• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sanırım kendimi çok hırpalıyorum

Yokuspokus

Nope thanks
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
3 Mart 2016
18.150
76.557
598
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim.

Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim çünkü bire bir gün saymadım gerilmemek adına. Şu ufak zaman zarfında, pek çok değişimi bir arada yaşadım. Hamilelikte yaşadığım sağlık sorunu ile evde dinlenmem gerekti, önümü göremediğim için istifamı verdim işten ayrıldım. İlk hamileliğim olduğu ve ben çok bildiğim(!) için her şeyden korkar hale getirdim kendimi, kastıkça kastım. Sigarayı bıraktım, hamilelikle de birleşince 30 kilo kadar aldım, ömrümde görmediğim kilolara ulaştım. Süreci iki doktor takip etti, hep iletişimdeydim onlarla, elimden gelenin en iyisini yaptığımı düşünüyorum ve çevremde bana yardımcı olmaya çalışan insanların da hakkını yiyemem. Şanslıyım ki onların da desteğiyle üstesinden geldim pek çok şeyin.

Gerek doktorlarımın yönlendirmesi gerek kendi kontrol manyaklığım sebebiyle sezaryen doğuma girdim, ama biraz travmatik geçti diyebilirim. Belden aşağı uyuşturarak başladıkları doğumum, bebeğimin doğmasıyla birlikte genel anestezi verilerek tamamlandı, zorlu bir doğumdu. Sezaryen sonrası 3-4 güne toparlamaya başlarım derken, ağrılardan günler boyu uyuyamadım, yürümekte zorlandım ve sağlıkla emzirebilmek adına ağır ağrı kesicilerin vurulmasını reddettim.

Takriben,giriştiğim süt savaşları, emzirme çabası, meme ucu yarası vb… Pek çok annenin başardığı gibi, acı ile dişlerimi - bacaklarımı sıkarak da olsa bebeğimi emzirdim ama bu süreç beni çok yordu. Lohusalık malumunuz… Bir de anne-babamların çevre oldukça geniştir, gelenin gidenin ardı arkası bir türlü kesilmedi (Bu zaten başlı başına bir hikaye hiç girmeyeyim). Bebem de kolik, gecemiz gündüzümüz birbirine girdi, zaman zaman soluğu acillerde alacak kadar ağır ağlama nöbetleri yaşadık, akşam 7 ile 12 arası zaten kelimenin tam manasıyla bir çeşit işkenceydi (Hala ufak doz da olsa devam ediyor). Bundan da en az 5 sayfalık hikaye çıkar hiç uzatmayayım.

O oldu bu oldu derken 3. ayı bitirdik ancak hala daha üzerimden atamadığım ayrı bir psikoloji var. Sürekli bir endişe ve müdahil olma hali… Hem biraz değişiklik olsun hem de psikolojimi sağlam tutmak amaçlı, bebeği anneme bırakıp dışarı çıksam yakamdan düşmeyen o suçluluk duygusu… Birlikte sokağa çıktığımızda ya susturamayacağım kadar ağlarsa ne yaparım korkusu… Vs vs vs... Sonuç itibariyle kendimi yavaş yavaş eve kapatmaya başladığımı fark ettim ve bunun beni olumsuz etkilediğini.

Geçtiğimiz haftalarda sevdiğim bir ablam ziyaretime gelmişti. Onla da üstünden konuştuk bunu ve bana “Ben de kendimi 1 sene eve kapattım bebek olunca, ardından ağır bir depresyon geçirdim, yapma” dedi. Doğrudur çünkü gelişini duyumsayabiliyorum o çökme hissinin.

Dün doktoruma gittik eşimle, oturduk uzun uzun konuştuk. “Sana yürüyüş terapisi öneriyorum. Her akşam en az 1 saat yürüyeceksin, eve tıkmak yok kendini. Annelik hüznü dediğimiz şey bu, gayet normal bir süreç” dedi. Evladımın sağlıklı psikolojik gelişimi için psikolojisi düzgün bir anneye ihtiyacı var bunun bilincindeyim ama işte o ayrı bi suçluluk duygusu var ya hani “Bebeğimi bıraktım, o yavrucak evde ama ben geziyorum” gibi saçma bi suçlanma hissi işte o çok zorluyor beni. Anneme soruyorum “Sende oldu mu böyle bir his?” diye, “Olur öyle, sonra zamanla geçer” filan diyor.

Haddinden fazla hırpalıyor, yoruyorum kendimi sanki.
Siz anneler, sizlerde de olmuş muydu böyle?
 
Bende yaşadım bu duyguları. Hamilelikte 30 kilo alımı ve sonrasında lohusalık haliyle loğusa sendromu, devamlı ağlayan ve kakasını yapamayan bir bebekle sap gibi kaldım. 7.5 ay bakkala bile gitmedim. Herşeyden nefret ettim. Özellikle de vücudumdan....


Sonra dibin dibine vurdum. Düşün evde eşimin tişörtlerini giyiyordum. Bu kilolarla kendime kıyafet almak bile istemiyordum. Çünkü haketmiyordu bu vücut. Pisikoloji bitikti anlayacağın.

Artık bir gün yeter dedim....

Diyete girdim. Dışarı çıktım. Spor aleti aldım. Saçlarımı kestirip boyadım. Ve 10 ay sonrasında yepyeni bir insan oldum.

Çocuğumu ara ara anneme bıraktım.

Kar yağdığında dışarı çıktım. Lapa lapa kar yağarken gecenin 11 inde eşimle ne büyük keyifmiş dedim... düşün bu bile bir değişiklikti.

Eğer dur demezsen pisikopata bağlarsın. Suçluluk pisikolojisi boşuna yaşama. Mutsuz bir anne 7 24 bebeğinin yanında olsa ne yazar. Mutlu anne ol ki bebeğine faydan olsun.
 
Bende yaşadım bu duyguları. Hamilelikte 30 kilo alımı ve sonrasında lohusalık haliyle loğusa sendromu, devamlı ağlayan ve kakasını yapamayan bir bebekle sap gibi kaldım. 7.5 ay bakkala bile gitmedim. Herşeyden nefret ettim. Özellikle de vücudumdan....


Sonra dibin dibine vurdum. Düşün evde eşimin tişörtlerini giyiyordum. Bu kilolarla kendime kıyafet almak bile istemiyordum. Çünkü haketmiyordu bu vücut. Pisikoloji bitikti anlayacağın.

Artık bir gün yeter dedim....

Diyete girdim. Dışarı çıktım. Spor aleti aldım. Saçlarımı kestirip boyadım. Ve 10 ay sonrasında yepyeni bir insan oldum.

Çocuğumu ara ara anneme bıraktım.

Kar yağdığında dışarı çıktım. Lapa lapa kar yağarken gecenin 11 inde eşimle ne büyük keyifmiş dedim... düşün bu bile bir değişiklikti.

Eğer dur demezsen pisikopata bağlarsın. Suçluluk pisikolojisi boşuna yaşama. Mutsuz bir anne 7 24 bebeğinin yanında olsa ne yazar. Mutlu anne ol ki bebeğine faydan olsun.

Aynen... Üzerime olan çok az kıyafetim kaldı, doğumla beraber 10 kilo kadar gitse de vücut benim vücut olmaktan çıktı.
Alış-verişe çıktık geçenlerde ve ben sadece baktım. Elimi uzatıp kıyafetlere dokunmadım bile. Bunu da çok takmıyorum esasen, kilo bu alınır-verilir, çatlaklarımı da görmezden gelebilirim olacak o kadar napalım... Ama dışarı çıkınca 15 dk.da bir annemi arıyorum, dışarı mı çıkıyorum ne yapıyorum belli değil... Vücudum sokakta ama ruhum, aklım, fikrim hep evde.
Bunu fazla yaşıyorum, aşamıyorum.
 
Emzirirken bile kızımı anneme bırakıp çıktım. Acele acele geri döndüm acıkırsa diye. Artık emmiyor,haftasonu tüm gün bırakıyorum. Bazen tüm günü beraber bırakıp gece bırakıyorum ama illaki bırakıyorum.ilk aylarda suçluluk hissediyordum zamanla geçiyor. Kafamı dinlemeye ihtiyacım var.. ben iyiysem bebeğimde iyi. Bıraktığım yerdede biliyorum ki iyi bakılıyor ve mutlu.
Kapatmayın kendinizi,gezin. Kuaföre gidin,alışveriş yapın,birileriyle buluşun.
 
Emzirirken bile kızımı anneme bırakıp çıktım. Acele acele geri döndüm acıkırsa diye. Artık emmiyor,haftasonu tüm gün bırakıyorum. Bazen tüm günü beraber bırakıp gece bırakıyorum ama illaki bırakıyorum.ilk aylarda suçluluk hissediyordum zamanla geçiyor. Kafamı dinlemeye ihtiyacım var.. ben iyiysem bebeğimde iyi. Bıraktığım yerdede biliyorum ki iyi bakılıyor ve mutlu.
Kapatmayın kendinizi,gezin. Kuaföre gidin,alışveriş yapın,birileriyle buluşun.

Biraz toparlayayım, değişiklik iyi gelir belki diye saçlarımı boyatmaya karar vermiştim. Kuaför salonuna girmemle çıkmam bir oldu sıra var diye. Dışarıda fazladan geçireceğim bir dakika bile batıyor, değil ki saatlerce kafam rahat gezebileyim... Hani nereye gidersen git, derdini kafanın içinde götürürsün ya, o hesap.
Umarım geçer çünkü çok yorucu bir his.
 
Biraz toparlayayım, değişiklik iyi gelir belki diye saçlarımı boyatmaya karar vermiştim. Kuaför salonuna girmemle çıkmam bir oldu sıra var diye. Dışarıda fazladan geçireceğim bir dakika bile batıyor, değil ki saatlerce kafam rahat gezebileyim... Hani nereye gidersen git, derdini kafanın içinde götürürsün ya, o hesap.
Umarım geçer çünkü çok yorucu bir his.
Geçiyor balım merak etme sadece azıcık relax olmaya çalış :KK66:bide kendin için birşeyler yapmaya çalış bebegimiz olunca sadece anne olmaya kodluyoruz kendimizi kadın olduğumuzu unutuyoruz
 
Biraz toparlayayım, değişiklik iyi gelir belki diye saçlarımı boyatmaya karar vermiştim. Kuaför salonuna girmemle çıkmam bir oldu sıra var diye. Dışarıda fazladan geçireceğim bir dakika bile batıyor, değil ki saatlerce kafam rahat gezebileyim... Hani nereye gidersen git, derdini kafanın içinde götürürsün ya, o hesap.
Umarım geçer çünkü çok yorucu bir his.
Başlarda öyle oluyor,bende yaşadım o hissiyatı. Devamlı arayıp napıyor diye soruyordum. Artık alıştım,bende önemliyim. Ruh sağlığım önemli. Saçını başını değiştir iyi gelecek.
 
Geçiyor balım merak etme sadece azıcık relax olmaya çalış :KK66:bide kendin için birşeyler yapmaya çalış bebegimiz olunca sadece anne olmaya kodluyoruz kendimizi kadın olduğumuzu unutuyoruz

Kendime ayırdığım her vakti, çocuktan çalıyormuşum gibi geliyor.
3 aydır yediğim yemeklerin tadı yok desem? Çiğnemeden yutuyorum.
Banyo yapacağım, annem evde olduğu halde kulağımı "Ağlayacak mı?" bekleyişinden koparıp da suyu dinleyemiyorum.
Saçımı o kadar hızlı tarıyorum ki haddinden fazla yolunuyor.
Değil kadın olduğumu unutmak, insan olduğumu unutmuş olabilirim.

Başlarda öyle oluyor,bende yaşadım o hissiyatı. Devamlı arayıp napıyor diye soruyordum. Artık alıştım,bende önemliyim. Ruh sağlığım önemli. Saçını başını değiştir iyi gelecek.

Ona da zaten kaç zamandır düşün düşün ancak o gün ikna edebilmiştim kendimi.
Düzenli saç boyardım ben, 1 sene oldu saçıma boya dokundurmayalı. Kendimi organik yaptırırım filan diye ikna edip zorla çıkmıştım evden. Hem istiyorum hem suçluluk hissi... Bu his hep kalırsa zaten hiç sağlıklı değil.
 
Kendime ayırdığım her vakti, çocuktan çalıyormuşum gibi geliyor.
3 aydır yediğim yemeklerin tadı yok desem? Çiğnemeden yutuyorum.
Banyo yapacağım, annem evde olduğu halde kulağımı "Ağlayacak mı?" bekleyişinden koparıp da suyu dinleyemiyorum.
Saçımı o kadar hızlı tarıyorum ki haddinden fazla yolunuyor.
Değil kadın olduğumu unutmak, insan olduğumu unutmuş olabilirim.



Ona da zaten kaç zamandır düşün düşün ancak o gün ikna edebilmiştim kendimi.
Düzenli saç boyardım ben, 1 sene oldu saçıma boya dokundurmayalı. Kendimi organik yaptırırım filan diye ikna edip zorla çıkmıştım evden. Hem istiyorum hem suçluluk hissi... Bu his hep kalırsa zaten hiç sağlıklı değil.
Bu ruh halinden çıkman lazım. Bebeğine faydalı olmak isterken aslında kendini bu hale getirerek daha zararlı oluyorsun. Zamanla geçecek,alışacaksın ama normal yaşantınada dönmen lazım. Yoksa çok mutsuz olursun.. bu durum ilişkinede zarar verecektir yakında.
 
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim.

Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim çünkü bire bir gün saymadım gerilmemek adına. Şu ufak zaman zarfında, pek çok değişimi bir arada yaşadım. Hamilelikte yaşadığım sağlık sorunu ile evde dinlenmem gerekti, önümü göremediğim için istifamı verdim işten ayrıldım. İlk hamileliğim olduğu ve ben çok bildiğim(!) için her şeyden korkar hale getirdim kendimi, kastıkça kastım. Sigarayı bıraktım, hamilelikle de birleşince 30 kilo kadar aldım, ömrümde görmediğim kilolara ulaştım. Süreci iki doktor takip etti, hep iletişimdeydim onlarla, elimden gelenin en iyisini yaptığımı düşünüyorum ve çevremde bana yardımcı olmaya çalışan insanların da hakkını yiyemem. Şanslıyım ki onların da desteğiyle üstesinden geldim pek çok şeyin.

Gerek doktorlarımın yönlendirmesi gerek kendi kontrol manyaklığım sebebiyle sezaryen doğuma girdim, ama biraz travmatik geçti diyebilirim. Belden aşağı uyuşturarak başladıkları doğumum, bebeğimin doğmasıyla birlikte genel anestezi verilerek tamamlandı, zorlu bir doğumdu. Sezaryen sonrası 3-4 güne toparlamaya başlarım derken, ağrılardan günler boyu uyuyamadım, yürümekte zorlandım ve sağlıkla emzirebilmek adına ağır ağrı kesicilerin vurulmasını reddettim.

Takriben,giriştiğim süt savaşları, emzirme çabası, meme ucu yarası vb… Pek çok annenin başardığı gibi, acı ile dişlerimi - bacaklarımı sıkarak da olsa bebeğimi emzirdim ama bu süreç beni çok yordu. Lohusalık malumunuz… Bir de anne-babamların çevre oldukça geniştir, gelenin gidenin ardı arkası bir türlü kesilmedi (Bu zaten başlı başına bir hikaye hiç girmeyeyim). Bebem de kolik, gecemiz gündüzümüz birbirine girdi, zaman zaman soluğu acillerde alacak kadar ağır ağlama nöbetleri yaşadık, akşam 7 ile 12 arası zaten kelimenin tam manasıyla bir çeşit işkenceydi (Hala ufak doz da olsa devam ediyor). Bundan da en az 5 sayfalık hikaye çıkar hiç uzatmayayım.

O oldu bu oldu derken 3. ayı bitirdik ancak hala daha üzerimden atamadığım ayrı bir psikoloji var. Sürekli bir endişe ve müdahil olma hali… Hem biraz değişiklik olsun hem de psikolojimi sağlam tutmak amaçlı, bebeği anneme bırakıp dışarı çıksam yakamdan düşmeyen o suçluluk duygusu… Birlikte sokağa çıktığımızda ya susturamayacağım kadar ağlarsa ne yaparım korkusu… Vs vs vs... Sonuç itibariyle kendimi yavaş yavaş eve kapatmaya başladığımı fark ettim ve bunun beni olumsuz etkilediğini.

Geçtiğimiz haftalarda sevdiğim bir ablam ziyaretime gelmişti. Onla da üstünden konuştuk bunu ve bana “Ben de kendimi 1 sene eve kapattım bebek olunca, ardından ağır bir depresyon geçirdim, yapma” dedi. Doğrudur çünkü gelişini duyumsayabiliyorum o çökme hissinin.

Dün doktoruma gittik eşimle, oturduk uzun uzun konuştuk. “Sana yürüyüş terapisi öneriyorum. Her akşam en az 1 saat yürüyeceksin, eve tıkmak yok kendini. Annelik hüznü dediğimiz şey bu, gayet normal bir süreç” dedi. Evladımın sağlıklı psikolojik gelişimi için psikolojisi düzgün bir anneye ihtiyacı var bunun bilincindeyim ama işte o ayrı bi suçluluk duygusu var ya hani “Bebeğimi bıraktım, o yavrucak evde ama ben geziyorum” gibi saçma bi suçlanma hissi işte o çok zorluyor beni. Anneme soruyorum “Sende oldu mu böyle bir his?” diye, “Olur öyle, sonra zamanla geçer” filan diyor.

Haddinden fazla hırpalıyor, yoruyorum kendimi sanki.
Siz anneler, sizlerde de olmuş muydu böyle?


aşırı koruyucu kollayıcı olma hali özellikle ilk bebekte hep olur, bende sonlara gelmeden yürü diyecektim, acaba vucudunda hiç vitamin eksikleri varmı onlara baktır, yürüyüşleri öğlen güneşinde yapmaya çalış, ümit aktaşın mutluluk kürleri diye bi kitabı çıktı onu al oku bence, zaten kitap okumakta bi terapi...
zaten kara kış kapıda evde bişeyler yapıp moralini yüksek tut, sana iyi gelen insanlar buluş derim, bu soğukta bebekle dışarda gezmek zor çünkü
 
Kendime ayırdığım her vakti, çocuktan çalıyormuşum gibi geliyor.
3 aydır yediğim yemeklerin tadı yok desem? Çiğnemeden yutuyorum.
Banyo yapacağım, annem evde olduğu halde kulağımı "Ağlayacak mı?" bekleyişinden koparıp da suyu dinleyemiyorum.
Saçımı o kadar hızlı tarıyorum ki haddinden fazla yolunuyor.
Değil kadın olduğumu unutmak, insan olduğumu unutmuş olabilirim.



Ona da zaten kaç zamandır düşün düşün ancak o gün ikna edebilmiştim kendimi.
Düzenli saç boyardım ben, 1 sene oldu saçıma boya dokundurmayalı. Kendimi organik yaptırırım filan diye ikna edip zorla çıkmıştım evden. Hem istiyorum hem suçluluk hissi... Bu his hep kalırsa zaten hiç sağlıklı değil.
Kuzum senin ilk bebeğindi dimi bu hissettiklerin biraz da acemilikten kaynaklanıyor ben oğlum ilk zamanlar hasta olsa kendimi suçlardım resmen azap çekerdim sonra sonra bebeği benim gibi hasta (nezle , grip ) olan annelerin tavırlarını incekedikce durumu abarttığımı anladım sonuçta onu korumak için elimden geleni fazlasıyla yapıyorum keza aynı şekilde doktorların yazdığı ilaçları düzenli verip iyilestiriyorum ama bunun yanında hala kendimi suçluyordum senin durumunda bana benziyor ben çevremde ki anne ozellikle deneyimli anne profillerinj inceledim hep neyi dozunda yaptığımı neyi abarttığımı bu sayede anladım
 
Bu ruh halinden çıkman lazım. Bebeğine faydalı olmak isterken aslında kendini bu hale getirerek daha zararlı oluyorsun. Zamanla geçecek,alışacaksın ama normal yaşantınada dönmen lazım. Yoksa çok mutsuz olursun.. bu durum ilişkinede zarar verecektir yakında.

Tahmini güç değil evet, eşimi de yıpratıyorum davranışlarımla. Şansım var ki anlayışlı, olgun bir insan ve en büyük destekçim. Ben bana bu halimle katlanabilir miydim? diyorum bazen. Geçimi güç bir insan haline dönüştüm çünkü. Bu akşam bile olsa bir yerden başlamam gerekiyor sanırım.

aşırı koruyucu kollayıcı olma hali özellikle ilk bebekte hep olur, bende sonlara gelmeden yürü diyecektim, acaba vucudunda hiç vitamin eksikleri varmı onlara baktır, yürüyüşleri öğlen güneşinde yapmaya çalış, ümit aktaşın mutluluk kürleri diye bi kitabı çıktı onu al oku bence, zaten kitap okumakta bi terapi...
zaten kara kış kapıda evde bişeyler yapıp moralini yüksek tut, sana iyi gelen insanlar buluş derim, bu soğukta bebekle dışarda gezmek zor çünkü

Kitap okumayı isteyeceğimi zannetmiyorum çünkü çok severek çizdiğim resimlerimi bile terk ettim. Doktorumun akşam yürü demesinin sebebi eşinle beraber yürüyün demek aslında. Çünkü ben kadar eşimin de molaya ihtiyacı var.
 
Bende aynı korkuyu yaşıyorum benimki ağladı mı inletiyor. insanları tepemize topluyor. bir kere pazara gittik , pazardan nasıl çıktığımı bilemedim. Bir de herkesin fikri var bebekler hakkında :işsiz: sırf yürürken bile kulağımda vızırtı şeklinde öğütler gelip geçiyor. Evdeyim anacım hava da soğudu yapacak bir şey yok :KK30:
 
Tahmini güç değil evet, eşimi de yıpratıyorum davranışlarımla. Şansım var ki anlayışlı, olgun bir insan ve en büyük destekçim. Ben bana bu halimle katlanabilir miydim? diyorum bazen. Geçimi güç bir insan haline dönüştüm çünkü. Bu akşam bile olsa bir yerden başlamam gerekiyor sanırım.



Kitap okumayı isteyeceğimi zannetmiyorum çünkü çok severek çizdiğim resimlerimi bile terk ettim. Doktorumun akşam yürü demesinin sebebi eşinle beraber yürüyün demek aslında. Çünkü ben kadar eşimin de molaya ihtiyacı var.


doğru şuan eşinle elele yürümek büyük lüks olmalı senin için, söylediğim kitap sağlık kitabı, sen yine de al, her gün bi kaç sayfa karıştırsan kar, yani roman gibi konsantre olmanı gerektircek bişey değil
 
Angela ben ki dunyanin en rahat insani (sulalem rahat) idim. Bir cocuk dogurdum manyak oldum. Bebek annemin kucagindayken bile 'duzgun tut :confused: agzina su kacacak:KK34: beli agriycak:oha:' diye diye kadina rahat vermedim. Hic anneme birakmadim hep gozumun onundeydi. Hep kendim baktim ama beni yormayan bir bebekti. Yine de seni anliyorum. O hissi biliyorum. Ama inan gececek.

Bu arada ben aglarsa aglasin napiyim kafasindayim. Alti temiz karni tok vs ise binerim arabaya hemen susar. O yuzden hep disari cikardim yaz kis. O da alisti.
 
10 aylık oğlum
bazen babasıyla bakkala gidiyor
SANKİ cocuğu kovmuşum gibi bir aptal hissiyat geliyor banada

10 aya kadar iyice manyak olurum böyle giderse.

Kuzum senin ilk bebeğindi dimi bu hissettiklerin biraz da acemilikten kaynaklanıyor ben oğlum ilk zamanlar hasta olsa kendimi suçlardım resmen azap çekerdim sonra sonra bebeği benim gibi hasta (nezle , grip ) olan annelerin tavırlarını incekedikce durumu abarttığımı anladım sonuçta onu korumak için elimden geleni fazlasıyla yapıyorum keza aynı şekilde doktorların yazdığı ilaçları düzenli verip iyilestiriyorum ama bunun yanında hala kendimi suçluyordum senin durumunda bana benziyor ben çevremde ki anne ozellikle deneyimli anne profillerinj inceledim hep neyi dozunda yaptığımı neyi abarttığımı bu sayede anladım

Evet ilk bebeğim. O hastalık ve suçlama, onu da yaşadım.
Yeni doğan sarılığı olduğunda annemler "Şekerli su verdirtmedin ondan oldu" demeye getirdi. Ya onun bi besleyiciliği yok desem de ne kadar kendimden emin de olsam, ne kadar doktoruna da sorsam, benim yüzümden mi oldu, ne beceriksizim diye oturdum ağladım ya. Kendimden emin olduğum noktaları bile şaşırıyorum bazen.

Bende aynı korkuyu yaşıyorum benimki ağladı mı inletiyor. insanları tepemize topluyor. bir kere pazara gittik , pazardan nasıl çıktığımı bilemedim. Bir de herkesin fikri var bebekler hakkında :işsiz: sırf yürürken bile kulağımda vızırtı şeklinde öğütler gelip geçiyor. Evdeyim anacım hava da soğudu yapacak bir şey yok :KK30:

Ağlayınca susturamadığımız oldu kaç kere, fön makinası sesi ile sakinleştirdik... Bir kere hastanede ağlamaya başladı kalça ultrasonu beklerken, bastım geri döndüm. Bir kere çay bahçesine gittik üçümüz, orada ağlayınca elim ayağıma dolandı, gerisin geri bin arabaya geri dön... Korkuyorum cidden, telefondan dinlettiğimiz fön makinası sesini ayırt ediyor çünkü. Yanımda şarjlı fön makinası taşımam lazım herhalde.

doğru şuan eşinle elele yürümek büyük lüks olmalı senin için, söylediğim kitap sağlık kitabı, sen yine de al, her gün bi kaç sayfa karıştırsan kar, yani roman gibi konsantre olmanı gerektircek bişey değil

Lüks evet. Ama benim bu halim yüzünden lüks biraz da. Aslında vakit olarak annem tüm şartları kolaylaştırıyor bizim için, sadece o duygudan sıyrılamıyorum.

Angela ben ki dunyanin en rahat insani (sulalem rahat) idim. Bir cocuk dogurdum manyak oldum. Bebek annemin kucagindayken bile 'duzgun tut :confused: agzina su kacacak:KK34: beli agriycak:oha:' diye diye kadina rahat vermedim. Hic anneme birakmadim hep gozumun onundeydi. Hep kendim baktim ama beni yormayan bir bebekti. Yine de seni anliyorum. O hissi biliyorum. Ama inan gececek.

Bu arada ben aglarsa aglasin napiyim kafasindayim. Alti temiz karni tok vs ise binerim arabaya hemen susar. O yuzden hep disari cikardim yaz kis. O da alisti.

Ofh... Aynı durumdayım :olamaz:
Eşimi zibilyon kere uyarıp duruyorum bebeği düzgün tutması için. Adam artık suratıma bakıp gülümsüyor sadece.
Anneme de aynını yapıyorum.
 
Acikcasi ben de birakip bir yere cikmaktan hoslanmam, daha simdiden işe dondugumde n'apacagim diye dusunuyorum.
Ben normal buluyorum.
Benimki de ilk bebek ve ben de oldukca pimpirikliyim.
O dusa girince agliyor mu diye dinlemeler falan ayni hisler bende de var.
Yine de zamanla azaldigini fark ediyorum.
Sizde de oyle olacak.

Esim en buyuk destekcim hem madden hem manen, geceleri dahi birlikte uyaniyoruz, Allah ondan razi olsun.
Su an bebegimiz hasta, cok cok uzgunuz ama benim annem "bu işi ben elime alacagim, sana biraktim hasta oldu" dedi.
Sen bakamadin demeye getirdi.
Oldukca sinirlendim ve sucluluk hissim kabardi.
Yine de kendi kendimi telkin ettim "bu benim elimde degildi, benden cok da kimse uzulemez, o zaman cozume bakacagim ve tekrarlanmasin diye daha fazla cabalayacagim" dedim.
Bu cabalama hissi de buyuk bir yuk ama insani iyi de hissettiriyor.

Hasili kelam annelik birkac sanci ama binbiiiir endise.
Allah yavrularimiza saglik versin.
 
Acikcasi ben de birakip bir yere cikmaktan hoslanmam, daha simdiden işe dondugumde n'apacagim diye dusunuyorum.
Ben normal buluyorum.
Benimki de ilk bebek ve ben de oldukca pimpirikliyim.
O dusa girince agliyor mu diye dinlemeler falan ayni hisler bende de var.
Yine de zamanla azaldigini fark ediyorum.
Sizde de oyle olacak.

Esim en buyuk destekcim hem madden hem manen, geceleri dahi birlikte uyaniyoruz, Allah ondan razi olsun.
Su an bebegimiz hasta, cok cok uzgunuz ama benim annem "bu işi ben elime alacagim, sana biraktim hasta oldu" dedi.
Sen bakamadin demeye getirdi.
Oldukca sinirlendim ve sucluluk hissim kabardi.
Yine de kendi kendimi telkin ettim "bu benim elimde degildi, benden cok da kimse uzulemez, o zaman cozume bakacagim ve tekrarlanmasin diye daha fazla cabalayacagim" dedim.
Bu cabalama hissi de buyuk bir yuk ama insani iyi de hissettiriyor.

Hasili kelam annelik birkac sanci ama binbiiiir endise.
Allah yavrularimiza saglik versin.

Evet, o bitmek bilmeyen endişeler...
Amin.

Konumu cevaplayan herkese teşekkür ederim, benzer zamanlar geçirdiğimizi, aynı duyguları yaşadığımızı duymak beni biraz rahatlattı.Her ne kadar annem filan geçecek dese de hani olur ya bazen başkalarından duymaya ihtiyacı olur insanın, iyi geldiniz bana.

Zor da olsa vakit kaybetmeden şu yürüyüşlere başlayayım en iyisi. Bi de kuaför işini atlamamaya gayret edeyim.
 
Angela,sabah güneşi özellikle öneriliyordu okuduğum bir yazıda lohusa depresyonu için. Bir de lifli gıdaların tüketimi,kepekli ekmek vs..bunlara da dikkat et..bi de masaj falan yaptırmayı denesen annene,eşine..baş-ayak masajı falan olur..bir de hergün kendine kaygı düzeyi olarak puan ver,bi kağıda yaz..ilerleme kaydettiğinde eminim daha iyi hissedersin kendini..mesela dışarı çıkınca 15 dk da değil de 20 dk da 30 dk da bir falan arayı giderek açıp ara
 
Back