"Eğer bir gün bir spastikle karşılaşırsanız"
EĞER BİR GÜN BİR "SPASTİK" İLE KARŞILAŞIRSANIZ...
Biz spastikler, beyin ya da sinir sistemi hasarının yol açtığı motor-kontrol yetersizliği nedeniyle hareketlerimizi denetlemekte güçlük çekeriz. Adalelerimizdeki istemsiz kasılma ve hareketler, bize özel bir görünüm verir. Vücudumuzdaki tüm kaslar üzerindeki egemenliğimiz ve bazı koşullarda yutkunma refleksimiz yeterince gelişemediği için toplumdaki genel kanı, zihinsel özürlü olduğumuzdur. Oysa ne kadar farklı görünürsek görünelim, zekamız -istisnalar dışında¬ normal, bazı koşullarda ise normalin de üstündedir...
Yine de biz spastikler, zihinsel potansiyelleri en trajik biçimde reddedilen ve geliştirilmeyen tek özürlü grubuyuz. Bunun anlamı, "ÖZÜ REDDETMEKTİR"... Bugüne dek salt fiziksel gelişimimize önem verildiğinden, ZEKAMIZDAN, EN BÜYÜK GÜCÜMÜZDEN UZAK YETİŞTİRİLDİK... Oysa biz spastikler için ZEKA, "HER ŞEY" demektir... Zihinsel potansiyelimizin açığa çıkarılması salt eğitsel açıdan önem taşımaz, doğal eğilimlerimiz de zekamızı optimum düzeyde kullanabileceğimiz biçimde programlanmıştır. Çünkü en büyük gücümüz odur ve diğer yetersizliklerimizin boşluğunu da ancak o doldurabilir...
Günlük yaşamda, bedensel engellerinden kaynaklanan aşağılık kompleksinden kurtulmak için, fiziksel yeteneklerini ön plana çıkararak başarı kazanabildiklerine inanan, kısacası "ÖZÜNÜ REDDEDEN" birçok spastik göreceksiniz. Eğer sizden bunu bekliyorlarsa, onları alkışlayın... Çünkü, mutlu görünseler bile, kendileri için neyin doğru olduğu onlara öğretilmemekte, dolayısıyla da bu yanılgıya kendi özgür seçimleriyle düşmemektedirler...
ONLARI ALKIŞLAYIN AMA ONLARLA KONUŞMA FIRSATI BULURSANIZ, ÖZELLİKLE DE SPASTİKLERİN YAŞAMDA BEYİNLERİYLE ÜSTLENEBİLECEKLERİ ÇOK DAHA ÖNEMLİ SORUMLULUKLARININ BULUNDUĞUNU VE FİZİKSEL BAŞARILARDAN DUYACAKLARI MUTLULUĞUN, İNSANLIK YARARINA KULLANILACAK OLAN ZİHİNSEL BOYUTTAKİ SINIRSIZ YARATICILIĞIN GETİRECEĞİ DOYUMUN YANINDA SON DERECE SÖNÜK KALACAĞINI DA FISILDAYIN...
ZİHİNSEL
BOYUT
● Zekamızın geri olduğuna bedenimize bakarak karar vermeyin...
Kafasını dik tutamayan, oturamayan, tükürüğünü yutamayan birçok spastik vardır
ve ifade edemeseler de bu insanlar pırıl pırıl bir zekaya
sahiptirler...
● Sabırlı olun... İletişimimiz ilerledikçe zekamızı fark
edeceksiniz; konuşamıyor olsak bile, onu bakışlarımızdan
anlayacaksınız...
● Genel kanı olarak, zekamızdan kuşku duymayın; kuşku
duyarsanız doğal davranamaz, iletişim kalitesini düşürürsünüz... Yanlış eğitim
nedeniyle zekamız geri bırakılmış olsa bile, bizler çoğunlukla kafası iyi
çalışan insanlarız. Üstelik, gizli kaldığı için, zihinsel potansiyelimiz çok
daha yoğundur... Ancak, zihinsel gücümüz yadsınarak eğitildiğimizi unutmayın ve
zekamızı tüm boyutlarıyla, ivedilikle ortaya koyabileceğimizi de
beklemeyin...
● Basit sorularla zekamızı kontrol etmeye çalışmayın...
Sahip olduğumuz tek güç çoğunlukla odur. Bu nedenle de düşünse potansiyelimizden
kuşkulanılması biz spastiklere büyük acı verir...
●Ailemize zihinsel
gücümüz hakkında soracağınız soruların yanıtlarına güvenmeyin... Bizler,
zekaları görmezlikten gelinen ve potansiyellerinin çok çok altında bırakılan
kişileriz... Çünkü spastikleri zihinsel açıdan desteklemek hem çok zevkli, hem
de çok zor bir sorumluluktur. İnsanlar bu serüvenden kaçabilmek için sayısız
yöntem bulmuşlardır. En geçerli olan kaçış yolu, gizli ya da açıkça zeka özürlü
olduğumuzu iddia etmek ve "BAĞIMSIZLIK KAZANDIRMA" kılıfına geçirilmiş bilinçsiz
fiziksel rehabilitasyonla, sabahtan akşama kadar bizi hamur gibi
yoğurmaktır...
PSİKOLOJİK BOYUT
● Ailemiz ne kadar büyük "FACİA
TABLOLARI" çizerse çizsin, inanmayın... Spastik olmak bir facia değildir. Biz
spastikler, özürümüzün yapay olarak kurgulanan "TRAJEDİSİ"nden çok, YAŞAMLA
ilgileniriz.
●Siz de öyle yapın, özürümüzün sebepleriyle sonuçlarından
çok, BİZİMLE ilgilenin... Bunu başarabilirseniz, "SPASTİK OLMAK" ile ilgili
merak ettiğiniz her şeyi en doğal yoldan ve DOĞRU KAYNAKTAN
öğrenebilirsiniz...
● İlk kez bir spastikle karşılaşıyorsanız bunu açıkça
itiraf edin... Yapmacık ve zorlama davranışlardan kaçının... Karşınızda sadece
farklı fiziksel özellikler taşıyan biri var. Bize de herkes gibi
davranabilirsiniz...
● İletişim kuracağınız ilk özürlü bir spastikse,
gerçekten zor durumda kalırsınız. Çünkü bizler gerçekten "FARKLI" görünür,
"FARKLI" hareket eder ve "FARKLI" konuşuruz... Yeterince tanınmadığımız için de
spastik olmayanlar bizi gördüklerinde paniğe kapılırlar. Bizimle nasıl diyalog
kuracağını şaşıran, hatta, hareket stilimiz nedeniyle, akli dengemizin bozuk
olduğunu zannederek bizden korkan insanlara rastlarız... Bilgi eksikliğinden
kaynaklanan bu tutumları doğal karşılamamız gerekir. Ancak, yetiştirilişimizdeki
hatalar nedeniyle kendimize güvenimiz tam olamadığından, toplum tarafından
yadırgandığımızda mutsuzluğa kapılabiliriz...
● Yılda en az bir kez
spastiklerin rehabilite edildiği bir merkeze giderek bizlerle konuşun, bize
kitap okuyun, şarkılar söyleyin ve özel dünyalarımızı tüm varlığınızla anlamaya
çalışın. Sizin adınıza çok ilginç bir deneyim olacak, bizleri de mutlu
edeceksiniz... BİR SPASTİKLE KONUŞMA FIRSATINIZ VARSA, ONU ASLA GERİ
ÇEVİRMEYİN...
● Bize sürekli olarak hayatın güzelliklerinden bahsetmeye
ve moral vermeye çalışmayın. Biz spastiklerdeki yaşama sevinci, karşı karşıya
kaldığımız tüm yanlış uygulamalara rağmen öz itibarıyla sarsılamadığına göre,
özürlü olmayanlardakinden bile çok daha yoğundur... Gerçek yaşama sevincini
görmek istiyorsanız, gözlerimizin içine bakın...
● Rahat konuşun, her
söylediğinizi ölçüp biçmeyin. Tedirginliğiniz bize de yansıyacaktır. Bizi sadece
ve sadece "BİREY" olarak görürseniz, zaten kırılacağımız bir şey
söylemezsiniz...
● Ailelerimizde çoğunlukla, toplumun biz spastiklere
acıdığı yolunda bir saplantı vardır. Çünkü yakınlarımız da bize acırlar, bu
nedenle bizler de kendimize acırız... Spastikleri tanımak amacıyla sorduğunuz
sorular direkt olarak "ACIMA DUYGUSU"yla özdeşleştirilecektir. Söze girmeden
önce mutlaka, "Bilgi sahibi olmak için soruyorum..." şeklinde açıklama yapın.
Elbette ki soracağınız sorular da önemlidir... "Özürü doğuştan mı?" demek için
insanları yollarından çevirmekle elinize hiçbir şey geçmez... Aslında,
hakkımızda öğrenmek istediklerinizi, yani GERÇEK BİZ'i, sadece bizimle iletişim
kurarak keşfedebilirsiniz, çünkü ailelerimiz, uzmanların önerileri
doğrultusunda, özürümüzle öylesine meşguldürler ki, bizi birer "BİREY" olarak
algılayıp adım adım keşfetmeyi unutmuşlardır...
● İyi niyetinizden
kuşkumuz yok ama aile fertlerimize önerilerde bulunmaktan lütfen dikkatle
kaçının... Biz spastikler çok değişik ve riskli temel tutumlarla
yetiştirilmekteyiz. Bilmeden getireceğiniz bir öneri, ailemizin diğer
fertlerinin ve bizim, zorla bozulmuş olan ruh sağlığımızı ve yaşantımızı
bütünüyle altüst edebilir. Özellikle de bilimsellikten uzak önerileri aklınıza
bile getirmeyin.
● Salt hareketlerimizi denetleyemediğimiz için bizimle
duygusal bağ kurmaktan çekinmeyin. Herkes gibi bizim de sevilmeye ve sevmeye
ihtiyacımız vardır. Cinselliğin "İNSAN" yaşamındaki önemini ve duygusal olduğu
kadar, bedensel gereksinimlerimizin de olacağını yadsımayın... Bizler çıkar
gözetmez, sevgiden başka bir şey düşünmez ve yaşadığımız her şeyi çok yoğun
yaşarız...
http://www.aslidincman.blogspot.com/