bugün 22 sularında, tiyatrodan çıktıktan sonra, kadıköy kartal metrosuna bindik arkadaşımla. sonra küçükyalı durağında indik ve sohbet ederek yürüyen merdivenlerden çıkmaya başladık. ben öndeydim, arkadaşım da bir basamak altımda. arkadaşım birden, arkasındaki kişinin çok yakın durmasından rahatsız oldu ve arkasını döndüğünde adamı telefonunu, arkadaşımın eteğinin altına uzatmış bir şekilde yakaladı. adama galeriye gidip son görüntüyü açmasını söyledi, adam o sırada panik olmuş bir şekilde görüntüyü sildi.
adamın başka bir şey yapmasına fırsat vermeden, soğuk kanlı ve sert bir şekilde, hukukçu olduğumu, rızamız dışında görüntü alamayacağını söyledim ve telefonunu istedim. adam sildiğine güvenerek telefonunu rızası ile bana verdi ve iphone son silinenler galerisine gittiğimde, 13 saniyelik bir video olduğunu ve arkadaşımın elbisesinin altının açıkça göründüğünü gördüm. telefonu tekrar vermeyerek, 155 i aradık ve polis çağırdık.
karakola gittik. adamdan şikayetçi olduk ve uzlaşmayı da reddettik.
adamın telefonuna el koydular ve adamı da nezarethaneye aldılar.
çok geç olmayan bir saatte, bir toplu taşıma aracında, kıyafetlerimiz gayet usturuplu iken (ikimizin de üstünde sıfır yaka ve dizimizde, bol elbise ve üstünde ceket vardı), yani kısaca o arada saydığınız bahanelerin hiçbirine tacizci sahip değilken, bu kadar iğrenç bir tacize uğradık.
bizi daha da çok şaşırtan kısmı, şahsın, üniversite mezunu, düzgün bir profile ve iyi bir işe sahip olması oldu. daha sonra şahsın, özel bir şirkette müfettiş olarak çalıştığını öğrendik. üstelik kız arkadaşı bile var.
yazmak ve paylaşmak istedim. özgürlüğümüzün ne kadar kolay ve iğrenç bir şekilde kısıtlanabildiğini, nelerle uşraşmak zorunda bırakıldığımızı ve mahremiyetimize nasıl da rahat zarar verilebildiğini.
belki birileri, biraz daha çok empati yapar diye.
bu arada, bunları yaşayan insanlar olarak, buna rağmen, şahsın kimlik bilgilerini ve hatta çalıştığı yer bilgisini bile paylaşmaya çekinerek yazıyorum bu entryi. ancak, paylaşmamda hukuken bir sakınca olmayacaksa, bir yandan da tutanağı internette paylaşmak ve ifşa etmeyi de canı gönülden istiyorum.
bir de daha özgür ve kaygısızca yaşayabilmeyi.
ekşiden...