Selam günlük... bayadır yazamıyorum yine.. ama evdeki günlüklere de yazmıyorum bu ara.
sakin günler geçiriyordum, yazacak bir şey olmuyordu.
ama şimdilik sana birkaç haberim var.
hem de bu sefer güzel haber var içinde...
birincisi gazeteci,eski sevgilimin, taptığım adamın çalıştığı kanalın ortak kanalına, dört büyük kanaldan birine transfer oluyorum,tek hayalimdi ki bu benim...
aynı plazada çalışacağız artık düşünebiliyor musun?
ben onun çalıştığı binanın önünden arabayla geçerken bile heyecanlanan insanım, şimdi o binanın kapısından falan gireceğim. onun bindiği asansöre falan bineceğim.duvarlara falan dokunurum herhalde. çünkü iyi psikopata bağlıyorum konu "o" olunca...
bir de karşılaşınca tam bomba olacak..
çünkü ben ona demiştim, bir gün karşına çıkacağım demiştim.
"hı hııı çıkarsın tabi" demişti.
şimdi fakir ama gururlu kız olarak, gerçekten aynı sektörde karşısına çıkacağım.
hem ona göre çok gencim ilerleme şansım da daha yüksek.
kanaldan aradıklarında bu haberi vermek için,ben bile beklemiyordum. havalara uçtum resmen.evin içinde horon tepen falan bir kıza dönüştüm. karadenizli falan da değilim halbuki ama...
günlük bu arada zor günleri paylaştık burada.. bırakmak vefasızlık gibi geliyor.
hakkımda kim ne derse, ne konuşursa konuşsun istediği kadar atıp tutsun sanki burada bana ihtiyacı olan arkadaşlarım var gibi geliyor. isteyen istediği zaman mesaj atabilir, bilsinler istiyorum. girip bakıyorum çünkü, eskisi kadar sık yazmasam da...
asıl ikinci habere geleyim..
eski sevgilimi izledim geçen..zaten her gün tv'de olduğu için ekstrem bir şey değil onu izlemek...ama bi kaç gün önce farklıydı! nasıl tatlıydı inanamazsın! bir küçük çocukla konuşuyor röportaj yapıyor haberde. ama çocukla çocuk oluyor resmen. koskoca adam o ürkek erkek çocuğunu açtı, bıdı bıdı konuşturdu, gülüştüler,kıkırdadılar falan.. üzerinde takım elbisesi..
bi daha aşık oldum ona.
üzülüyorum sanma günlük, üzülmüyorum. iyiki varmış diyorum hala.
nefret de etmiyorum. iyiki var...
herneyse asıl haber bu değil tabiki de..
şimdi ben bu haberi yeni tanıştığım bir spiker arkadaşımla izledim..
kahve içiyorduk o sıra. hadi bana fal bak diye tutturdum kıza..
kız da "ben bakamam ama iyi bir falcıya götüreyim seni" dedi..
ertesi gün dışişleri bakanlığında seminer vardı, oraya katıldık. çıkışta da falcıya doğru yol aldık..
önce bi mağazaya gittik, klasik kadın tavırları sergiledik, alışveriş falan yaptık.
sonra yemek yedik falan...
ve falcıya doğru yola koyulduk,
yürüyoruz işte..
ben de şimdi iş kadını moduna girdim ya yeni yeni, annemin gardırobundan giyiniyorum genelde.. annemin takı tokalarına sardırdım. hani tarzım değişti yani bir sene önceye göre çok.
yürüyoruz işte kızılayda, bi an resmen cehennemi yaşadım.
sımsıcak oldu etraf.
hani şimşek çakıcak olur da bi karanlık olur ya öncesinde, hafif mavi bi karanlık.
ondan oldu.
bir de baktım karşımdan "burak" geliyor...
bir sene önce bugünlerde sevdiğim adam.. burada bi ton konu açtığım, buraksız yapamam diye ağladığım adam..
evime gelip eşyalarımı bıraktığında "teyzem ölüyor burak, sen yanımda ol. dayanamıyorum, kaldıramıyorum" diye ağladığımda "seni artık sevmiyorum princess, bitti anla" dedikten sonraki ilk karşılaşmamız..
herneyse baktım burak geliyor, "yolumu değiştirdim..."
ben arkadaşın kolundan çektim, başka yola saptırdım.
burak da beni gördü. arkadaşına bişiler söyledi gülüştüler.. görmezden geldi.
1sene önce geberiyosun, resmen ondan başka bir şey konuşmuyorsun,
ne pahasına olursa olsun geri istiyorsun,
yüzbin tane dua ediyorsun;
1sene sonra adamı görünce yol değiştiriyorsun..
bana da ilginç geldi.. zaman aşımı menem bir şeymiş. gerçi düşünüyorum da unutulmaya değmeyecek adam olsa unutmazdım. vefasız olmadım hayatımda hiç.
çok canımı yaktı, çok yanlış zamanda canımı yaktı.
herneyse , bir gün burak için iyiki bitti yazabilecek miyim diye merak ediyordum, burada söz ediyordum bundan.. şimdi yazabiliyorum... iyiki bitmiş. hayırlısı buymuş....
not: çok zayıflamış, ufacık kalmış, çocuk gibi. ya da ben şişmanladım.
not 2: ondan sonra çıktığım adamların yanında burak'ın esamesi okunmaz.gerçekten sümsük bir çocukmuş.
not 3: böyle boş gezenin boş kalfası olarak sürdürecek hayatını. iyiki gözümü kararttığımda karşılık alamamışım.. alsam şimdiye yüzüğü parmağımdaydı..
not 4: ah etmiyorum. ama biliyorum mutlu olamayacak. onun da söylediği gibi, en büyük şansı bendim onun...onu da kaybetti.