• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sinema Günlüğümüz

Atonement

2007 yapımı, Joe Wright filmi. Imdb puanı 7.8

İki sevgilinin kavuşamama öyküsü ve buna neden olan kız kardeşin ödediği kefaret... Bir olayı farklı kişilerin algılayışıyla anlatmaya başlıyor film, sanat yönetimi ve dili çok başarılı. Ortalara doğru bir durağan akıyor, sıkabiliyor ve sanırım sinemayla teknik anlamda da içli dışlı olan biri daha çok keyfini sürebilir, mesela bir sahne var, askerler karaya çıkıyor, 5 dakikalık bir plan sekans sahnesi izliyoruz. Plan sekans denilen olay, kameranın hiç kesilmeden hareket ettirilmesi. Böyle kalabalık bir sahnede müthiş bir yönetmenlik sergilemiş abimiz, hayran kalmamak mümkün değil. Filmin sonu çok etkileyiciydi, yine de önermekte kararsızım.


Biutiful
2010, Alejandro González Iñárritu, Imdb puanı 7.6

En beğendiğim filmler arasında yer alamasa da ben bu adamın tüm filmlerini çok sevdim. Bu kez jenerikte epey ismini görüyoruz, senaryo dahil, çok daha kişisel bir film yapmış Inarritu. Gösterişsiz fakat baya sağlam bir film. Aranofsky'nin dibe vuran hayatlarını çok daha gerçekçi, içten, sömürüsüz anlatmış yönetmen.

guvastanema 4
 
Jungdok :Aşkı bu kadar güzel anlatan kaç film vardır bilmiyorum. Bayıldım. Deli aşık modları cezbedici.

Yeonae Soseol : Görsellik çok güzeldi ama filmde yer alan arkadaşlık ve aşk mevzuları hiç etkileyici değildi bana göre. Hiçbir hissiyat yaşamadım izlerken de, izledikten sonra da.

Welkkeom tu Dongmakgol : prensesin.uykusuyum un tavsiyesi üzerine izlediğim film. :)) Aaahh ne desem ne desemm... Enfes bir şeydi. Kahkaha attım, ağladım, içim yandı. :(( Görsellik muazzam, karakterlerin her biri unutulamayacak cinsten. Her şey harika düşünülmüş. Deli kız beni çok etkiledi. Karakterlerin birbirleriyle olan diyalogları, köylülerin masumiyeti... Ama lanet olasıca koşullar, savaş... Oooffff... Hala bazı sahneleri aklıma geldikçe ağlayabiliyorum, o derece. Yalnız beni en çok vuran Thomas Hardy'nin 'The Man He Killed' şiirindeki dizeleri hatırlatan replik oldu. Repliği yazmayayım ama şiirde şöyle diyor: Had he and I but met/ By some old ancient inn, / We should have sat us down to wet/ Right many a nipperkin! :(( Bunu hatırlayınca ağlamaya başladım zaten.
:(( Mümkünse herkes izlesin.

Tryamor : 5
 
Son düzenleme:
Jeux İnterdits:altyazı sorunundan sonra izlemekten artık soğumuştum ancak 2 gün önce ilhm geldi ve indirdim. Saaşın içinde iki küçük çocuğun birbirine bağlılığı ve dostluğu üzerine,dönemin şartlarını da arka plandan ihmal etmeyen çok doğal bir film. ve filmde oynayan küçük kız öylesine tatlı ki:)o konuşunca Fransızca gözümde güzelleşti,tatlılaştı.

Orchidea:11
 
Jungdok :Aşkı bu kadar güzel anlatan kaç film vardır bilmiyorum. Bayıldım. Deli aşık modları cezbedici.

Yeonae Soseol : Görsellik çok güzeldi ama filmde yer alan arkadaşlık ve aşk mevzuları hiç etkileyici değildi bana göre. Hiçbir hissiyat yaşamadım izlerken de, izledikten sonra da.

Welkkeom tu Dongmakgol : prensesin.uykusuyum un tavsiyesi üzerine izlediğim film. :)) Aaahh ne desem ne desemm... Enfes bir şeydi. Kahkaha attım, ağladım, içim yandı. :(( Görsellik muazzam, karakterlerin her biri unutulamayacak cinsten. Her şey harika düşünülmüş. Deli kız beni çok etkiledi. Karakterlerin birbirleriyle olan diyalogları, köylülerin masumiyeti... Ama lanet olasıca koşullar, savaş... Oooffff... Hala bazı sahneleri aklıma geldikçe ağlayabiliyorum, o derece. Yalnız beni en çok vuran Thomas Hardy'nin 'The Man He Killed' şiirindeki dizeleri hatırlatan replik oldu. Repliği yazmayayım ama şiirde şöyle diyor: Had he and I but met/ By some old ancient inn, / We should have sat us down to wet/ Right many a nipperkin! :(( Bunu hatırlayınca ağlamaya başladım zaten.
:(( Mümkünse herkes izlesin.

Tryamor : 5

Welcome to Dongmakgol ilgimi çekti. indirme aşamasındayım.
 
When Nietzsche Wept

Irvin Yalom'um Nietzsche Ağladığında kitabından uyarlama, kitabını okumak çok daha doğru olur.

guvastanema 5
 
Angel-A:çok tatlı bir film.fantastik romantik denilebilir ama çok severek izledim. hatta sonunda ağladım bile(psikolojim mi bozuldu ne:S)

Orchidea:12
 
"BizSiz Onlar"

Önyargıları kırmaya yardımcı bir belgesel.

oyuncuları; halk. Orhan, Ahmet, Ayşegül, Se...

Bizzat şizofreni rahatsızlığı olan kişiler ve kişi yakınları
belgeselin çekiminde katkıda bulunmuşlar.

etkileneceğimi bildiğim için, etkilenme halimi yaşamayı geciktiriyordum. Bugün izledim,
10ar dakikalık 6 bölümlük belgesel.

bizsiz onlar.onlarsız biz.
çok tesirli bir izleti..ve bilinçlendirici..
 
"BizSiz Onlar"

Önyargıları kırmaya yardımcı bir belgesel.

oyuncuları; halk. Orhan, Ahmet, Ayşegül, Se...

Bizzat şizofreni rahatsızlığı olan kişiler ve kişi yakınları
belgeselin çekiminde katkıda bulunmuşlar.

etkileneceğimi bildiğim için, etkilenme halimi yaşamayı geciktiriyordum. Bugün izledim,
10ar dakikalık 6 bölümlük belgesel.

bizsiz onlar.onlarsız biz.
çok tesirli bir izleti..ve bilinçlendirici..


ahahahahhaha nasıl şaşırdım anlatamammm... Ben bu belgeselin deşifresini yapmış, yaparken de resmen kafayı yemiş şizofren olmama ramak kalmıştı:S Hatta ve hatta belgeseldeki o psikopat iğrenç pembe elbiseli halüsinasyon ürünü insan da bizzat benim.. ahahaha çok güldüm valla gençlik hataları:)))
 
Another Year : Komedi filmi listesinde gördüğüm için izlemek istedim; biraz gülerim dedim, keyfim yerine gelir, moral olur falan... Ama tam bir trajediyle karşılaştım. :s Mike Leigh filmiymiş, başladığında gördüm, çünkü hiçbir şekilde araştırma yapmamıştım önceden. Hem komedi filmi diye geçip (sharebusta) hem de imdb notu 7.8 olunca hemen indirdim. Neyse... Mike Leigh'i 'Naked'den hatırlarsınız. Bu film de diyaloglar üstüne kurulu. 2 saat süresi de olunca bir kitap okumuş gibi oldum bu durumda. Karakterler harikaydı çünkü yalnızlığı, umutsuzluğu, umursamazlığı, sevgiyi, beklentileri, aşkı, hayal kırıklıklarını çok etkileyici biçimde her şeyleriyle yansıtabiliyorlardı. Oyunculuklar da şahane olunca tadından yenmez bir hal almış. Bu arada Mary kişisi bugüne kadar izlediğim filmler içinde en acınası, en zavallı karakterdi. :( Çooooookkkkkkkk güzel bir film, muhteşem, harika, süpeerr. :31:

Tryamor : 6

Orchidea bence bu filmi izlemelisin. Sen de psikolojik danışmandın sanırım, burda da öyle bir karakter var. Kişileri analiz ediyorsun film boyunca zaten. Seveceğini düşünüyorum. ;)
 
Un Chien Andalou

1929, Luis Bunuel'in ilk filmi. Bunuel ve Salvador Dali gördükleri iki rüyayı birleştirerek sürrealist kısacık bir film oluşturmuş. Bir hikayesi, başı sonu yok, zaten öyle bir dertleri de yok. Gözün usturayla kesilmesi gibi enteresan görüntüler bütünü var. Tümden anlamsız görüntüler demek haksızlık olur, her sürrealist filmde olduğu gibi izleyenin kendince yorumlayacağı noktalar var ve Bunuel, bu filmde anlam aramayın dese de bilinçli göndermeleri olduğunu düşünüyorum. Kadın-erkek ilişkisine Freudçu yaklaşımı çok net görülüyor mesela. Sinema tarihinde önemli bir yeri var, deneyimlemeye değer.

guvastanema 6
 
incir receli


son zamanlarda izledigim en guzel filmlerden biri sanirim.. keske daha uzun olsaymis keske daha fazla detay verselermis.. muzikler konusmalar hersey yerinde guzel ve sadeydi... bol bol guldum ve film biterken de agladim..

tavsiye ederim...
spoiler olabilir:
adamin sarki soyledigi sahne ile kizin bacagina sarilip agladigi sahneler icime isledi..

asmin: 2
 
ahahahahhaha nasıl şaşırdım anlatamammm... Ben bu belgeselin deşifresini yapmış, yaparken de resmen kafayı yemiş şizofren olmama ramak kalmıştı:S Hatta ve hatta belgeseldeki o psikopat iğrenç pembe elbiseli halüsinasyon ürünü insan da bizzat benim.. ahahaha çok güldüm valla gençlik hataları:)))



Vaaay:D Belgesellerde de rol almış hiç haberimiz yok:D Merak ettim, netten buldum izledim bir kısmını ( henüz seni görmedim:p ) İlk bölümde iki kişinin de felsefe okumuş olması beni derin düşüncelere gark etse de devamını izleyeceğim.

Bu arada anti-psikiyatri ekolününün artık en uçlarında gezinenlerin şizofreni insanın ulaşacağı en üst mertbedir kabilinden görüşleri yer almaktaydı, uzun zaman önce araştırıyordum isimler aklımda değil ama böyle de bi görüş kısıtlı çevre üzerinde etkiliydi ve savunulmaktaydı.
 
ahahahahhaha nasıl şaşırdım anlatamammm... Ben bu belgeselin deşifresini yapmış, yaparken de resmen kafayı yemiş şizofren olmama ramak kalmıştı:S Hatta ve hatta belgeseldeki o psikopat iğrenç pembe elbiseli halüsinasyon ürünü insan da bizzat benim.. ahahaha çok güldüm valla gençlik hataları:)))

pembe elbiseli kız şizofreni zaten.
 
Belgeseli izledim, seni de gördüm=) başta hiç benzetemesem de bakışlardan tamamdır dedim:D

Başarılı bir oyunculuk sergilemiş halüsinasyon ürünü bayan:p

Bu arada belgeselin özellikle toplumun "normal" addedilen kesimi için bilgilendirici ve bilinçlendirici olduğunu düşünüyorum. Şizofrenlere dair önyargıları kırmak, onları da sosyal hayatın içinde kabul etmek için faydalıydı.
 
Another Year : Komedi filmi listesinde gördüğüm için izlemek istedim; biraz gülerim dedim, keyfim yerine gelir, moral olur falan... Ama tam bir trajediyle karşılaştım. :s Mike Leigh filmiymiş, başladığında gördüm, çünkü hiçbir şekilde araştırma yapmamıştım önceden. Hem komedi filmi diye geçip (sharebusta) hem de imdb notu 7.8 olunca hemen indirdim. Neyse... Mike Leigh'i 'Naked'den hatırlarsınız. Bu film de diyaloglar üstüne kurulu. 2 saat süresi de olunca bir kitap okumuş gibi oldum bu durumda. Karakterler harikaydı çünkü yalnızlığı, umutsuzluğu, umursamazlığı, sevgiyi, beklentileri, aşkı, hayal kırıklıklarını çok etkileyici biçimde her şeyleriyle yansıtabiliyorlardı. Oyunculuklar da şahane olunca tadından yenmez bir hal almış. Bu arada Mary kişisi bugüne kadar izlediğim filmler içinde en acınası, en zavallı karakterdi. :( Çooooookkkkkkkk güzel bir film, muhteşem, harika, süpeerr. :31:

Tryamor : 6

Orchidea bence bu filmi izlemelisin. Sen de psikolojik danışmandın sanırım, burda da öyle bir karakter var. Kişileri analiz ediyorsun film boyunca zaten. Seveceğini düşünüyorum. ;)


işleme alınmıştır:) hemen indiriyorum. teşekkürler tatlım:16:
 
Belgeseli izledim, seni de gördüm=) başta hiç benzetemesem de bakışlardan tamamdır dedim:D

Başarılı bir oyunculuk sergilemiş halüsinasyon ürünü bayan:p

Bu arada belgeselin özellikle toplumun "normal" addedilen kesimi için bilgilendirici ve bilinçlendirici olduğunu düşünüyorum. Şizofrenlere dair önyargıları kırmak, onları da sosyal hayatın içinde kabul etmek için faydalıydı.

çılgınsın:)))) o tiple tanımamak çok normal.. kameraman ya sen tedavi görüyorsun ya da deneyimli bir oyuncusun herkesten saklıyosun demişti:))

Nihil yok canım ne af diliyosun keşke Yasemin gibi olsam. Bence dünyanın en şanslı insanlarından biri. Boğaziçi'nde yüksek lisans yapan arkadaştan bahsediyorum bu arada, iki tane yasemin vardı yanlış hatırlamıyorsam.
Şizofrenler zekidir gibi düz bir orantı kurmuyorum ama hastalığın kişiyi, zekasını geliştirdiğine kesinlikle inanıyorum.
 
çılgınsın:)))) o tiple tanımamak çok normal.. kameraman ya sen tedavi görüyorsun ya da deneyimli bir oyuncusun herkesten saklıyosun demişti:))

Nihil yok canım ne af diliyosun keşke Yasemin gibi olsam. Bence dünyanın en şanslı insanlarından biri. Boğaziçi'nde yüksek lisans yapan arkadaştan bahsediyorum bu arada, iki tane yasemin vardı yanlış hatırlamıyorsam.
Şizofrenler zekidir gibi düz bir orantı kurmuyorum ama hastalığın kişiyi, zekasını geliştirdiğine kesinlikle inanıyorum.

bedensel veya zihinsel engelli bireylerde 'eksik' diye tanımlanan kısım vücudun başka bir yerine kuvvet verirmiş. gözleri görmeyen kişinin hissinin kuvvetli olması gibi.

şizofreni'de de kesinlikle zekanın, ince bir zekanın üstte olduğuna, yoksunluğu tamamladığına inanıyorum. aynı yaşlarda 13 yaşlarında iki erkek çocuk. şizofreni olan çocuğun diğeri gibi eğitim desteği görmediği halde, sınava son bir ayda çalışmaya başlayıp 29.olması, -şizofreni olmayan ve destekli eğitim gören çocuk ile kıyaşlama yaparsak- şaşırtıcı gelmeli mi gelmemeli mi.
ama düşünelesi.

bu arada, belgesel de bulunman nereden gelişti ; ) hoş bir kesişme oldu, ama cidden merak ettim ?
deşifresini yapmış olmanı da merak ettim ,
 
Welkkeom tu Dongmakgol:Tryamor'dan gördüm hemen indirdim,bugün de izledim.oldukça dokunaklı ve anlamlı bir konusu var bana göre. Özellikle köydeki yaşayış,o habersizlik ve saflık etkileyiciydi.

Orchidea:13
 
burada olan burada kalır ı izledim.çok sürükleyici bir film değildi.yine de başladım bitsin diye zoraki izledim..

PrensesPeri 2
 
Back