kızlar nettee araştırırken buldum bu yazıyı faydası olur diye sizlere yolluyorum...
ROMATOİD ARTRİT
Romatoid artrit (RA) popülasyonun % 1' inde görülen sistemik bir hastalıktır. RA mevsimsel olarak yazları kıştan daha çok görülür. HLA-DR4 histokompatibilite antijeni taşıyanlarda, 30-50 yaş arasında daha sıktır. İyilik dönemleri ve alevlenmelerle seyreder. Hastalığın tanınmasında 7 kriterden 4'ünün olması gerekmektedir.
Bu kriterler : a) Sabah katılığı b) Üç veya daha çok eklemin tutulumu c) El parmak eklemlerinde artrit d) Simetrik artrit e)Romatoid nodüller f) Serum romatoid faktörü g) Radyografiksel değişiklikler Erken tanı ve tedavinin hastalığın prognozunda önemi yoktur. Elin küçük eklemleri erken tutulur. RA'in ekstraartiküler komponentleri romatoid nodüller, anemi, eosinofili, bir çok organı tutan vaskülit, plevropulmoner nodüller, intertisyel pulmoner nodüller ve perikardittir. Etyoloji iyi anlaşılamamıştır, buna rağmen mikrovasküler incinme ve snoviyal sıvıda lining (astar) hücrelerinin artışı başlangıç döneminde görülür. RA' li hastalarda ağrı ve multipl eklemleri kapsayan sabah katılığı bulunur. Ağrı; eklem kapsülünde snovyal sıvının akımının engellenmesine, snovyanın hipertrofisine, eklem kapsülünün kalınlaşmasına bağlı olarak oluşur.
Eklem katılığı genellikle sabahları gelişir. Özellikle el ve ayak küçük eklemlerinde hassasiyet gelişir. Ayrıca ve çevre kaslarda da ağrı vardır. Oksipital bölgeye yayılan boyun ağrısı ve kollardaki parestezi, atlanto-oksipital subluksasyonun semptomlarıdır. RA' li hastalar akut ağrıya neden olan uzun eklemlerdeki stres kırıklarına eğilimlidirler.
Romatoid artritte tedavinin hedefi, ağrının hafifletilmesi, enflamasyonun azaltılması, fonksiyonel kapasitenin korunması, patolojik sorunların çözülmesi ve iyilik halinin sağlanmasıdır. İlkeler sıralanacak olursa: a) dinlenme yararlıdır, b) ilaç tedavisinin çeşitli şekilleri yarar sağlar, c) egzersiz kas gerginliğinin kaldırılmasına ve eklem hareketliliğine yardım eder, d) Ortopedik araçlar, eklem stresinin azalmasına ve böylece analjezi sağlanmasına yardım ederler.
Birinci basamak ilaç tedavisinde salisilatlar ve diğer NSAEİ' lar kullanılır. Bu ilaçlar ağrıyı azaltırlar ve böylece fonksiyonu korurlar. Ancak hastalığın gerilemesini sağlamazlar. Maksimal dozda kullanılırlar ancak aspirinden daha efektif değildirler. Ama daha iyi tolere edilebilirler. Eğer bir ajan effektif değil ise diğer gruplardan bir ilaç denenmelidir. NSAEİ kullanan hastalarda sistemik ve/veya eklem semptomları, X-Ray' de görülen kemik destrüksiyonları, laboratuvar bulgularının eşlik ettiği aktif enflamasyon, 2. basamak ilaçların kullanılması ile yarar görebilir. Bu ilaçlar hastalığın gerilemesini de sağlayabilir. Bu grupta altın bileşikleri, anti-malaryaller, D-penisilamin ve sulfasalazin gibi potansiyel toksik ajanlar vardır. Bu ilaçların etkileri aylar sonra görülür. Genelde, hidroksiklorokin veya sulfasalazin gibi daha az toksik ajanlar birincil olarak kullanılmalıdır. Bu arada NSAEİ'ler de kullanılmalıdır. Küçük doz glukokortikoid kullanımına gereksinim duyulabilir (örneğin <7.5 mg/gün prednizolon gibi). Buna yeterli yanıt alınamazsa uzun süre, düşük doz glukortikoidler kullanılabilir. Steroidler enflamasyonun ve ağrının azaltılmasında yardımcıdırlar ancak hastalığın gerilemesine etkileri yoktur. Ancak enflamasyonlu eklem ara sıra yapılan intarartiküler depo streoidlerden yarar görebilir.
Refrakter hastalığı olan hastalarda immünosupressif tedavi denenebilir. Bu amaçla methotrexate, siklofosfamid ve azothiopürin kullanılır. Haftalık methotrexate kullanılması gastrointestinal ve hepatik sorun taşır.
Cerrahiye en son olarak başvurulmalıdır. Total eklem replasmanı, eklemdeki yapısal bozulmayı üstlenir. Cerrahi olarak major endikasyonları; tolere edilemez ağrı, fonksiyonun sınırlı ve engelleyici olması ve deformitenin artmasıdır.