- Konu Sahibi BolSekerli
- #1
Geçen yıl bu zamanlar... Anneannem bizdeydi... Her şey yolundaydı. Birkaç gün önce benim rahatsızlığımla ilgili temiz raporu almıştık ve çok mutluyduk... Artık işe gidip gelebiliyordum...
Sonra yılın ilk ayının son günü... O kara gün... 31 Ocak 2009... ışten çıkmışım, sevgilim beni almaya gelmiş ve durağa doğru gelmişiz, kardeşimden bir telefon... "Abla babam çok kötü, Çapa'ya gidiyoruz." Ben şaka sanıyorum, saçmalama diyorum... Ama bir yandan titremeye başlamışım, gözlerimden yaşlar geliyor... Sanıyoruz ki, sadece tansiyonu yükselmiş... Çapa'ya yetişiyorum, babam çığlık çığlığa... Neler olduğunu hala anlayamıyorum, sanıyorum ki bir kabusun içindeyim... Acil servis'teki tüm doktorlar babamın başında... "ıyi misin baba" diyebiliyorum sadece... "Anam çağırıyor kızım, kendinize iyi bakın" diyor... O an istediğim tek şey ben öleyim ona bir şey olmasın oluyor... Ama o benim babam ya... Babalar hep güçlüdür ya, ölmezler ya, bir türlü öleceğini kabullenemiyorum... O an doktor odadan çıkarıyor, beni ve kardeşimi... Annem kalıyor babamın yanında... Hissediyorum güzel şeyler söylemeyecek... Durumu çok kötü, aort diseksiyonu... Bu hastaların yalamı oranı % 10 diyor... Size tüm bildiğim sözleri yazsam ifade edemem o an hissettiklerimi.... Ama hala inanmıyorum hala... Ameliyat için gece yarısı gidiyoruz o kahrolası Koşuyolu Hastanesi'ne... Babam yatağından yoğun bakıma girerken bize son defa bakıyor... Son kez el sallayıp gülümsüyor... Ama hiç bir şey diyemiyorum Lanet olsun... Babaaaa, bırak son kez sarılayım, sana bir daha dokunamayacağım diyemiyorum. Ya Anneciğim, hiç bir şeyden habersiz sadece sanıyor ki, bunlar sadece prosedür... Ona haykıramıyorum hayat arkadaşını bir daha göremeyeceğini... ıçim parçalanıyor ama ne fayda...
Kardeşimle ben hastaneyi inletiyoruz kan diye... Anlıyorum ki, insanlık ölmemiş... Bizim yalvarmalarımıza kulak verenler babama gelip kan kardeş oluyorlar sağ olsunlar...
Ama ne faydaki... Akşam 8,00 suları, ameliyattan çıkıyor, umutsuz... Ve 10,00. 31 Ocak 2009 22,00... Başınız sağ olsun diye bir ses çınlıyor kulaklarımdan....Baba diyemeyecek miyim bir daha yoksa...
31 Ocak 2010'a geliyoruz... Hiç bir şey değişmesi Baba... Aslında çok şey değişti ama senle ilgili her şey aynı... Özlem bitmiyor baba, her gün daha da artıyor... Çok özlüyorum çok... Kimse de bulamıyorum senin tadını... Bambaşkaymış sen varken... Yoksun ya, eksik her şey... Biliyor musun sen gittikten 3 ay sonra, Serkan Abim ve Ümit Ablam da gitti... 2 . felaketimiz oldu... Berilimiz küçücükken bi başına kaldı... O bizi mahvetti.. O zaman şükrettim, iyi ki babam vardı ben büyürken dedim... Beril babasını hiç hatırlamayacak bile çünkü... Sonra, halalarım, amcalarım ve daha bir kaç kişi bizi yalnız bıraktı... Sen gittiğinden beri onları hiç görmüyoruz...
Ama güzel şeylerde oldu baba... Hani çok istiyordun ya... Üniversiteyi kazanmamı, kazandım üstelik en çok istediğim yeri... Bu yaz küçük kızın evleniyor... Buruk bir mutlulık olacak...ıkimizi de telli duvaklı uğurlamadın çünkü... Çok erkendi gitmen için ama isyan etmek istemiyorum... Ne kadar güzel şeylerde olsa... Hiç bir şey senin yokluğunun acısını almıyor...
Neler neler yazmak isterim daha ama inan sayfalar, kelimeler yetmez... Tek bildiğim Seni Çok Sevdiğim... Şimdi yarın kalkıyor uçağımız, senin toprağını koklamaya geliyoruz... Gidişinin 1. yılında yanında olacağız babacığım...
Evet belki çok uzun yazdım ama içimden geldi işte, size dökmek istedim içimi... Buradan KK dostlarıma çok teşekkür ediyorum, zor günlerimdeki en büyük destekçilerimdi... Hepsini çok seviyorum, iyi ki varsınız... Yarın gidiyorum babacığımın yanına, 10 gün sizlerden ayrıyım... Döndüğümde yine yanınızda olacağım...Babam için birer fatiha bağışlar mısınız?
Sonra yılın ilk ayının son günü... O kara gün... 31 Ocak 2009... ışten çıkmışım, sevgilim beni almaya gelmiş ve durağa doğru gelmişiz, kardeşimden bir telefon... "Abla babam çok kötü, Çapa'ya gidiyoruz." Ben şaka sanıyorum, saçmalama diyorum... Ama bir yandan titremeye başlamışım, gözlerimden yaşlar geliyor... Sanıyoruz ki, sadece tansiyonu yükselmiş... Çapa'ya yetişiyorum, babam çığlık çığlığa... Neler olduğunu hala anlayamıyorum, sanıyorum ki bir kabusun içindeyim... Acil servis'teki tüm doktorlar babamın başında... "ıyi misin baba" diyebiliyorum sadece... "Anam çağırıyor kızım, kendinize iyi bakın" diyor... O an istediğim tek şey ben öleyim ona bir şey olmasın oluyor... Ama o benim babam ya... Babalar hep güçlüdür ya, ölmezler ya, bir türlü öleceğini kabullenemiyorum... O an doktor odadan çıkarıyor, beni ve kardeşimi... Annem kalıyor babamın yanında... Hissediyorum güzel şeyler söylemeyecek... Durumu çok kötü, aort diseksiyonu... Bu hastaların yalamı oranı % 10 diyor... Size tüm bildiğim sözleri yazsam ifade edemem o an hissettiklerimi.... Ama hala inanmıyorum hala... Ameliyat için gece yarısı gidiyoruz o kahrolası Koşuyolu Hastanesi'ne... Babam yatağından yoğun bakıma girerken bize son defa bakıyor... Son kez el sallayıp gülümsüyor... Ama hiç bir şey diyemiyorum Lanet olsun... Babaaaa, bırak son kez sarılayım, sana bir daha dokunamayacağım diyemiyorum. Ya Anneciğim, hiç bir şeyden habersiz sadece sanıyor ki, bunlar sadece prosedür... Ona haykıramıyorum hayat arkadaşını bir daha göremeyeceğini... ıçim parçalanıyor ama ne fayda...
Kardeşimle ben hastaneyi inletiyoruz kan diye... Anlıyorum ki, insanlık ölmemiş... Bizim yalvarmalarımıza kulak verenler babama gelip kan kardeş oluyorlar sağ olsunlar...
Ama ne faydaki... Akşam 8,00 suları, ameliyattan çıkıyor, umutsuz... Ve 10,00. 31 Ocak 2009 22,00... Başınız sağ olsun diye bir ses çınlıyor kulaklarımdan....Baba diyemeyecek miyim bir daha yoksa...
31 Ocak 2010'a geliyoruz... Hiç bir şey değişmesi Baba... Aslında çok şey değişti ama senle ilgili her şey aynı... Özlem bitmiyor baba, her gün daha da artıyor... Çok özlüyorum çok... Kimse de bulamıyorum senin tadını... Bambaşkaymış sen varken... Yoksun ya, eksik her şey... Biliyor musun sen gittikten 3 ay sonra, Serkan Abim ve Ümit Ablam da gitti... 2 . felaketimiz oldu... Berilimiz küçücükken bi başına kaldı... O bizi mahvetti.. O zaman şükrettim, iyi ki babam vardı ben büyürken dedim... Beril babasını hiç hatırlamayacak bile çünkü... Sonra, halalarım, amcalarım ve daha bir kaç kişi bizi yalnız bıraktı... Sen gittiğinden beri onları hiç görmüyoruz...
Ama güzel şeylerde oldu baba... Hani çok istiyordun ya... Üniversiteyi kazanmamı, kazandım üstelik en çok istediğim yeri... Bu yaz küçük kızın evleniyor... Buruk bir mutlulık olacak...ıkimizi de telli duvaklı uğurlamadın çünkü... Çok erkendi gitmen için ama isyan etmek istemiyorum... Ne kadar güzel şeylerde olsa... Hiç bir şey senin yokluğunun acısını almıyor...
Neler neler yazmak isterim daha ama inan sayfalar, kelimeler yetmez... Tek bildiğim Seni Çok Sevdiğim... Şimdi yarın kalkıyor uçağımız, senin toprağını koklamaya geliyoruz... Gidişinin 1. yılında yanında olacağız babacığım...
Evet belki çok uzun yazdım ama içimden geldi işte, size dökmek istedim içimi... Buradan KK dostlarıma çok teşekkür ediyorum, zor günlerimdeki en büyük destekçilerimdi... Hepsini çok seviyorum, iyi ki varsınız... Yarın gidiyorum babacığımın yanına, 10 gün sizlerden ayrıyım... Döndüğümde yine yanınızda olacağım...Babam için birer fatiha bağışlar mısınız?