- 10 Ağustos 2009
- 26.130
- 18.283
- 823
https://lokmanhekimm.wordpress.com/
Raflar domuz dolu! Bunların hepsini
yedik..!
“Türkiye’de “hiç yemedim” diyen,
bir büyük domuz götürmüştür. “
Gıda sektörü bütün ahlaksızlığıyla,
her gün bizim ve çocuklarımızın
sağlığını tehdit ediyor. Biliyorsunuz,
hazır yoğurtlarda, hazır
dondurmalarda, pastanelerde,
jölelerde, kremalarda, market
ürünlerinin bir çoğunda “kıvam
artırıcılar” adıyla domuz mamülleri
kullanılıyor. Artık ‘neyin içinde var,
neyin içinde yok’, net olarak bilmek
neredeyse imkânsız. Haliyle bunları
kullanan adamlara “kullanıyor
musunuz” diye sorup, doğru yanıt
vereceklerine güvenmek de
mümkün değil. Tadı bozuk, kendi
bozuk olmasına rağmen; uzun süre
hiç ekşimeyen, çürümeyen,
küflenmeyen, kıvamından dahi bir
şey kaybetmeyen yiyeceklerimiz
var artık.
Peki, bu nasıl oluyor?
Cevap: Kıvam artırıcılar, katkı
maddeleri…
Nedir onlar diye sorsak, “E” ile
başlayan anlamayacağımız ve
nereden/nasıl elde edildikleri
bilinmeyen sayılar işitiyoruz.
Jelatin (E441) çok değerli bir prote
in.. Gıda sektöründe yaygın şekilde
kullanılıyor. Jelâtinin takriben %
99’u, Müslüman olmayan ülkeler ta
rafından üretilmekte.
Uluslararası kuruluşlar katkı madde
sine bir numara veriyor. Avrupa Bir
liği’nde bu E kodu ile yapılıyor. Biz
de de aynı kodlama geçerli.
JELÂTİN NEDİR?
Jelâtin memelilerin dokularında,
hususiyetle kasları kemiklere
bağlayan yerlerde ve derilerde
bulunan kollajenden çıkartılan bir
proteindir. Kollajen su ile
kaynatıldığında jelâtin olarak
bilinen, suda çözülür proteine
dönüşür. Soğutulduğunda, çözelti
kollajene dönüşmez; fakat jel
hâline gelir. Jelâtin başta domuz,
sığır ve çok az olarak da balık gibi
hayvanların deri, kemik ve bağ
dokularının kaynatılması ile üretilir.
Bu madde, güçlü şekil alma
kabiliyeti, şeffaf jel oluşturması,
esnek film hâline gelmesi, hazmının
kolay olması, sıcak suda
eriyebilmesi ve kolayca şekil alması
gibi hususiyetleri sebebiyle gıda
üretiminde pek çok sahada
kullanılmaktadır.
Günümüzde jelâtin üretiminde
genelde domuz ve helâl tarzda
kesilmemiş sığır derisi
kullanılmaktadır. Gıda üretiminde
kullanılan jelâtinin hammadde
kaynağı ise domuz derisidir. Elde
edilme safhasında ekstraksiyon
öncesi, ön işlemlerin kısa sürede
tamamlanması ve oluşan atık
suyun asgari seviyede olması,
domuz derisinin kullanılmasını
cazip kılmaktadır. Ayrıca domuz
derisinden jelâtinin elde edilmesi,
bir hayli ucuzdur. Yılda 380.000 ton
kadar üretilen jelâtinin 150.000 to
na yakını Müslümanlar tarafından
tüketilmektedir.
Dünya piyasalarında kilogram fiyatı
takriben 4–6 dolar olduğu düşünü
lürse, Türkiye jelâtin için 20 milyon
dolar kadar harcama yapmaktadır.
Kaynağı sebebiyle büyük tartışmala
ra sebep olan ve şüpheyle yaklaşı
lan jelatini Türkiye’de 2011’den be
ri iki yerli firma da üretmeye başla
dı. Fakat ihtiyacı tam karşılayamı
yor.
Gıda üreticilerinin çoğu ucuz diye
mahiyeti meçhul ithal jelatini kulla
nıyor. Oysa menşeinin ciddi bir şekil
de araştırılması gereken bu katkı
maddesinin hemen hemen her alan
da yaygın bir şekilde kullanılması,
inanan insanlar için son derece en
dişe vericidir.
JELATİNSİZ ÜRÜN NEREDEYSE YOK..!
Bir nevi protein olması sebebiyle
jelâtin üreticileri, jelâtinin günlük
hayatın her safhasında
kullanılabilmesi için yoğun gayret
göstermiştir. Menşeinin ciddi bir
şekilde araştırılması gereken bu
katkı maddesinin hemen hemen
her alanda yaygın bir şekilde
kullanılması, inanan insanlar için
son derece endişe vericidir.
Ürünlerde jelleştirme, koyulaştırma,
sırlama ve kapsülleme maddesi
olarak, jelâtin yaygın bir kullanım
sahasına sahiptir: Pek çok pasta
ürününde, yoğurtta,
dondurmacılıkta, eritilmiş peynir ve
kaşar üretiminde, margarinde,
salam, sucuk sosis, jambon gibi et
ürünlerinde, şekerlemelerde, reçel,
marmelat, helva, pekmez ve tahin
gibi gıdalarda, fındık ve fıstık
ezmelerinde, meyve sularında,
sakızlarda, ilâç endüstrisinde,
kapsül, film ve tablet yapımında,
kan verme ürünlerinde, krem,
losyon, şampuan, parfüm gibi cilt
ve kozmetik ürünlerinde, hayvan
yemlerinde, fotoğrafçılıkta ve
karbonlu kağıt yapımında jelâtin
kullanılmaktadır.
’İnsan, yediklerine bir
baksın.’’ (Abese suresi/24) Dinimizce
Haram olan Domuz Soframıza katkı
maddesi olarak giriyor .Domuz dan
elde Edilen katkı Ürünleri ve Gıdalar
Gün geçtikçe daha çok miktarlarda
tüketilen bu katkı maddeleri,
beslenmeyle ilgili kalp hastalıkları,
allerjik astım ve ürtiker gibi çeşitli
hastalıkların gelişimine yol açıyor.
“ DOMUZ YAĞI KATKILI GIDA
MADDELERİ ULUSLARARASI (E)
KODLARI..
‘” E -100, E -102, E – 103, E -110,
E-111, E -120, E • 123, E-124, E
-125, E -126, E – 127, E -128, E -140,
E-141, E-142, E -152, E -153, E -210,
E -213, E- 214, E -226, E -234, E
-252, E -270, E -280, E -325, E -326,
E •327, E -334, E -335, E -336, E
-337, E -420, E -430, E -431, E -432,
E -433, E-434 E
Raflar domuz dolu! Bunların hepsini
yedik..!
“Türkiye’de “hiç yemedim” diyen,
bir büyük domuz götürmüştür. “
Gıda sektörü bütün ahlaksızlığıyla,
her gün bizim ve çocuklarımızın
sağlığını tehdit ediyor. Biliyorsunuz,
hazır yoğurtlarda, hazır
dondurmalarda, pastanelerde,
jölelerde, kremalarda, market
ürünlerinin bir çoğunda “kıvam
artırıcılar” adıyla domuz mamülleri
kullanılıyor. Artık ‘neyin içinde var,
neyin içinde yok’, net olarak bilmek
neredeyse imkânsız. Haliyle bunları
kullanan adamlara “kullanıyor
musunuz” diye sorup, doğru yanıt
vereceklerine güvenmek de
mümkün değil. Tadı bozuk, kendi
bozuk olmasına rağmen; uzun süre
hiç ekşimeyen, çürümeyen,
küflenmeyen, kıvamından dahi bir
şey kaybetmeyen yiyeceklerimiz
var artık.
Peki, bu nasıl oluyor?
Cevap: Kıvam artırıcılar, katkı
maddeleri…
Nedir onlar diye sorsak, “E” ile
başlayan anlamayacağımız ve
nereden/nasıl elde edildikleri
bilinmeyen sayılar işitiyoruz.
Jelatin (E441) çok değerli bir prote
in.. Gıda sektöründe yaygın şekilde
kullanılıyor. Jelâtinin takriben %
99’u, Müslüman olmayan ülkeler ta
rafından üretilmekte.
Uluslararası kuruluşlar katkı madde
sine bir numara veriyor. Avrupa Bir
liği’nde bu E kodu ile yapılıyor. Biz
de de aynı kodlama geçerli.
JELÂTİN NEDİR?
Jelâtin memelilerin dokularında,
hususiyetle kasları kemiklere
bağlayan yerlerde ve derilerde
bulunan kollajenden çıkartılan bir
proteindir. Kollajen su ile
kaynatıldığında jelâtin olarak
bilinen, suda çözülür proteine
dönüşür. Soğutulduğunda, çözelti
kollajene dönüşmez; fakat jel
hâline gelir. Jelâtin başta domuz,
sığır ve çok az olarak da balık gibi
hayvanların deri, kemik ve bağ
dokularının kaynatılması ile üretilir.
Bu madde, güçlü şekil alma
kabiliyeti, şeffaf jel oluşturması,
esnek film hâline gelmesi, hazmının
kolay olması, sıcak suda
eriyebilmesi ve kolayca şekil alması
gibi hususiyetleri sebebiyle gıda
üretiminde pek çok sahada
kullanılmaktadır.
Günümüzde jelâtin üretiminde
genelde domuz ve helâl tarzda
kesilmemiş sığır derisi
kullanılmaktadır. Gıda üretiminde
kullanılan jelâtinin hammadde
kaynağı ise domuz derisidir. Elde
edilme safhasında ekstraksiyon
öncesi, ön işlemlerin kısa sürede
tamamlanması ve oluşan atık
suyun asgari seviyede olması,
domuz derisinin kullanılmasını
cazip kılmaktadır. Ayrıca domuz
derisinden jelâtinin elde edilmesi,
bir hayli ucuzdur. Yılda 380.000 ton
kadar üretilen jelâtinin 150.000 to
na yakını Müslümanlar tarafından
tüketilmektedir.
Dünya piyasalarında kilogram fiyatı
takriben 4–6 dolar olduğu düşünü
lürse, Türkiye jelâtin için 20 milyon
dolar kadar harcama yapmaktadır.
Kaynağı sebebiyle büyük tartışmala
ra sebep olan ve şüpheyle yaklaşı
lan jelatini Türkiye’de 2011’den be
ri iki yerli firma da üretmeye başla
dı. Fakat ihtiyacı tam karşılayamı
yor.
Gıda üreticilerinin çoğu ucuz diye
mahiyeti meçhul ithal jelatini kulla
nıyor. Oysa menşeinin ciddi bir şekil
de araştırılması gereken bu katkı
maddesinin hemen hemen her alan
da yaygın bir şekilde kullanılması,
inanan insanlar için son derece en
dişe vericidir.
JELATİNSİZ ÜRÜN NEREDEYSE YOK..!
Bir nevi protein olması sebebiyle
jelâtin üreticileri, jelâtinin günlük
hayatın her safhasında
kullanılabilmesi için yoğun gayret
göstermiştir. Menşeinin ciddi bir
şekilde araştırılması gereken bu
katkı maddesinin hemen hemen
her alanda yaygın bir şekilde
kullanılması, inanan insanlar için
son derece endişe vericidir.
Ürünlerde jelleştirme, koyulaştırma,
sırlama ve kapsülleme maddesi
olarak, jelâtin yaygın bir kullanım
sahasına sahiptir: Pek çok pasta
ürününde, yoğurtta,
dondurmacılıkta, eritilmiş peynir ve
kaşar üretiminde, margarinde,
salam, sucuk sosis, jambon gibi et
ürünlerinde, şekerlemelerde, reçel,
marmelat, helva, pekmez ve tahin
gibi gıdalarda, fındık ve fıstık
ezmelerinde, meyve sularında,
sakızlarda, ilâç endüstrisinde,
kapsül, film ve tablet yapımında,
kan verme ürünlerinde, krem,
losyon, şampuan, parfüm gibi cilt
ve kozmetik ürünlerinde, hayvan
yemlerinde, fotoğrafçılıkta ve
karbonlu kağıt yapımında jelâtin
kullanılmaktadır.
’İnsan, yediklerine bir
baksın.’’ (Abese suresi/24) Dinimizce
Haram olan Domuz Soframıza katkı
maddesi olarak giriyor .Domuz dan
elde Edilen katkı Ürünleri ve Gıdalar
Gün geçtikçe daha çok miktarlarda
tüketilen bu katkı maddeleri,
beslenmeyle ilgili kalp hastalıkları,
allerjik astım ve ürtiker gibi çeşitli
hastalıkların gelişimine yol açıyor.
“ DOMUZ YAĞI KATKILI GIDA
MADDELERİ ULUSLARARASI (E)
KODLARI..
‘” E -100, E -102, E – 103, E -110,
E-111, E -120, E • 123, E-124, E
-125, E -126, E – 127, E -128, E -140,
E-141, E-142, E -152, E -153, E -210,
E -213, E- 214, E -226, E -234, E
-252, E -270, E -280, E -325, E -326,
E •327, E -334, E -335, E -336, E
-337, E -420, E -430, E -431, E -432,
E -433, E-434 E