Ben saçımda yıllardır bu sorundan muzdaribim. Denediğim yöntemleri teker teker yazayım, belki faydalanan olur:
1-Doktorun verdiği kortizollü şampuan ve çeşitli asitlerden damlalar. Damlayı kullanırken 15 günde bir ara veriyorsunuz. Şampuana da birkaç ayda bir ara veriyorsunuz. Bu medikal tedavi beni yaklaşık 2 sene idare etti. Bu iki senede reçeteyle satılan farklı şampuan ve damlaları dönüşümlü kullandım memnun kaldım. Ancak piyasadaki neredeyse tüm reçeteli ürünleri kullanmak zorunda kaldım ve hepsine direnç gelişti, artık işe yaramadı.
2-Sizin bahsettiğiniz sirke. Ben şampuana karıştırmamıştım. Banyodan çıkmadan önce saçıma döküyordum, tam durulamadan çıkıyordum, hâlâ saç diplerinde kalıyordu. Sirke, tüm yöntemler, ilaçlar, şampuanlar içinde en memnun kaldığımdı. Kullandığım dönemde tamamen kurtuldum, harikaydı. Tek kötü yanı kokmasıydı, dışarıda gerçekten sirke kokuyordum, ama o kaşıntılar ve yaralar gitmişti, kokuyu pek önemsemedim. Fakat bu yöntem de 1 sene idare etti, sonra yine direnç gelişti, işe yaramadı.
3-La roche posey antipelliculaire önerdiler. Küçücük şampuana 100 tl verdim, hiç ama hiç işe yaramadı.
4-Kekik suyu. Tamamen bitkisel. İlk kullanımdan itibaren işe yaradı. Ancak kıyafetime damlayabiliyordu, leke yaptığı için her zaman kullanamıyordum, bıraktım.
5- Uçucu yağlardan kekik yağı, lavanta yağı, çay ağacı yağı ilk kullanımdan itibaren işe yaradı yine. Saçımdaki yara yerlere damlatıyordum ve sorun anında kesiliyordu. Fakat ne kadar kullanmam gerektiğini bilmiyorum.
6-Bıttım sabunu. İnternette işe yaradığını okudum, orjinali olsun dedim, en pahalılarından birini aldım. Fayda vermeyi bırak çoğalttı ve saçımın sorunsuz bölgelerine de yaydı. Tavsiye etmem.
Sorunun vücudun içinden geldiğine kanaat getirdim. Bağırsak mikrobiyatası düzeldiği takdirde bu sorunun da çözülebileceğini düşünüyorum, bu sebeple GAPS Diyeti’ne başlayıp deneyeceğim.
Sonuca gelecek olursak, modern tıpta birçok doktora gittim, kalıcı tedavisi olmadığı söylendi. Artık alternatif tıpa yöneldim tek tek deniyorum. İnsanoğlu kusursuz değil, elbette sorunları olacak. Bize düşen, küçük-büyük her türlü imtihanımıza sabırlı olmak, razı olmak, isyan etmemek. Bir taraftan çözüm yolları aramaya da devam edeceğiz tabiki.
Yıllardır muzdarip olduğum bu rahatsızlıkta denediklerimi paylaşmak istedim, belki faydalananlar olur.
1-Doktorun verdiği kortizollü şampuan ve çeşitli asitlerden damlalar. Damlayı kullanırken 15 günde bir ara veriyorsunuz. Şampuana da birkaç ayda bir ara veriyorsunuz. Bu medikal tedavi beni yaklaşık 2 sene idare etti. Bu iki senede reçeteyle satılan farklı şampuan ve damlaları dönüşümlü kullandım memnun kaldım. Ancak piyasadaki neredeyse tüm reçeteli ürünleri kullanmak zorunda kaldım ve hepsine direnç gelişti, artık işe yaramadı.
2-Sizin bahsettiğiniz sirke. Ben şampuana karıştırmamıştım. Banyodan çıkmadan önce saçıma döküyordum, tam durulamadan çıkıyordum, hâlâ saç diplerinde kalıyordu. Sirke, tüm yöntemler, ilaçlar, şampuanlar içinde en memnun kaldığımdı. Kullandığım dönemde tamamen kurtuldum, harikaydı. Tek kötü yanı kokmasıydı, dışarıda gerçekten sirke kokuyordum, ama o kaşıntılar ve yaralar gitmişti, kokuyu pek önemsemedim. Fakat bu yöntem de 1 sene idare etti, sonra yine direnç gelişti, işe yaramadı.
3-La roche posey antipelliculaire önerdiler. Küçücük şampuana 100 tl verdim, hiç ama hiç işe yaramadı.
4-Kekik suyu. Tamamen bitkisel. İlk kullanımdan itibaren işe yaradı. Ancak kıyafetime damlayabiliyordu, leke yaptığı için her zaman kullanamıyordum, bıraktım.
5- Uçucu yağlardan kekik yağı, lavanta yağı, çay ağacı yağı ilk kullanımdan itibaren işe yaradı yine. Saçımdaki yara yerlere damlatıyordum ve sorun anında kesiliyordu. Fakat ne kadar kullanmam gerektiğini bilmiyorum.
6-Bıttım sabunu. İnternette işe yaradığını okudum, orjinali olsun dedim, en pahalılarından birini aldım. Fayda vermeyi bırak çoğalttı ve saçımın sorunsuz bölgelerine de yaydı. Tavsiye etmem.
Sorunun vücudun içinden geldiğine kanaat getirdim. Bağırsak mikrobiyatası düzeldiği takdirde bu sorunun da çözülebileceğini düşünüyorum, bu sebeple GAPS Diyeti’ne başlayıp deneyeceğim.
Sonuca gelecek olursak, modern tıpta birçok doktora gittim, kalıcı tedavisi olmadığı söylendi. Artık alternatif tıpa yöneldim tek tek deniyorum. İnsanoğlu kusursuz değil, elbette sorunları olacak. Bize düşen, küçük-büyük her türlü imtihanımıza sabırlı olmak, razı olmak, isyan etmemek. Bir taraftan çözüm yolları aramaya da devam edeceğiz tabiki.
Yıllardır muzdarip olduğum bu rahatsızlıkta denediklerimi paylaşmak istedim, belki faydalananlar olur.