Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasasında yer alan ilk 5 Madde der ki:
BİRİNCİ KISIM
Genel Esaslar
I. Devletin şekli
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
V. Devletin temel amaç ve görevleri
MADDE 5. – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
MADDE 10. - Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
TCK 122. MADDE - ırk, devlet, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefrete dayalı ayrımcılığı suç saymıştır.
Yani özetle diyor ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her bir vatandaşı dilediği dine, mezhebe inanma veya inanmama özgürlüğüne sahiptir, tüm yurttaşlar kanun önünde eşittir.
Kimse bir diğerine siyasi düşünce, din, mezhep ayrımcılığı yapamaz.
Ben yine demokrasi diyeyim, hak ve özgürlükler diyeyim, kimse kimsenin inancına veya hiçbir dine inanmamasına laf söyleyip rencide etmesin diyeyim ve gideyim
Bir de not düşeyim biz kendimizi biliyorsak kimse ahlakımızı bozamaz, ahlak dış etkenlere bakarak bozuluyorsa eksik veya yanlış bir şey yapmışızdır. 
iyi misin? Sapkın olan her ilişkiyi reddediyorum. Ister anadoluda olsun ister sokakta ister gizli ister aleni. Eşcinselliğe bile karşı olan birinin ensest ilişkiye okey verecegini nasil düşünürsün? Evet var çocuğum. Dediğim gibi, şuan hormonal bir rahatsızlığı yok. Mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüyor. Psikolojik bir durum bu bence. Evlatlarimi da saglikli bir psikolojiyle yetistirmeye calisiyorum. Ve büyüdüklerinde, bu cinsiyetlerinin ne oldugu belli olmayan insanlari, normal karsilamalarini istemedigim icin, önlerinin acilmasini da istemiyorum. 
Çalıştığım yerde sigara içtiğimiz alanı kilitlediler, çaydanlığı kaldırdılar. Üstünde baskı istemeyen insanlar, baskı uygulama hakkını kendinde görüyor. Bize kimsenin orucu, namazı, örtüsü dert olmuyorken biz onlara dert oluyoruz.
ikinci için cabalamiyorum hamileyim. Muhafazakar ailelerin içinden de çıkabilir. Onlar sorunsuz diyen yok ki. yayılıp normalleşirse işte o zaman ucu herkese dokunur. Benim çabam da bu. Normal olmayan bir durumun normalleşme çabasını engellemek.
