- 12 Temmuz 2012
- 3.387
- 1.815
- 398
- Konu Sahibi derindenizlerden
- #221
KALORİ DEĞİL KALORİNİN NEREDEN GELDİĞİ ÖNEMLİ!
İngiltere’de şekere vergi konulması tartışılırken şeker konusunda önemli çalışmaları olan metabolizma profesörü Dr. Robert Lustig den de açıklama geldi.
Dr. Lustig’in, şeker konusunda yıllar önce yazılmış fakat şeker endüstrisince unutturulmuş, John Yudkin’in “Pure White and Deadly” kitabını tozlu raflardan kurtararak yeniden basılmasını sağlayan profesör olduğunu hatırlatalım.
Dr. Lustig üniversitesinde (University of California) yaptıkları yeni bir çalışmadan bahsediyor:
“43 obez ve çeşitli hastalıkları olan çocuğun beslenmesinden 9 gün boyunca şeker çıkarıldı ancak toplam kalori azaltılmadı, şeker yerine nişasta arttırıldı. Eğer sadece şeker eksiltilseydi kaydedilen değişikliklerin kalori azalmasından olduğu söylenirdi, o nedenle toplam kaloride değişiklik yapılmadı.
9 gün boyunca daha önceki beslenmelerindeki kadar yağ, protein ve karbonhidrat tükettiler, karbonhidratın kaynağı değişti. İşlenmiş gıda da verildi. Sadece şeker tüketimleri aldıkları toplam kalorinin %28’iyken %10’una geriletildi. Bu süre zarfında kilo vermemeleri sağlandı, her gün tartılıp kilo verdilerse daha çok yemeleri söylendi.
Sonuçlar çok şaşırtıcıydı. Diyastolik kan basıncı 5 puan düşmüş, kan yağı düzeylerinde de ciddi düşüşler olmuştu. Açlık kan şekeri 5 puan düşmüş, glikoz intoleransı iyileşmiş, insülin düzeyleri %50 düşmüştü. Diğer bir deyişle 10 günde metabolik hastalıkları gerilemişti. Sadece şeker çılarılıp nişasta eklenerek. Düşünebiliyor musunuz nişasta da vermesek ne kadar sağlıklı olabileceklerini?
Bu çalışma tüm kalorilerin aynı olmadığını çok güzel gösteriyor. Bu çalışma belki şekerin metabolik hastalığın tek nedeni olduğunu ispatlamıyor ama şeker miktarı değiştirilirse hastalığın iyileşmesine büyük etkisi olacağını gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) diyabeti durdurmak için şeker tüketiminin kesilmesini tavsiye ediyor. Şeker tüketimimizin yaklaşık yarısı şekerli içeceklerden geliyor. Halk sağlığıyla ilgili kurala göre bir maddenin ulaşılabilirliği azalırsa tüketimi de azalır, bu da sağlık zararlarını azaltır.
Vergilendirme ulaşılabilirliğini azaltacak bir faktördür ve uygulaması kolaydır. Bazıları vergilendirmenin fakirleri daha fazla etkileyeceğini söyleyerek karşı çıkıyor. Ancak tip 2 diyabet de fakirleri daha fazla etkileyen bir hastalık. Vergilendirme sigara ve alkol tüketimlerinin kontrol edilmesinde işe yaradı. Meksika’da şekerli içeceklere vergi konması da işe yaradı.
Cameron biraz beslenme bilimiyle ilgili bilgi edinirse şeker vergisinin insan hayatı ve sağlığına olacak faydalarını görür.”
Umarız başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere, diyetisyenlerimiz ve bazı doktorlarımız da kalori hesabı değil kalorinin hangi gıdadan alındığının önemini artık anlarlar.
Çeviri: Nurçin Çağlar Sağlıklı Yaşıyoruz
Kaynaklar:
(1)http://www.theguardian.com/…/science-new-study-case-sugar-t…
(2)http://www.telegraph.co.uk/…/Cutting-sugar-can-improve-heal…
İngiltere’de şekere vergi konulması tartışılırken şeker konusunda önemli çalışmaları olan metabolizma profesörü Dr. Robert Lustig den de açıklama geldi.
Dr. Lustig’in, şeker konusunda yıllar önce yazılmış fakat şeker endüstrisince unutturulmuş, John Yudkin’in “Pure White and Deadly” kitabını tozlu raflardan kurtararak yeniden basılmasını sağlayan profesör olduğunu hatırlatalım.
Dr. Lustig üniversitesinde (University of California) yaptıkları yeni bir çalışmadan bahsediyor:
“43 obez ve çeşitli hastalıkları olan çocuğun beslenmesinden 9 gün boyunca şeker çıkarıldı ancak toplam kalori azaltılmadı, şeker yerine nişasta arttırıldı. Eğer sadece şeker eksiltilseydi kaydedilen değişikliklerin kalori azalmasından olduğu söylenirdi, o nedenle toplam kaloride değişiklik yapılmadı.
9 gün boyunca daha önceki beslenmelerindeki kadar yağ, protein ve karbonhidrat tükettiler, karbonhidratın kaynağı değişti. İşlenmiş gıda da verildi. Sadece şeker tüketimleri aldıkları toplam kalorinin %28’iyken %10’una geriletildi. Bu süre zarfında kilo vermemeleri sağlandı, her gün tartılıp kilo verdilerse daha çok yemeleri söylendi.
Sonuçlar çok şaşırtıcıydı. Diyastolik kan basıncı 5 puan düşmüş, kan yağı düzeylerinde de ciddi düşüşler olmuştu. Açlık kan şekeri 5 puan düşmüş, glikoz intoleransı iyileşmiş, insülin düzeyleri %50 düşmüştü. Diğer bir deyişle 10 günde metabolik hastalıkları gerilemişti. Sadece şeker çılarılıp nişasta eklenerek. Düşünebiliyor musunuz nişasta da vermesek ne kadar sağlıklı olabileceklerini?
Bu çalışma tüm kalorilerin aynı olmadığını çok güzel gösteriyor. Bu çalışma belki şekerin metabolik hastalığın tek nedeni olduğunu ispatlamıyor ama şeker miktarı değiştirilirse hastalığın iyileşmesine büyük etkisi olacağını gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) diyabeti durdurmak için şeker tüketiminin kesilmesini tavsiye ediyor. Şeker tüketimimizin yaklaşık yarısı şekerli içeceklerden geliyor. Halk sağlığıyla ilgili kurala göre bir maddenin ulaşılabilirliği azalırsa tüketimi de azalır, bu da sağlık zararlarını azaltır.
Vergilendirme ulaşılabilirliğini azaltacak bir faktördür ve uygulaması kolaydır. Bazıları vergilendirmenin fakirleri daha fazla etkileyeceğini söyleyerek karşı çıkıyor. Ancak tip 2 diyabet de fakirleri daha fazla etkileyen bir hastalık. Vergilendirme sigara ve alkol tüketimlerinin kontrol edilmesinde işe yaradı. Meksika’da şekerli içeceklere vergi konması da işe yaradı.
Cameron biraz beslenme bilimiyle ilgili bilgi edinirse şeker vergisinin insan hayatı ve sağlığına olacak faydalarını görür.”
Umarız başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere, diyetisyenlerimiz ve bazı doktorlarımız da kalori hesabı değil kalorinin hangi gıdadan alındığının önemini artık anlarlar.
Çeviri: Nurçin Çağlar Sağlıklı Yaşıyoruz
Kaynaklar:
(1)http://www.theguardian.com/…/science-new-study-case-sugar-t…
(2)http://www.telegraph.co.uk/…/Cutting-sugar-can-improve-heal…