- 20 Mart 2018
- 1.118
- 1.596
- 133
Girlinred Hanım, Türkiye'de çalışma saatleri çok uzun. Mobing, iş ahlakının olmayışı , başkaları yüzünden işini yetiştirememek, hak ettiğin terfiyi maaşı alamama, v.s iş hayatı hiç kolay değil adil de değil , Ama bu hayatta kolay olan ne var ki ? Hayat mücadeleden ibaret değil midir ? Bizden önceki nesiller de fabrikalarda ya da tarlalarda çalışıyordu. Bizim kadınlarımız hep üretkendi. Kendi tarhanasını, yoğurdunu, ertiştesini, reçelini, zeytinini, yoğurdunu doğal kendisi yapardı. Elde çamaşır bulaşık yıkanırdı. Artık devir değişti. Sanayi toplumuyuz biz. Kadının yeri evidir, erkek eve bakmalı düşüncesindeysek öyleyse geleneklerin gerektirdiği gibi eşimizin kök ailesiyle de birlikte yaşamamız gerekmez mi ?
Bazı kadınlar çalışma hayatı yıpratıcı diye de tüm gününü Kadınlar Kulübü'nde harcıyor, kendileri bir gün bile işe gitmediği ve de çalışma hayatı olmadığı halde , çocuklarını bırakacak yer bulamadığı için çalışamayan çözüm arayan kadınları aşağılıyor. Çok enteresan gerçekten. Çocuk sahibi değiller ama başkalarının anneliğini eleştiriyorlar. Tüm gün evde boş durmaktan ya kayınvalide / görümce ya da K.K. kadınlarına sataşılıyor. Başka hiçbir meşgaleleri hobileri eğitimleri yok çünkü.
Benim işverenim 25+ yıl Hollanda'da çalışmış. Türkiye'de çalışma hayatına adapte olamayan yurtdışında asla çalışamaz imkansız der. Bu sözü Belçika'daki dayımdan ve Fransa'daki halamdan da çok duyarım. Avrupalılar inanılmaz disiplinlidir. İşverenler saat 05:00 işbaşı yaparlar tıpkı diğer çalışanlarla birlikte. Özellikle Batı Avrupa ülkelerine ihracat olacağı zaman gözüme uyku girmiyor. Sürekli bir hata çıkıyor. Başıma ağrılar saplanıyor. Gecenin 3ünde eve gittiğimi biliyorum. Ama ay sonunda maaşının yattığını görmek nasıl desem kendi bileğinin emeğinin hakkı ya .. acayip hoşuma gidiyor.
Ailemin maddi durumu iyi. Erkek kardeşime de bana da ayrı daire kalacak ama babamın bir şartı var. Bizler asla çalışma hayatından çekilmeyeceğiz. Babam hep der bir kadının elinde mesleği olmalı. Ben ölür giderim, erkek kardeşin heryerde iş bulur gerekirse inşaatlarda amelelik yapar (ki kendisi elektrik elektronik müh) ama sen mesleğinde ilerlemek zorundasın. El oğluna asla güvenme kızım. Hazıra dağ dayanmaz. Bu ülkede insanlar servetlerini bir gecede kaybediyor. Bursa'da çok iyi bilinen yerel bir otobüs firmasının ve oteller zincirinin sahibinin kızıydı çocukluk arkadaşım. 40 yaşına kadar hiç çalışmadı. Şu an tanıdık vasıtasıyla salça konserve fabrikasında üretimde çalışıyor. Evli ve çalışan kadınları küçümserdi. Benim arkamda dağ gibi babam ve kocam var derdi. Hepsi ellerinden çıktı.
Bir de yazılımcı, mühendis, doktor cerrah tayfası dışında Avrupa'ya yerleşme arzusunda bulunan insanları da anlayamıyorum. Dil bilmedikleri için avm, hastane, ofis, lavabo temizleme dışında hiçbiryerde iş bulamazlar. Garsonluk bile yapamazlar.
Bazı kadınlar çalışma hayatı yıpratıcı diye de tüm gününü Kadınlar Kulübü'nde harcıyor, kendileri bir gün bile işe gitmediği ve de çalışma hayatı olmadığı halde , çocuklarını bırakacak yer bulamadığı için çalışamayan çözüm arayan kadınları aşağılıyor. Çok enteresan gerçekten. Çocuk sahibi değiller ama başkalarının anneliğini eleştiriyorlar. Tüm gün evde boş durmaktan ya kayınvalide / görümce ya da K.K. kadınlarına sataşılıyor. Başka hiçbir meşgaleleri hobileri eğitimleri yok çünkü.
Benim işverenim 25+ yıl Hollanda'da çalışmış. Türkiye'de çalışma hayatına adapte olamayan yurtdışında asla çalışamaz imkansız der. Bu sözü Belçika'daki dayımdan ve Fransa'daki halamdan da çok duyarım. Avrupalılar inanılmaz disiplinlidir. İşverenler saat 05:00 işbaşı yaparlar tıpkı diğer çalışanlarla birlikte. Özellikle Batı Avrupa ülkelerine ihracat olacağı zaman gözüme uyku girmiyor. Sürekli bir hata çıkıyor. Başıma ağrılar saplanıyor. Gecenin 3ünde eve gittiğimi biliyorum. Ama ay sonunda maaşının yattığını görmek nasıl desem kendi bileğinin emeğinin hakkı ya .. acayip hoşuma gidiyor.
Ailemin maddi durumu iyi. Erkek kardeşime de bana da ayrı daire kalacak ama babamın bir şartı var. Bizler asla çalışma hayatından çekilmeyeceğiz. Babam hep der bir kadının elinde mesleği olmalı. Ben ölür giderim, erkek kardeşin heryerde iş bulur gerekirse inşaatlarda amelelik yapar (ki kendisi elektrik elektronik müh) ama sen mesleğinde ilerlemek zorundasın. El oğluna asla güvenme kızım. Hazıra dağ dayanmaz. Bu ülkede insanlar servetlerini bir gecede kaybediyor. Bursa'da çok iyi bilinen yerel bir otobüs firmasının ve oteller zincirinin sahibinin kızıydı çocukluk arkadaşım. 40 yaşına kadar hiç çalışmadı. Şu an tanıdık vasıtasıyla salça konserve fabrikasında üretimde çalışıyor. Evli ve çalışan kadınları küçümserdi. Benim arkamda dağ gibi babam ve kocam var derdi. Hepsi ellerinden çıktı.
Bir de yazılımcı, mühendis, doktor cerrah tayfası dışında Avrupa'ya yerleşme arzusunda bulunan insanları da anlayamıyorum. Dil bilmedikleri için avm, hastane, ofis, lavabo temizleme dışında hiçbiryerde iş bulamazlar. Garsonluk bile yapamazlar.