Şu hayat beni çok yordu diyenler,buyrun!

hayatın benide yorduğunu uzun zaman önce farkttim. kötü olan geriye dönüp baktığında bu yorgunluğa değecek birşy varmı YOK.
 
kocaman, uçsuz bucaksız bir tünel;

gidiyor, gidiyorsun yol bitmiyor...

hayat denen yolculuk, hala devam ediyor;

yürüyor, koşuyor, tırmanıyorsun;

bazen de inişler oluyor,

güzel mola yerleri bazen,

bazen de bitmez engellerle dolu...

yok!! ama, oturup kalma öyle;

hele de, güzel yüzüne yaşlar hiç uğramasın..

güçsüz sanma kendini,

tükendin sanma sakın..

karanlık değil bak,

ışıklar sana yarenlik ediyor,

yalnız bırakmıyor, sen bir bak,

kaldır da başını bir bak...

yol, hep devam edecek;

yolculuğun sürecek..

son durağa varmadan önce;

kalk ayağa ve yola devam et!!!

canımm arkadaşımmmmm tam bizlik olmuş bu.....sen ve ben.......emeğine sağlıkk çook ii geldi bana...
 
hayat bumu?
evet arkadaşlar hayat bu işte....hepimizin yaptığı tercihlerdir hayat....neyi tercih ettiysek onun bize getirdiklerini ve götürdüklerini yaşıyoruz....kimine daha töleranslı oluyor sanki hayat...kimine daha acımasız....hangi yoldan gitmek istiyorsak o yoldan geçerken başımıza gelen ii yada kötü şeylerden oluşuyor hayat...bazen herşeye rağmen uçurumun kenarında bile sırıtacaksın sırf hayata gıcıklık olsun diye..düşünüyorum....bazende allahım yeterrr niye hepp ben diyorum....gülmek istiyorum ama olmuyor...bi şekilde bişeyler engelliyor seni....hayır sen gülemezsin senin buna hakkın yok der gibi yaşananlar.....yada bize yaşattıkları.......yda bizim yaşamak istediklerimiz....
 
E y h a y a t, s e n ş a v k ı s u l a r d a b i r d o l u n a y s ı n.
A s l ı n d a y o k u m b e n b u o y u n d a,
ö m r ü m b e n i y o k s a y s ı n…


Yaşam bir ıstaka;
gelir vurur ömrünün coşkusuna.
Hani tutulur dilin,
konuşamazsın…

Tırmandıkça yücelir dağlar.
Sen mağlupsun sen ıssız
ve kalbinde kuşların gömütlüğü;
tutunamazsın!

Eloğlu sevdalardan dem tutar,
aşk büyütür yıldızlardan;
senin ise düşlerin yasak,
dokunamazsın...


Birini sevmişsindir geçen yıllarda.
Açık bir yara gibidir hâlâ.
Hâlâ ne çok özlersin onu,
ağlayamazsın…

Yolunda köprüler çürür.
Sesin, sessizlik sanki bir uğultuda.
Savurur hayat kül eyler seni,
doğrulamazsın!

Yapayalnız bir ünlemsin
dünyayı ıslatan şu yağmurlarda.
Her şey çeker ve iter,
anlatamazsın...






Yaşam bir ıstaka,
gelir vurur işte ömrünün coşkusuna.
Sesinde çığlıklar boğulur ama,
bağıramazsın…

Sonra vakt erişir, toprak gülümser sana;
upuzun bir ömrün ortasında
ne hayata ne ölüme
yakışamazsın…

Yazdırmalısın mezar taşına:
Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın,
aslında hiç olmadım ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…

Yılmaz Odabaşı


 
Ya ümitsizsiniz, Ya da ümit sizsiniz.
Ya çaresizsiniz. Ya da çare sizsiniz.


Küçük olaylar karşısında sabırlı olmazsan
büyük planları gerçekleştiremezsin


Her kışın yüreğinde titreyen bir bahar vardır.
Her gecenin peçesinin ardında tebessümle
bekleyen bir şafak vardır


Dağ ne kadar yüce olsa, yol üstünden aşar

Suya düştüğünüz için değil, sudan çıkamadığınız
için boğulursunuz



Dayan ve üstele... Bu acı, adım adım senin
iyiliğine dönüşecek



Taşı delen suyun gücü değil,
damlalarının sürekliliğidir
 
Kaç
hayat yaşanır
bir ömre, kaç yaşam sığar

Aldanıp yaşama

kaç kere doğar yeniden
kaç kere
ölebilir insan

Çevir gözlerini içlerine

At bir adım daha

İlerle
korkma uçurumlarından

Alıştırıldığımız yaşam
kendi yaşamımız değil

İç savaşlarımızda yenen de
yenilen de biziz

Öldürmek için peşine düştüğümüz
kendi yaşamımız

yoluna tuzaklar kurduğumuz avımız
kendimiziz.

Korkma

yürü yollarına
Salına salına
sarsıla sarsıla

Henüz ıslak ve nemliyken
şekillendir

Bittiğinde öğrenilen yaşam
neye yarar

Kaç hayat yaşanır ki
bir ömre
kaç yaşam sığar..


Dionisos...

En muhteşem eser
dolu dolu yaşamdır.

Öner Kaçıran
 
Hayat; bazen insana en güzel şeyleri verir.
Bazen de çok şey götürür.
Hem bedenimizden hem ruhumuzdan,,,
Arı kovanı gibi karmaşıktır ve bilinmezdir.
Yaşamak güzel,,,
Her halukarda yaşam penceresinden;
İntikal ettiğimiz hayata sımsıcak bakmak,
En güzeli değil mi?
Hayat bize bir annenin yavrusuna sarıldığı gibi sımsıkı sarılıyor.
Toprak ise bize ne kadar sadık,,,
Topraktan yaratıldık,
Yaşam kaynağımız o; ,
Ölürken bile bizimle,,,
Hayatta en güzel şey sevgi;
Sevgi,öyle mükemmel bir kavram ki;
İpek böceği gibi sabırlı,
Ve birden fazla kişiyle uyarlanır.
Anneye,babaya,kardeşe olan sevgi sınırsız ve başka,,,
Ve diğerleri gelir ard arda
Bir de vatan sevgisi var bambaşka,
Aynı bayrak altında bağımsızca,
Kimsenin boyundurluğu altında olmadan yaşamak gururla
Hayata bir anlam katma çabası var.
Arzu ettiği yaşama yöneltir insanı
Kimi insan ne olduğunu bilmeden
Kimisi zavallı,kanı çekilmişbir sülük gibi yaşar hayatı,
Oysa hayat;
Öyle fazla sembollerle dolu ki;
Kuşatılmış çevremiz,bir şifre konmuş hayatımıza,
Ve onu çepeçevre saran felsefe,
Kimi insan bu hayatta kaybolur gider.
Hayatta kalmayı başaranların sayısı azdır.
Hayat,,,
Bazen bir martı gibi özgür
Bazen de kafes arkasında saklanan bir zavallı
Hayatı anlamlı kılan
Yaşama sevinci,yaşama karşı sevgi,,,
En anlamlısı da yaşamın tadına varmaktır.

Feyza Tutam
 
yaşamayı seviyorum...
yaşamayı seviyor...
yaşamayı sev...
yaşamayı...
yaşama...
yaşam...
yaşa...
yaş...
ya..
 
Gökkubbe altında bir yaşam sevdalısı;
Bir avucunda yarını,bir avucunda bugünü.
Ve omuzlarında taşıyor hala
Geçmişin yükünü.
Umutları gökyüzü kadar engin
Yıldızlar kadar erişilmez belki.
Düşünceleri,duyguları
Kırılgan bir kavak dalı gibi.
Hayaleri,bir kuşun özgürlüğü,
Bir kelebeğin mutluğu
Belki kısa da olsa.
Çağıl çağıl akan sular kadar coşkulu...
Dikenlerin ucunda bir gül gibi bakarken hayata;
Ulaşmak için direnirken gelecek bahara;
Yükünü taşısa da acısını duymuyor
Hatta dönüp bakmıyor geçen yıllara.
Bozkırda açmış tek bir çiçek gibi,
Dalda kalmış son güz yaprağı kadar yanlız olsa da
Yine de direniyor yaşama.
Ne umutların ötesinde ne de hayallerin.
Hepsi onun önünde,
O peşinde güzelliklerin.
Koskoca gökkubenin altında,belki de tek başına;
O,yaşama sevdalı,yaşam farkında olmasa da.

Necibe Sucuoğlu
 
Back