Şu itiraflara bir göz atın kızlarrr:)

Tabu

Bir alkış da tabu oynarken, "Porno." dediğim an "Kırbaç!" diye bağıran arkadaşıma gelsin.
 
Neli olsun neli?

Şimdi bütün alkışları Profilo AVM'deki bir süper markette prezervatif alırken sevgilisine "Neli alayım neli?" diye bağıran arkadaşa istiyorum! Lavlı al anacım, ateşiniz sönmesin!
 
Kuş gribi

Kuş gribi salgınından dolayı tavukların itlaf edildiği dönem, kameralar önünde ''tavuklarımı bırakın karılarımı alın'' diye bağıran amca; magmalara gelesin e mi.
 
Nerede Beleş Oraya Yerleş!

Anneannem bedava olan hiçbir şeyi kaçırmaz. Ne olduğuna da bakmaz. Hemen alabildiği kadar çok alır. Bu iş tanıtım için dağıtılan tadımlık peynir, sucuk standlarına elinde koca ekmekle gidip "şunun arasına doldur kızım" demesine kadar varmıştır hatta. E hadi bunları geçtik de yani anneanne sırf bedava dağıtıyorlar diye gidip yarım koli prezervatifi ne demeye aldın ki sen? Hayır dedem öleli de üç yıl oldu ama...
 
Uyanık yaşlılar lafım sizee

Hadi gecenin bir vakti hastalanmış gibi yaptın. Ailenin tamamını toplayıp geldin. Yürüyemedin, tekerlekli sandalyede geldin. Bu esnada ahlayıp pufladın, inledin. Her şeye kabul de senden hemen sonra gelen kanamalı sarhoş hastanın bağırmalarından korkup da yürüyerek ne demeye kaçtın acilden? Ailen dahil onca kişi yarım saat seni aradık bulamadık. Tekerlekli sandalyeyi de ortada bırakmışsın... Hadi bunları da es geçelim; ne demeye evine gittiğinde telefon açıp da acildeki meraklı aileni eve çağırdın yahu?
 
Ev kızı
Tamam depresyondayım, tamam günde 13 saat uyuyorum, tamam işsizlik hırçınlaştırdı iyice ama güzel annem, iş başvurumla ilgili arayan kişiye bunları bir bir anlatıp ardından da "Aman çocuğum, alın kızımı işe de artık evlendirelim hayırlısıyla. Bak kaç yaşına geldi, böyle evde oturuyor." demeseydin keşke. Nasıl giderim ben şimdi o iş görüşmesine?
 
Türk'üm, utangacım

Sevgiliye ilk defa iç çamaşırı almak üzere mağazaya girilir. Utana sıkıla doğru dürüst inceleyemeden bir tane seçilir. Göze batmasın diye bir de kendine erkek reyonundan bir iç çamaşırı alınır. Ama "Denemek ister misiniz?" diye sorulunca da "Hangisini?" denilmez. Denilemez. Denilmemeli. Yoksa öyle bir sıcak basar ki magmaya falan gerek kalmaz sayın site sakinleri. Tecrübeyle sabittir.
 
Eski Cevizler

Kayınvalidemle oturup konuşuken bir ara bana "Ah kızım, çok korktum ben bu çocuk (kocam oluyor) abuk subuk bir kızı alıp gelecek diye. Senden önce eve habire bir kızı getirip duruyormuş, apartman, konu komşu hep seslerini duyuyormuş. Onunla evlenecek diye çok korktuk babanla. Allah'a çok şükür akıllandı da seninle tanıştı" diyerek bana sarılıp öptü. Eve habire gelen ve apartmanı inleten "abuk subuk " kız ben oluyorum bu arada. Çok ucuz yırtmışım çok.
 
Alışveriş listesi

Alışveriş merkezine gitmişim. Birkaç parça kahvaltılık alıp çıkacağım, fazla oyalanmadan reyonlar arasında geziniyorum. O sırada gözleri yaşlı bir teyze yanıma yaklaşıyor. Ölen kızına çok benzediğimi, beni bir kere kızının yerine öpüp öpemeyeceğini soruyor. Kıramıyorum teyzeyi, yanaklarımdan hasretle öpüyor. İçim kötü oluyor, bir şey diyemeden alışverişime geri dönüyorum. Bir süre sonra teyzeyle kasa kuyruğunda tekrar karşılaşıyoruz. Teyze hemen önümde duruyor. Sıramı beklerken birden aklıma almam gereken bir şey daha olduğu geliyor. Teyzeden yerimi tutmasını rica ediyorum. Tabii ki diyor gözü yaşlı tezye bana sevgi dolu bakarak. Gidip hemen listemdeki son malzemeyi de alıp sıraya geri dönüyorum. Sıra çoktan teyzeye gelmiş, aldıklarını paketlemiş, çıkmak üzere. Bana son bir kez yaklaşıp eğer çok garipsemezsem sanki kızıymışım gibi arkasından "Güle güle anne" diye el sallayıp sallayamayacağımı soruyor. E garipsiyorum tabii ama bunu, kızıyla vedalaşma şansı bulamamış bir annenin dileği olarak nitelendiriyor ve kendisini kıramıyorum. Kadın dışarı çıkarken ben de arkasından anne anne diye diye el sallıyorum. Bu sırada aldıklarımı kasadan geçiren görevli bana dönüyor ve borcunuz "124YTL" diyor. Nasıl olur, benim aldıklarımın toplamı 50 YTL bile etmez dememe kalmıyor kasiyer açıklıyor, "Aldıklarınızın bir kısmını anneniz götürdü bile." Ben bunu nasıl yedim ya? Magmada başımı vurabiliceğim kaç taş var? Tek tek vuracağım!
 
Kilitlenme

Marketten 5.00 YTL’lik alışveriş veriş yapıp kasadaki bayana 10,00 YTL uzattım. Kadın para üstü olarak iki eline aldığı paraları göstererek “Bozukluk mu istersiniz, bütün mü…” diye sorduğunda, çoktan kadının kocaman göğüslerine kilitlenmiş olan ben, “İkisini de…” demişim. Durumun farkına varan kadının “Onların birisini bile 5 YTL’ye alamazsınız” demesiyle dünyaya iniş yaptım. Marketten ayrılırken utancımdan para üstünü bozukluk mu, bütün mü aldım, yoksa hiç mi almadım, hatırlamıyorum bile…
 
Hangisi?

Girdiği elektronik mağazasında meşgul olan bir satış danışmanını ısrarla çağırıp ürünün etiketini göstererek "Bu kaç para?" diye soran adamı alkışlamaya bile tenezzül etmem ama "Etiket mi, raftaki ürün mü beyefendi?" diye sorup "Tabii ki ürün; etiket ne işime yarayacak?" cevabına "Öyle demeyin beyefendi, üstündeki ürünün fiyatını öğrenmenize yarıyor o, çok faydalı bence, size çok gerekiyor." cevabı veren kişiyi ayakta alkışlarım.
 
Erkek donu

En büyük alkışı fazla kilolarından dolayı içinde en çok rahat ettiğini iddia ettiği slip iç çamaşırını giyen sonra da karşı apartmana yeni taşınan aileden bihaber şekilde, yatak odasında bir güzel soyunup giyinen anneme istiyorum. Yeni komşularımızın yedi yaşındaki oğluyla camdan göz göze geldiğimde çocuğun yüzüne yerleşmiş olan dehşet ifadesini ve yerlerinden fırlayacakmış gibi açılmış gözlerini bir kenara bırakıyorum da, başlamadan biten fantezi dünyasının bedelini kim ödeyecek anne??
 
Uyandırma pozisyonu

5 yıl önce bir bayram günü, ev oldukça kalabalık; tüm aile bir arada. Öğlen kalkmış olan bana yağmur gibi eleştiriler yağmakta. Kestirip atmak için, "Uyansam da hemen yataktan kalkmıyorum ki ben." diyorum. Tüm uğraşılarımıza rağmen kendi yatağında yatmaya alıştıramadığımız ve anne babasıyla yatan 5 yaşındaki kardeşim atlıyor: "Kalkma abla, annemle babam da beni uyandırmak için yatağı sallıyorlar, sonra eğilip yüzüme bakıyorlar, uyanmadığımı görünce daha hızlı sallmaya başlıyorlar ama ben de kalkmıyorum" diyor. Oluşan ölüm sessizliğini yine benim kahkaham bozuyor ve o geceden itibaren kardeşimle yatmak görevi bana veriliyor.
 
Bozuk büyü

Üniversitede okuyordum. Babam uzun zamandır işsizdi. Bir gün annem elinde bir leğenle geldi ve beni banyoya soktu. Bize büyü yapıldığını ve bu büyünün bakire bir kızın idrarı ile kapı eşiklerini ovarak silerse bozulabileceğini söyledi. On dakikalık bir uğraştan sonra annemin dediğini yaptım. İnanılması güç ama annem üzerimizdeki büyüyü bozduktan(!) üç gün sonra babam iş buldu! Annem pek bir sevindi. Haliyle ben de. Ama şimdi itiraf etmem gereken bir şey var. Anne, babam o işi nasıl buldu bilmiyorum ama bunun büyüyle bir alakası olmasa gerek. Zira senin kızın bakire filan değil.
 
Soyadımız neydi?

Halamın kızlık soyadını hatırlayamayan bir babam, "Baban hatırlayamadı kızım; sen de düşün." diyen bir annem var...
 
Güle güle git şimdi

A benim süzme kocam, ben sana, sen iş gezin için valizini hazırlarken "Ay prezervatif kutusunu da al" diye şaka yaparken bir daha sakın ama sakın "Gittiğim yerde yok mu sanki?" deme. Sakın!! O parmaklar valiz kapağına nasıl sıkışır öğrendin. Bir daha parmağınla kalmaz ona göre!!
 
Var mı böyle unutkanlık?

Akşam 18.30 gibi koştur koştur; işten eve gelinir. Akşam yemeği yetiştirebilmek için üst baş bile değişmeden mutfağa dalınır. Bu arada 5 yaşında olan oğlumun saat 17.30'da babası tarafından kreşten alınıp eve getirilmiş olması gerekmektedir ki söz konusu baba o anda salonda gazete okumaktadır. Yemeğe daha epey zaman olduğu için çocuk açlıktan ölmesin diye bir tabak meyva hazırlanır ve oğlana "Gel meyvanı al!" diye seslenilir. Ardından "Bammm!" diye bir kapı sesi duyulur ve ev kolaçan edildiğinde ne kocadan ne çocuktan iz vardır. Hemen cep telefonundan baba aranır ve itiraf gelir. ''Eee aşkım, ben oğlanı kreşte unutmuşum, sen ona seslenince aklıma geldi. Merak etme aldım eve getiriyorum.'' Evet, ben bu adamla hala evliyim. Çocuk da kazasız belasız 9 yaşına gelmeyi başardı babasına rağmen.
 
Tereddüt etmek yok!1 yıl 2 ay 9 gün önce gönderdi

Oğluma, oyuncak uçak aldım. Çalıştırılınca arka kapısı açılıp dışarı tank ve askerler çıkıp ateş ediyor. Bir yandan da uçağın içinden bir ses ateş etmeleri için İngilizce emir veriyor, "Fire, fire!" diye. Oğlum uçağı çalıştırdı, uçak hareket etti, arka kapısı açılıp, dışarı asker ve tanklar çıktı, ateş etmeye başladılar. Uçağın içinden de "Fayır, fayır..." diye sesler gelmeye başladı. Uçaktan ''fayır" sesi gelince, oğlum hemen müdahale etti, "Hayır mayır yok! Hepiniz öleceksiniz!"



fire yani fayır ingilizce ateş ,ateş etmek demek arkadaşlar
 
Konuşamazsın sen

Dört aylık oğlum kendisine bakarak "Aguuu!" diye sesler çıkardığı sırada arkadaşımın çocuğunun ona cevabı; "Zorlama kendini; konuşamazsın sen." şeklinde olduğundan alkışı her ikisi de hak ediyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…