Biraz uzun olacak fakat paylaşmak istedim lütfen kusura bakmayın.
Aslında moralim çok bozuk dahası sinirlerim harap oldu. Yazıp yazmamak arasında kaldım birkaç gündür.
Bu hafta psikiyatriye götürdüm oğlumu. Özel Çocuk ve ergen psikiyatriye. Profesör olduğunu iddia eden bir doktora.
İçeri girdiğimizde bile suratı asık, asabi görünüşüyle zaten yanlış yerde olduğumuzu hissetmiştim.
İçeri girdik, tabi çocuk Psikiyatri odasında ne bir oyuncak ne bir meteryal yok. Sorduğumda ise “ bir ikı oyuncak vardı buralarda ama almışlar” demesine şaşırmadım bile.
Ben oğlumu anlatmıştım çoğu anne tanır artık. İçeri zorla girmekle birlikte Bizimki odada durmak istemedi sürekli kapıyı açıp kaçmaya çalıştı. Zar zor zaptettikten sonra, masanın koltukların tepesinde gezinip durdu.
doğduğu andan o zamana kadar gelişimini sordu anlattım.
Ne kadar yol aldığımızı, son iki aydır krlimeler hatta cümleler kurduğunu söyledim. Bana pek inanmamış olsa gerek, hep olumsuz konuşmaya devam etti doktor hanım. Hatta oğluma tipik otizmli tanısı koymaya yeltendi diyebilirim.
“Siz otizm tanısı ne zaman aldınız” diye sordu. Almadık” dedim çok şaşırdı. Neden almadınız falan gibi şeyler söyledi. Ben de ona sizden önce 4 psikiyatri daha gördü oğlumu sadece birisi atipik olabilir dedi onun dışında, bırakın otizmi atipik oyizm bile demediler. Denver II gelişim testi bile iyi çıktı dedim. Tabi hep boşuna konuşmuşum.
Oğlumda otizmin çok belirgin özellikleri olduğunu söyledi. Ben de neye dayanarak otizm olduğunu söylüyorsunuz diye doğal olarak sordum. Bana “ Çocukta göz teması sıfır, iletişim sıfır, steretipik hareketler var, aşırı hareketli vs.vs saydı.
Ben de moralim bozuk ve yıkılmış olarak kendi gözlemlerimi söyledim. Hocam bu çocuk oyurmuyor ki şu an koşuyor. Koşan bir çocuk veya yetişkin biri,göz teması kurabilir mi, ya da yönerge alabilir mi? Sakin olduğunda her şeyi yapıyor fakat asıl sorun yerinde duramıyor özellikle farklı bir ortamda. Tamam normal olmayan davranışları var, ben kafasını kuma gömüp, benim çocuğum çok normal hiçbir şeyi yok diyen bir anne değilim ki. Özel eğitim aldırıyoruz, kreşe yolluyoruz, spor alıyor özel bir hocadan. Elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.
Tüm konuşmalarım nafile. Oğluma ritalin yazdı. Ben de 6 yaşından önce önermiyor çoğu doktor dedim. Bana “ Amerika sağlık örgütü 4 yaşında başlanabilir aşırı hiperaktivite çocuklarda. Oğlunuz 15 yıl özel eğitim alsa da ilerleyemez” dedi. Çok kızdım onu duyunca. “Siz 4 yaşında başlanabilir diyorsunuz, ama kalkıp 3 yaşında çocuğa bu ilacı mı yazıyorsunuz “ diye çıkıştım. Bana demez mi “ çocuk kaç yaşında demiştiniz?” On defa 3 yaş 3 aylık dememe rağmen. Sonra, tamam o zaman bari 3,5 yaşa kadar bekleyelim o sırada size düşük dozda başka ilaç yazalım 15 gün sonra tekrar gelin. Çünkü 15 gün sonra tekrar muayene ücreti isteyecekler.
Sonuç olarak tam!içeriden çıkıyorduk oğlumu kucağıma aldım. Kibarlığımı bozmadan oğluma : “hadi doktora bay bay yap gidelim” dedim. Oğlum doktorun gözlerinin içine bakarak “ HOŞÇAKALIN, GÖRÜŞÜRÜZ” dedi. Tabi doktor şok. 180 derece dönüş yaparak. “””Aaa göz teması iyi, iletişimi de fena değil. Bu gibi çocuklar bizi de yanıltabiliyor zaman zaman, sizin asıl probleminiz hiperaktivite””” demez mi. Orada doktorun saçını başını yolmamak için zor tuttum kendimi.
Madem bu gibi çocukların varlığından haberdar neden hemen tanı koyar bir doktor?
Koşan birinin göz teması kurması mümkün mü?
Göz teması veya iletişimi var mı diye bakmak için karşısına oturtup bakmak daha mantıklı değil mi?
Benim dikkatim sayesinde ritalin yaZmaktan vazgeçen kafası dağınık biri neden işinin başında?
Bunlara prof ünvanını kim veriyor?
Akademik bilgisi süper olabilir fakat bu doktorların, “”psikolojik olarak doktorluk yapmaya elverişlidir raporu almaları şart”” Test çözmek yeterli değil.