• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sabah akşam yolculuk yapma fobisi

gunesvemai

Herkes gibi olmak, olmamak gibi bir şey.
Kayıtlı Üye
23 Aralık 2021
329
482
33
25
Merhaba arkadaşlar, ben son zamanlarda beni ağlatan (maalesef abartmıyor veya şaka yapmıyorum) bir sorundan bahsetmek istiyorum, böyle olanınız var mı çok merak ediyorum. Ben İstanbul'da yaşıyorum ( :/) , her sabah okul veya başka bir işi halletmek için evden çıkmak ve akşam dönmek zorundayım, ama bu döngüden nefret eder oldum garip bir şekilde ve basit bir nefret ya da hayıflanmayı aştı. Genelde 1.45-2 saat gibi (sabah-akşam toplamda 4 saati bulabilen) bir yolculuğum oluyor ama o sanki bana 5-6 saat veya daha fazla geliyor. Metro, otobüs veya tramwaydaki kalabalık, hıncahınç nefessizlik, oradan oraya aktarıp durma ve yürüme, yürüyen merdiven için bile kuyruğa girme gibi şeylerden artık yol esnasında ağlayacak kadar tetikleniyorum. Kaç kez yolda ağladığımı son zamanlarda bilmiyorum bile, sinirden saç diplerim ağrıyor. Hele bir şey taşıyorsam -ki mecburum ya bilgisayar ya kitaplar oluyor taşımam gereken- ciddi anlamda fiziksel olarak takatim kesiliyor, sanki 3-4 kilo değil de 20 kilo taşıyorum, vardığım yere gittikten sonra elimi bile kaldıracak hâlim olmuyor. Hazırlanıp çıkmak da aynı zamanda gözümde büyüyor, 10'da dersim varsa ben en erken 7'de hazırlanmaya başlamalıyım ve çoğu zaman çıkmak istemediğim için hem geç kalıyorum hem de daha fazla sinir/strest yükleniyorum. Eve gelince de çıkmadan evvel de sorumluluklarım var maalesef, arkama bakmadan kapıyı çekeyim de diyemiyorum. Akşam gelince de bu mutsuzluk ve yorgunlukla en az 3-4 saat kendime gelemiyorum, eğer diğer gün dışarı çıkmam gerekmiyorsa tamamen uyuyorum hatta.

Her gün ama her gün kaçıp gidesim geliyor bu şehirden, daha yakın bir yere taşınma ihtimalimiz sıfır bu ekonomide hareket edemiyoruz zaten. Eskiden yolda bir şeyler dinlerdim şimdi o bile beni sinir ediyor, aylardır kablosuz kulaklığım nerede onu bile bilmiyorum. Gerçekten kafa ütülemiş olabilirim, biliyorum ki birçoğumuzun sıkıntısı olabilir bu ve sağlıklı bir şekilde ayaklarımın üzerinde durduğum için şükürler olsun demeliyim. Sadece artık tuhaf bir hâl aldı beni, boş günlerimde asla evden çıkmıyor ve sevdiğim arkadaşlarımla bile görüşmüyorum ki kendime gelebileyim. Yolu katlanır hâle getirebilecek önerileriniz var mı?
 
Aslında o kadar doğru hissediyorsunuz ki... Herkesin böyle hissetmesi lazım bu tempoda. Yapamam edemem demeyin gerçekten ayrılmak için çabalayın İstanbul'dan. Ben şu an Yalova'da yaşıyorum. Her yer ortalama 3 km uzaklıkta birbirine... Bu çat orda çar burda hal muhteşem geliyor. Avuç içi kadar şehir merkezi. Daha önce de küçük şehirde yaşadım. Çocukluğum da İstanbul'da geçti.
 
Okul a öğrenci olarak mı gidiyorsun öğretmen mi.. Öğrenci ise zaten mecburiyet. Belirli bir süre. Öğretmen ise küçük bir şehre tayin alma ihtimalin var. Yoldan ben de nefret ediyorum. Yolda uyuyarak vakit geçirebilirsin
 
Sürekli aynı döngünün içerisinde olduğunuz için depresyona girmişsiniz.
olabilir mi ya, ben de bunu düşünüyorum bazen. Daha uzaktan gelip yaşam enerjisi daha yüksek insanları görünce sorguluyorum. Ama depresyona girecek bile vakit yok bu düzende bana.
 
Gidiş gelişim 45-50 dk sürdüğü hâlde bana bile eziyet geliyor. O zamanım boşa geçmiş gibi hissediyorum. 4 saat günlük yol çok kötü. Şehir değiştirmeye çalısın bence. Bu cidden yorucu hayatı etkileyen bişey.
 
Aslında o kadar doğru hissediyorsunuz ki... Herkesin böyle hissetmesi lazım bu tempoda. Yapamam edemem demeyin gerçekten ayrılmak için çabalayın İstanbul'dan. Ben şu an Yalova'da yaşıyorum. Her yer ortalama 3 km uzaklıkta birbirine... Bu çat orda çar burda hal muhteşem geliyor. Avuç içi kadar şehir merkezi. Daha önce de küçük şehirde yaşadım. Çocukluğum da İstanbul'da geçti.
İstediğim bir şey zaten ama 60 yılı aşmış buradayız, ev de kendimizin, aileyi komple hareket ettirmek çok zor. Zaten ekonomik olarak bağımsız bir insan değilim, henüz atanma sancıları yaşıyorum. Dediğiniz rahatlığı ben de biliyorum, küçük bir şehirde en uzak yer bile yarım saat sürüyor. O yüzden de bu şehirde yavaş yavaş hasta ediyormuşuz gibi geliyor kendimizi.
 
Okul a öğrenci olarak mı gidiyorsun öğretmen mi.. Öğrenci ise zaten mecburiyet. Belirli bir süre. Öğretmen ise küçük bir şehre tayin alma ihtimalin var. Yoldan ben de nefret ediyorum. Yolda uyuyarak vakit geçirebilirsin
Öğrenci olarak evet. Uyuyamıyorum maalesef kafamı cama yaslayamıyorum (iğrendiğim için). Gözümü kapatabiliyorum en fazla
 
İstediğim bir şey zaten ama 60 yılı aşmış buradayız, ev de kendimizin, aileyi komple hareket ettirmek çok zor. Zaten ekonomik olarak bağımsız bir insan değilim, henüz atanma sancıları yaşıyorum. Dediğiniz rahatlığı ben de biliyorum, küçük bir şehirde en uzak yer bile yarım saat sürüyor. O yüzden de bu şehirde yavaş yavaş hasta ediyormuşuz gibi geliyor kendimizi.
Umarım atsnırsınız 🍀
 
kapımın önü otobüs durağı, laboratuvarım tek araç 15 dakika sürüyor inince 5 dk yürüyorum, ve ben bundan bile sıkılıyorum çünkü 10+ senedir home office çalışıyordum, daha önce de uzun süre vasıta kullanarak işe gittiğim süreç olmadı gibi bir şey- kısa kısa projelerde belki toplam 1-1.5 sene işe aktarmayla filan gitmişimdir. okul hayatım boyunca da toplam 2 sene servis kullandım. ya evimden yürüdüm ya yurt okulun dibindeydi.

istanbulda hiç yaşamadım

ben istanbulda yaşayanın nasıl yaşadığına hayret ediyorum o kadar imkansız benim için

bazen uzun (9 saat) otobüsle yolculuk yapıyorum, uçak olmuyor, olsa bile genelde ini bini çok, aynı saat sürüyor. ve ben bu yolculuklar için özel
dinlenecek/okunacak listeler, not almak için yanıma bloknot, temize çekilecek şeyler, bilgisayarda lazım olabilecek açık dosyalar, yemek için birşeyler (yolüstü mekanlarda pek yemek yiyemiyorum bi rahatsızlığım var), kahve, meyve vs vs alıyorum. savaşa gider gibi yola çıkıyorum.

hergün o kadar yol yapsam herhalde öğrenmeye çalıştığım yabancı dili yolda öğrenirdim
 
kapımın önü otobüs durağı, laboratuvarım tek araç 15 dakika sürüyor inince 5 dk yürüyorum, ve ben bundan bile sıkılıyorum çünkü 10+ senedir home office çalışıyordum, daha önce de uzun süre vasıta kullanarak işe gittiğim süreç olmadı gibi bir şey- kısa kısa projelerde belki toplam 1-1.5 sene işe aktarmayla filan gitmişimdir. okul hayatım boyunca da toplam 2 sene servis kullandım. ya evimden yürüdüm ya yurt okulun dibindeydi.

istanbulda hiç yaşamadım

ben istanbulda yaşayanın nasıl yaşadığına hayret ediyorum o kadar imkansız benim için

bazen uzun (9 saat) otobüsle yolculuk yapıyorum, uçak olmuyor, olsa bile genelde ini bini çok, aynı saat sürüyor. ve ben bu yolculuklar için özel
dinlenecek/okunacak listeler, not almak için yanıma bloknot, temize çekilecek şeyler, bilgisayarda lazım olabilecek açık dosyalar, yemek için birşeyler (yolüstü mekanlarda pek yemek yiyemiyorum bi rahatsızlığım var), kahve, meyve vs vs alıyorum. savaşa gider gibi yola çıkıyorum.

hergün o kadar yol yapsam herhalde öğrenmeye çalıştığım yabancı dili yolda öğrenirdim
Ne güzel, imrendim şu an. Gerçekten bu şehirde yaşanmaz zaten, biz çıkmalıyız turistler müze gibi gezmeli herhalde diyorum. Söylediğiniz şeyler çok mantıklı, dil öğrenmek benim de birinci amacım olmuştu ama ne kitap ve not taşıdıysam sadece ağırlığı yüzünden pişman oluyorum çünkü başımı bir şey okumaya eğince midem bulanıyor istemsizce artık. Geriye tek dinleme kalıyor, zorlayacağım onu da yine
 
Öğrenci olarak evet. Uyuyamıyorum maalesef kafamı cama yaslayamıyorum (iğrendiğim için). Gözümü kapatabiliyorum en fazla
Kuzenim İstanbulda son sınıf öğrencisi iken yolda kulaklıkla ders dinlerdi. Paralı eğitim setlerinden almıştı. Kucağında tuttuğu kitaba not alırdı. İstanbul a atandı. Tayin ile İstanbul dan ayrılmaya çalışıyor. Kulaklığını yeniden bulmanı tavsiye ederim. Ekonomik özgürlüğüne kavuşup atanınca herşey daha güzel olacak. Başarılar
 
Okurken bile içim sıkıldı. Tek çare istanbuldan daha küçük bi şehire taşınmak gibi geldi. Hiç normal değil istanbul kalabalığı kesinlikle.
 
Ben öğrenciyken hadimkoy-Üsküdar arası yolculuk yapıyordum hergun. Haftada en az 2 roman bitiriyordum çünkü minimum 6 saatim yolda geçiyordu. Okulu ve bolumumu sevdiğim için 4 sene katlandım bu yola, evlenip ayrıldım istanbuldan, küçük bir yerde yaşamak cennet gerçekten. Şuan 30dakikalik yola uzak diyorum🤣 en güzeli istanbulda okuyup sonra oradan kaçmak
 
Ne güzel, imrendim şu an. Gerçekten bu şehirde yaşanmaz zaten, biz çıkmalıyız turistler müze gibi gezmeli herhalde diyorum. Söylediğiniz şeyler çok mantıklı, dil öğrenmek benim de birinci amacım olmuştu ama ne kitap ve not taşıdıysam sadece ağırlığı yüzünden pişman oluyorum çünkü başımı bir şey okumaya eğince midem bulanıyor istemsizce artık. Geriye tek dinleme kalıyor, zorlayacağım onu da yine
düşün ki rahata nasıl alıştıysam bana bu kadarı bile batıyo
tam da şu sıralar ben de işe gidip-gelme düzenine adapte olmaya çalışıyorum tekrardan, bana da o zor.

yollarda ben de hiç uyuyamam bir de migrenim var üstelik. ama o kadar yolda zaman geçiriyor olsam kesinlikle değerlendirmeye çalışırdım. nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama yanına yemelik içmelik birşeyler al
sabah çok erken çıkıyorsan aç karna da kafan çalışmayabilir. önceden bir çalma listesi filan oluştur telefonu/tableti çok kurcalamadan dinlersen miden bulanmayabilir belki.
 
Kuzenim İstanbulda son sınıf öğrencisi iken yolda kulaklıkla ders dinlerdi. Paralı eğitim setlerinden almıştı. Kucağında tuttuğu kitaba not alırdı. İstanbul a atandı. Tayin ile İstanbul dan ayrılmaya çalışıyor. Kulaklığını yeniden bulmanı tavsiye ederim. Ekonomik özgürlüğüne kavuşup atanınca herşey daha güzel olacak. Başarılar
Tebrik ederim, darısı bizlerin başına. İlk bu yöntemi denedim zaten dersleri hiç olmazsa sesli dinliyordum ki akşam da üzerinden geçebileyim, sonra odaklanamadım in bin derken ne dinliyordum ki oldum. Yine de şimdi bakacağım kulaklık nerede
 
Ben öğrenciyken hadimkoy-Üsküdar arası yolculuk yapıyordum hergun. Haftada en az 2 roman bitiriyordum çünkü minimum 6 saatim yolda geçiyordu. Okulu ve bolumumu sevdiğim için 4 sene katlandım bu yola, evlenip ayrıldım istanbuldan, küçük bir yerde yaşamak cennet gerçekten. Şuan 30dakikalik yola uzak diyorum🤣 en güzeli istanbulda okuyup sonra oradan kaçmak
Allah'ım çok fazla, hakikaten Allah sabrını vermiş diyorum. Aslında lisanstayken ben de daha dayanıklıydım. Sürekli bir kitap bitirirdim hatta yer bulursam not temize geçerdim. Şu an lisansüstündeyim, yukarıda da belirtmemişim ama böylelikle okulda altıncı yılım falan oldu herhalde. Atansam da muhtemelen buralardaki şansım yine şehir dışındakinden yüksek olacak, hiç değilse ekonomik özgürlüğüm olsa ilçemi değiştirir veya başka bir alternatif düşünürdüm diyorum ama o da o zaman mümkün olursa artık
 
Tebrik ederim, darısı bizlerin başına. İlk bu yöntemi denedim zaten dersleri hiç olmazsa sesli dinliyordum ki akşam da üzerinden geçebileyim, sonra odaklanamadım in bin derken ne dinliyordum ki oldum. Yine de şimdi bakacağım kulaklık nerede
okuldan dersten çıkıp tekrar ders dinlemek belki sıkıyordur

ama ne biliyim sesli kitap
varsa takip ettiğin dizi (ben dizi takip etmem ama haber gündem vs yolda dinliyorum, markete giderken bile dinliyorum yürüyüş niyetine açıyorum telefondan, takıyorum kulaklığı),
yabancı dil dedik zaten.
yani önce sıkma bi kendini zamanımı verimli geçiriyorum de, bence. sonra ders de dinlersin :D
 
olabilir mi ya, ben de bunu düşünüyorum bazen. Daha uzaktan gelip yaşam enerjisi daha yüksek insanları görünce sorguluyorum. Ama depresyona girecek bile vakit yok bu düzende bana.
Tabi ki olabilir insanız neticede bunaldığımız , saldığımız keyif alamadığımız dönemler oluyor
 
Atanıp İstanbul’dan kurtulmaya bakın derim ev, aile burada olsa bile İstanbul nüfusu ve sıkışıklığı her geçen gün artıyor. İleride yeni bir aile kurarsanız onların zamanında yaşanacak karmaşayı düşünün bir de.

Ben okurken çok anlamamıştım çünkü ders saatlerimiz esnekti okul yakındı vesaire ama çalışma hayatına girince İstanbul’un gerçek yüzünü görüp o kalabalığa ittirmeye çileye dayanamayıp canımı dişime taktım, atandım ve kurtuldum. İnşallah siz de kurtulursunuz yaşanacak yer değil asla.
 
Back