- 3 Temmuz 2013
- 894
- 3.011
merhaba,
ilk kez konu açıyorum ve deneyimlerinizi merak ediyorum. 33 yaşında eğitimli modern bir ailede yetişmiş bir kadın olmama rağmen kendime verdiğim değer konusunda çok ciddi problemlerim var. arka plan oluşturması açısından yetiştiğim aileden ve şu güne dek olan zamandan bahsedeyim. annem ve babam ilk çocuklarını 40 günlükken kaybetmiş, benim doğumumdan 3 yıl önce, o da kızmış. sonra ben dünyaya gelmişim ve annem bu endişe, kaygı ve depresyonla beni büyütmeye başlamış. ek olarak annem de narsist, mutsuz (evliliğinde), duygusal olarak mesafeli ve kontrolcu bir anneyle yetişmiş bir kadın üzerine de bu kayıp eklenmiş. ben de annemin anlattığına göre çok hastalıklar geçirmişim. 2.5 yaşımda dayımı bir trafik kazasında aniden, 6 ay sonra da üzüntüden dedemi kaybetmişiz. o dönem annemi depresyonda görmekten yemeden içmeden kesilmişim en son çocuk psikiyatristi beni iyileştiriyor, alın çocuğu bir parka götürün ve annesi babasını gülerken görsün diyor.
bu süreçlerin yanında da babam sosyalleşmeyi seven bir annem, annemle iki zıt karakter, ayrıca içmeyi arkadaşlarını seviyor, o dönemlerde babam iyice evden kopuyor annemle ilişkileri o dönem duygusal olarak kopuyor anladığım kadarıyla (evlilik devam ediyor olsa da). sonraki yıllar benden 9 yaş küçük erkek kardeşim dünyaya geldi. ben o doğana dek hep bakıcılarla büyüdüm, bazen banka köşelerinde (babam bankacı ) ablalar baktı. bu süreçte babam beni dershane sınavlarında almayı unuttu, iki kez kayboldum koca şehirde ilkokulda. gündüzleri de evde hep yalnızdım, akşam 6'da annem gelene dek.
yıllar içinde annemin kontrolü hep arttı, ergenlik döneminde babam hep yoğun çalıştı annemle ise cehennemi yaşadık. beni hep sorun olarak gördü, psikiyatristlere taşınıp durduk, babam pek ortada olmadığından üzerimde sececeğim mesleğe dek çok fazla baskı kuruyordu ve beni küserek sürekli cezalandırıyordu. bazen 10 gün konuşmazdı benimle. bir kaç defa bana veli toplantılarından sonra benden utandığını söyledi. lise sonrasında alan dışı tercih yapıp (zorla sayısal okutulmuştum) yurt dışına gittim, 8 yıl tatiller dışında gelmedim. annem bu süreçte bazen aradığımda 2 3 gün teli açmaz, duymadım yanımda değildi der, soğuk konuşur. arada ise derslerden geçtiysem, ciddi bir problem yaratmadıysam ( en minik problem yüzünden bile suçlanırdım, ben yapmışım gibi) tatilde iyi davranırdı.
hayatım boyunca son bir kaç yıla dek, bana bu şekilde davrandılar. babam daha anlayışlıdır, ama ilgisizdir de ama o da sinirlendiğinde ağzının ayarını bilmez. bunun dışında belirtmem gerekir ki hayatım boyunca eğitimim, kendimi yetiştirmem vs gibi her şeyde bana destek oldular ve saygılı davrandılar bunu inkar edemem, erkek kardeşimden asla farkım olmadı, ataerkil zihniyet yok ailemde.
tüm bunlara rağmen, artık bunları yaşamıyor olmamıza rağmen, ve fedakarlıklarını görünce beni sevdiklerini bilmeme rağmen tüm cocukluğumu, o duygusal reddedişleri, beni olduğum gibi kabul etmemelerini, küsmeleri bana güvenmemeleri aşmayı başaramıyorum.
büyüdüm, annemin kopyasına dönüştüm. artık o olmasa da beynimin içinde bir ses beni hep eleştiriyor, hiç susmuyor.
ve son olarak annem erkek kardeşim hayran, ona asla küsmüyor ve bana yaptıklarını bir gün bile yapmadı ona. ama yine de ben hep hastalıklarla vs büyüdüğümden güya en çok emeği bana verdiklerini iddia ediyorlar. sizce emek ve onaylanma/sevgi duygusu aynı şeyler mi?
ben kardeşimi gördükçe, bugün 24 yaşında, aslında benim ne kadar sevilmediğimi anladım. ne kadar kabul görmediğimi anladım. sanırım sadece iyi anne baba olmak için, görevleri olarak bana her şeyi yaptılar ama sevmediler. minik bir örnek vereyim, bir gün çok üzüldüğüm bir olay oldu hıçkırarak ağlamaya başladım, annemin tek umrunda olan kalkıp camları kapatmak ve komşular duymasın oldu. o gün beni öyle gördüğünde bana böcekmişim gibi baktı, karşıma oturup konuştu, gelip sarılmadı bile. bunun gibi daha nicesi.
bugüne dek çok terapi gördüm, çok okudum, eğitimli de bir insanım fakat asla aşamıyorum, kendimi asla sevilemez görüyorum.
ilk kez bir platformda içimi döktüm, fikirleriniz benim için çok değerli. okuyan herkese teşekkür ederim.
ilk kez konu açıyorum ve deneyimlerinizi merak ediyorum. 33 yaşında eğitimli modern bir ailede yetişmiş bir kadın olmama rağmen kendime verdiğim değer konusunda çok ciddi problemlerim var. arka plan oluşturması açısından yetiştiğim aileden ve şu güne dek olan zamandan bahsedeyim. annem ve babam ilk çocuklarını 40 günlükken kaybetmiş, benim doğumumdan 3 yıl önce, o da kızmış. sonra ben dünyaya gelmişim ve annem bu endişe, kaygı ve depresyonla beni büyütmeye başlamış. ek olarak annem de narsist, mutsuz (evliliğinde), duygusal olarak mesafeli ve kontrolcu bir anneyle yetişmiş bir kadın üzerine de bu kayıp eklenmiş. ben de annemin anlattığına göre çok hastalıklar geçirmişim. 2.5 yaşımda dayımı bir trafik kazasında aniden, 6 ay sonra da üzüntüden dedemi kaybetmişiz. o dönem annemi depresyonda görmekten yemeden içmeden kesilmişim en son çocuk psikiyatristi beni iyileştiriyor, alın çocuğu bir parka götürün ve annesi babasını gülerken görsün diyor.
bu süreçlerin yanında da babam sosyalleşmeyi seven bir annem, annemle iki zıt karakter, ayrıca içmeyi arkadaşlarını seviyor, o dönemlerde babam iyice evden kopuyor annemle ilişkileri o dönem duygusal olarak kopuyor anladığım kadarıyla (evlilik devam ediyor olsa da). sonraki yıllar benden 9 yaş küçük erkek kardeşim dünyaya geldi. ben o doğana dek hep bakıcılarla büyüdüm, bazen banka köşelerinde (babam bankacı ) ablalar baktı. bu süreçte babam beni dershane sınavlarında almayı unuttu, iki kez kayboldum koca şehirde ilkokulda. gündüzleri de evde hep yalnızdım, akşam 6'da annem gelene dek.
yıllar içinde annemin kontrolü hep arttı, ergenlik döneminde babam hep yoğun çalıştı annemle ise cehennemi yaşadık. beni hep sorun olarak gördü, psikiyatristlere taşınıp durduk, babam pek ortada olmadığından üzerimde sececeğim mesleğe dek çok fazla baskı kuruyordu ve beni küserek sürekli cezalandırıyordu. bazen 10 gün konuşmazdı benimle. bir kaç defa bana veli toplantılarından sonra benden utandığını söyledi. lise sonrasında alan dışı tercih yapıp (zorla sayısal okutulmuştum) yurt dışına gittim, 8 yıl tatiller dışında gelmedim. annem bu süreçte bazen aradığımda 2 3 gün teli açmaz, duymadım yanımda değildi der, soğuk konuşur. arada ise derslerden geçtiysem, ciddi bir problem yaratmadıysam ( en minik problem yüzünden bile suçlanırdım, ben yapmışım gibi) tatilde iyi davranırdı.
hayatım boyunca son bir kaç yıla dek, bana bu şekilde davrandılar. babam daha anlayışlıdır, ama ilgisizdir de ama o da sinirlendiğinde ağzının ayarını bilmez. bunun dışında belirtmem gerekir ki hayatım boyunca eğitimim, kendimi yetiştirmem vs gibi her şeyde bana destek oldular ve saygılı davrandılar bunu inkar edemem, erkek kardeşimden asla farkım olmadı, ataerkil zihniyet yok ailemde.
tüm bunlara rağmen, artık bunları yaşamıyor olmamıza rağmen, ve fedakarlıklarını görünce beni sevdiklerini bilmeme rağmen tüm cocukluğumu, o duygusal reddedişleri, beni olduğum gibi kabul etmemelerini, küsmeleri bana güvenmemeleri aşmayı başaramıyorum.
büyüdüm, annemin kopyasına dönüştüm. artık o olmasa da beynimin içinde bir ses beni hep eleştiriyor, hiç susmuyor.
ve son olarak annem erkek kardeşim hayran, ona asla küsmüyor ve bana yaptıklarını bir gün bile yapmadı ona. ama yine de ben hep hastalıklarla vs büyüdüğümden güya en çok emeği bana verdiklerini iddia ediyorlar. sizce emek ve onaylanma/sevgi duygusu aynı şeyler mi?
ben kardeşimi gördükçe, bugün 24 yaşında, aslında benim ne kadar sevilmediğimi anladım. ne kadar kabul görmediğimi anladım. sanırım sadece iyi anne baba olmak için, görevleri olarak bana her şeyi yaptılar ama sevmediler. minik bir örnek vereyim, bir gün çok üzüldüğüm bir olay oldu hıçkırarak ağlamaya başladım, annemin tek umrunda olan kalkıp camları kapatmak ve komşular duymasın oldu. o gün beni öyle gördüğünde bana böcekmişim gibi baktı, karşıma oturup konuştu, gelip sarılmadı bile. bunun gibi daha nicesi.
bugüne dek çok terapi gördüm, çok okudum, eğitimli de bir insanım fakat asla aşamıyorum, kendimi asla sevilemez görüyorum.
ilk kez bir platformda içimi döktüm, fikirleriniz benim için çok değerli. okuyan herkese teşekkür ederim.