İyi ki sizin yorumlarınızı okumuşum
Daha önce farklı marka kulak tıkacı kullandık işimize yaramamıştı forumdaşım.
7700 siparişi verdik. 7400 ü kıvırdı bükerek inceltti bişeyler yaptı kulağıma tıkıverdi eşim.
Tüm gece deliksiz bebek gibi uyuduk ki inanılmaz gürültülüydü dün gece. Kulağımda baskı ve uğultu var ama inanın değerdi. Oturduğumuz sitenin biraz ilerisinde gecekondu mahallesi gibi tek katlı müstakil evler var oraya kentsel dönüşüm gelecekmiş kağıt gelmiş orada oturanlara.
Ya inanır mısınız sokakta düğün yapıyorlar haftanın 3-4 günü. Bunun haricinde de sabaha kadar evlerinin önünde oturuyorlar bağırarak muhabbet ediyorlar.
Evimizi satana kadar idare etmeye çalışıyoruz. Kentsel dönüşüm gelse bile yine gürültüden kurtulamayacakmışız. İnşaat gürültüsü, arsa sahipleri ile müteahhitler anlaşmışlar.
Önümüzdeki hafta eşimle birkaç ev bakmaya gideceğiz. Ben anlamıyorum gerçekten bu evde 1 yıl bile oturamadık güvenlikli sosyal olanakları fazla şehir merkezine biraz uzak sakin bir sitede oturmak için ayda 8.000 TL aidat veriyoruz evden kaçıyoruz.
Madem salon tutacak maddi imkanları yok evlenecek çitflerin, orkestra da tutmasınlar, havai fişek de patlatmasınlar, yemek de dağıtıp sandalye de kiralamasınlar. Bir kere evleniyoruz diyorlar da herkes bir kere evleniyor o mahalleden her akşam düğün oluyor ekonomik zorlukları sebep göstermelerinden de bıktık usandık ..sünnet düğününü bile sokakta yapıyorlar. Sadece hafta içi akşam değil, pazar günleri de saat 11:00 bir başlıyorlar 11:40 müzik fulleniyor, akşam 5-6 ancak bitiyor.
Bazı insanlardaki köylerini kente taşıma fantazisi yüzünden hafta sonlarını kayınvalidemde geçiriyoruz evi terk ediyoruz gürültüden o derecede. Arada bayağı mesafe var ama o gürültüyü size tarif edebilmemin imkanı yok camlar titriyor gürültüden böyle bir gürültü yok yani imza topladık, zabıtayı polisi çağırdık yok yok..o mahallenin sakinleri bildiğini okuyor.
Birileri üreyecek diye tepinirken ben hasta ve üzgün isem, evden işe moralim bozuk geldiysem ne olacak ? Çıldırmamak elde değil kentin seviyesine çıkmaya çabalayacaklarına kenti, geldikleri yerden kendi seviyelerine çekiyorlar zorbalıkla. Mevlut okutuyorlar bangır bangır (din düşmanı değilim), en zurnalısından düğün (sade nikahla evlendim diye kıskanmıyorum düğün yapanları), bağırarak telefondan acayip rap keko müzikleri açarak genç kızlar yün veya halı yıkıyor..Caddeler köpük deterjan içinde rezalet.
Arabayla yoldan geçerken camları açıp sesi sonuna kadar açınca havalı olduklarını düşünüyorlar. Kalitesiz müziklerini bize zorla dinletince başları göğe eriyor sanki birde işlek caddeden geçtikleri gibi ara sokaklardan 10 saniyeliğine geçerken yine son ses müzik oluyor onlara nasıl engel olunur bilmiyorum.
Bir takım kesimlerin kendi kültürel acayipliklerini başkalarına dayatmalarından nefret ediyorum.