Renklerle Terapi Renk Analizi İle Renkli Dekorasyon

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
35.054
30.495
61
Türkiye'de renk konusunda bilimsel çalışmalar yapan ve uluslar arası renk kurum enstitü ve merkezleriyle iletişim içerisinde olan grubumuz Renk Center dekorasyonda renk kavramının Feng Shui sistemiyle yapılanmasına karşı görüşümüzü bildirerek başlıyoruz yazımıza. Feng Shui bir uzak doğu inanışı olup güneşin doğduğu alanın kendilerine ait olduğu esasıyla yola çıktıkları bir emparyalizmdir. Güneş doğudan doğar batıda batar. Türkiye'de güneşin doğuş ve batış hareketinde enerjisel dalga boyları olarak merkezdeki doğuşundan ve batışından farklı dalga boyları oluştuğunda Feng Shui sistemi sadece uzak doğuda uyarlanmasını uygun buluyoruz. Türkiye'de uyarlanışını ise yanıltıcı olarak görmekteyiz. Bu tıpkı Türkiye'de akreple yelkovan 12 yi 20 geçeyi gösteriyorsa bir başka ülkede farklı bir akrep yelkovan oluşumunun yani zaman akışkanlığının değişmesinin aynısıdır.

Ne var ki rengin kendi benliği ve varlığı renk olarak dünyanın her ülkesinde yanılgısız olarak geçerlidir. Renkli dekorasyonda bizler bir çok kitapta dergide internet haberciliğinde gazetelerde ve seminerlerde anlatılan klasik öğretilerin dışına çıkarak bir mekanda veya evde birlikte yaşayan insanların renkle dekorasyonla sevgi dolu mutlu paylaşan iyi gelecekli ve sağlıklı yaşamalarını içermektedir.

RENKLERLE KARAKTER ANALİZİ Avrupa'da tescil gördüğü üzere karakter renktir; insan kendisini renkle ifade eder: "Bana rengini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" inanışı hızla yayılırken insanların ad göbek adı ve soy adlarını (evli hanımların sadece kızlık soya adları) başkaları tarafından verilmiş olsa da harflerin sayıları enerji bedeni ve renge dönüşümü esas oluşturmaktadır. Ve kişilerin geleceğini bile etkilediği kabul görmektedir. Anadolu'muzda Nalan adını taşıyan bir kadın bu sistemin olumlu bir örneği ilen Aytaç hiçbir zaman ismini taşıyabilen biri olamadı. Bu sistemin olumsuz örneğidir.

Sistemde A,S,Ş J 1 numaraya tekabül ederken rengi KIRMIZIdır, B,K,T 2 numara TURUNCU, C,Ç,L,U,Ü 3 e tekabül edip rengi SARI iken bu numerolojik sistem şablonlaşmış vaziyette harfler sayılar ve renge dönüşümleri olarak devam etmektedir.

Şimdi 3 kişilik bir ailenin numerolojik sistemle renk analizini uyarlıyoruz.
İLHAN UÇSUZ (ailedeki baba)
ASUMAN KIRCI (ailedeki anne ve sadece kızlık soyadı)
NİLGÜN UÇSUZ (ailenin kızı).

Üç kişilik bu aile toplumunun evlerinde renk enerjileriyle mutlu bir yaşam sürdürmelerinin teşhisi reçetesi ve ilaçları aşağıdaki gibidir:
İ L H A N U Ç S U Z
9 3 8 1 5 3 3 1 3 8
A S U M A N K I R C I
1 1 3 4 1 5 2 9 9 3 9
N İ L G Ü N U Ç S U Z
5 9 3 7 3 5 3 3 1 3 8

Renklerle karakter analizi yani renk numerolojisi 3 boyutta görev yapmaktadır
1- İç güdü renk veya renkler
2- Barışık renkler
3- İhtiyaç duyulan renk veya renkler

İç güdü rengi veya renkleri kişinin kendisiyle ne kadar barışık olduğu ile ilgili, kendisine ve etrafına hangi ölçüde sevgi ve mutluluk verebildiğini göstermektedir.
Bu ailenin iç güdü renkleri: 4'er vibrasyon sarı ağırlıkta, 3 vibrasyon kırmızıdır. Dolayısıyla bu aile entelektüel güçlü yönetici bir hüviyetteyken stresli sinirli bazen agresif tarzlarıyla birbirlerine pek faydacı olamamaktadırlar.

Barışık renkler: Bireyin ve aile fertlerinin ne kadar doğru dostluklar kurup hangi ölçüde sağlıklı ikili ilişkiler yaşayabildiklerini göstermek bu ailede ortalama olarak barışık renklerin olumlu karakteristik özelliklerin görememekteyiz. En önemli bölüm olan bireyin ve ailenin sıfır, nötr yani ihtiyaç duyduğu renklerin ailevi planlamayla renk dekorasyonu planı yapı bu aileye mutlu sevgi dolu iyi gelecekli sağlıklı huzurlu yarınlar için teşhise göre reçete yazıp tavsiyede bulunmaktır.

Aile çoğunluğunun müşterek eksikliği olan turuncu, evdeki koridorlara döşenmeli böylece ailenin ailesel bağ ve duyguları öne çıkacak, aile birlik içinde yapıcı ve neşeci yarınlarla tanışacaktır. Yeşil yemek odası rengi olarak döşenmeli böylelikle aile fertleri ailesel inanışlarında inançlı dengeli huzurlu güvenli istikrarlı yarınlarla tanışma ortamını sağlamalıdır. Yatak odaları renkleri eflatun (lila) olmalı: Mutlu yarınlarla tanışıp ailesel bütünselliği bilge kutsal ve ulvi değerlere taşımaları için. Oturma odası buz mavi opal döşenerek ailenin yaşamlar ve hayatları anlamlı hale getirilmeli. Evdeki aksesuarlar vazo vs. gibi çivit mavi renge dönüşüp aile fertleri birbirleriyle sağlıklı kalıcı ve istenilen ikili ilişkilerle tanışmalıdır diyebiliriz.

Farklı ve başka yarınlar için RENKLER SİZİ ÇAĞIRIYOR....RENGİNİZ SEVGİNİZ AÇIK VE AYDINLIK OLSUN.

RENK MİTOLOJİSİNDEN BİR HİKAYE:
YEŞİLLE MAVİNİN MUHTEŞEM UYUMU


Eski imparatorluklar kendilerini renklerle ifade ederlerken örneğin Fransa'da Lui hanedanlığının saray rengi lila iken Bizans asillerinin sarayda ve saray dışında kendilerini ifade ettikleri renk maviymiş. Asillerin rengi olan mavi halk tarafından kullanılamazmış. Ne var ki kral Konstantin idaresindeki Bizans'ta sarayın askeri gücünün ve ordularının bastıramayacağı bir halk isyanı çıkmış. Halk kendilerinden alınan ağır vergilerin altında ezilip açlık ve yoksulluk içerisinde yaşam mücadelesi verirken saray masmavi görüntüleriyle lüks hayatını idame ediyormuş. İsyanın çıkış nedeni bu iken her türlü müdahale yapılmasına rağmen isyan bir türlü bastırılamamış, kral Konstantin ve saray erkanı endişe dolu ölümcül korku yaşarken kralın yaşlı danışmanlarında biri krala yaklaşarak: "Haşmetmeap, bu isyanı durdurmamızın bir tek şekli var. Halk artık mavi gördüğü zaman düşmanca bakıyor. Siz cesur bir kralsınız yemyeşil giysilere bürünerek halkın arasına karışırsanız halk sizi yeşil giysilerle görüp krallarının aralarından olduğunu fark edince size sevgi gösterilerinde bulunacaklar... O zaman onlara herkes evine koşsun yeşil neyi var neyi yoksa eski yırtık yamalı giysin ve benim yanıma gelsin deyin halk bu isteğinize uyacaktır. Yeşil giysileriyle tekrar sizin etrafınızda toplandıklarında onları sarayın balkonuna doğru yürütün, bu arada saray erkanı mavi giysiler ile balkonda olacaklar. Gerisini bana bırakın ve güvenin..." demiş.

Kral danışmanın bu fikrini çok düşünmüş sonunda ölmektense bu bir kuruluş çaresi olabilir düşüncesiyle yeşil giysilere bürünerek halkın arasına karışmış.

Halk kısa zamanda krallarını fark etmiş, onu yeşil giysilerle gördüklerinde antipatilerinin yerini sevgi dolu ifadeler almış. "Yaşasın kralımız mavi değil yeşil bizimle beraber bizden birisi yaşasın kral!" diye nağralar atmışlar.

Kral Konstantin'e büyük bir güven gelmiş, halkına dönmüş: "Şimdi sizden rica ediyorum herkes evine koşsun yeşil neyi var neyi yoksa eski yırtık yamalı da olsa, giysin ve benim yanıma gelsin!"

Halk kralın isteğine büyük bir inançla karşılık vererek koşa koşa evlerine gider yeşile bürünmüş vaziyette krallarının yanına dönmüşler. Kral önde binlerce Bizanslı arkasında sarayın balkonuna doğru yürümüşler. Sarayın balkonuna yaklaştıklarında balkondaki asillerin masmavi görüntülerinin yanı sıra yaşlı danışmanın da yemyeşil giysiler giymiş olduğu görülmüş. Danışman, halka şöyle seslenmiş:
"Yaşasın kral! Yaşasın yeşil ve mavinin muhteşem uyumu... Bundan sonra açlık ve yoksulluk yok ağır vergi yok herkes mutlu ve huzurlu yaşayacak..."

Söylenenlere halk büyük bir coşku içerisinde katılmış, "yaşasın kral" nağralarıyla krallarını omuzlarına almışlar ve de bu bastırılması mümkün olmayan Bizans iç isyanlarının en büyüğü yeşil ve mavinin sihirli gücüyle bastırılmış.
 
RENKLERLE TERAPİ
Renk Terapisi metabolizmada denge sağlamak için renklerin enerjilerinden faydalanma prensibine dayanıyor. Her rengin kendine özgü bazı tedavi edici özellikleri vardır. Renkler uyarıcı oldukları kadar bıkkınlık yaratıcı, yıkıcı itici de olabilirler.

Ruhsal dalgalanmalar çakralarda enerji dengesizliği oluştururlar. Bu durumda belirli bir rengin fazlalığı veya azlığı söz konusudur. Dengesiz çalışan çakralar hastalıklara sebep olur. Renkler kullanılarak vücudun bozulan dengesi tekrar sağlanabilir. Renklerin çevrelerine yaydıkları titreşimler, vücudun elektromanyetik ışınımıyla doğrudan bir etkileşim içindedirler. Bu titreşimler çakralar tarafından emildikten sonra, omurgalara iletilirler. Omurgalara ulaşan titreşimler, sinirler yardımıyla gerekli organlara ve dengesi bozulan sistemlere taşınarak fiziksel rahatsızlıklara yol açabilecek olan duygusal ve zihinsel şikayetler en aza indirilir. Renk terapistleri renkleri bazen tek başına bazen de tamamlayıcı renkleri ile birlikte kullanır.

RENKLER VE ETKİLERİ


KIRMIZI


Canlandırıcı bir renk olan kırmızı, vücudun alt kısımlarındaki çakraları harekete geçirir, barındırdığı yoğun enerji sayesinde, fiziksel kapasiteyi uyandırıp etkin bir biçimde faaliyete sokar. Kırmızı, üşütmelerde, dolaşım bozukluklarında ve tükrük bezi rahatsızlıklarında tedavi amacıyla kullanılabilir. Dikkatli kullanılmadığında intikam, kin, aşk ve seks duygularını da harekete geçirebilir. Aşırı bir dozda uygulanması halinde, duygusal düzensizliklere ve depresyonlara sebep olabilir. Yüksek tansiyon, bu rengin yoğun olarak bulunduğunun bir göstergesidir.
TURUNCU

İkinci çakra merkezini etkileyen turuncu, neşenin ve bilgeliğin rengidir. Turuncu yardımıyla sosyalleşme duyguları faaliyete geçer. Adaleler üzerinde çok etkilidir. Aşırı kullanımı, sinir sistemini olumsuz yönde etkilediğinden yeşil ve mavinin tonlarıyla birlikte kullanılması faydalıdır. Dalak, pankreas, mide, bağarsak ve böbrek rahatsızlıkları, depresyon ve duygusal dengesizlik hallerinde turuncuya başvurulabilir. Sindirim sistemi rahatsızlıkların giderilmesinde de faydalıdır.
YEŞİL

Sakinleştirici özelliklere sahip olan yeşil renk,enerjiyi dengeler, şefkat duygularını arttırır. Sinir sistemini dengeleyici ve ateş düşürücü etkileri vardır. En etkili olduğu bölge, kalp çakrasıdır. Kalp rahatsızlıkları, yüksek tansiyon baş ağrısı ve bitkinlik hallerinde tedavi amaçlı olarak kullanılır. Her türlü büyümeyi ve ilerlemeyi hızlandırdığı için, kanser ve tümör gibi hastalıklarda kullanılması tehlikelidir.
SARI

Güneş sinir ağı çakrası üzerinde çok etkilidir. Zihinsel faaliyetleri harekete geçirir, iyimserlik ve kendine güven duygularını arttırır. Sindirim, mide, bağırsak ve mesane rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır.
MAVİ

Mavi, antiseptik görevi yapar. Solunum sisteminin düzene sokulması, yüksek tansiyonun düşürülmesi için de mavi renk kullanılır. Astım, suçiçeği, sarılık romatizma, çeşitli çocuk hastalıklarının tedavisinde etkilidir. Mavinin enerjisi sanatsal duyguların ve ilham kaynaklarının geliştirilmesinde de faydalıdır.
LACİVERT

Lacivert ruhsal ve fiziksel rahatsızlıkların giderlimeside önemli bir etkisi vardır. En önemli etki alanı kaş çakrasıdır. Bu çakrayla bağlantılı fonksiyonların dengelenmesinin yanında bağışıklılık sisteminin güçlenmesini de sağlar. İyi bir kan temizleyicisidir. Yüz ile ilgili tüm rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır. Eviniz yada kıyafetleriniz fazlaca lacivert ağırlıklysa depresyona sebep olabilir.
MOR

İskelet yapısını etkileyen mor, vücudu toksinlerden arındırıcı antiseptik özelliklere sahiptir. Mor rengin enerjisi çeşitli kanser türlerinin tedavisinde kulanılabilir, eklem iltihabı hastalıklarının tedavisinde mor renkli ışık etkili olabilir. Ayrıca mor, rüya aktivitlerini de geliştirir.
 
benim en svdiğim renk siyah.gerçektende kendimle ilgili birşeyler anlatmayı severim
 
268.jpg
url


280.jpg
283.jpg


RENKLERLE TERAPİ
1721.jpg

Eski Mısırlılar dönemine kadar uzanan renklerin terapi etkisinin günümüzde de uygulanabileceği belirtiliyor. 'Metabolizmada sağlıklı denge sağlamak için renk enerjilerinden faydalanma işlemi' anlamına gelen renk terapisine göre kırmızı, heyat enerjisi verirken, yeşil psikolojiyi düzeltiyor
Pozitif Düşünce Uzmanı ve Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu, günümüzde fizik ve metafizik alanında yapılan araştırmaların, renklerin bir terapi aracı olarak da kullanılabileceğini ortaya koyduğunu bildirdi. Dr. İbrahimoğlu'nun belirttiğine göre, 'Kırmızı', kan dolaşımına ve kansızlık hastalıklarına iyi gelirken, 'Turuncu' da yorgunluğa, halsizliğe, uykusuzluğa, korkuya, depresyona karşı etkili oluyor. Mor rengin ise, sinir sistemini, halsizlik, psikolojik ve duygusal yorgunlukları tedavi edici özelliği bulunuyor. Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu, tarihteki araştırmaların, eski Mısırlılarla Çin ve Hind uygarlıklarında renklerle terapiye çok önem verildiğini ortaya çıkardığını söyledi. Kaynağını güneşten alan ışığın, elektromanyetik enerjilerle dolu olduğunu vurgulayan Psikolog Dr. İbrahimoğlu, "Bu enerjiler, dünyadaki doğal hayatı devam ettirirler. Işık eksik ve yetersiz olduğu takdirde, canlılar yeterli hayat enerjisini alamayacaklarından kendilerini sağlıksız, mutsuz ve sevgisiz hissederler. Renk terapisi, metabolizmada sağlıklı bir denge sağlamak için renk enerjilerinden faydalanma işlemidir" dedi.
Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu, yapılan araştırmalara göre, insanda bedeni kuşatan "Aura" veya "enerji beden" adı verilen elektromanyetik bir alan bulunduğunu ifade ederek, "Bedeni saran bu enerji alanı, ışık, (renk) elektrik, ısı, ses, manyetik ve elektromanyetik etkiler ile sürekli olarak etkileşimdedir" diye konuştu. Vücudu saran enerji alanı içinde yedi adet de, 'çakra' adı verilen, her biri ayrı renge sahip enerji dağıtım merkezleri bulunduğunu kaydeden İbrahimoğlu, insanın içinde bulunduğu duygusal değişikliklerin, çakralarda enerji dengesizliği meydana getirdiğini belirterek, "çakraların dengesiz çalışması fizik bedende hastalıkların doğmasına neden olur" diye konuştu.

Hangi renk, neyi tedavi ediyor?
Kırmızı-Hayat enerjisi: Kırmızı, kan dolaşımına ve kansızlık hastalıklarına yardımcı olur. Kırmızı rengin fiziki etkileri özellikle şunlardır: Soğuk algınlığı, bronşit, romatizma ağrıları, titreme ve soğuk hissi, kansızlık, denge bozukluğu. Kırmızı renk, tansiyon hastalarına, sinirli ve histerik rahatsızlıklarda şiddetli ateşi olan kimselerde uygulanmaz.

Turuncu-Depresyona etkili: Yorgunluğa, halsizliğe, uykusuzluğa, korkuya, depresyona karşı etkilidir ve eterik bedenimizi takviye eder. Bunlardan başka astıma, bronşite, anne sütünün çoğalmasına, bağırsaklara, özellikle kabızlığa çok iyi gelir.

Sarı-Baş ağrılarına iyi geliyor: Mide bozukluklarına, diyabete, kabızlığa, böbrek rahatsızlığına, gazlara, karaciğer zayıflığına, baş ağrılarına ve migrene etkilidir. Aynı zamanda sindirim sistemini güçlendirir ve güneş sinir ağı şakrasını dengeler. Bu renkten, aşırı kalp atışı ve ruhi anksiyetesi olanlar, ve ödemli hastalar faydalanamaz.

Yeşil-Psikolojiyi düzeltiyor: Psikolojik problemlerin giderilmesinde çok önemli rolü vardır. Uykusuzluklara, aşırı heyecanlara, bel ağrılarına, yüksek tansiyona, alkol bağımlılıklarından doğan asabiliklere, aynı zamanda mide, akciğer, rahim, göğüs ve kalın bağırsak kanserindeki ilerlemeleri durdurur ve ağrılarını sakinleştirir.

Mavi-Şifanın rengi: Vücudun savunma sisteminin gücünü arttırır ve bütün hastalıklarda şifa verici özelliği vardır. Bu renk, sinir sistemini sakinleştirir. Bedenin hararetini azaltır ve algılamayı çoğaltır. Baş ağrılarında, sinire bağlı öksürüklerde, boğaz ağrılarında, astımda, guatrda, diş ağrılarında, deri rahatsızlıklarında ve uykusuzlukta etkilidir. Soğuk algınlıklarında, cinsel isteksizliklerde ve felçte yasaktır. Bu rengin uzun kullanımları kabızlığa ve yorgunluğa sebep olabilir.

url
 
Renklerin Mekanlara Etkisi
Bulunduğumuz yerin renkleri kişiliğimize uygun olmalıdır. Evimizi dekore ederken fizyolojik ve psikolojik uyum sağlayan renkleri seçmemiz gerekir. Çünkü günümüzün büyük bölümünü bu renklerle geçirdiğimiz için bizde ciddi boyutlara varan rahatsızlıklara yol açabilir.
Oturma Odası
Doğal ve yumuşak renkleri seçmelisiniz. Oturma odaları dinlenme, sohbet etme, kitap okuma ve müzik dinleme amacıyla kullanıldığı için dikkat dağıtıcı renklerden uzak durulmalıdır. Yeşilden mora açık renkler tercih edilmeli, kanepe, halı ve sandalyelerin renkleri duvarların renklerinden koyu olmalıdır.
Yemek Odası
Açık ve orta koyu renklerde olmalıdır. Yemek odası için seçim yaparken yiyeceklerin doğal renklerini gözünüzün önünde bulundurmalısınız. Yeşil ve tonlarından uzak durmalısınız çünkü bu renklerin hastalık hissi veren özellikleri mevcuttur.Masa örtüsü ve peçeteler dikkat çekici sarı tonlarında olmalıdır.
Mutfak
Mutfakta sarı tonlu heyecan ve enerji veren renkleri seçmelisiniz.Bu renkler tembelliği yok eder, enerji verir, yaratıcılığı artırır. Mutfakta iyi aydınlatma olmalı, mutfak tezgahı canlı renkte olmalıdır.
Çocuk Odası
Çocuğunuzun ergenlik çağına gelen kadar kırmızı, turuncu ve sarı gibi neşe ve canlılık veren renkleri tercih etmelisiniz. Daha ileri yaşlarda mavinin ve yeşilin tonlarını kullanabilirsiniz. Koyu renklerden uzak durmalı, aydınlatmaya önem vermelisiniz.
Yatak Odası
Rahatlığın, huzurun ve sessizliğin egemen olması gereken bir odadır. Gençseniz ve yeni evliyseniz yatak odanızda yumuşak ve huzur veren, kırmızıya yakın hoş renkleri seçmelisiniz. Bu yaş grubundan büyükseniz, yumuşak maviye yakın sarımsı renkler seçmeniz gereklidir. Seçeceğiniz renkler bulunduğunuz yerin havasına göre uyum içinde olmalıdır. Mesela soğuk yerlerde sıcak renkler, sıcak yerlerde soğukluk hissi veren renkler kullanılmalıdır.
Çalışma Odası
Buralarda genellikle insanı zinde tutup, düşünce ufkunu artırabilecek maviden mora kadar olan renkler tercih edilmelidir. Bu renkler bizim anlama ve çalışma yeteneğimizi artıracak, en azından bizleri uyutmayacaktır.
Banyo
Banyolar küçük mekanlar olduğu için buralarda açık renkler tercih edilmelidir. Banyolarda genellikle beyaz renk tercih edilir çünkü bu renk insana ferahlık ve temizlik hissi verir. Mavi, turkuaz, yeşil ve deniz mavisi, banyolarda tercih edilmesi gereken diğer renklerdir.
Ebeveyn Banyosu
Buralarda beyaz ve pembe arasındaki tonlar kullanılmalıdır. Bu aradaki renkler temizlik hissi yanında saflığı ve muhabbeti çağrıştırırlar.
Balkon
Evin yerleşimine göre renkler dış çevreyle uyumlu olmalıdır. Ormanlık bir yerde yeşil tonların, deniz kenarında ise mavi tonların hakim olduğu renkler kullanılmalıdır.
Tuvalet
Tuvaletin insan ömründe önemli bir yeri vardır. Buralarda insanın sakin düşünebileceği renkler; yani mavi, pembe ve mor gibi renkler kullanılması bizi menfi enerjilerden alıkoyar.Sifon çekilirken veya temizlik yapılırken tuvaletin kapakları veya kapısı mutlaka kapalı tutulmalıdır. Kozmik Bilinç’e göre yapılan uygulamalarda evin içindeki bütün müspet boyutlar kapağı açık bir tuvalete bırakılan menfi enerjilerle yani gaita ve idrar ile beraber evi terk etmektedir.
Renkleri yaşantımıza sokarak daha enerjik ve sağlıklı olabiliriz.
• Rengi bir ışık olarak üstümüzde taşıyabilir; yiyecekler, içecekler yada renkli bir su olarak içimize sindirebiliriz. Bunu yaparken de çeşitli yöntemlerden istifade ederiz. Bunlar; ışık kutuları, ışıklı lambalar, renkli ampuller, kumaş ve dekorlardır.
• Giydiğimiz giysilerin renklerinde kullandığımız çarşaf gibi eşyalarda mavi, pembe, yeşil yada sarı kullanırsak daha derin ve rahat nefes alabiliriz. Bu renkler akciğer ve diyaframı güçlendirir.
• Halı ve perdeler kişiliğe uygun renklerde olmalıdır. Örneğin sürekli kavga eden bir ailenin duvardaki turuncu renkli halılarını maviye, hatta pembeye çevirince daha iyi anlaşmaya başladıkları gözlemlenmiştir.
• Duvar ve mobilyalar hem insanın ruhi halini hem de sağlığını etkiler.
• Renkli tablolarla dekorasyon insana canlılık verir.
• Doğada her tür renk bulunur, bu güzelliklerden faydalanarak onu yaşantımıza sokabiliriz.
• Renkli yada yeşil bir ev, bitkiler yaşantımıza oldukça iyi sonuçlar veriri.
• Renkleri içinizde var olan gözünüzde canlandırarak üçüncü gözün renklere karşı olan dikkatini artırabilirsiniz.
• Gözlerinizi kapatın ve bir rengi hayalinizde canlandırın. Böylelikle kendinize enerji yükleyin. Renkleri içinize çekerek ve bunu vücudunuzun enerji merkezlerine yollayarak nefes alın ve verin. Rengi orada tutup, o bölgenize enerji yükleyip, terapi edildiğinizi düşünün. Bu şekilde, “Ben iyileştim” derseniz, iyileştiğinizi göreceksiniz.


 
Çocuk Odası
Çocuğunuzun ergenlik çağına gelen kadar kırmızı, turuncu ve sarı gibi neşe ve canlılık veren renkleri tercih etmelisiniz. Daha ileri yaşlarda mavinin ve yeşilin tonlarını kullanabilirsiniz. Koyu renklerden uzak durmalı, aydınlatmaya önem vermelisiniz

Sarı renk kullanılmamalı, açlık hissini artırır -tatlicadiarzu-
 
ek bilgi vereyim dedim

okullarda sınıflarda tahtanın yeşil olmasının sebebi, yeşil renginin dikkati toplaması ve ders çalışma isteğini arttırması imiş, hatta resim dersimizde -ne kadar etkili oldu veya olur bilemem- büyük yeşil kağıtlardan almıştık ve 15 dakika boyunca o yeşile bakmıştık, sonra da bize hislerimiz sormuştu hoca, ardına da bu bilgiyi vermişti.

çalışma odanıza mümkün olduğunca yeşil renk hakim olmalıymış
 
X