Güzellik dünyası, inovatif yöntemlerle güncellenen yüz germe estetiğinin muhteşem dönüşünü kutluyor.
Neden şimdi?
#LiveLoveLift. Geçtiğimiz Temmuz ayında kan drenaj tüpleriyle ve beyaz sargılarla çevrelenmiş yüzünün fotoğrafını Instagram’da milyonlarca takipçisiyle paylaşan Marc Jacobs, bu etiketi kullanmıştı. “Kulaklarımın arkasında izler var, yüzüm şiş, boynumsa mosmor” diyordu Jacobs, Vogue Amerika’ya verdiği röportajda. “Ama yine de Instagram’da paylaşmak istiyorum. Şeffaf olma çabası da değil benimki; normalde ne yapıyorsam şimdi de aynısını yapıyorum, yani hayatımı yaşıyorum ve kapım ilgi duyan herkese açık.” Cardi B, Kaley Cuoco ve Jana Kramer’ın da aralarında olduğu geniş hayran kitlesi tarafından like yağmuruna tutulan 58 yaşındaki tasarımcı,
estetik cerrahiye dair gizlilik ve utanç gibi türlü tabuları yerle bir etmekle kalmadı; pandemi döneminde neştersiz uygulamaların açık ara gerisinde kalan face lift, yani yüz germe estetiğinin de yeniden ufkunu açmış oldu. “Bu yıl, minimal invazif kategorisindeki yüz germe operasyonlarının daha da popülerleşmesini bekliyoruz” diyor Jacobs’ın yeni görünümünün mimarı Doktor Andrew Jacono: “Filler fatigue dediğimiz dolgu yorgunluğu, ciddi bir fenomen. Yaşlanma karşıtı invazif olmayan uygulamalar bir süre sonra yüz şeklini bozmaya başlıyor, istenilen sonucu vermiyor.” New York merkezli doktorun yapay görünüm yaratan alışılageldik yüz germe operasyonlarına geliştirdiği yenilikçi bir alternatif de var: Bakınız, Kompozit Facelift ya da diğer ismiyle Deep Plane Facelift.
Nasıl yapılıyor?
Kompozit (derin plan) Facelift yeni bir yöntem değil aslında. Kökleri 1990’lı yıllara ve mimarı Teksas merkezli plastik cerrah Sam Hamra’ya uzanan yöntem, geçmişten bugüne ilerleyen teknolojilerle güncellenmiş. “Kompozit Facelift deriyi kesip çıkarmaktan ziyade altındaki kas ve yağ katmanlarının hareketine odaklanır” diye giriyor söze işin uzmanı Dr. Jacono. Geçtiğimiz yıl konu hakkında 500 sayfalık bir araştırma kitabı yayınlayan, estetik dünyasında “Kompozit Facelift öncüsü” lakabıyla anılan cerrah, tekniği şöyle özetliyor: “Yüzün alt tabakalarına temas eden, daha pürüzsüz bir görünüm sağlayan, cilt altındaysa gerginlik yaratmayan bir yöntem bu. SMAS (Süperfisyal Musküler Aponörotik Sistem) dediğimiz yüzeysel kas ve bağ doku sistemi üzerinde oynamalar yapılır. Tekniğin en büyük artısıysa göz altı, burun, dudak kenarları ve yanakları kapsayan orta yüze, hiçbir dolgu veya yağ dokusu enjeksiyonu yapmaksızın ciddi oranda dolgunluk kazandırması. Öte yandan, geleneksel yüz germe estetiğinden farklı olarak ciltte gerginlik yaratmaz
. Endoskopik teknolojiyle yapılan gizli kesiler sayesinde, kadın hastalar saçlarını atkuyruğu yapabilir; erkek hastalarsa saçlarını kısa kullanabilir ve hatta sıfıra dahi vurdurabilir.”
Üç ila dört saate kadar sürebilen uzun ameliyatın iyileşme süresi üç hafta olsa da doktorun reçetesi Hiperbarik Oksijen Terapisi ile bu süreç yaklaşık 10 güne kadar inebiliyor. Sonuçlara gelince… Bu işlemin, zamanı 15 ila 20 yıl geri çevirdiğini, yüz germe kulvarında görülmemiş türden doğal bir görünüm yarattığını söylemek mümkün. Kanıtlar için Dr. Jacono’nun Instagram hesabına göz ucuyla bakmanız yeterli. 12 ila 15 yıl boyunca kalıcı olması da yine artılarından.
Alternatifi var mı?
SMAS, yani Türkçe tercümesiyle “yüzeysel kas ve bağ doku katmanı”, bugünlerde yıldızı parlayan bir diğer yüz germe tekniği. Yirmi yıllık SMAS yüz germe tecrübesine sahip New York merkezli plastik cerrah Doktor Gerald Imber; “Cilt yanak üzerinden başlayarak çene hattına veya boyundaki platizma kaslarının olduğu bölgeye kadar gerilir” diyor. Deri altına girmeden cilt üzerinde çene, nazolabial katlantı (burun kenarından ağız kenarına doğru uzanan ve dudak ile yanağı birbirinden ayıran geçiş hattı) ve boyun hatlarını pürüzsüzleştiren teknik, Kompozit Facelift’e nazaran daha az risk güden, daha yüzeysel ve pratik bir opsiyon. Üstelik iyileşme süreci yalnızca bir hafta. Tekniğin gergin ve yapay sonuçlar doğurabileceğini söyleyen eleştirmenlere, “Çekiştirilmiş gibi görünen bir yüzey, SMAS tekniğinin değil, estetik cerrahın kusuru” cevabını veriyor Dr. Imber. Dikişleri, cilde sımsıkı ve parlak bir görünüm veren saç çizgisine atmanın da “kabul edilemez” olduğunu söyleyen rütbeli doktor, dikişleri favorilerin yanı sıra kulak ve kulak memesinin arkasına gizlemeyi tercih ediyor.
Nelere dikkat etmeli? Kompozit Facelift (derin pan) için neşter altına yatmayı düşünüyorsanız, öncesinde mutlaka Dr. Jacono’ya kulak verin: “Daha kalıcı ve daha zinde bir görünüm sağlasa da yüksek zorluk seviyesi nedeniyle plastik cerrahların yalnızca yüzde beşinin yapmayı tercih ettiği bir operasyon bu.” 20 yıldır Kompozit Facelift operasyonları gerçekleştiren New York merkezli kıdemli Doktor David Rosenberg de hemfikir: “Potansiyel olarak daha tehlikeli bir yöntem. Zira tekniğini öğrenmek hayli güç ve gerçekleştirebilmek için muazzam bir cerrahi muhakeme yetisine, kusursuz ellere ve gözlere sahip olmanız gerek.” Kompozit veya SMAS, ilgilendiğiniz teknik her ne olursa olsun, doktorunuzu seçmeden önce işe detaylı bir araştırmayla başlayın. Belirlediğiniz doktorlarla periyodik olarak görüşün ve tercihinizi size kulak veren, anatominize özgü seçenekler sunan, Board sertifikalı, ilgilendiğiniz teknik konusunda tecrübeli bir estetik cerrahtan yana yapın.