Satın almak istediğiniz ya da kullandığınız ürünler ne kadar sağlıklı ve güvenilir?

Doa'dan almıştım, kokusu da harika %100 doğal diyor ama distile mi emin değilim ama bim'deki satılan Gül suyundan da ben senin yerinde olsam emin olmam

teşekkürler boreas09:)parfüm ve fiyat konusundan dolayı almayacağım bir daha fresh line krem.bnde anlamıyorum şu parfüm işini gerçekten ya insanlar neredeyse fiyattan önce ürünün kokusuna bakıyor.bnde o alışkanlık önceden vardı artık yok şükür:)koku benim için hiç önemli değil.zaten parfümlü kremler gündüz sürüldüğünde yüzde lekelenme yapıyormuş.bir eksi daha...
 
ben o zamanlar doa falan bilmezdim de o yüzden aldım bımden gülsuyunu.bundan sonra tercihim bitki sandığıı ve doa dan yana olacaktır...
 
ben o zamanlar doa falan bilmezdim de o yüzden aldım bımden gülsuyunu.bundan sonra tercihim bitki sandığıı ve doa dan yana olacaktır...gülsularının rosens dahil bu kadar ucuz olması şüphe uyandırıcı zaten.ayçiçek yağının cilde faydalı old. duymuştum bu yüzden eklendi her halde kreme.bu arada her ecocert sertifikası olan tertemiz olmuyor deli gb araştıracak:)içeriğini okuyacağız kızlar.zira organik kozmetiklerde de alkol ve parfüm olabiliyor...
 
arkadaşlar bitki sandığındaki anti aging kremde yaş sınırı var mı, ben 25 yaşındyaım, kullanmamda sakınca olabilir mi? eskiden kremler için öyle söylerlerdi de özellikle gece kremleri için sanırım. ben o zararlı bu zararlı diye artık yüzüme hiçbir şey sürmüyorum ama bazen lazım oluyor, çok kuru oluyor, dökülüyor. bu anti agingden alsam nolur ki :44: ya da kendim mi yapsam :44: kararsız kaldım...
 
tamam bitki sandığından isterim o zaman alışveriş yapacağım zaman doaya ulaşmam çok zor zira, hem bitki sandığı daha güvenilir bence
Bence de Bir de Doa'nın tuhaf bir üslubu var. Soru soruyorsun gayet kibar bir şekilde ama tuhaf ve komik cevaplar veriyorlar. Gönderebilir misiniz dedim: yani, bi bakarız demişler.

Ama Bitki Sandığı daha ağır, daha seviyeli:13:
 

aslında en iyisi kendimiz hazırlasak saf malzemeleri bulup
koku olayını ben de anlamıyorum, hiçbir zaman alacağım şeyde koku aramadım ve fuzuli de buluyorum bunu. sırf bu sebepten doğallığı azalıyor ürünlerin. tabi kötü de kokmasın kokusuz olması yeterli benim için.
 
arkadaşlar doğal balmumu alacak yer bulursanız buradan da haberdar eder misiniz? dün seda sakacının kitabına baktım, dudak kremi için. ama hepsinde de balmumu vardı:44:

aktarlardaki balmumları sarı sepsert lastik gb. birşey.yani benim aldığım böyle .kullanmadım onu çünkü annem ve babaannem gb.güvenilir ve geçmişte kullanmış insanlar olarak balmumu olmadığına kanaat getirdiler:)tv.de şems aslan balmumundan krem yaparken parça parça balmumu kullandı yani misket büyüklüğünde.benimkisi bir kalıp ve aktar kesip satıyor.parça parça bulursan onu tercih etmeni tavsiye ederim...aktarım parça parça olandan haberi yok!bir de ben bu balmumunu araştırırken nette gerçek balmumu ateşte yanmaz diyordu.benim aldığım ateşte yandı ve berbat koktu.anladım ki kullanmamalıyım:)annemler eskiden delinmiş kazanlarının altını bile yamarlarmış yani ateşe dayanıklı balmumu gerçek.inşallar yardımcı olmuşumdur krizsavar.....:)
 
doanın uslübuna bende çok şaşırmıştım ilk başta.kargomda problem olunca mail attım aradılar telefonda ciddidiler.bakarız lafı geçiştirmek için söylenir genelde tuhaf....
 

Canım anti aging için yanlış bilinen doğrular. Anti aging yaşlanma karşıtı bakım demek. Bu konuda Ayşenur Yazıcı'nın çok güzel bir yazısı var. Onu paylaşmak istiyorum çünkü çok güzel anlatmış:

(Bu yazı, ıssız bir adada tek başına, stressiz, sadece balık ve bitki yiyerek yaşayan, kimyasallarla teması olmayan, TV seyretmeyen ve depresyona girmeyen kişileri hiç mi hiç alakadar etmemelidir.)
Dilimde tüy bitti ama üşenmeyeceğim! Ve hala yanlış anlaşılan bu konuyu sizlere en basit şekliyle, yine ve yeniden anlatacağım.
Konuyu bilenler bana “Ayşenur aaaa yeter artık ama” diyecekler ama bilmeyen bir iki hanımın daha gözüne ve aklına bir kavramı “doğru” yerleştirebilirsem çok mutlu ve sakin (!) olacağım… Sinirlenmeyeceğim! Çünkü ben de herkes gibi, sinirlenirsem, daha çabuk yaşlanacağımı biliyorum :)
Çünkü hala bazı hanımlar “ben gencim anti-aging'ten bana ne” diyor! İçinde “age” (İngilizce yaş demek) sözcüğü geçtiği için herhalde bu kapsül ve kremleri “yaşı geçmişlere” ait sanıyorlar! Yanlış!
Haliyle, la havle velâ kuvvete deyip başlıyorum anlatmaya:
Anti-aging yaşlıları gençleştirmek için üretilen bir kavram değildir!
Anti-aging, kelime anlamı olarak “yaşlılığı önleme” demektir ama tıpta ve kozmetikte anti-aging, “sağlıklı yaşlanmak için yapılması gerekenler” anlamını taşır.
Yaşlılığı tümüyle önlemek tıbben -henüz- mümkün değil. Ama 50 yaşında dipdiri görünen enerjik kadınları ve ölü balık gibi bakan, çökmüş 20’likleri gözünüzün önüne getirin, ne demek istediğimi daha rahat anlatabileceğim.
Yani, güneş faktörü, stres, bilgisayar önünde geçen gün, radyasyon, depresyon, yanlış beslenme, uykusuzluk, diyet, sporsuz beden vs gibi sebeplerle biyolojik olarak erken yaşlanan bir çok insanın cankurtaran simididir anti-agingler.
Bu sorun sadece 70 yaşındakilerin sorunu değildir! 25 yaşında olup kemikleri veya damar sağlığı 60 yaşında olan insanlar var! Tam tersi de var. Kadın 70 yaşındadır ama biyolojik sağlamlığı 35 olabilir.
Şimdi “ben gencim, anti-aging bana yaramaz” diyen kişilerin, cahil kalmamaları için konuyu biraz ayrıntılandıracağım. Kozmetik konusunun sadece krem adı bilmek ve makyaj malzemesine tenkit yapmaktan ibaret olmadığını, en azından “bilgili olmayı kendine fayda sayanlar” adına açıklamak durumundayım.
20 yaşında biri bile neden anti-aging kullansın?
1- Genetik mirasınız yetmez! Siz yaşarken genlerinizdeki değişimlerinizi biliyor musunuz? Babaanneniz cips, kola ile beslenmedi, kanserojen katkılar yoktu, Çernobil patlamadı, güneşle sizin kadar temas etmedi ve sizin kadar depresyon eşiğinde bir hayat sürmedi.
2- Atalarınız sizin kadar diyet ve beslenme bozukluğu içinde yaşamadı. Boyalı hazır pastalar yemediler, laboratuvarda üretilmiş vitaminler almadılar, palmiye yağıyla beslenip hormonlarını bozmadılar.
3- Yaşam ve beslenme şartlarına bağlı hormonal bozukluklar bu kadar fazla değildi. (Sizin saçlarınız bu yaşta cansız ve cılız ama anneannenizin sırma gibiydi değil mi?)
4- Kromozomlarında bulunan DNA’ları bizim kadar hasar görmedi. Onların nükleer atıklı çayları, zehir akıtılmış ırmakları, zirai ilaç bulaşmış sebzeleri bronzlaşma sevdaları yoktu!
5- Suya sabuna deterjana, zehir solunan oda kokularına dokunmamış olan anneannenizin hücrelerinde bulunan mitokondrium adlı organcığı hasar almamıştı.
6- İnsan hücrelerindeki tamir mekanizması (otofaji) deterjanlarla, kimyasallarla bozulmamıştı
7- Babaanneniz; mürekkeple boyanmış zeytin, patates tozuyla yapılmış sahte kaşarpeyniri, tuğla tozundan kırmızıbiber, zehirli boyayla renklendirilmiş tişört, plastikle eşdeğer margarinle tanışmadı. Kışın patlıcan, yazın pırasa yiyeceğim diye genetiğini değiştirdiği besinler tanımadı.
Ve en önemlisi “oksidadif stres” denilen, vücuttaki serbest oksijen radikallerinin hücreleri hasara uğratması… Vücudumuzda bunu koruyan anti-oksidan sistem gitgide yetersiz kalıyor.(Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları konusunda uzman Prf. Dr. Metin Özata'nın açıklamalarına göz atın.)
Yazı burada bitiyor! Diyeceğim şudur ki medenileştikçe ruhumuzu stresle, bedenimizi her türlü besin ve yaşam şartıyla zehirlerken, dua edin de antiagingler üzerinde yapılan çalışmalar hızla yol alsın. Genç yaşta sıklıkla ölümcül hastalığa yakalanan bir nesilden, sağlıklı huzurlu bir nesle geçelim. Bir diğer sağlıklı “hem de diri kalarak” yaş almanın formülü de, hiçbir şeyi takmamak! ÖSS, geçim derdi, trafik, gelecek endişesi, çocukların tahsili, kredi kartları… Neyse sustum! Anti-aging'e devam…

Ayşenur Yazıcı

LilaKutu




Bunu okuduktan sonra krem markalarını bir araştır istersen ama benim kullandığım kremi kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü yüksek anti aging etkili bitki var içinde. İstersen bağımsız olarak nette araştır bu bitkiyi
 
ben zaten sizinkinden alacağım alırsam boreas09 karakafesotu kremi değil mi? ne kadar süre gider sizce? yaşım için problem değilse alayım
 


Canım zaten ecocert'in mantığı şu: Eğer içinde paraben ve türevleri yoksa bu sertifikayı alabiliyorlar. Sadece bu yani. Yoksa ecocert mucize bir sertifika değil ama faydalı
 
bir de ayşenur yazıcı bu konuda nasıl bu kadar bilgi sahibi olabiliyor? bildiğimiz ayşenur yazıcı değil mi:44: boreas09, sen yazılarını sıkça paylaşıyorsun ve bir bildiğin vardır diye düşünüyorum, sonuçta araştırmadan yazan koyan biri değilsin
 
ben zaten sizinkinden alacağım alırsam boreas09 karakafesotu kremi değil mi? ne kadar süre gider sizce? yaşım için problem değilse alayım


Canım Ayşenur Yazıcı'nın yazısını okuduysan eğer anti aging kullanmanda bir sakınca olmadığını anlamışsındır. Evet, karakafesotu'ydu. Ben alalı 1 ay oldu belki de geçti ama hala yarısında... Bir de kendine küçük bir spatula edin çünkü diğer bilinen kremler gibi akışkan değil. Bir de avucunun içine az bir parça alıp avucunda ısıt, öyle sür
 
öğleden sonra diğer ürünlerle birlikte siparişi vereceğim inşallah, heyecanlandım çooooooooooooooook teşekkürler
ev kokusu olayına da parmak basıyorum ayrıca, sayenizde, katkılarınızdan ötürü çook sağolun
 


Canım Ayşenur Yazıcı'nın çok güzel bir bloğu vardı. Sonra lilakutu'yu kurdu, şimdi blog yazılarına oradan devam ediyor, soruları yanıtlıyor falan filan.... Biz bilmiyoruz ama senelerce kozmetik sektöründe çalışmış ve gerçekten de bilgisi çok fazla bir insan. Aynı zamanda roman yazarı da kendisi. Ben kendisiyle ilgili bilgileri özelden mail yoluyla yazışarak aldım... Sen çok ünlü bir kozmetik markasının senelerce müdürlüğünü yaptığını biliyor muydun mesela? Ben bilmiyordum. Dolayısıyla bu sektörde zamanında çalışmış ve kendisini yetiştirmiş bir insan
 
Krizsavar, eğer Ayşenu Yazıcı'nın yazdıklarına güvenmiyorsan, Dr. Ebru Karpuzoğlu.Uzmanlığı moleküler immunoloji ve immunotoksikoloji uzerine. Seninle bu kişinin bir yazısını paylaşmak istiyorum:

Yaslanma karşıtı ürünleri devamlı kullanmanız gerekiyor mu?
Yılların üst üste binen yıpranmışlığı, dış çevre koşulları, yaşama tarzımız ve yemek alışkanlığımız derken cildimizin ne kadar çabuk yaşlanacağına biz karar veriyoruz. Evet, biz… Gördüğünüz gibi yaşlanmak kaçınılmaz ama yaşlanmayı geciktirmek ve yaşlandıkça güzelleşmek sizin elinizde. Sabah uyandığınızda aynada görmek istediğiniz kuru bakımsız kırışık bir cilt mi, yoksa yumuşak, nemlendirilmiş mutlu bir yüz mü?
Ne yazık ki çoğumuz anti-aging/anti-wrinkle yani ”yaşlanma karşıtı” ürünleri yüzümüzde ilk kırışıklıklar ve çizgileri görmeden kullanmaya başlamıyoruz. Başlasak bile ihmal ediyor veya disiplinle kullanmıyoruz. Genel olarak anti-aging ürünler cilt yaşlılığını geciktirici ve hafifletici içeriklere sahiptir ve esas amaç “başka kırışıklıklar oluşmadan” ilk kırışıklıkları azaltmaktır.
Yaşınız ne olursa olsun, cildinizin esnekliğini ve sağlığını korumak ve yaşlanma sürecinin önüne geçebilmek için uygun bir cilt bakimi ve anti-aging kremi kullanmanın cildinize cok faydası olacaktır. Doğru ürünleri doğru zamanda kullanarak cilt yaşlanmasının önüne geçebilir, cilt yaşınızı geriye çekebilir, zamanla güzelleşen, bakımlı ve diri bir cilde sahip olabilirsiniz.
Ayrıca, cildinizin sağlığı ve görünümünü korumak için kullandığınız kozmetik ürünlere destek olarak, yemek düzeninizi ve sigara kullanımınızı dikkate alın, cildinizi içeriden de destekleyin. Fiziksel aktivitenizi arttırın, kaliteli uyku ve stresten uzak durmaya özen gösterin. Yaşam tarzınızda yapacağınız bu olumlu değişiklikler sadece cildinize değil sağılınıza bütün olarak fazlasıyla yardımcı olacaktır.
Anti-aging krem ve ürünlerini kullanma konusunda değiştirilemez ve sabit, “taşa kazınmış” kurallar bulunmuyor. Bununla birlikte, en iyi sonuçları almayı garanti etmek ve paranızın karşılığını almak istiyorsanız bu noktada iş size düşüyor. Cildinizin ihtiyacına en uygun anti-aging ürününü düzenli ve devamlı olarak kullanmanız, istediğiniz sonuca ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Anti-aging kreminizden net sonuçlar elde etmek için urunu “en az” 30 gün düzenli olarak kullanmanız gerekiyor. Bazi durumlarda 30 günden önce değişikleri fark edebilirsiniz, ama unutmayan sonuçlar belli bir zaman sonra görülecektir.
İkinci önemli nokta ise cildinize en uygun urunun secimi ve kullanım talimatlarına uymak… İyi bir kırışık kremi, cildinizin yenilenmesine ve esnekliğini arttırmasına yardım eden içeriğe sahip olmalı. Cildinizin elastikiyetini destekleyen “kollajenin” adlı destek doku proteinidir Bunun üretimi ilerleyen yaş ile azalır. Anti-aging kreminizi kullandığınız surece cildinize dıştan destek veriyor, cildinizin daha esnek, canlı ve sağlıklı görünmesi için yardımcı oluyorsunuz.
Yukarda değindiğim gibi kuru cilt kırışıklık ve ince çizgilerin oluşumunu hızlandırabilir. Anti-aging ürününüzü aksatmadan kullanarak bariyer (geçirgenlik) fonksiyonu ve nemi azalmış cildinizin maksimum nem dengesini korumasına yardımcı oluyorsunuz.
Günümüzde, gittikçe popüler olan estetik ameliyat ve botox gibi yaşlanma karşıtı uyumalarda bile genç görünümün kalıcılığı için tekrarlanan tedavilerin aralıksız devam etmesi tavsiye ediliyor. Bu noktada kilit sözcüklerimiz tekrarlanan ve devam eden… Neden mi? Zaman gibi cildin yaşlanması da devam eden doğal bir süreç… Anti-aging ürünlerinizi kullanmayı bıraktığınızda cildinizde cansızlık, sarkma ve yorgunluk gibi işaretleri zaman geçtikçe görebilirsiniz. Çünkü zaman durmuyor, devamlı ilerliyor. Cildimiz zamana kendi başına karşı koyamıyor ve doğal surecinde yaşlanmasına devam ediyor.
Özetle, her turlu dış etkiye karşı bizi koruyan cildimizin sağlığı ve mutluluğu için, düzenli şekilde anti-aging ürünlerle bakımına, doğru beslenme, sigara, alkol tüketimine ve güneşe dikkat ettiğimiz takdirde zamanın etkilerini yavaşlatabilir, her yaşı en güzel ve sağlıklı şekilde “yaşsız” yaşayabiliriz.
Dip not: Bu makale reçete, ilaç, medikal veya tedavi edici tıbbi önerilerin yerine kullanılma amacını taşımamaktadır. Bu nedenle, sağlığınızla ilgili konularda, lütfen profesyonel sağlık personeline danışınız.

KAYNAKLAR
1 Bernhard D, Moser C, Backovic A, Wick G: Cigarette smoke–an aging accelerator? Exp Gerontol 2007;42:160-165.
2 Fisher GJ, Kang S, Varani J, Bata-Csorgo Z, Wan Y, Datta S, Voorhees JJ: Mechanisms of photoaging and chronological skin aging. Arch Dermatol 2002;138:1462-1470.
3 Kohl E, Steinbauer J, Landthaler M, Szeimies RM: Skin ageing. J Eur Acad Dermatol Venereol 2011;25:873-884.
4 Makrantonaki E, Zouboulis CC: The skin as a mirror of the aging process in the human organism–state of the art and results of the aging research in the German Nation
 
Son düzenleme:
Paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum çok faydalı bilgiler paylaşmışsınız. Paraben konusunda ise fikirlerimi söylemek istiyorum. Parabenden kaçış gerçekten zor çünkü neredeyse herşeyin içinde var. O nedenle mümkün olduğunca doğal içeriklere yönelmek lazım. Ama şunu da düşünüyorum ki, önceki mesajlarda da yazılmış, paraben miktarı ile ilgili kesin bir bilgi var mı? belki de belli bir miktarın altında zararı olmuyordur? Hani ilaçlar doz aşımında yarar değil de zarar verir... Bu arada, oriflame'in ecobeuty serisindeki ürünler ecocert sertifikasına sahip, henüz denemedim ama denemeyi düşünüyorum o seriyi de.
 


Canım kafanda bu kremle ilgili bir soru işareti varsa siteye yaz, cevaplasınlar
 
Hoşgeldin micra:) Evet parabenin dünya kozmetik birliğince kullanılması gereken belli bir yüzdesi var ama buna ne kadar uyuyorlar bilemiyorum. Aslında uyuyorlar sanıyordum ta ki iki ay önce Sağlık Bakanlığı bir maskara markasını piyasadan toplatana kadar. Hııı, dedim demek ki durum gözüktüğü gibi değil. Maalesef bilemiyoruz parabeni ne kadar kullanıyorlar ama doğal koruyucu maddeler de var. Neden bunu kullanmıyorlar? Çünkü parabenin maliyeti çok düşük.

Bu arada şunu da öğrendim ki ecocert sertifikası sağlıklı bir krem için kıstas değil. Ecocert, yukarıda da yazdım, paraben ve türevleri yoksa veriliyor. İçeriğine iyi bak derim. Ben nedense oriflame avon gibi markaların ürünlerine pek güvenemiyorum. İyice araştır, öyle al derim. Paranı boş yere harcama. Mesela diyelim ki fiyatı 30 tl. Ben bu içeriğe sahip ya da daha daha iyi içeriğe sahip ve daha uygun fiyatlı ne bulabilirim diye yola çık..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…