Sorum memur olanlara

Hanımefendi daha 1 aydır başka şehirdesiniz kaç tane konu açtınız şöyle alışamadım, böyle mutsuzum, dönmek istiyorum, ailemi özledim vs vs. Kaç kişi size zaman ver alışırsınız dedi ama siz alışmak istemiyorsunuz. 1 aydır ailenizden ayrı duramadınız ama 1 yıl kocanızdan ayrı durmayı kabul ediyorsunuz. Keşke evlenmeseydiniz
 
Ailemden binlerce km otede tek başıma bi şehirde yaşamaya çalışıyorum
Iş yerime de alışamadım alışmam da imkansız gözüküyor çakılı kadroyum 3 sene burdayım

Ama sizin kadar mizmizlanmiyorum. Is yeri adı üstünde isini yap geç
Ben ne saçma durumlarla karşılaştım insanlar çok değişik ama en azından grant işimiz var sakin olun bi
 
İşe ilk başladım amir bana çocuk düşünüyormusun diye sordu bayan kendisi izin almim gibisinden cok ayar oldum sonra sorumlumuzun yanına götürdü adamda burası çok sıkıntılı demeye başladı ilk saniyeden ztn Moralmen çöktüm o günden sonra ısınamadım çünkü cok gıcık tipler
Baştan kapatmışsın kendini gibi görünüyor.

Bu her hafta geliyor dediğim arkadaşım erkek, eşi için gitti şehir dışına ve ailesine çok bağlı olduğu için biz onları gönderirken, kızı değil oğlanı teselli ediyorduk :) üzülme, bir kaç sene sonra gelirsen diyerek. Ağlayacak durumdaydı annesinden ayrılırken. Gittiği yerde A101 ve bim den başka dükkan yok. O kadar küçük. ve çok merkezi bir yerde, tiyatro, kurs çok sosyal biriydi bu çocuk İstanbul da. O da çözümü sık gelip gitmekte buldu.

Ben de çabuk modu düşen biriyim. Aniden Plan bozulması, ya da bir sürtüşme hemen eksilere düşürür beni. Ama bunun kendimden kaynaklı olduğunu biliyorum. Ve şartları suçlamak yerine, kendimi toplamaya çalışıyorum.

Yazık oluyor, çok keyifli geçirilebilecek zamanların böyle depresyonla heba edilmesi. Hem zamanına, hem cicim aylarına yazık. İleride sen de göreceksin boşuna üzmüşsün kendini.

Bana şimdi Bursa ya git, Ataman çıktı deseler koşa koşa giderim, hem de nasıl :))) Gerçi Doğuya çıktı deseler bile çok sevinirim ama Bursa kadar olmaz :)

Ben de atanamamışım için değil, zamanında atamam olacakken eşim ayrı şehirlerde olmayı kabul etmediği için gitmedim. Evlilik sorumluluk isteyen bir şey. Bazen kendi aleyhine de karar vermek zorunda kalıyorsun ama eşin seni işinden etmemiş. Böyle bir ikilem de kalmamışsın. İstanbul a yakın ama daha ferah, yeşil, doğal ve haftasonu kaçamak için çok elverişli bir şehirdesin.

Bu anlattıkların mobbing değil tam olarak. Sen baştan olumsuz algılamışsın. çocuk sorusu her çalışan kadının bir şekilde karşılaşacağı bir sorudur.

Özelde kesinlikle çok daha acımasız, saatleri çok daha uzun ve anlayışsız bir tutumla davranıyorlar çalışanlara.

Kadını erkeği de yok. Hatta neredeyse iş dünyası bile yok. Herkes kimi zaman okulda, kimi zaman işte nahoş tutumlarla karşılaşıyor. Hatta bazen Kadınlar erkeklerden daha tehlikeli olabiliyor.

Çareyi kaçmakta, ya da kendini kapatmakta değil, daha kalın bir deri oluşturmakta buluyorlar.

İş yerindekiler eğer gerçekten kötü insanlar değillerse, olumlu bir ortam oluşturabilirsiniz kendin için.Biraz da senin elini uzatman gerekir bunun için.

Samimiyetse iş ortamında bulması neredeyse imkansız bir şeydir, dostluk arayışı gereksiz ve üzücü olur. Hayatın normalleri bunlar.

Benim eşimin çalışanları kaç yıldır yanında da olsalar, birbirini sevmek diye bir şey mevzu olamaz. Para ilişkidir her şey. Onlar daha fazla maaşlı bir iş bulsalar giderler, eşimle araları iyidir çünkü o da maaşlarını zamanında veren bir patrondur. Sevgi yok işin içinde. Ama yine de masalarını çiçeklerle dekore eder, her sabah bitki çayları, kahve çay muhabbetlerinin olduğu sıcak bir ortamdır orası. Daha fazlası beklenmez.

Bursa da olunca, hafta sonunda tarihi köylere bir çay içip dolaşmaya çıkabilirsin. Kendini şımartıp bir Uludağ kaçamağı yapabilirsin. Aileni davet edip bir haftasonu onları gezdirebilirsin Tophane merkez camiler filan. Büyük avmler var her türlü. Hele bahar gelince ayrı bir güzellik, günler uzun, Havalar sıcak, gezilecek yer çok.

İstanbul da trafikten çıkmak bazen 2,5 saat alıyor. O zamana uzak bir yere bile gidebilirsin.

Yine istanbul oluyor mu diye denersin ama olmayınca eşini suçlayıp boşu boşuna üzme ikinizi de. Kötü bir yere getirip yalnız bırakmamış seni. Çocuğun olursa, yine alışverişinden, kreşine kadar çok alternatifin var. Zeytinyağından peynirine, yumurtasına her türlü doğal ürüne ulaşman daha kolay köylerde.

İşte kötüyse, iş bittiği anda güzel ve imkanların çok olduğu bir yerdesin. Kendimizi yoruyoruz boşu boşuna. Sen biraz sıcak davransan, kendi kasabın, komşun, esnafın, keyifli bir yaşantın kurulur orada.

Ben mesela istanbul dışı, Adapazarlı ve Bursa yo çok beğeniyorum ve imkanım olsa isterdim yaşamaya oralarda.

Eşinle ikiniz, çatkapı, pörtkapı olmadan çok güzel bir hayat kurarsınız. İleri de başka imkanları da değerlendirirsiniz.
 
Bak bende aileme asiri duskunum.Harika bir arkadas grubumu birakip Bursaya geldim.Su anda 6 ay gecicek hala arkadas ortami kuramadim.Ailemin yanina ayda 1 gitmeye calisiyorum.Sen birde 5 gun calisiyorsun.Yalniz kalmaua vaktin yok.Benim ders saatim az.Carsambam bos.Bak bugun gittim tek basima gezdim saatlerce.Kendimi oyalamaya calistim.Sen bunlarin hic birini yapmadan pes ediyorsun.Olmaz ki boyle.
 
Ben de hikaye çok, soranlara evet etrafım memur dolu :) şu Anda eşi ve çocuklarıyla yurt dışına gidecek olan arkadaşım, bir dağ köyünde büyüdü. Doğunun karşı dağlarının köylerinde başladı memurluğa, Batı’ya atandı sonradan.

Saf gitti, cadı geldi :) farklı farklı yerlerde çalışırken çok kendine güvenen, köylüsünden şehirlisine, her yaştan insana hitap edebilen, bir de ayar veren, eşinin kendisinden çekindiği bir kız oldu çıktı. Şimdi avrupa da farklı heyecanlar, çocuklarına ikinci dille büyütme fırsatı çıktı karşısına.

Bu şehir dışı tecrübeler acayip güçlendiriyor insanı.

Düşünsene, o da eşiyle dağın başında, ailesinden km’lerce uzak köyde, hamilelik yaşayıp düşük de yapmıştı. 19 saatlik yol, o şehirde havaalanı tok. İstese de gelip gidemez.

Ben alışamıyorum diye kendini bitirseydi, annemlerden uzağım diye eşinin şehri orası olduğu için suçlasaydı, bu imkanların hiçbirine kavuşamazdı.

Yine ağrı ya çocuğuyla gitmiş arkadaşım, bir kaç sene sonra annesinin mahallesinden ev aldı. Yeter ki sabret.

Artık aileden uzaklık da yok, çünkü istediğin anda aç whatssup ı beraber yemek yap, dizi izle, çekirdek çitle.

Ben de sancılı alışma süreçlerini derinden yaşamış biri olarak içinde hissettiğin durumu anlayabildiğim için yazdım bu kadar.

Ama o mutsuzluk gerçek değil. Emin ol üzülmeyi bırakıp, imkanlarını değerlendirsen, çok rahat bir durumdasın.
 
Ben de hikaye çok, soranlara evet etrafım memur dolu :) şu Anda eşi ve çocuklarıyla yurt dışına gidecek olan arkadaşım, bir dağ köyünde büyüdü. Doğunun karşı dağlarının köylerinde başladı memurluğa, Batı’ya atandı sonradan.

Saf gitti, cadı geldi :) farklı farklı yerlerde çalışırken çok kendine güvenen, köylüsünden şehirlisine, her yaştan insana hitap edebilen, bir de ayar veren, eşinin kendisinden çekindiği bir kız oldu çıktı. Şimdi avrupa da farklı heyecanlar, çocuklarına ikinci dille büyütme fırsatı çıktı karşısına.

Bu şehir dışı tecrübeler acayip güçlendiriyor insanı.

Düşünsene, o da eşiyle dağın başında, ailesinden km’lerce uzak köyde, hamilelik yaşayıp düşük de yapmıştı. 19 saatlik yol, o şehirde havaalanı tok. İstese de gelip gidemez.

Ben alışamıyorum diye kendini bitirseydi, annemlerden uzağım diye eşinin şehri orası olduğu için suçlasaydı, bu imkanların hiçbirine kavuşamazdı.

Yine ağrı ya çocuğuyla gitmiş arkadaşım, bir kaç sene sonra annesinin mahallesinden ev aldı. Yeter ki sabret.

Artık aileden uzaklık da yok, çünkü istediğin anda aç whatssup ı beraber yemek yap, dizi izle, çekirdek çitle.

Ben de sancılı alışma süreçlerini derinden yaşamış biri olarak içinde hissettiğin durumu anlayabildiğim için yazdım bu kadar.

Ama o mutsuzluk gerçek değil. Emin ol üzülmeyi bırakıp, imkanlarını değerlendirsen, çok rahat bir durumdasın.
İmkanlarım iyi ama işte çok geriliyorum :((( tek sorunum iş sabredim dıorum 3 gün gecio yine aynıyım
 
Bak bende aileme asiri duskunum.Harika bir arkadas grubumu birakip Bursaya geldim.Su anda 6 ay gecicek hala arkadas ortami kuramadim.Ailemin yanina ayda 1 gitmeye calisiyorum.Sen birde 5 gun calisiyorsun.Yalniz kalmaua vaktin yok.Benim ders saatim az.Carsambam bos.Bak bugun gittim tek basima gezdim saatlerce.Kendimi oyalamaya calistim.Sen bunlarin hic birini yapmadan pes ediyorsun.Olmaz ki boyle.
Yalnız kalsam hiç sıkılmam iş yerinde boğuyolar beni
 
Baştan kapatmışsın kendini gibi görünüyor.

Bu her hafta geliyor dediğim arkadaşım erkek, eşi için gitti şehir dışına ve ailesine çok bağlı olduğu için biz onları gönderirken, kızı değil oğlanı teselli ediyorduk :) üzülme, bir kaç sene sonra gelirsen diyerek. Ağlayacak durumdaydı annesinden ayrılırken. Gittiği yerde A101 ve bim den başka dükkan yok. O kadar küçük. ve çok merkezi bir yerde, tiyatro, kurs çok sosyal biriydi bu çocuk İstanbul da. O da çözümü sık gelip gitmekte buldu.

Ben de çabuk modu düşen biriyim. Aniden Plan bozulması, ya da bir sürtüşme hemen eksilere düşürür beni. Ama bunun kendimden kaynaklı olduğunu biliyorum. Ve şartları suçlamak yerine, kendimi toplamaya çalışıyorum.

Yazık oluyor, çok keyifli geçirilebilecek zamanların böyle depresyonla heba edilmesi. Hem zamanına, hem cicim aylarına yazık. İleride sen de göreceksin boşuna üzmüşsün kendini.

Bana şimdi Bursa ya git, Ataman çıktı deseler koşa koşa giderim, hem de nasıl :))) Gerçi Doğuya çıktı deseler bile çok sevinirim ama Bursa kadar olmaz :)

Ben de atanamamışım için değil, zamanında atamam olacakken eşim ayrı şehirlerde olmayı kabul etmediği için gitmedim. Evlilik sorumluluk isteyen bir şey. Bazen kendi aleyhine de karar vermek zorunda kalıyorsun ama eşin seni işinden etmemiş. Böyle bir ikilem de kalmamışsın. İstanbul a yakın ama daha ferah, yeşil, doğal ve haftasonu kaçamak için çok elverişli bir şehirdesin.

Bu anlattıkların mobbing değil tam olarak. Sen baştan olumsuz algılamışsın. çocuk sorusu her çalışan kadının bir şekilde karşılaşacağı bir sorudur.

Özelde kesinlikle çok daha acımasız, saatleri çok daha uzun ve anlayışsız bir tutumla davranıyorlar çalışanlara.

Kadını erkeği de yok. Hatta neredeyse iş dünyası bile yok. Herkes kimi zaman okulda, kimi zaman işte nahoş tutumlarla karşılaşıyor. Hatta bazen Kadınlar erkeklerden daha tehlikeli olabiliyor.

Çareyi kaçmakta, ya da kendini kapatmakta değil, daha kalın bir deri oluşturmakta buluyorlar.

İş yerindekiler eğer gerçekten kötü insanlar değillerse, olumlu bir ortam oluşturabilirsiniz kendin için.Biraz da senin elini uzatman gerekir bunun için.

Samimiyetse iş ortamında bulması neredeyse imkansız bir şeydir, dostluk arayışı gereksiz ve üzücü olur. Hayatın normalleri bunlar.

Benim eşimin çalışanları kaç yıldır yanında da olsalar, birbirini sevmek diye bir şey mevzu olamaz. Para ilişkidir her şey. Onlar daha fazla maaşlı bir iş bulsalar giderler, eşimle araları iyidir çünkü o da maaşlarını zamanında veren bir patrondur. Sevgi yok işin içinde. Ama yine de masalarını çiçeklerle dekore eder, her sabah bitki çayları, kahve çay muhabbetlerinin olduğu sıcak bir ortamdır orası. Daha fazlası beklenmez.

Bursa da olunca, hafta sonunda tarihi köylere bir çay içip dolaşmaya çıkabilirsin. Kendini şımartıp bir Uludağ kaçamağı yapabilirsin. Aileni davet edip bir haftasonu onları gezdirebilirsin Tophane merkez camiler filan. Büyük avmler var her türlü. Hele bahar gelince ayrı bir güzellik, günler uzun, Havalar sıcak, gezilecek yer çok.

İstanbul da trafikten çıkmak bazen 2,5 saat alıyor. O zamana uzak bir yere bile gidebilirsin.

Yine istanbul oluyor mu diye denersin ama olmayınca eşini suçlayıp boşu boşuna üzme ikinizi de. Kötü bir yere getirip yalnız bırakmamış seni. Çocuğun olursa, yine alışverişinden, kreşine kadar çok alternatifin var. Zeytinyağından peynirine, yumurtasına her türlü doğal ürüne ulaşman daha kolay köylerde.

İşte kötüyse, iş bittiği anda güzel ve imkanların çok olduğu bir yerdesin. Kendimizi yoruyoruz boşu boşuna. Sen biraz sıcak davransan, kendi kasabın, komşun, esnafın, keyifli bir yaşantın kurulur orada.

Ben mesela istanbul dışı, Adapazarlı ve Bursa yo çok beğeniyorum ve imkanım olsa isterdim yaşamaya oralarda.

Eşinle ikiniz, çatkapı, pörtkapı olmadan çok güzel bir hayat kurarsınız. İleri de başka imkanları da değerlendirirsiniz.
2020 Şubat ayına kdr gidemeyiz hiç bi yere o zmna kdr nasıl sabredicemi düşünüyorum tayin yapmaya çalışıyorum yaza kdr idare edip yazın dönsem eşimin yanıma gelme süreside azalır bu şekilde gitmıo memurluktanda istifa edemem
 
Ailemden binlerce km otede tek başıma bi şehirde yaşamaya çalışıyorum
Iş yerime de alışamadım alışmam da imkansız gözüküyor çakılı kadroyum 3 sene burdayım

Ama sizin kadar mizmizlanmiyorum. Is yeri adı üstünde isini yap geç
Ben ne saçma durumlarla karşılaştım insanlar çok değişik ama en azından grant işimiz var sakin olun bi
Siz nerdesiniz kurum neresi
 
Ailenizi kaybetmek istemiyosunuz işinizi kaybetmek istemiyosunuz ama yeni evli eşinizi çoktan gözden çıkardınız,lütfen kendinize gelin benim eşim böyle yapsa aşkını sorgular tamam gidebilirsin derdim büyük haksızlık
 
İmkanlarım iyi ama işte çok geriliyorum :KK43:(( tek sorunum iş sabredim dıorum 3 gün gecio yine aynıyım
Zaman tek çare. Bir geçsin bakalım zaman. Sadece iş değil hem medeni durumun hem şehrin de değişmiş. Ben atandığımda ilk kez ailemden uzaklaşmıştım 12 saat uzak bir yere gittim. Çok kötü olmuştum ama çevre tanıma merakım da vardı. Fakat alışamadım dedim. Tayin çıkarttırmak için çareler filan aradım. Aradan iki yıl geçti tayinim çıkarken uzulerek gittim. Cidden alışmıştım rahatım yerindeydi. İş ortamıma da alışmıştım ama başta gel sana bana sor. Hala o ortamı ararım ne güzel yıllarımmış :)
 
Zaman tek çare. Bir geçsin bakalım zaman. Sadece iş değil hem medeni durumun hem şehrin de değişmiş. Ben atandığımda ilk kez ailemden uzaklaşmıştım 12 saat uzak bir yere gittim. Çok kötü olmuştum ama çevre tanıma merakım da vardı. Fakat alışamadım dedim. Tayin çıkarttırmak için çareler filan aradım. Aradan iki yıl geçti tayinim çıkarken uzulerek gittim. Cidden alışmıştım rahatım yerindeydi. İş ortamıma da alışmıştım ama başta gel sana bana sor. Hala o ortamı ararım ne güzel yıllarımmış :)
Ben ilk günden itibaren sevemedim ve o kdr zorlanıyorum ki hergün ağlama krizleri yaşıyorum sağlığımı kaybettim resmen gidemiyorum da hayat zindan oldu bana
 
Ailenizi kaybetmek istemiyosunuz işinizi kaybetmek istemiyosunuz ama yeni evli eşinizi çoktan gözden çıkardınız,lütfen kendinize gelin benim eşim böyle yapsa aşkını sorgular tamam gidebilirsin derdim büyük haksızlık
Eşim anlayışlı sizin gibi düşünmüyor Allahtan
 
2020 Şubat ayına kdr gidemeyiz hiç bi yere o zmna kdr nasıl sabredicemi düşünüyorum tayin yapmaya çalışıyorum yaza kdr idare edip yazın dönsem eşimin yanıma gelme süreside azalır bu şekilde gitmıo memurluktanda istifa edemem
2020 Şubat bunun neredeyse 1 yıl sonrası. 2019 oldu zaten bir kaç güne.

En zor işe bile tahammül edilir bu sürede, değil ki memuriyet ve rahat bir şehir.

Eşim eski işi battığı için 4 buçuk sene çalışamadı, davalar sebebiyle ev hapsi gibi bir şey yaşadı. Bebeğimiz vardı, ben çalıştım 800 tl ye kapasitemden çok daha küçük işlerde. Yıllarca aynı ayakkabı ve kıyafetleri giyerek. Ki ben bekarken her sene yurt dışına çıkıp aylarca kalan, avrupa da dil kurslarına giden, her sezon milyarlık alışveriş yapan bir kızdım.

Bu adaptasyon sıkıntılarını, dine vurmaları ben de yaşadım o zamanlarda ama aştım. O yüzden yazmak istedim sana da.

Bu 4 senede, onun yanında olmam, para sıkıntılarında destek olup yüzüne vurmamam bizi daha çok bağladı birbirimize.

Mesela şimdi de benim sağlık sorunlarım sebebiyle tekrar çoçuğumun olmayacağı anlaşıldı. Artık ben çalışmıyorum.Tüp bebek tedavisi görüyorum. Bazen çok dibe vuruyorum ama O da şimdi bana destek.

İş yerinde sorun ve sorunlu Kişiler İstanbul da da var, Bursa da da. Daha kuvvetli tutarsan moralini, onlarla baş etmeyi de öğrenirsin. Yanına da artısı kalır.

Önemli olan, akşam eşinle oturduğunda işinin dedikodusunu yapabiliyor Musun, bir tatlı muhabbet yapabiliyor musun? Onu yaptığında bütün olumsuzluklar gelir gider, nerede olursan ol.

Ama eşini daha en başta sorun yokken bu kadar yıpratırsan, o da şimdi susar ama bir yerde patlar artık. Yalnızca o sana değil, sen de ona destek olmalısın.

Keyifli zamanlarınızı artırmak senin elinde. Gel yürüyüşe çıkalım, hazır çocuk yokken tadını çıkaralım, burda çok güzel İskenderci varmış demek senin elinde. Üzülmek yerine beraber mutlu olduğunuz anları çoğalt. Onun da işinde yaşadığı olumsuzluklar vardır muhakkak dinlediğinde ama hepsinin üstesinden beraberce gelebilirsiniz. Ferhat Göçer filan, aşk meşk şarkıları ya da keyifli bir film açıp beraberce izlemek maliyetsiz mutluluklar.

Eşin sorunlu olsa, çok daha kötü bir durum olurdu ama memurluk gibi bir işteki sıkıntı işte bırakılıp eve gelinebilir. Kavgalar olsa da, eşte bir sıkıntı yoksa, elbirliğiyle aşarsınız tüm sorunları.

Ben de çalışmadığım için çok mutsuzum mesela. Kendimi çok daha güçlü, daha sosyal ve faydalı hissediyordum.eşim de sebep oldu biraz buna ama üst katımda oturup sabahın karanlığında, Soğukta bebek arabasını ittire ittire asgari ücretli çalıştığı işe girmek zorunda olan komşuma göre de daha rahat bir durumdayım. Onun da bana göre artıları var.

Çalışırken yaptığım sporu şimdi yapamıyorum, çatkapı biri geliyor, devamlı bir misafirlik beklentileri, çocuğun ödevleri derken kaynatıyor, bir de spora gittiği için eşimi kıskanıp çemkiriyorum :KK70:

Şimdi bu saate kadar geciktirdiğim bir kaç şeyi yapıp, eşim geldiğinde Güler yüzle karşılayacağım ki yine de güzel geçsin zamanımız.
 
Cok nazlisiniz
Ya is ya sehir sürekli bir sikayet

Bakin şehir şikayetinizi forumda ogrenmeyen kalmadi simdi yeni şikayetiniz de is olmuş .
 
2020 Şubat bunun neredeyse 1 yıl sonrası. 2019 oldu zaten bir kaç güne.

En zor işe bile tahammül edilir bu sürede, değil ki memuriyet ve rahat bir şehir.

Eşim eski işi battığı için 4 buçuk sene çalışamadı, davalar sebebiyle ev hapsi gibi bir şey yaşadı. Bebeğimiz vardı, ben çalıştım 800 tl ye kapasitemden çok daha küçük işlerde. Yıllarca aynı ayakkabı ve kıyafetleri giyerek. Ki ben bekarken her sene yurt dışına çıkıp aylarca kalan, avrupa da dil kurslarına giden, her sezon milyarlık alışveriş yapan bir kızdım.

Bu adaptasyon sıkıntılarını, dine vurmaları ben de yaşadım o zamanlarda ama aştım. O yüzden yazmak istedim sana da.

Bu 4 senede, onun yanında olmam, para sıkıntılarında destek olup yüzüne vurmamam bizi daha çok bağladı birbirimize.

Mesela şimdi de benim sağlık sorunlarım sebebiyle tekrar çoçuğumun olmayacağı anlaşıldı. Artık ben çalışmıyorum.Tüp bebek tedavisi görüyorum. Bazen çok dibe vuruyorum ama O da şimdi bana destek.

İş yerinde sorun ve sorunlu Kişiler İstanbul da da var, Bursa da da. Daha kuvvetli tutarsan moralini, onlarla baş etmeyi de öğrenirsin. Yanına da artısı kalır.

Önemli olan, akşam eşinle oturduğunda işinin dedikodusunu yapabiliyor Musun, bir tatlı muhabbet yapabiliyor musun? Onu yaptığında bütün olumsuzluklar gelir gider, nerede olursan ol.

Ama eşini daha en başta sorun yokken bu kadar yıpratırsan, o da şimdi susar ama bir yerde patlar artık. Yalnızca o sana değil, sen de ona destek olmalısın.

Keyifli zamanlarınızı artırmak senin elinde. Gel yürüyüşe çıkalım, hazır çocuk yokken tadını çıkaralım, burda çok güzel İskenderci varmış demek senin elinde. Üzülmek yerine beraber mutlu olduğunuz anları çoğalt. Onun da işinde yaşadığı olumsuzluklar vardır muhakkak dinlediğinde ama hepsinin üstesinden beraberce gelebilirsiniz. Ferhat Göçer filan, aşk meşk şarkıları ya da keyifli bir film açıp beraberce izlemek maliyetsiz mutluluklar.

Eşin sorunlu olsa, çok daha kötü bir durum olurdu ama memurluk gibi bir işteki sıkıntı işte bırakılıp eve gelinebilir. Kavgalar olsa da, eşte bir sıkıntı yoksa, elbirliğiyle aşarsınız tüm sorunları.

Ben de çalışmadığım için çok mutsuzum mesela. Kendimi çok daha güçlü, daha sosyal ve faydalı hissediyordum.eşim de sebep oldu biraz buna ama üst katımda oturup sabahın karanlığında, Soğukta bebek arabasını ittire ittire asgari ücretli çalıştığı işe girmek zorunda olan komşuma göre de daha rahat bir durumdayım. Onun da bana göre artıları var.

Çalışırken yaptığım sporu şimdi yapamıyorum, çatkapı biri geliyor, devamlı bir misafirlik beklentileri, çocuğun ödevleri derken kaynatıyor, bir de spora gittiği için eşimi kıskanıp çemkiriyorum :KK70:

Şimdi bu saate kadar geciktirdiğim bir kaç şeyi yapıp, eşim geldiğinde Güler yüzle karşılayacağım ki yine de güzel geçsin zamanımız.
Ağzınıza sağlık gerçekten yorumlarınızı dikkate alacağım aileme düşkünüm onların özlemi iş şehir değişikliği kaldıramadım özlüyorum cok zorluyorum kendimi zorladıkça şiddeti daha çok artıyo eski hayatımı özlüyorum
 
Back
X