Bir hikaye seç, durakta ki yüzlerden,
Yürüyen, üşüyen, gözleyen.
Tere tezat parfüm kokuları,
Kurumuş soğukta ojeli parmakları.
Kulaklığını takar, yola söylenirken
Ekşitir yüzünü, insan sevmeyen.
Mendili çıkarır, alerjiye küfreden
Uzaklaşır, diğerleri kaygıdan ölmeden.
Vakti dolan gider, biri beklerken saati,
Kimi yanlış yerdedir, kaçırır treni.
Saklar telaş içine, kitap gibi sureti,
Okuruna tanıdıktır, bu yerden çoktan gidişi.
Bir iç çekişe sığar mazi
Anlamsız bir yorgunluk gözlerde
Saatlerce film izlemiş gibi
O deniz, okşayıp geçen rüzgar
Dalgadan derin muhabbeti
Uyanır soğukla ürperip
Yetişir zamanın kendisi
Karıştı çocuk sesine
Bir anlık dalgınlık üzeri
Bir yolu yok andan kaçmanın
Bütün sesleri susturmanın
Fısıltıyı duymamış gibi yapmanın
El salla küçük kız
Vakti dolmuş kanmanın
Bakma öyle çırılçıplak gidişine
Giyinmeye vakti yok yalnızlığın
Koşarak geçecek yokuşları
Sonra duracak ruhun sahibinde
Ruhun sarılmış aşk içinde
Artık hakikat duydukların
Sen o sancılı beden içinde
Bir gün bile yalnız kalmadın