- 20 Şubat 2010
- 32.896
- 6.247
- 448
-
-
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Sevgilisinden Ayrılanlar Kulübü
- Konu Sahibi MonaPisa
- Başlangıç Tarihi
bitti artik dayanamadim ve haykirdim ona kirginligimi ve bitti defalarca aldatildim arkami dönüdügümde o beklemedi ve hep baska tenlerde aradi mutlugu...düzelir dedim düzelmedi aksine daha cok canimi yakti...agladim dur dedim belki dedim degisirsin olmaz dedi benim hayatimdan cok kisi gelip gecti en cok seni sevdim ama yapamam seni hak etmiyorum git seni gercekten seven sana benden cok deger verene ver yüregini ben seni hak etmiyorum zaten olmuyor yapamiyoruz biz seninle asla mutlu olmayiz dedi ve gitti...3 yilimi verdim meslegimi is yerimi hatta ailemi ve dostlarimdan vazgectim ugruna ne kaldi geriye beni defalarca aldatmasi ve salak yerine konulmam ile kaldim yine yalnizligim ile basa basa...söz verdim bu defa askinda ölsemde gurursuzluk yapip aramayacagim onu onsuz yasamayi hatta nefes alip kendi ayaklarim üzerinde durmayi ögrenecegim....kim bilir gün gelir gercekten tekrar sever ve sevilirim o ise yaptiklarindan pisman olur ve bana yasatiklarinin bedelini öder ki umarim Rabbim cezasiz birakmaz beni yaktigi 3 yilimi calip beni mendil gibi bir köseye attigi icin o daha beter düser...ne teselli fayda ediyor nede baska birsey kendim ettim kendim buldum bile bile acilara lades dedim kimse vazgecilmez degilmis anladim....
OOooo öle zırlarsanız tabiki mutsuz olursunuz sende arkadasım ne öle özledim yok sesi yok bakısı ben sevgiliyken bile bu kadar edebiyat parçalamadım =) Bende ayrıldım tamam üsülür her insan ama geçicek sonucta yani boşu boşuna bu kadar hırpalamayın kendinizi.. Bugünden itibaren bi söz verin kendinize beyninini ona kapatın olmuyor demeyin oluyo sadece biraz zorlucaksınız.. Aklınıza gelip tam duygusallastığınız an baska bişeye cekin dikkatinizi.. Ne yaptığınız önemli değil kalkın gezinin boş boş yürüyün bağıra bağıra sarkı söleyin veya dinleyin tabi onu hatırlatan değilGeçicek diyin ve umut bağlamayın artık gelmeyecen bidaha olmayacak unutucam ve daha iyisi cıkıcak karsıma diyin kendinize sürekli bunu tekrarlayın .. Umarım cabuk unuturuzz yeni aşklara geçmek uzun sürmez öpüldünüz...
genelde böyle yapıyorum zaten
Ama arada çok geliyor sıkıntılar ben de siteye yazıyorum bu durumlarda
- 27 Şubat 2009
- 1.514
- 18
- 358
- 41
Allah herşeyi görür ve bilir...Emin ol bu dünyada bulmasa bile öteki tarafta sen hakkını helal etmediğin için cezasını bulacaktır.Bu kadar zaman, emek ve sevginin harcanması tabiki hazmedilemez.Tekrar sevebilirsin ben deniyorum sevmeyi...Biraz güven duymak problemli.Sonra yeni birine alışmak sanki oda çekip gidecek duygusundan sıyrılmak önemli.Ben şimdilik kendi adıma sevemiyorum ama bişeler hissedebiliyorum.Mantığın ultra devrede olduğu için üzümün sapı armudun çöpü modunda evde kalacağımı düşünüyorum :bbo: Bir gün mutlu olucaz belki aşık değil ama mutlu olucağımıza inanıyorum.boshayallersmile
elbetde sevilecegiz ve tekrar mutlu olacagiz bosuna dememisler seni sevene git sevdigine degil diye bizi gercekten seven cikitigi zaman tekrardan güzel günler geri gelecek ama tek sorun güven eskisi gibi gibi güvenebilmek bir insana ve ona yüregini acabilmek...cok büyük yemin ettim birgün yeniden sevmesini ve güvenmesini ögrenecegim az kaldi yakinda kendimi öyle bi degisterecegim ki o bile sasiracak ve mutlu oldugumu gördükce kahrolan o olacak bundan eminim Allah su saatden sonra yüregi temiz ve gercekten deger bilen insanlarla karsilastirsin hepimizi opuyorumnanaktan
- 20 Eylül 2010
- 8.493
- 1.889
- 373
- 34
Allah yardımcın olsun seven insan herzaman kaybeder zaten bu doğanın kanunu bu ne kadar seversen sev o kadar ihanete uğrar o kadar saygısızlık görürsün.. Kaçan balık kovalanır denir ya işte kovalayan biz durumuna düşüyoruz ve gereksiz kullanıyoruz onlara karşı sevgimizi.. Gereken kişiye gereken yerde kullanabilsek işte sevgimizi bu acıların hiç birini çekmeyiz.. Biz bi tutturmuşuz Ahmet Mehmet Veli Hasan Hüseyin die gidiyoruz.. Dünyada milyonlarca insan arasından 1 tane bile bulamazmıyız.. Buluruz tabi.. Belki çok iisi olmaz ama eminim kızlar bu forumdaki bütün kızların kendine özgü güzelliği var ve kullanmasını bildikten sonra üstesinden gelinmiycek hiç bişey yok sadece zaman ve önüne ilk çıkan kişi değil doğru insanı bulmak.. Kılişe bi laftır ama ben çok inanırım kalbinizin sesini dinleyin eminim doğru insanı bulucaksınız... opuyorumnanaktan
sevdigimden ayrildim evet sonunda noktayi koydum ne kadar acisada icim yansada bitirdim... kabullenmesi cok zor belkide zamanla unutacagim ama simdilik unutmak cok zor dün bütün gece agladim ve hala agliyorum 3hafta bitti ama hala acisi gecmedi nezaman gecer bilmiyorum ama sunu biliyorumki zaman her seyin ilaci zamanla iyilesecek bu yaram... terkeden insan sevmiyordur derler hep ne cok yanlis derler seven insanda terkedebilir bu sonun her iki tarafa hayirli olmayacagini biliyorsa hissediyorsa terketmek zorunda... ama su olmayasdi keske bu kadar uzamasaydi ve basinda olmaz dedigimde geri dönmeseydim belkide bukadar acimazdi...mafoldumben
Hangimiz yalnızlığa yabancıyız ki!
Hangimiz zaman zaman yalnız kalmak istemeyiz!
Hangimiz şehrin bunca kalabalığına rağmen kendimizi uzaydan gelmiş gibi yabancı ve yalnız hissetmeyiz ki!
Hep bir parça içimizde var!
Ve sürekli yanı başımızda!
Her an konuk olabilir.
Her an onun kucağına kendimizi atabiliriz.
Yalnızlıkla yıldızlarınız barışmadığı anlar da olur.
Çok bunalmışsınızdır yalnız kalmak istersiniz ama ortalarda yok!
Yalnızlığında sizi yalnız bıraktığını anlarsınız
Yeteri kadar yalnız kaldığınızı düşünüp kalabalıklara karışmak istersiniz, bu kez de o siz bırakmaz
En kötüsü de kendinizden uzaklaşamadığınız dönemlerdir bu dönemlerde yalnızlıkta çözüm olmaz.
Yalnızlıktan korkmuyorum!
Doğarken yalnız doğdum, yaşarken de yoğunluk ve yorgunluklardan ya yalnız bırakıldım ya da yalnızlığı tercih ettim.
Yaşlılıkta müebbet bir yalnızlık beni bekliyor.
Hayatla sözleşmem bittiğinde yalnızlığı otomatikman kabul edeceğim. Ölürken Yalnızım, mezarda yalnızım, ruhum gökyüzünde bilinmez bir mekânda yalnız, mahşer günü dirilirken de yalnız olacağım…
Kim bilir belki hazırlık yapıyorum,
Alıştırıyorum bünyeyi yalnızlıklara
Belki bu yüzdendir her gece yalnızlığımla uyuyorum.
Zaman zaman Dağ başları kadar yalnızlığı istemem bundandır
Huzur evindekilerin yalnızlığı kadar bir yalnızlığı arada bir tercih etmemin sebebi beklide budur.
Çok sahiplenmiyorum!
Çocukları, elimdeki malı, yanı başımda duran dostu ve hayatı
Günü gelince uçacaklarını biliyorum.
Bir kuş misali kendi maviliklerine
O zaman işte alışmak zaman alabilir diye bilinçli olarak yalnızlığın yerçekimine giriyorum arada bir
Hangimiz zaman zaman yalnız kalmak istemeyiz!
Hangimiz şehrin bunca kalabalığına rağmen kendimizi uzaydan gelmiş gibi yabancı ve yalnız hissetmeyiz ki!
Hep bir parça içimizde var!
Ve sürekli yanı başımızda!
Her an konuk olabilir.
Her an onun kucağına kendimizi atabiliriz.
Yalnızlıkla yıldızlarınız barışmadığı anlar da olur.
Çok bunalmışsınızdır yalnız kalmak istersiniz ama ortalarda yok!
Yalnızlığında sizi yalnız bıraktığını anlarsınız
Yeteri kadar yalnız kaldığınızı düşünüp kalabalıklara karışmak istersiniz, bu kez de o siz bırakmaz
En kötüsü de kendinizden uzaklaşamadığınız dönemlerdir bu dönemlerde yalnızlıkta çözüm olmaz.
Yalnızlıktan korkmuyorum!
Doğarken yalnız doğdum, yaşarken de yoğunluk ve yorgunluklardan ya yalnız bırakıldım ya da yalnızlığı tercih ettim.
Yaşlılıkta müebbet bir yalnızlık beni bekliyor.
Hayatla sözleşmem bittiğinde yalnızlığı otomatikman kabul edeceğim. Ölürken Yalnızım, mezarda yalnızım, ruhum gökyüzünde bilinmez bir mekânda yalnız, mahşer günü dirilirken de yalnız olacağım…
Kim bilir belki hazırlık yapıyorum,
Alıştırıyorum bünyeyi yalnızlıklara
Belki bu yüzdendir her gece yalnızlığımla uyuyorum.
Zaman zaman Dağ başları kadar yalnızlığı istemem bundandır
Huzur evindekilerin yalnızlığı kadar bir yalnızlığı arada bir tercih etmemin sebebi beklide budur.
Çok sahiplenmiyorum!
Çocukları, elimdeki malı, yanı başımda duran dostu ve hayatı
Günü gelince uçacaklarını biliyorum.
Bir kuş misali kendi maviliklerine
O zaman işte alışmak zaman alabilir diye bilinçli olarak yalnızlığın yerçekimine giriyorum arada bir
- 20 Eylül 2010
- 8.493
- 1.889
- 373
- 34
Keşke böle olmasaydı demek isterdim.. Ama keşkeleri hayatımızdan çıkarıp kendimize gelmemiz lazım ben deliler gibi sevdiğimden 2 hafta oldu ayrılalı aklıma geldikçe canım acıyo ama aklıma getirmezsem hiç aklıma bile gelmiyo. Emin ol herşey senin elinde ben ihanetin en büyüğünü yaşadım.. Kendine bi meşgale bul sen zaten canım zamanında kendini ayrılmak için hazırlamışsındır... Hazır olduğun zamandada ayrılmışsındır.. Bu alışkanlık bizdeki bağlılık sigara gibi onuda unutucaksın sadece aklına getirme yeter.. Ve hp gülmeye çalış hayatın güzel yanlarıda var aşktan başka onlarıda gör... kaydirigubbakcemile2 sositososito
- 20 Eylül 2010
- 8.493
- 1.889
- 373
- 34
SELENAY76 bu sölediğinle benim sölediğim arasında okadar çok fark varki ben teselli etmek amaçla söledimm.. Yazdıklarımı okursan tekrar dikkatlice ne demek istediğimi anlarsın.. Hiç bi şekilde ona karşı aldatılmış dönmemesi gerekiyo gibi bi konuşmada yapmadım sadece kendimden örnek verdim sonuçta bu forum bunun için açılmış... Selenayında yazdığına göre her iki taraf içinde bölesi daha iimiş.. Bunun üzerine bunu söledim neyse her iki taraf içinde hayırlısı olsun diyim... Yanlış bişey sölediysem kusuruma bakmayın..
Hafıza kararsız çünkü neyi saklayacağı hiç belli olmuyor. Bir gün şaşarak fark ediyoruz; en sarsıcı olayların gölgesi bile kalmamış.
Şimdi hatırlanmayan bir şarkı ya da eski bir aktörün kaderini paylaşmış onlar da; zamanın kumları örtmüş üzerlerini
Size bir sır vereyim: "Unutulmaz" aslında "unutulmuş" demek.
Mesela "unutulmaz bir oyuncu" sözünün anlamı şu aslında: "Kendisi zamanında büyük bir oyuncuydu ama şimdi pek kimse hatırlamıyor. Lütfen onu hatırlayalım unutuluş girdaplarında yitmesine izin vermeyelim".
Ya da "unutulmaz bir şarkı" derken niyetimiz şu: "Unutulmayı hak etmeyen kederli bir ezgiden bahsediyorum size"
"Unutulmaz" derken "unutulmuş" demek istiyoruz çünkü. Bu iki karşıt sözcük zamanla tuhaf bir şekilde kaynaşıp aynı anlama gelmiş.
"Hüseyin Rahmi'nin unutulmaz romanı" cümlesi uyarı aslında: "biraz da eskilere bakın!" demiş oluyoruz böylece okurlara.
Aynı şekilde unutulmaz dediğimiz sevdalar bazen ilk unutulanlar oluyor.
Yaşarken kalbimize kanat takmış ruhumuzu yıkamış depremleriyle yıkılıp güneşleriyle ısındığımız sevdalar bile zamanın hızı karşısında silik birer anıya dönüşebiliyor usulca.
Yirmi birinci yüzyılda hiçbir ağıt uzun sürmüyor çünkü. Süremiyor. Bizse Aragon'dan beri soruyoruz kendimize: "Mutlu aşk var mı?" diye.
Aslında mutlu aşk var evet. Zaman zaman çıkıyor da karşımıza. Sağda solda rastlıyoruz frezya kokulu sevinçlerle zamana diş geçiren aşklara. Kadının erkeğe bakışıyla erkeğin kadına dokunuşuyla bir kış sabahı mutfaktan yayılan kızarmış ekmek kokusuyla unutulmuş bir şarkının nakaratıyla çoğalan hayatın engin bilgisiyle dolu aşklar...
Unutulmaz aşklar hepsi de. Yani çoktan unutulmuş aşklar. "Mutlu aşk yoktur" diyen ihtiyar komüniste inat seher rüzgârlarıyla başlayıp gece sevişmelerinde tazeleniyorlar.
Kadınlığın ve erkekliğin ötesine geçtiğimiz o ürperme aşksa eğer mutlu aşk var evet. Mutlu aşkta edebiyatın işine yarayacak bir şey yok ama. Mutlu mutlu yaşanıp gidiyor onlar. "Allah tamamına erdirsin" demek dışında elimizden bir şey gelmiyor.
Ama ne zaman bitmeye yüz tutuyor rüya aşkın içinde bir çatlak beliriyor. İşte o zaman romanların piyeslerin ya da senaryoların konusu olan bir bahçeye girdiğimizi hissediyoruz. Gülleri ve dikenleri var o bahçenin. Bir bakıyoruz yüreğimiz kanamış.
Unutulmaz unutulmuş şarkılar eşlik ediyor yüreğimizdeki yaraya; Hümeyra "Kördüğüm"ü söylüyor o karanfil kokulu sesiyle.
Çünkü unutulmaz sanıyoruz aşkı; unutuluyor ama. Tozlu raflarda unutulmuş bir "unutulmaz şarkılar" plağına benziyor; zamanın kaydırağından akıp giderken uzaklara.
Hafıza kararsız çünkü neyi saklayacağı hiç belli olmuyor. Bir gün şaşarak fark ediyoruz; en sarsıcı olayların gölgesi bile kalmamış.
Şimdi hatırlanmayan bir şarkı ya da eski bir aktörün kaderini paylaşmış onlar da; zamanın kumları örtmüş üzerlerini.
İlan-ı aşklar ve ilan-ı harpler unutulurken bunlar kalmış eleğin üzerinde. Her şeyi hayalete çeviren hafıza bunları silmeye kıyamamış. Gücü yetmemiş ya da onlardaki saf insani öze dokunmaya
Ve saçınıza değerek geçip gitmiş zaman "unutulmaz" şarkılara doğru...
Şimdi hatırlanmayan bir şarkı ya da eski bir aktörün kaderini paylaşmış onlar da; zamanın kumları örtmüş üzerlerini
Size bir sır vereyim: "Unutulmaz" aslında "unutulmuş" demek.
Mesela "unutulmaz bir oyuncu" sözünün anlamı şu aslında: "Kendisi zamanında büyük bir oyuncuydu ama şimdi pek kimse hatırlamıyor. Lütfen onu hatırlayalım unutuluş girdaplarında yitmesine izin vermeyelim".
Ya da "unutulmaz bir şarkı" derken niyetimiz şu: "Unutulmayı hak etmeyen kederli bir ezgiden bahsediyorum size"
"Unutulmaz" derken "unutulmuş" demek istiyoruz çünkü. Bu iki karşıt sözcük zamanla tuhaf bir şekilde kaynaşıp aynı anlama gelmiş.
"Hüseyin Rahmi'nin unutulmaz romanı" cümlesi uyarı aslında: "biraz da eskilere bakın!" demiş oluyoruz böylece okurlara.
Aynı şekilde unutulmaz dediğimiz sevdalar bazen ilk unutulanlar oluyor.
Yaşarken kalbimize kanat takmış ruhumuzu yıkamış depremleriyle yıkılıp güneşleriyle ısındığımız sevdalar bile zamanın hızı karşısında silik birer anıya dönüşebiliyor usulca.
Yirmi birinci yüzyılda hiçbir ağıt uzun sürmüyor çünkü. Süremiyor. Bizse Aragon'dan beri soruyoruz kendimize: "Mutlu aşk var mı?" diye.
Aslında mutlu aşk var evet. Zaman zaman çıkıyor da karşımıza. Sağda solda rastlıyoruz frezya kokulu sevinçlerle zamana diş geçiren aşklara. Kadının erkeğe bakışıyla erkeğin kadına dokunuşuyla bir kış sabahı mutfaktan yayılan kızarmış ekmek kokusuyla unutulmuş bir şarkının nakaratıyla çoğalan hayatın engin bilgisiyle dolu aşklar...
Unutulmaz aşklar hepsi de. Yani çoktan unutulmuş aşklar. "Mutlu aşk yoktur" diyen ihtiyar komüniste inat seher rüzgârlarıyla başlayıp gece sevişmelerinde tazeleniyorlar.
Kadınlığın ve erkekliğin ötesine geçtiğimiz o ürperme aşksa eğer mutlu aşk var evet. Mutlu aşkta edebiyatın işine yarayacak bir şey yok ama. Mutlu mutlu yaşanıp gidiyor onlar. "Allah tamamına erdirsin" demek dışında elimizden bir şey gelmiyor.
Ama ne zaman bitmeye yüz tutuyor rüya aşkın içinde bir çatlak beliriyor. İşte o zaman romanların piyeslerin ya da senaryoların konusu olan bir bahçeye girdiğimizi hissediyoruz. Gülleri ve dikenleri var o bahçenin. Bir bakıyoruz yüreğimiz kanamış.
Unutulmaz unutulmuş şarkılar eşlik ediyor yüreğimizdeki yaraya; Hümeyra "Kördüğüm"ü söylüyor o karanfil kokulu sesiyle.
Çünkü unutulmaz sanıyoruz aşkı; unutuluyor ama. Tozlu raflarda unutulmuş bir "unutulmaz şarkılar" plağına benziyor; zamanın kaydırağından akıp giderken uzaklara.
Hafıza kararsız çünkü neyi saklayacağı hiç belli olmuyor. Bir gün şaşarak fark ediyoruz; en sarsıcı olayların gölgesi bile kalmamış.
Şimdi hatırlanmayan bir şarkı ya da eski bir aktörün kaderini paylaşmış onlar da; zamanın kumları örtmüş üzerlerini.
İlan-ı aşklar ve ilan-ı harpler unutulurken bunlar kalmış eleğin üzerinde. Her şeyi hayalete çeviren hafıza bunları silmeye kıyamamış. Gücü yetmemiş ya da onlardaki saf insani öze dokunmaya
Ve saçınıza değerek geçip gitmiş zaman "unutulmaz" şarkılara doğru...
- 27 Şubat 2009
- 1.514
- 18
- 358
- 41
canım sevseydi vazgeçmezdi...
doğru söylüyorsun..şu replik aklıma kazındı : sevgi neydi ? sevgi EMEK ti...
zora gelince çekip gitmek değil sevgi..
Kızlar gercekten sevgi yetmiyor bazen. Giden bendim evet ama bende sevdim benimde içim acıdı belki onunki daha fazla ama sonucta bende sevmediğim için bırakmadım. Birgün biteceğini biliyorsanız sonunu görsanız buna mecbur kalabilirsiniz. Bunu yaşamayan bilmez umarım kimsenin basına da gelmez.
erkek arkadaşım seni seviyorum ama bana biraz zaman ver diyor..şu an sanki bir yabancıyla çıkıyorum...eskisi gibi davranmıyor bana..düzelir diye umut mu edeyim yoksa çekip gideyim mi bilmiyorum ki 