Savaş simülasyonu tadındaki oyunlar, refleks-önce görme, şans ve zamanlama üzerine oluyor ve bu oyunların olayı ne dan dun ateş etmek ne de pusu kurmaktır, olayı ses takibidir, dikkatli oyuncular önce oyundaki sesleri öğrenmeye bakar.
Silah sesinin türünü-uzaklığını-nereden ateş edildiğini çabuk çözemezsen, kafana 200 metreden kar98 kurşununu tek yiyebilir ve direkt lobiye dönmek zorunda kalabilirsin.
Yanında gezinen adamın kaçıncı katta dolandığını, aynı ev mi karşı ev mi olduğunu adım sesinden bilemezsen de aniden önüne çıktığı an spray yer ölürsün ya da kendi sesinden yerini belli edip olduğun yere el bombası yersin vb. Ve hatta sen bire-bir uğraşmaktayken, sizi uzaktan kesen bir 3., 4. kişi de olaya karışabilir, bu yüzden ortalıkta açık ve hareketsiz de gezemezsin, bir yandan sürekli kafanı koruman lazım beynine kurşun yememek için.
Tadı burada, neyin nereden geleceğini bilemez, sesleri çözdükçe tahmin ederek yeni oynama planını saniyeler içinde hazırlarsın.
Atıyorum m24, kar98, awm si (Keskin nişancısı) olan adamı 200 metreden elindeki hafif makinalı ile kesemezsin, elinde olan yakın mesafe silahına göre strateji belirlemen, haritadaki girinti ve çıkıntıları, belki taşları-ağaçları kullanarak adamın dibine kadar ona fark ettirmeden girebilmen gerekir ki, öldürme şansın olsun vb.
Bu oyunların mantığı bu, dan dun ateş olayı değil, silaha-uzaklığa göre strateji belirleme, sesleri dinleyerek yeni plan çıkarabilme hızı ve karşındakinin seni fark etmeme/ne kadar iyi oyuncu olduğu-isabet şansı üzerine hayatta kalmaya çalışmak. Bu belirsizlikten sağ çıkma çabası benim için gayet eğlenceli şahsen.
Aksine, beni de hantal, kırk saat türlü türlü işlemler yaptığın, gizemler çözdüğün-her gizem için yapman gereken şeyin belli olduğu, hikayeler anlatılan oyunlar bir noktadan sonra bayar. Dediğin oyunu tam bilmiyorum, oynamadan hüküm vermem hoş olmaz, anlattığından da merak ettim açıkçası bi bakacağım ama eskiden oynadığım oyunlara benzediğini tahmin ediyorum.
Şunun gibi bir şey sanırım:
(Tek gecede bitirdiğim, ortalama bir oyun ve eskidi tabi bu)
Benim için oyun dediğin hızlı akmalı, ben yetişmeye çalışmalıyım, fantastik olacak, görsel şölen sunacaksa da şunlar gibi olmalı, kovalamacalı-kaçmacalı, yetişmeceli:
Tomb Raider, Hitman, Assassin's Creed gibi oyunlar bana yavaş ve hareketi az kalıyor.
Bahsettiğiniz oyun GTA5 tadındaysa, bir derece.
Zevk meselesi yani :)
Bazen Astroneer gibi çok dingin ve tamamen geliştirme-keşfetmeye dayalı oyunları da moduma göre oynadığım olur tabi ama her oyunun tadı-mantığı ve oynayıcıya sunduğu farklı.
Genele yazıyorum, konudan ayrı:Bağımlılık haline getirenler, bkunu çıkaranlar yüzünden de oyunlar ve diğer oyuncular da önyargılara kurban gidiyor, bu da ayrı bir konu. E-spor diye bir alan var arkadaşlar yani bu işler öyle dandirik çocuk oyuncağı, tamamen gereksiz ve vakit kaybı işler değil.