Sen Kimdin

Eycan

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
23 Aralık 2007
47
0
Sen Kimdin

Peki arama. Unutacağım seni, kim bilir kaçıncı keredir kontrol ettiğim telefonumu, e-mail adresimi, sesinin yankısını duyabileceğim ne varsa tek tek çıkaracağım hayatımdan. Silip silip eklediğim adresin ise diğerleriyle aynı hızda unutulacak. Göreceksin bu kez bunu başaracağım. Hem de sana inat hem de yere göğe sığmayan sözde aşkına inat yapacağım bunu. Nasıl bir aşktır ki sevdiğini o sefil halde görüp kendi sefaletini hatırlasın. Nasıl bir sevdadır bu ki sevdiğinin acısından öncelikli olsun kendi acısı. Canın canandan tatlı olduğu yerin ortasına çöreklenmiş bir de seni hiç anlamadığımdan şikâyet edersin. Haklısın ben anlamıyorum. Herkesin bir kitabı olsaydı benim kitabımda bunun yeri olmazdı! Böyle bir bencilliğe ben AŞK demem diyemem. Dersem kendimi o vakit asmalıyım.

Yazma özürlüyüm ben diyorsun, senden edebi bir eser mi bekledim de bunun arkasına sığındın. Kendin gibi değil de başkaları gibi benim gibi olmaya çalıştığın için cümlelerin havada kaldı anlamını bulamadı. Sen kendi coğrafyana göre anlatsaydın ben pekâlâ anlardım seni. Sen ait olmadığın yerlerin özentisiyle konuşmaya anlatmaya çalıştığın için bu kadar ezildin yazmaya çalıştıkların altında. Herkesin bir rengi vardı yaşamda, herkes kendi rengine uygun tonda konuşmalıydı. Yaşamalıydı. Sen yaşamı da yazıyı da duyguyu da birbirine karıştırdın hem de kendi rengini unutup. Sen kendi renginde güzeldin ey sevgili göremedin!

Ben seni neden sevdim. Kendime değil sana sorduğum bir sualdir bu. Nedensiz sevmeleri olan biri değilim ben, bilmem de ne demek istediklerini bunu bağıra bağıra söyleyen insanların. Yanıtını hiç bilemediğin korkarım ki hiç bulamayacağın bir sual bu sende. Her şeyi çok fazla irdeliyorsun bu belki güzel ama bir yerde tıkar insanın önünü. Ve sen belki de en başta tıkandığın için yaşam aktıkça, sorguların arttıkça yığıldı soruların devasa bir fobiye dönüştü doğal olarak. Oysa yalnızca sen olduğun için seni sevdiğimi aklına hiç getiremedin. Senin duruşun bakışın vardı çünkü kendine özgü, ciddî mağrur. Yumruğunu vurduğu masadan ses getirecek kadar, istese yeri göğü inletecek kadar öz güveni olan, güçlü. Bir bakışın bile yeterdi aslında beni dize getirmeye. Senin rengin senin sesin senin tenin senin kokun.. Sen olarak kalabilseydin çoktan pervanen olmuştum senin.

Ama korktun, benim karşına çıktığım andan beridir erkeğim diyeni yere çalacak kadar erkek oluşum korkuttu seni. Ne sözlerim ne hareketlerim alışık olunan kadın imajından farklı olduğu için korktun, zayıf yanlar göremedikçe, nazlanan ağlayıp sızlanan bir kadın yerine ne istediğini bilen bunu çok net dile getirip yaşayan biri vardı karşında. Üstelik sözünü de esirgemeyen bilinen ne kadar kalıp varsa çıkartmış hayatından, kendi doğruları üzerine bir yaşam kurmuş kendine bir kadın vardı karşında. Sen de haklısın bir yerde. Anladım ki sen baştan yenik başladın ilişkiye. Ben keşke daha geri plânda kalsaydım diyorum şimdi, keşke görebilseydim seni nasıl ezdiğini yere sağlam basışımın. O zaman sevdiğin ben olmazdım ama ben böyleyim diye sevdin sen beni değil mi. Böyleyim diye nefret ettiğin gibi. Ben ise senin böyle oluşunla senden uzaklaştım, seni tanıdığım andaki sen ile hızla değişime uğrayan sen arasında dengeyi kurmaya çalıştım içimde. Verdiğin tepkiler sana uymuyordu çünkü. Bir şeye kızdığın zaman kızamıyordun bile. Hoşuna gitmeyen şeylere bile sessiz kalıyordun. Bu beni kırmamak adına bile olsa dürüstlüğünden şüphe duymama neden oluyordu. Benimle yatmak isterken dost olmaya çalışan sahtekârlara göz yummak kadar rahatsız ediciydi bu. Defalarca gerçek tepkini ver dedim sana, şu an gerçekten hissettiğin ne ise onu göster bana dedim. Yapmadın, olması gereken bu sandın. Değildi. Karşımda kendi olan bir insan istedim hep, çakma ben değil. Yaşam elbette paylaşım ile her rengin karışımıyla güzelleşiyordu fakat bir ilişkide biri kendinden fazla uzaklaşmışsa diğerinin saygısı da o ölçüde azalıyordu. Doğruları paylaşabilsek yeterdi oysa yazı karakterine kadar taklide dayandı seninki. Benim kendi duygumla söze döktüklerimin taklidi nasıl olabilirdi. Benim duygum vardı o satırlarda ya da her fiilimde. Sen ben olmak mı istedin, bundan gurur mu duymalıydım. Hayranlığın özentiye dönüştüğü tehlikeli bir duruşa büründü senin durumun. İşte o yüzden sevgili benim seni çok sevmem mümkün olmadı. Kötü bir taklittin sen. Bugüne kadar sürmesinin nedeni ise sevgine olan inancımdı. Her ne olduysa çok sevdiğin için oldu biliyorum. Keşke dedikleri gibi sevgi her sorunun çözümü olsaydı basit çözümlere bile sorun olmak yerine. Keşke sen sen olarak kalabilseydin. İnsanın bir ilişki içinde gelişmesi kadar güzel bir şey yoktur, yaşayabileceği en kıymetli ilişki budur, fakat ustalık ustanın taklidiyle olmazdı, usta taklidi yapınca usta olunmuyordu.

Ah sevgili.. ah kafasının karışıklığı her santimine yansımış sevgili.. SENi seviyorum da bir SEN kaldı mı artık onu bilmiyorum.
E.Minel​
 
eycan canım kım yazdı bunu eger sen yazmıssın emegıne saglık cok duygulu ve cok guzel olmus yada kım yazmıssa super yazmıs ne guzel kucuk sıtemlerle dolu bı sevgı yazısı emın ol bı sevgılım olur ve ayrılırsam bu yazından esınlenecegım
 
Peki arama. Unutacağım seni, kim bilir kaçıncı keredir kontrol ettiğim telefonumu, e-mail adresimi, sesinin yankısını duyabileceğim ne varsa tek tek çıkaracağım hayatımdan. Silip silip eklediğim adresin ise diğerleriyle aynı hızda unutulacak. Göreceksin bu kez bunu başaracağım. Hem de sana inat hem de yere göğe sığmayan sözde aşkına inat yapacağım bunu. Nasıl bir aşktır ki sevdiğini o sefil halde görüp kendi sefaletini hatırlasın. Nasıl bir sevdadır bu ki sevdiğinin acısından öncelikli olsun kendi acısı. Canın canandan tatlı olduğu yerin ortasına çöreklenmiş bir de seni hiç anlamadığımdan şikâyet edersin. Haklısın ben anlamıyorum. Herkesin bir kitabı olsaydı benim kitabımda bunun yeri olmazdı! Böyle bir bencilliğe ben AŞK demem diyemem. Dersem kendimi o vakit asmalıyım

gerçekten çok güzel. teşekkürler
 
Sen Kimdin

Peki arama. Unutacağım seni, kim bilir kaçıncı keredir kontrol ettiğim telefonumu, e-mail adresimi, sesinin yankısını duyabileceğim ne varsa tek tek çıkaracağım hayatımdan. Silip silip eklediğim adresin ise diğerleriyle aynı hızda unutulacak. Göreceksin bu kez bunu başaracağım. Hem de sana inat hem de yere göğe sığmayan sözde aşkına inat yapacağım bunu. Nasıl bir aşktır ki sevdiğini o sefil halde görüp kendi sefaletini hatırlasın. Nasıl bir sevdadır bu ki sevdiğinin acısından öncelikli olsun kendi acısı. Canın canandan tatlı olduğu yerin ortasına çöreklenmiş bir de seni hiç anlamadığımdan şikâyet edersin. Haklısın ben anlamıyorum. Herkesin bir kitabı olsaydı benim kitabımda bunun yeri olmazdı! Böyle bir bencilliğe ben AŞK demem diyemem. Dersem kendimi o vakit asmalıyım.

Çok çok çok güzel bir yazı bu gerçekten. yazarı E.Minel demişsiniz. Siz mi yazdınız.Ama her kim yazmışsa çok güzel yazmış gerçekten paylaşım için tşkler.
 
Bir süredir internetimde sorun vardı, nihayet düzeldi.
Teşekkür ederim yorumlarınız için. Ve evet yazı bana ait. Telif hakkı AŞK-ı bilen tüm yüreklere aittir.
 
X