Teşekkür ederim canım...Darısı tüm bekleyenlere, isteyenlere...
Benim hikayem aslında geçtiğimiz Eylül ayında başladı...2seneden fazla bir süredir evliydik,korunmayı bıraktık...Daha doğrusu eşim bıraktı
Yani biraz eşimin isteği ve hatta kendi başına verdiği bir kararla,biraz da tesadüfen oldu...Madem öyle artık zamanıdır dedim ben de hiç aklımda olmamasına rağmen...
Ama gerçekten hakkımızda hayırlısıymış, çok da iyi etmiş...Çünkü ben bu işlerin bu kadar zor olduğunu, zamana ihtiyacımız olduğunu bilmiyordum, hiç bilincinde değildim....
Bir süre bilinçsizce,ama Ekim ayı itibariyle de ovulasyon testi, takvim yöntemi, ateş ölçme yöntemi gibi yöntemler uygulayarak denedik...Bu forumda en ince detayına kadar tartışıyor, fikir alıyor veriyor, yerli yabancı kaynaklardan elime ne geçerse okuyor, araştırıyordum.Zaman geçiyor ama olmuyordu bir türlü...Bu süre zarfında arkadaşlarım birbir hamile kalıyor, hamile olanlar doğum yapıyor ve benim ruhumu gitgide bir telaş kaplıyordu...
Aralık ayıydı doktora gidip jinekolojik muayene oldum, kistim, miyomum vesaire bir sıkıntım yoktu.Smear testim sorunsuzdu.Bir de adetin 3. günü gel hormonlarına bakalım dedi.Kafam rahatlamıştı, nasılsa regl olunca gider hormon testlerimi de yaptırır,bir sıkıntı varsa tedavi olurum düşüncesiyle rahatladım...Gün saymayı bıraktım...Ocak ayının başında reglim gecikti...İdrar testleri negatifti dayanamadım kan testi yaptırdım bhcg 5,76 çıktı...İki günde bir tekrarlar 25,40-34,50....Sürünerek yükselen bir bhcg...10 günden fazla geciken regl...Bu kadar gecikmeyle insanlar kese görüyorlardı bence ne artış vardı doğru düzgün, ne de regl geliyordu...Dış gebelik şüphesi bununla birlikte geldi...Ultrasonlar, muayeneler, korkulu bekleyiş....Nihayet bhcg 18'e geriledi 7 Ocak 2011 gecesi, 10 gün süren bir düşük süreci neticesinde bebeğimi kaybettim...Teşhis netti: Biyokimyasal gebelik...
Sonrasında adet düzenim bozuldu...36-37 günlere çıktı...Her seferinde acaba hamilemiyim şüphesi, ya kimyasalsa diye kan verememe durumu, acaba bebeğim olmuyormu benim endişesine eklenen regl düzenim neden bozuldu tedirginliği....
Sonunda düşükten sonraki hormon tahlillerimi yaptırdım temizdi, eşimin spermiyogramında da sorun çıkmadı....
Kilo ver diyordu doktorum...İstersen gel yumurtlama uyarıcı ilaçlara başlayalım....
Ben zaten takıntılı bir tiptim, tedavi sürecine hemen girişmek bana iyi gelmeyecekti, bunu biliyordum...Bu sırada 7 ay olmuştu korunmayı bırakalı...
Tüp bebek merkezlerini araştırmaya başladım...Bir sene dolduğunda hiç aşılama denemeden direkt tüp bebek tedavisine başlamak istiyordum...Aşağı yukarı Bahçeci Kliniğine karar verdim....Etrafımdaki arkadaşlarımın çoğu hamile veya yeni doğum yapmıştı, savunma mekanizması ile hepsinden uzaklaştım, hassas, agresif, sinirli bir insan oldum. Psikolojim bozulmuştu. Destek almaya da karar verdim...
Bu arada adet düzenim yerine gelsin diye doğal kürler de denemeye başladım...Adet düzenimi yerine yetirecek, sonrasında hipnoterapi ile psikolojik destek alacak ve sonrada tüp bebek denemelerine başlayacaktım...
Bu amaçla ilk önce bal tarçın çörek otu kürü yaptım...Hem lezzetliydi hem de bana şifa olacağına çok inandım...Yumurtlamamı,dolayısıyla adetimi düzene sokacaktı.Hormon testlerim sorun yok diyordu ama ortada geciken 31-32 günlerden 37leri bulan bir adet süresi vardı....Hormon testi sorun yok dese de yumurtlayamadığımı düşünüyordum artık...
BTÇ kürü yaptığım ay 33 günde adet gördüm mutluluğum tarif edilemezdi...Doktorum da kist vs.yok diyordu...Adet gördüğünde gel ilaca başlayalım dedi...
Bir dönem de soğan kürünü deneyen arkadaşım geldi aklıma..PCOS olmasına,eşinde de morfoloji bozukluğu olmasına rağmen hamileydi..."Acaba?" dedim..."Ben de denesem mi?" Ne çıkar dedim ve denemeye karar verdim. Maksadım adetimin düzene girmesiydi, hamileliği artık rafa kaldırmıştım....
Kürü uyguladım. Bu arada gün saymıyordum, ilişkiden sonra yatmıyordum bile...Ve ine reglim gecikti! Soğan suyu da işe yaramadı derken, bir akşam karnım ağrıdı,belim ağrıdı regl olacak gibi....Ama sabaha kadar bekledim gelen yoktu...Şüphelendim...Çünkü benim ağrım geldiği andan 1-2 saat içinde reglim başlardı....Asla bir gün öncesi başlaması gibi bir durum olmazdı kendimi tanıyordum...
Ama kan testi yapmaya da korkuyordum...Hep kimyasaldaki gibi düşük çıkacak korkusunu taşıyordum....
Ve nihayet 26 Mayısı 27 Mayısa bağlayan gece, eşimin doğum gününde, idrar testi yaptım ve silik bir çizgi çıktı...Şaşkındım...Çünkü yüksek olmalıydı ki değer idrara çıkmıştı...İdrar test kitini,müstakbel bebeğimizin ağzından bir mektupla birlikte eşime doğum günü hediyesi olarak verdim...Çok mutluyduk, rüyada gibiydik...Tüp bebek araştırırken, umudumuz yitme noktasındayken, hem de eşimin doğum gününde bu bir mucize olmalıydı...
Ve eşimin ısrarları sonucunda kan testi yaptırdık...136,40 çıkmıştı....SAT'a göre olması gerekenden düşüktü...2 gün snra tekrarladık 255,60...Tam ikiye katlamamıştı ve kabus yine başladı....Şüphe: dış gebelik. Ve bu kez ultrasonda da doktoru şüphelendiren bir materyal vardı yumurtalıkta...Tüm yumurtalığını sarmış dedi...Derhal detaylı usg istendi...Artık emindim,dış gebelik o da değilse yumurtalığımı sarmış bir kist/tümör vs. birşey vardı...Rabbimden gelene razıydım...Detaylı transvajinal usg'ye girdim....
Dış gebelik yok dendi....Ama iki adet kistik alan, lezyonlar ve bozulmuş kese! Nasıl yani, nasıl bozulmuş kese! o ne demekti! Gebeliğin var evet ama sağlıksız dedi radyolog, kese bozuluyor, takip edilmen gerek, düşük yapacaksın muhtemelen! Ağlayarak çıktım usg odasından.Eşim boynu bükük beni bekliyordu....
İşte o anda aklına bir fikir geldi.Biz neden başka bir kadın doğumcuya gitmiyoruz ve usg raporunu göstermiyoruz ki. Umutsuzca gittik...
İşte orda bize güneş doğd arkadaşlar...Rabbim herkese nasip etsin...O doktor hanımdan Rabbim razı olsun...Dedi ki "Bozulmuş kese demek için çok erken, sen hiç üzülme, hemen düşük ilaçlarına başlıyoruz, kendini yormayacaksın, dinleneceksin, 4 Haziranda bana geleceksin ve biz senin keseni göreceğiz.Hiç korkma,sen düşük yapmayacaksın."
İlaçlarımı içtim, kendime dikkat ettim...4 Haziranda Rabbimin izni ve lutfuyla idrara sıkışık olmama rağmen, hem de karından ultrasonla kesemizi gördük...Ve tam 12 gün sonra, dün, 16 Haziran perşembe günü,Rabbim o en güzel musikiyi, kalp atışlarını da lutfetti bu aciz kuluna...
Ksemin yanında bir kanama alanı var, risk var benim için....Ama olsun, dinleneceğim....Başaracağız bunu bebeğimle, inanıyorum...Rabbim bizi hep kolladı yine yar ve yardımcımız olacak....
Biraz uzun oldu kızlar affedin ama, benim gibi umutsuz, takıntılı, kendini üzen yoran arkadaşlara örnek olsun istedim...Herşeyin bir zamanı var...rabbim çok büyük ve bizi bizden daha çok kollar....İşte bu benim hikayem....
Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun...