Sorun benmiyim?



Ama sorun bu aslında.
Saygı görebilmek için ortaya bir karakter koyabilmek gerekir.
Yanlış anlama sen saygıyı haketmiyorsun demiyorum.
Ama şimdi böyle söylersem kavga ederiz. Şöyle söylersem yanlış anlaşılırım,
2 hafta onunla gitmezsem şöyle şöyle konuşurlar diye düşünmekten
Kendinden ve beklentilerinden uzaklaşmışsın.
Tamam bunları düşündün ve ne gerekiyorsa onu yaptın. İnsanlar seni yanlış anlamadı. Eşinlede selametin için hep iyi oldun.
Sonuca bakalım. Mutsuz, kendine zaman ayıramayan, özgüvensiz bir kadın yarattın.
Kim için

“herhangi bir durumla seninle ailesi arasında kalsa, haklı olan sen dahi olsan vardır bir bildikleri
Diyerek ailesine karşı seni karşısına alabilecek bir adam“ için…
Sana kocanı kapıya koy ne hali varsa görsün demiyorum ki ben.

Sadece kendi mutlulugunun önüne başkalarının düşüncelerini koymamalısın diyorum.
9 ayda kocanın evlilik mantığında olmadığını farkettin, bundan sonra ipleri eline al
Birazda direksiyona sen geç..
 

Onlarda bizi bekler evde durup ne yapıcaksın hafta içi yaparsın temizliği. Elimizi ayagımızı tamamen mi keselim onlardan falan filan..
 

Evet ben kendime deger vermiyorum. Kimsede bana deger vermiyor.. :'(
 

Galiba haklısın artık evlilikte kendimi göstermenin zamanı geldi. Ama bunu sıorasıyla ve düzgünce nasıl yapacagım..
 
Ben gitmezdim sanırım bu şartlarda, kavga etmeyi göze alıp. Hem ikimizde çalışacağız, hem bana ev işinde bir katkısı olmayacak,hemde her hafta ailesini ziyarete gidip eve gelip koştur koştur iş yapacağım. Kusura bakmasın eşim yani.
Ayrıca çok yeni evliliğiniz,şimdi çıkip gezmiyorsunuz ama çocuk olunca dahada zor,sosyal hayat bitecek uzun bir süre,uyku saati,yemek saati vs derken.
Konuşun eşinizle yoruldugunuzu bu tempoyla devam edemeyeceğinizi belirtin kesinlikle.
 
Ben bulaşıgı öyle tezgahın üzerinde bırakınca kocam bana görevlerini yerine getirmiyorsun diyor.. Bu sabahta son sabrımı taşıran bu oldu zaten.

Sen çalışan bir kadınsın. Eşin kendine gelsin. Ev işleri bir tek senin görevin değil. Sanki ev hanımısın. Koca avukatsın işittiğin söze bak. Nereden buluyorsunuz böylelerini...
 

Konuştum daha dün. Anlıyorum seni biraz köye gitmeyiz dedi. Ve sabah kavga çıkarttı tüm suçu benim üzerime attı. Sonuç oalarak dün söylediği şeylere pişman oldu yani köye gitmemezlik yapmaz..
 
Konuştum daha dün. Anlıyorum seni biraz köye gitmeyiz dedi. Ve sabah kavga çıkarttı tüm suçu benim üzerime attı. Sonuç oalarak dün söylediği şeylere pişman oldu yani köye gitmemezlik yapmaz..

Ben gitmek istemiyorum demeye korkuyor musunuz?
Neden?
 
Onlarda bizi bekler evde durup ne yapıcaksın hafta içi yaparsın temizliği. Elimizi ayagımızı tamamen mi keselim onlardan falan filan..

Anladım. Bir hafta gidip, bir hafta kalma teklifinde bulundunuz mu hiç. Belki kendisinin de ihtiyacı vardır bir süre evde kafa dinlemeye falan. Bir kez denese ve siz ona çok güzel bi haftasonu geçirtseniz belki her hafta gitmekten vazgeçer.

Eşinizin size paran var mı yok mu diye sormamasının sebebi kendisinde de para olmadığı için olabilir mi. Bu konuları hiç konuşmuyo musunuz. Yani biz eşimle kim nereye ne kadar para veriyor bunları konuşuruz hep ve zaman gelir benim param olmaz o bana verir, zaman gelir onun olmaz ben ona veririm. İkimizde elimizde ne kadar para var biliriz. Bunları birbirinizden gizli tutmayın. Belki onun da parası bitiyordur ve size söyleyemiyordur.

Sosyal faaliyetinizin olmadığını da söylemişsiniz. Bizim de yok inanın. Benim eşim de gezmeyi tozmayı sevmez, avmlerden nefret eder. Ayda yılda bir zorla çıkıyoruz dışarıya. O yüzden ben evdeki vakti güzel geçirmeye çalışıyorum. Yemek bulaşık işini en pratik hale getirmeye çalışıyorum. Ne kadar erken biterse o kadar çok vakit geçiririz. Benim eşimde bana hiçbir şekilde yardım etmez ev işlerinde.
Birde iletişiminiz çok fazla yok sanki, aranızda bu nedenle de böyle sorunlar çıkıyor olabilir. Akşamları evde birlikte geçireceğiniz vakitleri bence mutlaka artırmalısınız, artırmaya çalışmalısınız. Yani eşiniz sizinle ne kadar çok kaliteli zaman geçirirse sizinle yalnız kalmayı o kadar çok isteyecektir. İlk evlendiğimiz de eşimle iki günde bir mutlaka annesigile gitmeliydik. Gidemezsek olay olabilirdi yani. Şimdilerde bakıyorum artık gitmeyince çokta aramıyor. Bu hafta sadece bir kez gittik, hiç sesi çıkmıyor. Oraya gittiğimizde de bir an önce eve gitmenin derdinde, bulaşıkları yıkarken başımda bekliyor bitsin de eve gidelim diye.
Sanırım sizin meselenin özü de bu, birlikte kaliteli vakit geçirememeniz. Bunu başarabilirseniz bence hepsini çözersiniz.
 
Ben gitmek istemiyorum demeye korkuyor musunuz?
Neden?

Evet korkuyorum çünkü benim ailemle görüşmemi engeller onalrın yanında surat yapar diye korkuyorum. Normalda çok saygılıdır aileme karşı ama benimle arası bozuk oldugunda surat yapıyor..
 
Galiba haklısın artık evlilikte kendimi göstermenin zamanı geldi. Ama bunu sıorasıyla ve düzgünce nasıl yapacagım..


Çok basit, bu haftasonu köye gidemeyeceğini söyliceksin. Neden diye sorarsa
Çok yorgunum diyeceksin.
Diyelim ki itiraz etti, canını sıkacak bişey söyledi.
Yada kavganın fitilini ateşledi.


Dimdik duracaksın. Kavga çıktıysa da hakkını vereceksin..

Burda bizimle paylaştığın her şeyi ona da çat çat diye söyliceksin.
Farzet ki bir dava aldın ve bir müvekkilini savunuyormuşcasına.
Ne olacak sonunda. Ne kadar küsebilir. 3 gün, belki 5 gün bilemedin 10 gün..
Hadi 1 ay olsun.
Kendi tek gitti diyelim, herkes konuştu laf çıkardı. 3. Haftasonu sende gittiğinde Zaten insanlar aaaaa ayrılmamışlar der, kasma kendini.
Bir süre sonra su akar yolunu bulur. Sen hiç kavga edilmeyen huzursuzluk yaşanmayan evlilik gördün mü?

Ben görmedim. Bari bir amaca hizmet etsin senin ki.
 
Konuştum daha dün. Anlıyorum seni biraz köye gitmeyiz dedi. Ve sabah kavga çıkarttı tüm suçu benim üzerime attı. Sonuç oalarak dün söylediği şeylere pişman oldu yani köye gitmemezlik yapmaz..
Ama böyle olmaz,insan bazen evinin rahatlığında oturmak ister sadece sereserpe,yada keyifle sakin sakin evinin işini yapmak. Siz sosyallesmek anlamında hiçbirşey yapmıyorsunuz ama her hafta o aile ziyareti yapılıyor, doğru mu bu? Eşiniz sizin kadar yorulmuyor tabi,tuzu kuru ondan.
Kavga ediyorsa etsin yani,ben asla kabul edemem böyle birşeyi,eşim bir küserse ben üç küserim kusura bakmasın.
Sizi düşünüyorsa evin işinin yada yemeğin,bulaşığın bir ucundan tutsun. Tek taraflı olmaz,olmamalı. 2 haftada 1de gidilebilir pekala,kimse ölmez 2 hafta birini görmedi diye.
 
Evet korkuyorum çünkü benim ailemle görüşmemi engeller onalrın yanında surat yapar diye korkuyorum. Normalda çok saygılıdır aileme karşı ama benimle arası bozuk oldugunda surat yapıyor..

Siz nasıl avukatsınız ya ohooo. Kusura bakmayın ama siz daha olmamışsınız, çok toysunuz. Niye evlenmek için bu kadar acele edersiniz ki... Daha eşine karşı kendini ifade etmekten korkan bir genç kadın, ailesine bağımlı bir erkek. Paylaşım yok, sosyallik desen haftasonları köye gitmekten ibaret. Neden bu yaşamı seçtiniz
 
konu sahibine nasıl avukatsın diyenler bir durun yahu.23 yaşında yeni evli bir insan,yetişkin hayatının başında ve belli ki evliliğinden bağımsız kendiyle ilgili sorunları var.avukatlıktan vurup acımasızlık yapmayın.
konu sahibi, seni anlamaya çalışıyorum.bir çok sebepten sen bugunki sen oldun ama memnun değilsin kendinden.değişim bir adımla başlar.kendine güvenin arttıkça bir çok konuya daha farklı bakacaksın.ben karşımda iyi niyetli,empatik,naif,akıllı bir insan görüyorum.çok kıymetli meziyetlerin var.değişmekten korkma,kendin için yaşamaktan.senin kendine sahip çıkmana karşı çıkacak bir koca varsa karşında kusura bakma ama seni hak etmiyordur.lütfen kendi değerini bil.
kocan iyi bir insan olabilir, iyi bir avukat olabilir, iyi bir arkadaş ve evlat olabilir ama bu koca olarak çuvalladığı gerçeğini değiştirmiyor.
korkularının seni yönetmesine izin verme...
 

Avukatlıktan vurmuyoruz ki, ama obez olmak bir diyetisyene nasıl yakışmazsa bu durum da avukata yakışmıyor.

Aslını isterseniz üzülüyoruz. Yani ben kendi adıma, eğitimsiz ve ekonomik olarak kocasına bağımlı kadınların ezilmesine, sömürülmesine çok üzülüyorum ama eğitimli ve para kazanan kadınların bu hale düşmesine daha çok üzülüyorum.

Konu sahibinin şu anda yaşadığı şeyin adı "Evlilik" değil, onu görüyorum. Sanki adam bekarlık hayatını yaşıyor, hafta içi işine, hafta sonu köyüne gidiyor bekarlığında olduğu gibi. Ekstra olarak kirasına, arabasına sponsor bulmuş, bir de hafta sonu annesine hizmet ettirecek bir kadın bulmuş.
 
hepimizin bir çekirdeği var ve bu çekirdek içinde işler yolunda gitmiyorsa sağlıksız davranışlarda bulunabiliyoruz,sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik düzeyden bağımsız.size komik bir şey söyleyeyim ben psikoloğum ve ağır depresyon geçirdim hala tedavi görüyorum.insanın başına her şey gelebiliyor bazen:)
 

O komik olayı ben de yaşadım da kendimi deşifre etmeyeyim şimdi
Kendime de yakıştıramadım zaten.
Neyse boşver...
 
Daha haksızlık karşısında kendi hakkını savunamayan bir avukattan meslegini hakkıyla yapmasını beklemek çok saçma olur sanki Evliliğin başında siz eşiniz kırılmasın diye çok fedakarlıklar yapmışsınız kendinizden fazla ödün vermişsiniz ama karşınızdaki anlayışlı biri olmayınca sizin bu iyi niyetinizi fazlasıyla kullanmış... Ben çalışmıyorum evhanımıyım ve eşim sofrayı sermeme kaldırmama hala şu gün olmuş yardım eder (16 yıla girdi evliliğim ) Bir misafir gelecegi zaman yeri geldiğinde evi de süpürür bulaşıkta da yardım eder. Ben sizin gibi çalışan birisi olsaydım sizin bu sıkıntılarınıza sanırım tahammül edemezdim Allah yardımcınız olsun
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…