Herşey rutin giderken doktoruma doğum şekline karar vermek için muayeneye gitmiştim. Çatıdan önce dedi önce bir ultrasona bakalım. Baktı, baktı dedi ki kordon boynuna dolanmış. sezeryan olacaksın. Ben tabii bunun ne demek olduğunu bilmediğinden tutuştum. eve gelip doktor olan eşimin ablasını aradık. Meğerse normalmiş kordona düğüm atanlar bile oluyormuş. Ama yine de bin bir tedirginlikle 38+5de sezaryan gününü bekledim.
Sonra yattım hastaneye akşamdan sabaha kadar hiç uyumadım. Korkumdan ve merakımdan genel anestezi istemedim. Çocuğun iyi olup olmadığını görmek istiyordum. Anestezinin ardından hemencecik telaşlı bir gürültüden sonra, Aha çıktı bebeğin annesi dediler, iyi mi dedim, 2 kere ağladı benimki , bak ağladı da dediler. Sonra götürdüler paşamı temizliğe. O sırada beni kapatmaya başladılar. Müthiş bir bulantı var iğne yaptılar sonra kaşıntı oldu bir alerji iğnesi yaptılar.
Bu arada benim kulağım paşamda. Çığlık çığlığa bir ağlama sesi geliyor, temizliyorlar ya. Benimkinin sesi mi dedim. Kiminki olacak dediler. O kadar sevindim ki o gün ağladığına iyi diye. Sonra getirdi yanıma hemşire yaklaştır dedim. Bu arada beni kapatmaya devam ediyorlar. Burnumla dokundum oğluşuma. Cep telefonuyla fotoğrafımızı çekti hemşire. Götürdüler kapıda bekleyenlere bebeği. Ben çıkarken küçük görümcemin "Meltem bembeyaz bir oğlan doğurdu" dediğini hatırlıyorum.
Şenlik gürültü ertesi sabah dedi doktor bu çocuk sararıyor. Ememiyordu zaten küçüktü. Dediler küvöze koyacağız. İşte oan doğurduğuma pişman oldum. Keşke doğurmasaydım da kalsaydım oğluşumla beraber. Onlar götürecekken oğluşum öyle bir yapıştı ki mememe. Ama götürdüler. İçimdeki yangını anlatamam. Herkes güyya teselli etmek için aha sütün gider, aman ağlanır mı aman bunlar da geçer dediler. Üzüldüğüme kızdılar. Ab0 uyuşmazlığımız vardı önce alsalar hazırdım ama böyle sonradan alınınca çok üzmüştü. İlk defa süt sağdım. Çok azdı. Utana sıkıla götürdüm. Verirsiniz di mi diye sordum. Enjektörle bile veririz dediler.O gece herkes yatıca sabaha kadar ağladım. Göğsümde inanılmaz bir ağrı . Dedim ki sütüm gidecek oğlum nasıl iyileşecek. Sabah kalktım ki memelerimin ucu sarı sarı. Sütüm gelmiş.Koştum emzirdim oğlumu. O akşama hala sarı olduğu halde çıkardılar oğlumu. Eve gittim 2 gün sonra kontrol.
Doktor aynen acil servis gibi yok bilirubini çok yüksek hemen almazsak beyinde hasar kalır, kucağımdan resmen alarak fototerapiye koydular.Hüngür Hüngür görümcemi aradım. Şehir dışında çocuk doktoruydu. Doktorun yaygarasını anlattım. Kızdı. Benim öyle sırf anne sütüyle iyileştiriyorum dedi. Doktora lanet okuyarak eve geldim. Oğlumu iyileşmeden sırf dolu hastaneyi boşaltmak için çıkarmış çıkardığı bütün hastaları kontrolde geri almışlardı zaten. Bire lohusanın psikolojisini anlamaya çalışmadan durumu abartması da cabası.
Neyse 2 gün boyunca hiç azmetmediğim kadar azmettim. Sütümü sağıp oğlumu geri alacağım diye. Memelerim resmen kaynadı. bu süreç içinde bir yandan özel hastanelere lanet ediyor bir yandan daha kötü durumdaki anneleri görüp dua ediyordum. Sonra birgün oğlumu verdiler. Aldım eve götürdüm ilk saatlerde gözümün önünde yatmasını istedim. Yanımda uyumalıydı. O gece rüyamda ertesi günkü kontrolde oğlumu yeniden aldıklarını gördüm ağladım. ama sonunda paşama kavuşmuştum. Allah hastaneye düşen annelere yardım etsin. Doktor zulmüne düşürmesin insan evlatlarıyla karşılaştırsın.
O süreçte beni sadece bunu yaşayanlar anladı, normal demedi, yok bir şey diye teselli etmedi, çok zor ama geçecek diyenlere minnettarım. Bebeğinden ayrı annelere diyeceğim de öyle. Çok zor ama gececek. Azmedin sütünüzü sağın ki bebeğinizi alın.
Allaha şükür herşey gitti çınarımın paşalıklarıyla günlerimiz geçiyor. Allah umarım kimsenin kucağını boş koymaz ama en büyük tavsiyem illa özel hastane demeyin. Gezin, bazı devlet hastaneleri devlete bin basar. Yenidoğan yoğun bakımından daha fazla para almak için türlü şekiller uydurmasınlar.