- 10 Aralık 2006
- 1.544
- 28
- 54
>>(Ersan Özer Aksam gazetesi)
>>
>> >>Edip Akbayram'in ismini Edi zannederdim. Yani o, benim için "Edi
>> >>Pakbayram"di.
>> >>
>> >>Ablama, "Nasil olup da koca bir günü canin sikilmadan evde
oturarak
>> >>geçiriyorsun?" demistim. "Büyüyünce insanin cani sokakta oynamak
>> >>istemez ki" cevabini vermisti. Uzunca bir süre büyüyüp
büyümedigimi
>> >>anlamak için kendime, "Canin sokakta oynamayi istiyor mu?" diye
>> >>sormustum.
>> >>Dedemle parka gittigimiz bir gün TRT'ciler çekim için oradaydi.
Beni
>> >>oynarken çektiler. Yayin günü bizim aile jeneriginde gözüktügüm
çocuk
>> >>programini izlemek için televizyon basina geçti. Kendimi ekranda
>> >>görünce, "Beni niye parkta unuttunuuuz?" diye gözyaslarina
>> >>bogulmustum.
>> >>
>> >>"Geri vites" kavramim yoktu. Soför, kolunu koltuga atip arkaya
dogru
>> >>bakinca
>> >>araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.
>> >>
>> >>Benden büyük kuzenlerim dondurmacilarin dondurma külahlarinin
sivri
>> >>kismiyla
>> >>kulaklarini karistirdigini söylemisti. Inanmistim. Hâlâ da
külahlarin
>> >>sivri
>> >>kisimlarini yemem. Çöpe atarim.
>> >>
>> >>Babaannem bir gün ölürse sevdigim dizilerin olmadigi bir gün ölsün
>> >>istiyordum.
>> >>
>> >>Abimle Karaoglancilik oynardik. O Karaoglan olurdu, beni de Bizans
>> >>askeri yapardi. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim bir sey
>> >>yaptigimi sandigim için canim yansa bile hiç sesimi çikarmazdim.
>> >>
>> >>Yesil ve siyah zeytinin ayri agaçlarda yetistigini sanirdim.
>> >>
>> >>Bulmacalardaki, "Annenin erkek kardesi" kismina dayimin bes harfli
>> >>ismini sigdirmaya çalisirdim.
>> >>
>> >>Anaokulunda patates baskisi yapmayi ögrenmistik. O kadar hosuma
>> >>gitmisti
>> >>ki,
>> >>evde duvarlara, masa örtülerine filan basmistim. Ancak sanat
merakim
>> >>annemin
>> >>yeni aldigi beyaz etege patatesi yapistirmamla son bulmustu. Hem
>>gönlünü
>> >>almak hem de el koydugu patateslerime kavusmak için dahiyane bir
>>fikirle
>> >>ögretmenimin yanina gittim. "Annem" yazisini patatese oydurttum.
>>Sevinçle
>> >>eve gelerek soyundum. Renkli boyalara batirdigim patatesi
vücudumun her
>> >>tarafina bastim. Sonra da annemin karsisina geçtim. Beni o halde
>>görünce
>> >>aglamaya baslamisti.
>> >>
>> >>Madonna ile Maradona'yi kardes zannederdim. Kendi kendime,
"Bunlarin
>> >>babasi
>> >>ne sansli be. Bir çocugu futbolun krali, öbürü müzigin kraliçesi"
>>derdim.
>> >>
>> >>Birinden özür diledigim zaman Allah'in bana bir özür verecegini
>> >>sanirdim. Sakat olacagimi düsünüp hemen "diledigim özürü" geri
>> >>alirdim.
>> >>
>> >>Kurban Bayrami'nda toplanan derilerden uçak yapildigini sanirdim.
>> >>Uçaklarin
>> >>dis yüzeyinin bu derilerle kaplandigi için Türk Hava Kurumu'nun
>> >>topladigini
>> >>düsünüyordum. Uçak kaçirma filmlerinde silahla ates edildiginde ya
da
>> >>bomba
>> >>patladiginda, "Ayyy! Deri delindi!" derdim.
>> >>
>> >>Annem banyodan çiktiktan sonra babamin söyledigi, "Sihhatler
olsun"
>> >>lafini "Saatler olsun" diye anlardim. Bunun da, "Banyoda amma çok
>> >>kaldin" gibi bir sey demek oldugunu sanip babamin anneme kizdigini
>> >>düsünürdüm. Annemin buna karsin niye sadece, "Sagol" dedigini
merak
>> >>ederdim. "Ne kibar kadin, babam kizsa da hiç muhatap olmuyor"
diyerek
>> >>anneme hayran, babama kil olurdum.
>> >> Ben küçükken hakikaten salaktim...
>>
>>
>>
>>
>> >>Edip Akbayram'in ismini Edi zannederdim. Yani o, benim için "Edi
>> >>Pakbayram"di.
>> >>
>> >>Ablama, "Nasil olup da koca bir günü canin sikilmadan evde
oturarak
>> >>geçiriyorsun?" demistim. "Büyüyünce insanin cani sokakta oynamak
>> >>istemez ki" cevabini vermisti. Uzunca bir süre büyüyüp
büyümedigimi
>> >>anlamak için kendime, "Canin sokakta oynamayi istiyor mu?" diye
>> >>sormustum.
>> >>Dedemle parka gittigimiz bir gün TRT'ciler çekim için oradaydi.
Beni
>> >>oynarken çektiler. Yayin günü bizim aile jeneriginde gözüktügüm
çocuk
>> >>programini izlemek için televizyon basina geçti. Kendimi ekranda
>> >>görünce, "Beni niye parkta unuttunuuuz?" diye gözyaslarina
>> >>bogulmustum.
>> >>
>> >>"Geri vites" kavramim yoktu. Soför, kolunu koltuga atip arkaya
dogru
>> >>bakinca
>> >>araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.
>> >>
>> >>Benden büyük kuzenlerim dondurmacilarin dondurma külahlarinin
sivri
>> >>kismiyla
>> >>kulaklarini karistirdigini söylemisti. Inanmistim. Hâlâ da
külahlarin
>> >>sivri
>> >>kisimlarini yemem. Çöpe atarim.
>> >>
>> >>Babaannem bir gün ölürse sevdigim dizilerin olmadigi bir gün ölsün
>> >>istiyordum.
>> >>
>> >>Abimle Karaoglancilik oynardik. O Karaoglan olurdu, beni de Bizans
>> >>askeri yapardi. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim bir sey
>> >>yaptigimi sandigim için canim yansa bile hiç sesimi çikarmazdim.
>> >>
>> >>Yesil ve siyah zeytinin ayri agaçlarda yetistigini sanirdim.
>> >>
>> >>Bulmacalardaki, "Annenin erkek kardesi" kismina dayimin bes harfli
>> >>ismini sigdirmaya çalisirdim.
>> >>
>> >>Anaokulunda patates baskisi yapmayi ögrenmistik. O kadar hosuma
>> >>gitmisti
>> >>ki,
>> >>evde duvarlara, masa örtülerine filan basmistim. Ancak sanat
merakim
>> >>annemin
>> >>yeni aldigi beyaz etege patatesi yapistirmamla son bulmustu. Hem
>>gönlünü
>> >>almak hem de el koydugu patateslerime kavusmak için dahiyane bir
>>fikirle
>> >>ögretmenimin yanina gittim. "Annem" yazisini patatese oydurttum.
>>Sevinçle
>> >>eve gelerek soyundum. Renkli boyalara batirdigim patatesi
vücudumun her
>> >>tarafina bastim. Sonra da annemin karsisina geçtim. Beni o halde
>>görünce
>> >>aglamaya baslamisti.
>> >>
>> >>Madonna ile Maradona'yi kardes zannederdim. Kendi kendime,
"Bunlarin
>> >>babasi
>> >>ne sansli be. Bir çocugu futbolun krali, öbürü müzigin kraliçesi"
>>derdim.
>> >>
>> >>Birinden özür diledigim zaman Allah'in bana bir özür verecegini
>> >>sanirdim. Sakat olacagimi düsünüp hemen "diledigim özürü" geri
>> >>alirdim.
>> >>
>> >>Kurban Bayrami'nda toplanan derilerden uçak yapildigini sanirdim.
>> >>Uçaklarin
>> >>dis yüzeyinin bu derilerle kaplandigi için Türk Hava Kurumu'nun
>> >>topladigini
>> >>düsünüyordum. Uçak kaçirma filmlerinde silahla ates edildiginde ya
da
>> >>bomba
>> >>patladiginda, "Ayyy! Deri delindi!" derdim.
>> >>
>> >>Annem banyodan çiktiktan sonra babamin söyledigi, "Sihhatler
olsun"
>> >>lafini "Saatler olsun" diye anlardim. Bunun da, "Banyoda amma çok
>> >>kaldin" gibi bir sey demek oldugunu sanip babamin anneme kizdigini
>> >>düsünürdüm. Annemin buna karsin niye sadece, "Sagol" dedigini
merak
>> >>ederdim. "Ne kibar kadin, babam kizsa da hiç muhatap olmuyor"
diyerek
>> >>anneme hayran, babama kil olurdum.
>> >> Ben küçükken hakikaten salaktim...
>>
>>
>>