Ben sadece bir kere gittim kızımın mezarına ve eşim benimle gelmedi, hiç gitmedi. İnanışımıza göre kızımız zaten orada yatmıyor sadece bedeni orada ama ruhu dolaşıyor bundan dolayı gitmedik. Sadece ben bir kere babamların o gün gideceğini bildiğim için (çünkü dedemin ölüm senesiydi) onlardan önce bir kere gidip görmeliyim diye düşünüp gitmiştim. Psikolojik olarak insan kendini oradayken ona yakın hissediyor belki ama gerçek öyle değil.
Her neyse ailelerimiz açısından da zor demişsin ya ben böyle hissetmiyorum. Bence bana en zordu sadece. Onlar için hayatta olmayan, sadece bir hayali, düşüncesi olan bir şeydi. Onlar sadece o hayali kaybetti. Benim doğumumdan snr, kızımın ölümünden 2 gün önce kardeşimin düğünü vardı. Sezeryanlı halimle gittim. Düğünde dik durmaya çalıştım, bazı aptallar bana gelip hayırlı olsun doğurmuşsun diyordu. Onları duyunca tepki vermiyordum, sağol diyip geçtim. Sadece bazı çok sevdiğim insanları görünce gözlerim doluyordu hemen ağlama ağlama diyorlardı aman makyajın akmasın, aman bak düğündesin ağlama. Hayırlısı olsun diyorlardı. Herkes kalkıp oynadı neşeyle, annem oynadı hep. Ben sadece bir kere, kardeşimin düğününde masamdan kalkmadan oturmak istemediğimden ve onun yanında olmak istediğimden piste kardeşimin yanına gittim. o sırada da athenanın 'hayat benim her anımı yaşadıkça sevesim var.. aldırmam hiç yağmurlara' çalıyordu. Piste çıktm ve bu şarkı çıkınca gözlerim doldu. Annemler de geldi annem de ağladı o an benimle. Hem oynayıp hem ağlarken fotoğrafımız çekildi. Sonra kardeşim sabaha karşı balayına yola çıktı, benim bebeğimin de haberi geldi. Kardeşim dönmesin diye o susurluka varana kadar annemlere bile haber vermedim. Sonra defnettik işte, bir hafta sonra kardeşim döndü. Tabi konu hep düğün, nasıl geçti, nasıl eğlendik, şu kişi düğünü çok beğenmiş, balayı çok güzelmiş, düğün resmi çıktı mı, videosu geldi mi vs vs.. Benim için o düğünün malesef hatırlattığı tek şey var, sezeryanlıydm ve kızım kuvözdeydi. Bundan 1 2 hafta sonra da annemler doğup büyüdüğüm evden yeni eve taşındılar. Yeni ev muhabbeti, elif avize alalım mı benimle gel, elif halı bakalım mı bana seçmemde yardım et.. Şuraya duvar kağıdı mı yapsak fln.. Sonuçta herkes kendi hayatına bakıyor. Onlar da haklı benim bebeğim öldü diye oğullarının düğünde eğlenmeyecekler mi. Ya da senelerdir taşınma hayalindeydi kadın, o hayalin gerçekleşmesini yaşamayacak mı yaşayacak. Malesef bebeğim öldüğünde de beni, kendilerini çok sevdiğim için düğünde gördüğümde ağlatan tanıdıklarım aile dostlarımız bile aramadı. Ne söyleyeceklerini bilmiyorlarmış, annemi aramışlar...
Şimdi de kardeşim işi bıraktı. Kendine iş kurdu. Annem de işi bırakmasını hiç istemiyordu senelerdir bunun kavgası vardı. Halbuki çocuk iş kurdu kötü bir şey yapmadı şimdi bak para da kazanıyor. Tek konumuz bu. Bir araya gelince kardeşimin işlerinden başka şey konuşmuyoruz. Beni de iyiyim sanıyorlar. Yaşandı bitti. Eşim bile anlamıyor. Geçenlerde ağladım yine bunalıma girdim. Öncesinde beni çok neşeli görüyormuş seviniyormuş bundan dolayı. Ağlarken görünce şok olmuş. Mesela babamla dayım geçen gün, kızımdan bir kaç hafta önce aniden ölen bir tanıdığımızdan konuşuyorlardı. Babam da, herkes unutuluyor işte, alışılıyor baksana fln dedi. Benim de orada gözlerim doldu. Babam da o kadar anlamadı ki neden olduğunu, bana 'ne oldu sen iyi misin ne oldu ne oldu.' Ya baba dedim, ölen unutuluyor dediniz ona duygulandım. İşte sonuç bu, onlar unutuyor ama ben unutmuyorum. Hiçbir zaman unutmayacağımı da biliyorum. O yüzden sadece sizin beni anlayabileceğinizi biliyorum. Ne anne babamdan ne başkasından bunu beklemiyorum.