Sağlık orucu nasıl yapılır?

nurpare41

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
24 Nisan 2009
568
6
Arkadaslar internette arastirdim sifa orucu diye geciyor.Ben cumartesi hazirlik yapip yani fazla yemeden pazar günü bu oruca baslayacagim.Bana katilmak isteyenler varsa bekliyorum.Ama ben size baslangic kilomu ve bitis kilomu yazacagim.Kac gün yapacaksin derseniz dayanabildigim kadar yapacagim.Internette saglik orucu diye ararsaniz bilgilere ulasirsiniz.Ben deneyecegim.Sonucunu görmek icin cünkü vücudu temizleyip ayni zamanda kilo verdiriyormus.
 
merhaba nurpare bende başlayabilirim ama nasıl yapıcaz hiçbişey yemicemi.beni bilgilendirisen sevinirim canım
 
SAĞLIK ORUCU NASIL YAPILIR?

oruca baslamadan önceki günü hazirlik günü olarak gecirmeliyiz
hazirlik gününde meyve sebze az yagli pilav patates gibi hafif seyler yenmeli aksamda yine az yiyip yatilmali
sabah kalikinca müshil kullanilmali
müshil olarak bagirsak bosaltimina yardimci olacak ve zararli olmayan birsey tercih edilmeli

eczaneden sorulup müshil alinabiliir veya sinameki yesilcay herhangi bir bagirsak bosaltimini gerceklestirebilecek cay tercih edilebilir

fakat tavsiyem sürekli ayni müshilin kullanilmamasi,her hafta ayri ayri kullanirsak daha iyi olur

birde müshilin ilac seklinde olmasi sart degildir
herkes kendi vucudunu tanir,bagirsak bosaltimina yardimci caylar veya sular kullanilabilir

burda bagirsak bosaltimi cok önemlidir cünkü mide ve bagirsak tamamen bosalinca aclik hissi olusmaz ve böylece dayanmak daha kolay olur
evet nerde kaldik müshil kullaniyoruz sabah sonra bitki cayi meyve cayiyla güne basliyoruz

ögle ve aksam ögünü olarakda %100 SAF MEYVE VE SEBZE SULARI TERCIH EDILMELIDIR,seker ve benzeri katki maddeleri olmamalidir icinde

eger varsa bu sulari kati meyve sikacaginda hazirlamalidir yoksa hazir meyve sulari icilebilir

fakat dikkat edilecek diger bir noktada sudur ki bu sulari normal suyla en az yari yariya karistirip icmek gerekir kabizligi önlemek icin

ve bu meyve sebze sularinin kalori miktari günlük 300ü gecmemellidir,buda tahminen 1 -1bucuk litre meyve sebze suyu eder


yada sebzeleri kücük dograyip suda haslarsiniz isterseniz baharat katip SADECE suyunu icersiniz

ve günde en az 3 litre su icmelidir

özellikle ilk 3 gün bu 3litreyi 5litreye kadar cikarmakta fayda var,cünkü acliktan kaynaklanan basagrisi sadece suyu fazla icerek gider

ilk günlerde yine acliktan kaynaklanan üsümeler olabilir bunun icinde sicak su tulumu ve yine sicak bitki cayi hazirlanip battaniyeye sarilmakta fayda var
 
Mehalim saglik orucuyla ilgili bilgileri yazdigin icin tesekkür ederim ben grup olusturmuyorum bu oruca girecegim isteyen olursa onlarda girebilir cünkü bu bir diyet degil kati besinler hic almiyorsun sadece bitki caylari meyve sulari ve sebze sulari iciyorsun o yüzden bir haftalik on günlük bir diyete varmisiniz arkadaslar diyemiyorum cünkü kendimde ne kadar dayanacagimi bilmiyorum kac gün dayanabilirim kilo vercekmiyim onlari burada paylasacagim eger faydasini görürsem diger arkadaslarinda faydalanmasi hic fena olmaz.Müshil icin ilk günü eczaneden natrium sulfta almanyada olan arkadaslar icin Glaubersalz bundan tarife göre iciyordunuz bitkiler bagirsaklarda tam bosaltim yapamaz diger günler bitkisel bosaltim yapabilirsiniz o sizin arzunuza kalmis yesil cayi ve diger bitki caylarini bol bol iciyorsunuz günde 3 litre su eger su icmezseniz basagrisi yapar ve alman ve türk sitelerinden arastirdiklarim dogrultusunda yapacagim.Arzu eden baslayabilir yada beni bekler alacagim sonuca göre karar verir baslar.Hepinize saglikli ve az kalorili günler.
 
Pazar günü baslayacagim günlük yazamasamda diger zamanlarda da gün gün neler ictigimi kilo ve dayanma gücümü sizlerle burda paylasacagim.
 
Son düzenleme:
ABD'DE ORUÇLU TEDAVİ MERKEZLERİ YAYILIYOR!.. SAĞLIK İÇİN ORUÇ BIÇAKSIZ AMELİYATTIR
Oruç tedavisi kişiyi yeniden doğmuş gibi yapar. Organizmayı yeniler. İlerleyen oruç süresince vücut, depolanmış gereksiz ve zararlı maddelerden arınır, hürcereler gençleşir, fonksiyonlarını daha etkin bir şekilde yapar. 25 Eylül 2006 Pazartesi 15:58Oruç diyeti, yani 'şifa orucu', uzman gözetiminde düzenli olarak tatbik edilirse her derde deva bir yaklaşımdır. Ancak, kendi kendinize uygulamanız sakıncalıdır.



Oruç tedavisi kişiyi yeniden doğmuş gibi yapar. Organizmayı yeniler. İlerleyen oruç süresince vücut, depolanmış gereksiz ve zararlı maddelerden arınır, hürcereler gençleşir, fonksiyonlarını daha etkin bir şekilde yapar.

Yazı dizimizin dünkü ilk bölümünde yazar Gülhan Beydemir'in, "Sağık İçin Oruç Bıçaksız Ameliyattır" kitabından oruç diyetinin insan bünyesine etkilerini anlatmıştık. "Sağlığınız yediklerinize ve içtiklerinize bağlıdır" diyen yazar Beydemir, oruç tedavisinin, yani 'şifa orucu'nun vücut sistemini toksin ve hastalıklardan arındırdığını, dini kurallara dayalı olmadığını vurguluyor. Oruç tedavisine son çare olarak başvurulabileceğini anlatan Beydemir, "Eğer doktorunuzun size verdiği ilaçlar varsa kullanmaya devam edin; hekiminizle görüşerek şikayetinize teşhis koydurmadan kesinlikle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayın" uyarısında bulunuyor. 'Oruç her derde bir çare midir?' diye soran Beydemir, bu sorunun yanıtını yine kitabında veriyor:

Etkili tedaviler yapıldı
Oruçla tedavi alanında en önemli pratisyenlerden birisi olan, Weger Sağlık Okulu'nu, Readlands, California'yı yöneten ve kontrol eden doktor George S. Weger şöyle demektedir: Yazar, orucun etkili bir metot olduğuna inanır. Hiçbir şey, gerçeklere tanıklık etmeden daha tatmin edici, hiçbir iş deney sonuçlarını gözlemlemekten daha telkin edici olamaz. Böyle birçok hastalıklarda kısa süreli oruç tedavisinin sonuçları gözlemlendi. Kronik egzama, varis, ülserler, mideye ait ve on iki parmak bağırsağı üserleri, astım, romatizma, kolit, dizanteri, endokarditis, sinüzitler, bronşit, sinir iltihabı, böbrek hastalığı, akut ve fistülün, sedef hastalığı, sindirimle ilgili problemlerin tüm türleri, kronik apandisit, pelegra, glokom, göğüste yumru, migren vs... Daha bir çok hastalıklar bu listeye eklenebilir. Oruç tedavisi sonuçlarına bakılırsa, kimisi bunu akıl almaz bir saçmalık olduğunu söyler, kimisi de bunu her derde deva bir ilaç olarak bilir. Biz, bütün şüphecilere uygun seçilmiş ve düzenli uygulanan bir oruç tedavisini tavsiye etmeliyiz. Bu tedavi uygun bir şekilde ve bir uzmanın gözetiminde tatbik edilirse, her derde deva bir yaklaşımdır.

'Özel oruç programım'
Oruçla hayatımın en kritik döneminde tanıştım. Dr. P.Bregg'in tecrübelerini aldım ama tavsiyelerini almadan bir nevi "delirmiş" gibi tedaviye, yani oruca başladım. İlk defa olarak 15 gün aç kaldım. Bu orucumun iyi gittiğini söyleyemem, çünkü heyecan, sabırsızlık, acele, korku ve ağrılarım bir araya geldiğinden dolayı beni yerden yere vuruyordu. Şunu söyleyebilirim ki, ağrılarım ikinci plana geçmişti, çünkü içimde bir umut ışığı doğmuştu. Başlıca mesele bu tür özel bir programda ilk adımı atmaktadır. Bu kişiden kişiye değişir ve zorlukları da küçümsenemez. İlk önce bu işi beyinde kabullenmek gerekiyor. Bu ilk adım ve ilk şarttır, gerisi kolaydır. 15 gün içinde çok sıkıntılarım oldu. Zaten hasta olan kalbim, hayatımda ilk kez bu kadar hızlı atmaktaydı. Bunun yanında ağız, ter ve idrar kokusu korkunç bir boyuta ulaşmıştı. Öyle ki, herkesin benden kaçtığını hissediyordum. Canımı dişime takarak bunlara dayanmıştım. Tıbbi müdahaleler beni öylesine bıktırmıştı ki, sağlığımı kazanmam için diri diri derimin soyulmasına bile razıydım. Orucun verdiği bu sıkıntılar daha önceleri yaşamış olduklarımın yanında keyifli bir eğlenceydi diyebilirim.

Mutlu sonun habercisi...
Oruç tedavisindeyken yaşanan sıkıntılar iki enteresan anlam taşıyor. Birincisi, oruç tedavisi sırasında ağrı ve sızıların fazlalığı, o kişinin vücudunda daha çok zehirli birikimlerin ve buna bağlı gizli hastalıkların habercisidir. İkincisi, bu ağrılar mutlu sonun müjdecisidir, yani daha önce de söylediğim gibi "İyileşmeye giden yolu gösteren yeşil ışıktır" ki, bu ışığı herkes az da olsa hissediyor.
NOT: ALINTIDIR...
 
) Kilolarından dolayı oruç tutan bir hanımın yazmış olduğu mektup;

Y. Y . ( 24 ) “ Açlık tedavisi süresince çok değişik şeyler yaşadım. Kilo vermek için çok defa perhiz yaptım. Ama hep başarısız oldum. İdrar yolu için aldığım ilaçlar da hiç fayda vermedi.

Sancı için aldığım ilaçların da hep yan etkisi bulunurdu. Bir arkadaşım bana Gülhan Beyi tavsiye etti. Bu yöntemi de deneyeyim dedim ve hiç pişman olmadım. 11 günde 13 kilo verdim.

Biraz sıkıntı çektim, ama bir ameliyat için çektiğimiz sıkıntıları düşünürsek bu sıkıntı sinek ısırığı gibi bir şeydi. Kilo vermemin yanısıra ağız kokusundan kurtuldum, sancı ve baş ağrısı duymuyordum.

Bol miktarda balgam söktüm. Kara ciğerim temizleniyordu. İlk olarak kiremit renkli bir sıvı kusmuştum. Çok korktum bu tedavinin mahiyetini bilmediğim için mide kanaması geçiriyorum zannettim meğer karaciğerim bozuk olması ve onun tedaviye muhtaç olduğunun işaretiymiş ve koyu renkli sıvı kara ciğerimden geliyormuş. Daha sonraları yem yeşil oldu bu sıvılar. Artık zehir kusuyordum.

Yıllardır içtiğim sigaraların, yaşadığım sefaletin cezasını çekiyordum. Çok enteresan bulduğum, geceleri rüyalar görüyordum ve cenabı-ı Allah manamda bana güzel çok lezzetli taamlar yediriyordu. Sabah kalktığım zaman doymuş gibi uyanıyor ve açlık hissetmiyordum.

En büyük sınavı 6. Gece verdim 45 dakikada bir kusuyordum. Midem sanki kalp gibi atıyor toksinleri adeta pompalıyordu. Allah ondan razı olsun. Gülhan ağabeyi hangi saatte olsun arıyordum, bana teselli veriyor moralimi düzeltiyordu. Çok bitkin düşmüştüm, 7 kere üst-üste kustum. Rüyamda Gülhan abiyi gördüm. Halbuki ben hiç ömrümde onu görmemiştim bana “ artık kusma “ dedi. Tekrar durmadım kusmak için kalktım başım çok fena döndü. Öleceğimi sanıyordum. Saat gece ya 2 ya 3 olması lazım. Onu aradım bana gerçektende artık kusmamamı bir bardak bal şerbeti içip uyumamı söyledi. Bundan sonra böyle durum yaşamadım.



Not: Bu satırları okuyan bazı kardeşlerimiz oruç tedavisinden sakınıyorlar, yani onlarda bu duruma düşeceklerini zan ediyorlar. Buna biraz açıklık getirelim;

- Birinci bu kardeşimiz mektubunda çok kötü beslenme alışkanlıkları olduğunu yazıyor ve bunu “yaşadığım sefaletler” diyor: -Sizce vücudumuzdaki dolup taşan zehirlerden kurtulmanın başka bir yöntemi var mı? Unutmayalım eğer oruç kadar mükemmel ve hiçbir yan etkisi olmayan bir yöntemle kendimize sahip çıkmasak başka bir “arınma” çabaları devriyeye girecektir yani…romatizma, şişmanlık, şeker, tansiyon, migren, deri hastalıkları, siroz, ve hatta kanser v.s.

-İkinci eğer kardeşimiz orucu sıkıntıyla atlatarak sağlık kazanmışsa bu her kesin aynı sıkıntıyı yaşayacağı anlamına gelemez.

Ayrıca artık eskisi kadar toksin birikmiyordu ama midemde sanki top halinde bir şey vardı midemin duvarlarına değdikçe yakıyordu. Ne yaptıysam onu bir türlü kusamıyordum. Gülhan ağbiyi aradım, çok şaşırdı; Bana bolca ılık bal şerbeti içip kusmamı söyledi. Eğer toksin katılaşmışsa parçalarmış. Birkaç kez kustuktan sonra yavaş-yavaş parçalar halinde çıktı. Gerisi kolay oldu.

Yalnız şu çok dikkatimi çekti; İnsan vücudunda neler barınıyormuş? Zehri akıttıkça rahatlıyordum. Midemin toksin pompalaması da durmuştu artık, midemin işi bitince sanki ilahi bir emirle ağrı böbreklerime indi bu sefer böbreklerim atmaya başladı, Çok fazla miktarda balgam çıkardım bu kadar şey yıllarca içimde birikmiş, pas gibi dökülüyordu. Bedenimin temizlendiğini hissediyordum .

Bu tedaviyi gönül rahatlığıyla uygulamak lazım. Çünkü dikkat edersiniz; Beden ve ruhun gıdayla değil maneviyatla yaşadığının en güzel örneği evliyaullahtır. Onlar o makamlara az, yiyip az uyuyup, az konuşarak erişmişler, hatta hiç yemek yemeyen evliyalar vardır. Bu tedavinin İslâmı açıdandı hiçbir sakıncası olmadığını gece gördüğüm röyalardan anlıyorum. Hep kendimi manevi meclislerde gördüm.

Oruç tedavisinin hiç zor bir tarafı yoktur ve tamamen doğal, kendi evimde, namahreme görünmeden. sadece telefonla görüşerek çok iyi bir sonuç aldım. Cenabı-ı Allah’ın izni ve yardımıyla Gülhan ağabeyin vasıtasıyla hastanelerde sürünmeden, oradan oraya koşmadan, zaten kendisi toksin olan kimyevi ilaçları içmeden kesilip biçilmeden tedavi aldım, inşallah tekrar uygulamak istiyorum.”



Not: Hanım efendinin mektubundan belli oluyor ki, o daha önceler yanlış beslenmenin yanında kötü alışkanlık olan sıgara kullanmıştır, şimdi kendi vücudunun “zehir pompaladığını” yazıyor.

Evet bu kardeşimiz “ameliyat masasındayken” gerçek yaşamın ne olduğunu anlamıştır, yani büyük bir sınav vermiştir.

Fakat bu yeterlimi? Sanırım değil, çünkü sadece birkaç kere arınma yetmiyor. Tıpkı yemek yediğiniz tabakları, giydiğiniz elbiseleri veya bindiğiniz arabaları birkaç kere yıkamanız yetmediği gibi….. yani bir hayat boyu doğru beslenmeli ve zaman- zaman arınmayı tekrar etmezsek er ya geç eski rahatsızlıklarımız bizi yine “ziyaret” edecektir.
Gülhan Baydemirin sitesinden alintidir.
 
ben bu orucu 15 gün sadece 2 öğün fire vererek yaptım.her ne kadar sağlıklı görünse de -ki bunu tartışmayacağım,herkes kendi karar versin yapıp yapmayacağına- beni çok yıprattı.çok halsizdim ama kendimi hep hafif hissettim.her gün 700-800 gr gidiyordu.ama mutlu değildim yüzüm gülmüyordu sadece sıvı alıyorsun çünkü.belki deneyip memnun kalanlar ve bu orucu sevenler olabilir ama ben bir daha yapmam.faydaları yanında çok katı bir oruç.çünkü bu kadar açlık sonucunda en ufak bir firede vücut hemen savunma mekanizmasına geçiyor ve yağ olarak depoluyo her şeyi.yani bağışıklığı güçlendirmek için..

ben sabah sulandırılmış meyve suyu
arada bitki çayları
öğlen su ve meyve suyu
aralar yine su ve bitki çayı
akşam yine meyve suyu içiyordum-sulandırılmış

her ne kadar zayıflıyor olsam da günden güne eşim çok kızıyordu bana zayıf olup suratsız halsiz olacağına kilolu olup yüzün gülsün diyordu.bu şekilde kilo vermeme karşıydı.ki niteki orucu bırakınca kiloları tekrar aldım.

yapan arkadaşlara saygı duyuyorum onlara kolay gelsin diyorum...
 
ben bu orucu 15 gün sadece 2 öğün fire vererek yaptım.her ne kadar sağlıklı görünse de -ki bunu tartışmayacağım,herkes kendi karar versin yapıp yapmayacağına- beni çok yıprattı.çok halsizdim ama kendimi hep hafif hissettim.her gün 700-800 gr gidiyordu.ama mutlu değildim yüzüm gülmüyordu sadece sıvı alıyorsun çünkü.belki deneyip memnun kalanlar ve bu orucu sevenler olabilir ama ben bir daha yapmam.faydaları yanında çok katı bir oruç.çünkü bu kadar açlık sonucunda en ufak bir firede vücut hemen savunma mekanizmasına geçiyor ve yağ olarak depoluyo her şeyi.yani bağışıklığı güçlendirmek için..

ben sabah sulandırılmış meyve suyu
arada bitki çayları
öğlen su ve meyve suyu
aralar yine su ve bitki çayı
akşam yine meyve suyu içiyordum-sulandırılmış

her ne kadar zayıflıyor olsam da günden güne eşim çok kızıyordu bana zayıf olup suratsız halsiz olacağına kilolu olup yüzün gülsün diyordu.bu şekilde kilo vermeme karşıydı.ki niteki orucu bırakınca kiloları tekrar aldım.

yapan arkadaşlara saygı duyuyorum onlara kolay gelsin diyorum...

Tesekkür ederim arkadasim bende deneyecegim yararlarini okudum burda diger arkadaslarda faydalansin istedim ama burada daha fazla yazmayacagim cvünkü ramazanin tarihini yazan arkadaslar var.Ramazan orucunu bende biliyorum benim yazdiklarim onumu anlatiyor baska sitede bunu yapan grup var ben o gruba katildim hepsi birbirini motive ediyor.Size kolay gelsin arkadaslar.Ben sadece paylasmak istemistim.Yasadiklarimida buraya yazacaktim ama gerek yok bunu anladim.
 
Site yöneticileri benim yazilarimi ve basligimi silebilir.Nasil silinecegini bilsem kendim silerdim.Herkese bol sans.
 
X