sen erken gittin ben geç farkettim..
Bir haykırış bu,
duymayacağını bile bile..
ne işim var diyorum bu saatte bu arada,
sana olan bu sitem niye??
canımı acıtmaya alıştım ben
peki bu özlem niye..
dudaklarının bi başka ismi telaffuz etmesi kötü..
bi başka isim için koşman bütün yolları,
geçmen engelleri
ve ben öyle durmuş sana bakarken
beni hatırlamaman çok kötü..
neden bütün şarkılar sana yazılmış,
neden köşedeki çicekçi senin için satmakta çiçekleri,
neden filmlerdeki bütün basroller sana benzemekte,
neden senin için ağlatmakta beni "babam ve oğlum"filmi,
neden seni görüyorum her duyduğum seste..
neden gözüm ve gönlümsün??
çekip gitme sırası bende...
ama aklım hep geride kalacaksa
hangi yol beni götürür senden uzaga??
senin geçtiğin yollar benden izler taşımıyor muydu,
adım yazılı değil miydi tabelalarda,
aynaya baktğında gördüğün yüz benim değil miydi,
ya yüreğinin yarısı ne zaman çekip gitti benim ellerimden..
sen erken gittin
ben geç farkettim..
bana geceler kaldı,adını bağıra bağıra yazdığım duvarlar,
kırıp attığım camlar kaldı,
bazen kollarımı kesmekte o kırılan parçalar
ama acıya alışmışcasına acı vermemekte,
ağrıyan yerlerim..
bana çarpmasın bundan sonra kalbinin parçaları,
yüzünü yaklaştırma bu kadar yüzüme
ve nolur okşama ellerimi,
gideceksen git tamamen,
gideceksen dudaklarını al,ellerini götür,bakışlarını çevir uzaklara..
gideceksen benim bi suçum yok bilesin..
kalacaksan,
yarim ol,yarenim ol..
kalacaksan benim ol..
gözlerim ol,ellerim ol bende içeri gir,ruhum ol!
"hoşgeldin"lerim bitti,
hoşçakal diyecek gücüm kalmadı..
ama gel sen,hep gel..
gidişler iki kişilik olsun,
gideceksen eğer,
ben kalamam ardında
sana bi zararım olmaz
ben giderim yanında ...