren dersler aldığım için, birebir ölçümleri gördüğüm için ve gıda kontrol laboratuarında çalışan kimyagerler sayesinde satışta olan suların ölçümleri hakkında bilgi sahibi olduğumdan biliyorum.her kimyacı da bilmez yani bunları. bu arada bu sistemden saf su çıkmıyor.içme suyu için kullanılanlardan bahsediyorum.tabii ki içinde eser miktarda da olsa bazı şeyler bulunuyor.yoksa saf su içilmez zaten.ama vücut su moleküllerini kullanır.içme suyu standardı 6.5 -8.5 ph değerindedir.ph =7 nötrdür,7 nin üstü alkalidir.7.1,7.2 alkalidir,6.5 asidiktir.yani içme suyumuz nötre yakın bir aralıkta olmalı.Tse den standartlara bakabilirsiniz.ph = 14 çok çok alkalidir ama öyle bir su içme suyu olamaz.yani ne kadar alkali o kadar iyi su diye bir şey yok.almamız gereken suyun ph değeri belirlenmiş ve bu sistem de bunu zaten sağlıyor.zaten sırf suyun tadında kötüleşme olmasın diye mineral filtre ekleniyor içme suyu sistemlerine.ama daha önce dediğim gibi menapozdaki bir kadına kalsiyum lazımsa dr lar ,bol kalsiyumlu su için demiyorlar :) ayrıca yüksek ph lı bir suda ph ı neyin yükselttiğinden emin olmalısınız,alkali su içeyim derken zehirlenme olasılığınız var :) o nedenle suyun içinde insan vücuduna zarar vermeyecek düzeyde olması gereken ölçüler belirlenmiş.örneğin elimizdeki içme suyunun ph ı 8 olsun tamam ama ben saf suyun içine ph ı 8 yapacak fakat sağlığa zararlı bir madde koyduysam o su sağlıklıdır denilemez.
uv sistem de sadece mikroorganizmalar üzerinde etkilidir,sentetik oraganikler,metaller,sertlik vb için kullanılamaz çünkü işe yaramaz.sonuçta ben de bu sistemlerin ve markaların sahibi değilim ,kendi evimde ve ailemde kullandığım,eczacı arkadaşlarımın da kullandığı bir sistemdir.ben de herkes bilerek ,iyi su içsin diye yazdım.sevgiler.
yine yanlışım varsa düzeltin lütfen.benim bildiğim kadarıyla kanın ph ı 7.35 ile 7.4 aralığında olmalı.7.4 e yaklaştıkça içindeki çözünmüş oksijen miktarı artar bu da hidrojenle reaksiyona girerek hidroksil iyonu oluşturur. iyonlar negatif yüklüdür yani elektronu fazladır.bu ne anlama gelir?bu iyonlar eksik elektrona sahip serbest radikallere fazla olan elektronunu vererek kararlı hale gelmelerini sağlar.yani serbest radikaller eksik olan elektronunu tamamlamak için sağlıklı hücrelere zarar vermemiş olur.bu da aslında vücudun kanserle savaşması anlamına gelir. özetle biz kanımızın optimum ph seviyesini korumalıyız.çünkü gün içinde yediğimiz içtiğimiz gıdalar genelde asitli olduğu için telafi etmek adına ph ı yüksek su içmeliyiz.tabiki ph ı 14 olan su içilemez ama içtiğimiz suyun ph ı ne kadar yüksekse o kadar iyi olur sonucunu çıkarıyorum ben kendi adıma.
bu konuda size katılıyorum piyasada tarım bakanlığından onaylı ilaç diye satılan bitkisel ürünler çok fazla var bende buna karşıyım.karşı olduğum şey bunların ilaç diye satılması yoksa takviye amaçlı kullanılmasında sakınca yoktur.çünkü ilaç olmadıkları için sağlık bakanlığı onayı gerekmez.bu beslenme destek ürünleri insanların bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve hastalıklara karşı direnci artırabilir ama oluşmuş bir hastalığı tedavi edemez.yanlış anlaşılan nokta bu.bizler hasta olmadan önce yediklerimize,içtiklerimize,yaşantımıza dikkat edersek vücudumuzu koruyabiliriz.dediğim gibi bir hastalığımız oluşmuşsa mutlaka tedavi olmalıyız.bu konuda bilinçli olan insanları görmek beni mutlu etti.tanıştığıma memnun oldum
çok teşekkürederim,araştırmışsınız.bu kriterleri duymuştum ve bana güvenmem için yeterli geldi açıkçası.firma elinde test sonucu olmayan ve 3. taraflarca onaylanmayan hiçbir iddiada bulunmuyor zaten.bir arıtıcı neleri arıtmalı ya da şebeke suyunda insan sağlığına zararlı hangi maddeler var,yani bu arıtıcı neyi arıtmıyor? napiim kimyacıyı buldum soruyorum işte:) bu arada arsenik böcek ve tarım ilacı yapımında kullanılıyor.bunları arıttığını beyan etmiş ama siz arseniği arıtmıyor demişsiniz ikisi farklı şeyler mi:44::44::44:sözünü ettiğiniz markanın sitesini okuyorum şu an orjinal sitesini ,Türkiyedekiyle de karşılaştıracağım.soru cevap kısmında arsenic vb maddeler için şu cevabı yazmışlar.
DoesDoes the eSpring Water Purifier remove Arsenic? Answer
Q.
Does the eSpring Water Purifier remove Chlorine? Answer
Q.
Does the eSpring Water Purifier remove fluoride? Answer
Q.
Does the eSpring Water Purifier remove sodium/salt? Answer
Does the eSpring Water Purifier remove Arsenic?
A.
To view the list of contaminants the eSpring™ Water Purifier removes, please visit our Research Center, then select Contaminants. If the contaminant in question does not appear on this list, then we do not make a removal claim for it.
kısaca arseniği arıtır mı uzaklaştırır mı sorusuna( diğer maddeler için de aynı soru sorulmuş),araştırma merkezimizi ziyaret edin,kirleticilerin listesinde yoksa o kirletici için arıtıyoruz iddiasında bulunmuyoruz diyor.arsenic listede yok :) inorganiklerden sadece mercury=civa,lead=kurşun
ve asbest var.bu arada asbest hakkındaki bildiklerimi de yazayım.asbesti biz solunum yoluyla aldığımız zaman sağlığımıza zararlıdır.diğer şeylerdeki asbestler iddia edildiği gibi sağlığa zararlı değildir, solunuma girmedikleri müddetçe o yüzden asbest içeren maddelerden de korkmayın.kursun için de ph değerini ölçerek arıtılıp arıtılmadığını bulduklarını iddia etmişler.ph için yukarıda açıklama yapmıştım zaten.
aldıkları sertifikaları da sadece 3 madde için almışlar.NFS nin şu maddelerine göre :
Standard 42, Aesthetic Effects:
Tests systems for their ability to reduce drinking water contaminants that affect the taste, odour, and clarity of drinking water.
Standard 53, Health Effects:
Tests systems for their ability to reduce a wide range of drinking water contaminants, including lead, asbestos, VOCs, and pesticides. Standard 53 is much more difficult to meet than Standard 42. No other UV carbon-based system has been certified to reduce more health-effect contaminants than the eSpring Water Purifier.
Standard 55, Class B, Ultraviolet Microbiological Water Treatment:
Standard 55 applies exclusively to systems that use ultraviolet light. It certifies the system’s ability to reduce normally occurring microorganisms in municipally treated water.
std42 tat ,koku ve berraklık gibi estetk değerler için verilen bir standart.
std53 kurşun ,asbest,tarım ilacı kalıntısı,vocs dediği şey de buharlaşabilen organik bileşiklerdir.bunları karbon filtreyle tutuyorlar.zaten bütün sistemlerde ön arıtma olarak karbon filtre mevcut.
std53 ise uv ile yapılan mikrobiyolojik su arıtma,mikroorganizmalar üzerinde etkili.şebeke suyunda zaten klor olduğu için mikroorganizmalarla ilgili bir sıkıntı yok.olduğu zaman zaten tv lerde duyduğumuz,halk sudan zehirlendi ,ishal oldular vb gibi haberler bu tip zehirlenmelerden kaynaklanıyor.
bunun dışındakiler için bir arıtma yok.yani bu sertifikalar belli maddeler için verilmiş ,o yüzden sertifika konusunda bir kandırmaca yok.ama bütün kriterleri sağlayan bir sertifika değil.
NFS nin içme suyu cihazı sertifikası kriterleri ise şunlarmış
1-Certified contaminant reduction claims must be proven through testing performed by NSF International at its laboratories.
The eSpring Water Purifier has done this.
sertifika edilmiş arıtım,NFS lablarında yapılarak ispat edilmeliymiş,bu sağlanmış.
2-The system must not add anything harmful to the water.
The eSpring Water Purifier does not.
sistem suya zararlı madde eklememeliymiş,ki eklenen madde yok bu da onaylanmış.
3-The system must be structurally sound and designed to meet plumbing requirements such as pressure fluctuations.
The eSpring Water Purifier is.
sistemin dizaynı ,örneğin basınç dalgalanmaları gibi tesisat gereksinimlerine uygun olmalıymış.
4-Advertising, literature, and labeling must not contain any false or misleading statements.
The eSpring collateral does not.
reklam,etiketleme vs yanlış ifadeler içermemeliymiş.
5-Only pre-authorized changes in the materials and manufacturing process are allowed.
The eSpring materials and process have done this.
malzemelerde ve üretim proseslerinde sadece önceden yetki verilmiş değişiklikler yapılabilir denmiş.
yani bu 5 maddeyi sağlayan firmaya sertifika veriliyormuş ki içerikten çok sistemin üretimi ve satışı ile ilgili maddeler bunlar.
bundan yola çıkarak sertifika ile reklam ve satış yapmaları normal fakat biz de tüketici olarak içeriğini bilmeliyiz bunların.emin olun satanların da bu sertifikaların içeriğinden haberleri yoktur.ben de şimdiye kadar okumamıştım.ama sistemleri bildiğim için uygun olmadığını biliyordum.sonuçta bu maddeleri sağladıkları için sertifika almaları ve satış yapmaları kanuni birşey.sözlü olarak onu arıtır bunu arıtır,alkali su şöyledir gibi aslında sertifikalarında yer almayan söylemlerin de cezası var mıdır bilmiyorum.nasıl ispatlanır onu da bilmiyorum.ben karşılaştığım 3 satıcıya gerekeni söyledim ve hayır diyemediler.sertifikalarından bahsettiler :) ezberlenmiş şeyler.
mesela bilinen bir süpürge markasının tanıtımına gelen kişi bize o aletin uçak teknolojisiyle çalıştığını ve yanlış hatırlamıyorsam 85 yıldır taklit edilemediğini söyledi.sitelerinde 70 yıldır geliştirmekte oldukları yazıyor ama satıcının iddia ettiği gibi uçak motoru kullanıyoruz ,bu kadar yıldır sistem aynı değişmedi( ki mümkün değil) gibi iddiaları yok.bunu şunun için yazdım.satıcılar da zaten bilgisiz oldukları için ve amaç satış olduğu için sizin sorularınıza sizi ikna edecek cevapları verirler.inanıp inanmamak ,araştırmak size kalmış.umarım birilerine bir şekilde faydam olmuştur.sevgiler.
bu mesajınızı yeni farkettim ,ben de sevindim tanıştığıma :) ilk kısım için şunu söyleyebilirim,öncelikle ben biyolog,biyokimyacı ya da dr değilim.ama kanımızın ph değerini belli seviyelerde tutmak için böbreklerimiz,akciğerlerimiz vs çalışıyorlar.ne kadar alkali o kadar iyi çıkarımı ise çok doğru değil çünkü ,alkalinitenin artması durumunda da metabolik alkaloz denen bir durum oluşuyor,yani vücut için zararlı.bunlar denge olayları ,kimyadan hatırlarsınız reaksiyonlardan.onlara çok benzer durumlar.fakat vücudumuzda ne kadar alkali ya da asidik olursa tolere edebilir diye bir durum yok ,bir süre sonra zarar vermeye başlayacaktır.bizim için belirli aralıklar var,su için konuşursak.o aralıktakiler sağlıklı.vücuttaki asit- baz dengesi,kanın ph sı gibi konularda konuşmak içinse kendimi hiç yetkin görmüyorum.ama biyokimya uzmanı dr ların tezleri ve araştırmaları okumak ve fikir edinmek için iyidir diye düşünüyorum çok bilgi sahibi olmak istersek :)
bitkisel desteklerin de zararlı olup olmadıkları sağlık bakanlığı onayı olmadığı için kesin değil.kanımca zararlı değildir diyemeyiz.hatırlayınız lida olayını,aynı şekilde benzeri acı biber hapı,vb maddeler için de daha sonra yasaklamalar çıktı.lida kadar medyada yer bulmasa da .ancak ölen birileri, olduğunda bu durum ortaya çıkıyor.çünkü kim hangi hastalığının sebebinin ne olduğunu biliyor ki?kalp yetmezliğinden vefat eden birinin yakınları şu ilacı da kullanmıştı demeseler,ya da kişi gizlice kullandıysa,ölüm sebebinin de ne olduğunu bilmek kolay değil,tabii ki tıbbi bir gerekçesi vardır açıklanacak ama altında yatan sebeplerin o ilaçlar olduğunu araştırdıklarını sanmıyorum.bir de şişelenmiş,fabrikasyon olarak üretilmiş şeyler tamamen doğal değildir.örnek dışardan aldığınız,ceviz içi sadece kırılıp içi çıkarılmış ve en doğal olarak düşünebileceğiniz şeylerden biri,onda bile koruyucu maddeler var kurtlanmasın bozulmasın diye,o yüzden kabuklu ceviz alın ve kırıp kullanın derler.bu tip besin desteklerinin bir zararı da içindeki madde miktarlarının ilaçlardaki gibi standartlarla konulmamasıdır.yani o tür şeylerin herhangi bir serisinde x maddesi,50 mg varken diğer serisinde 90 mg çıkabilir.yalnız bu sorunun şu çok bilinen pahalı abd kaynaklı desteklerde olduğunu sanmıyorum.ama çok faydalı olduklarını da düşünmüyorum.
yine kendimden bir örnek vereyim.basit bir sağlık sorunum için 2-3 değişik dr a gittiğimde bana çeşitli vitaminler ve vitamin iğneleri verdiler.kullandığım sürece sorunum geçti fakat bırakınca tekrarladı.bir tanıdığımda da aynı sorun vardı.o da pahalı besin desteklerinden kullandı.benim 1 haftalık dr tedavisi ile sorunum geçici olarak da olsa çözüme kavuşurken ,onunki 3 kutu desteğe rağmen gerilemedi bile.ben daha sonra kendim kefir yapıp içmeye başladım.o soruna çözüm olsun diye değil,genel sağlığım için ve yıllardır o sorunumdan eser kalmadı :) ve ben hiç tedavi almadım onun için .sevgiler,sağlıklı,mutlu günler :))
ne çok ne çok yazmışııım :))