Davranış Bozuklukları Otizm

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.
Kizamik oldurmez, penisilin yasaklandi, asilardan once otizm yoktu. Bunlari nereden okuyorsunuz soyleyon de o kaynaklari direkt engelleyelim.
 
ÖNYARGILARINIZDAN DOLAYI HEPSİNİOKUMAYACAĞINIZI BİLDİĞİMİÇİN KIRMIZI RENKLİ YERLERİ ÖZELLİKLE OKUYUN .

Bağırsak tedavisi ile kendi oğlunu ve 10 bin otizmli çocuğu iyileştirdi



Dr. Natasha Campbell-McBride, otizmli olan kendi oğlunu ve 10 binden fazla otizmli çocuğu, uyguladığı doğal GAPS diyetiyle iyileştirdi. Şizofreni, depresyon, MS gibi hastalıkları olan yüzlerce hastayı da aynı yöntemle tedavi eden nörolog konuştu: Tıp bilimi hastalıkları kalıplara koyuyor ve sorunu çözmüyorlar. Hastalıkların ana kaynağı bağırsaktır. İnsanı doktorlar değil sadece doğa iyileştirir.

Sabah gazetesi’nin röportajında, Campbell’dan, Türkçe’ye Adalin Yayıncılık tarafından çevrilen “GAPS Bağırsak ve Psikoloji Sendromu İçin Doğal Tedavi Yöntemi” isimli bir kitapla haberdar olunduğu belirtildi.

Dr. Natasha, otizm teşhisi konulan oğlunu kendi doğal yöntemiyle tedavi ederek binlerce otizmli hastanın ışığı olmuş. Otizm yanında şizofreni, dispraksi, disleksi, depresyon, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, epilepsi, MS gibi bütün hastalıkların bozuk bağırsak florası nedeniyle beynin toksinleşmesi sonucunda ortaya çıktığını kaydeden Dr. Natasha, “Tıp bilimi hastalıkları kutucuklara koyar, beyin ve bağırsak arasındaki ilişkiye bakmaz. Antibiyotiklerle bu denge daha da bozulur. Acil ve hayati durumlarda elbette tıbba ve doktorlara ihtiyaç var. Ama doğru şeyleri yersek birçok kronik hastalıklar iyileşir” diyor.

Çok çarpıcı açıklamaları olan McBride’in önemli uyarıları var: Süpermarketlerden yiyecek almayın, tahıl kullanmayın, diyetinizi değiştirin, doğal otları kullanın, kimyasalları bırakın, güneşe çıkın. İnsanı doktorlar değil sadece doğa iyileştirir.


GAPS adını verdiğiniz bağırsak ve psikoloji sendromu fikri nasıl ortaya çıktı?

Ben nöroloji doktoruyum. Nörolojik hastalarla ilgilenen büyük bir hastanede çalışıyordum. Ve hepsinin çok ciddi sindirim problemleri olduğunu keşfettim. Ama bizim bildiğimiz klasik tıpta nörologlar sindirim sistemine hiç bakmazlar. Beyin ve bağırsak arasında bir ilişki kurmazlar. Ancak bir bağlantı olması gerektiğine inandım. Çünkü bağırsak florası diye bir kavram var. Ve hücresel olarak genetik yapılanmamız yüzde 90 bağırsak florasından etkileniyor.

Bağırsak, beyinden daha önemli yani?

Öyle. Yaşadığımız mikro sistemde vücudumuz bir kabuk aslında. Ve yaşadığımız her şey bağırsak florasından kaynaklanıyor. Orası çok iyi organize olmuş mikro dünyadır. Bakteri, mikrop, mantar, solucanlar var. Hem de trilyonlarca! Ve bilim bunu yeni araştırmaya başladı. Mikroplar birbirini yiyor, birbirini kontrol ediyor. Sağlıklı insanda yararlı bakteriler daha hakim ve zararlı trilyonlarca mikrobu kontrol ederler.

Denge nerede bozuluyor?

Antibiyotiklerin II. Dünya Savaşı’ndan sonra keşfiyle başladı her şey. Özellikle ampisilin gibi antibiyotikler kötü bakteriler gibi iyi bakteriyi de öldürüyor. Bağırsak florasının tekrar dengeye gelmesi haftaları, ayları alıyor. Ama bu sırada kötü bakteriler hücum edip bağırsağı kaplıyorlar. Kötü bakteriler yayılırken iyi bakterilerin yayılmasını da engelliyorlar. Art arda antibiyotik kullanımında da bu kötüye gidiş artıyor.

GENLERİMİZ KADERİMİZ DEĞİLDİR

Tek sorumluluğu antibiyotiklere yüklemek yanlış olur herhalde?

Elbette tek sorumlu antibiyotikler değil. Başka faktörler de var. Diş hekimlerinin ağzımızda uyguladığı tedavilerdeki işlemlerde civa ve çeşitli toksinler bağırsağımızı etkiliyor. Civa içeri girer biz yutarız ve onlar kötü mikropların artmasına neden olur. Annelerin bebeklerini emzirmek yerine mama ile beslemesi bu hastalıkları artırır. Annenin mahsur kaldığı bütün kimyasal yüklenmeler, kullandığı makyaj malzemeleri de dokuz aylık hamilelik sürecinde bebeğe gidiyor. Bebek toksin bir yüklenmeyle doğar.

Bu hastalıklar antibiyotikler keşfedilmeden önce yok muydu?

Antibiyotikler hayat kurtarır ama çok ciddi hastalıklarda kullanmak gerekir. Bu hastalıkların salgınlığı hep antibiyotiklerin keşfinden sonra gelişti. Mesela otizm 25 yıl önce on binde bir çocukta vardı. Bugün 40 çocuktan birine otizm teşhisi konuyor. Bilim adamları 2020’de iki çocuktan birinin otizmli olacağını öngörüyor. Bizim genlerimiz kaderimiz değildir. Doğarken o kadar çok genetik seçeneğimiz var ki… Yediğimiz yiyecekler ve çevredeki toksik yük hangi hücrelerin baskın kalacağını ve hangi kanser hücrelerinin uyanacağını belirliyor. Kanser, MS gibi rahatsızlıklar böyle oluşuyor.


Çocuğunuzun otizm olduğunu anladıktan sonra mı bağırsak florasına yöneldiniz?

Benim çocuğuma otizm tanısı konulduğunda bu benim kişisel bir meselem oldu. Ve o anda profesyonel mesleğimin otizm konusunda bir şey yapamayacağını öğrendim. Bunu asla kabul edemezdim ve araştırmalarıma hız verdim. O zaman farkettim ki otizmli çocukların hepsinin bağırsak florasında problem var. Ve anladım ki bu florayı iyileştirirsem otizm de yok olacak. Şimdi otizm teşhisi konan çocuğum 21 yaşında, üniversiteye gidiyor ve çok sağlıklı. Ancak şu an dünyanın her yerinde binlerce otizmli çocuğu hayata döndürmek için uğraşıyorum.

OTİSTİKLER SAĞLIKLI BEYİNLE DOĞAR

Bağırsak florası normal olmayınca ne oluyor otizmli ya da hastalıklı kişide?

Çocuk yediğini sindiremiyor ve yiyecekler kötü fotojenlere dönüşüyor. Bu fotojenler emilip kana karışıyor, beyin bu toksinlerle zehirleniyor. Otistik doğan çocukların yüzde yüzü sağlıklı bir beyinle doğar. Ancak bağırsak florası üzerinden zehirlenirler.

Yani mesele beyin değil besin!

Kesinlikle. Bebekler nasıl öğrenir? Duyu organlarını kullanırlar ve bu iletileri beyin işler. Çocuk “Bu anne, bu baba bunlara güvenebilirim, bu oyuncak bununla oynayabilirim, bu kaşıkla yemek yerim” diye düşünür. Ama bu toksinler yüzünden beyin bu aradaki bağı işleyemez hale gelir ve o gürültüden dolayı bir şey öğrenemez. Annesiyle babasını bile ayırt edemez. Yolda başka birine anne-baba diye takılabilir. Bağırsaktan beyine giden toksinler durdurulduğunda beyin de birden temizlenir, her şey normale döner. Ne kadar erken bu toksinlerden temizlenirse öğrenmesi o kadar hızlı olur. 5 yaşına kadar olan çocukların otizmden tamamen iyileşme şansı vardır. İki yaşındaki bir çocuk GAPS diyetimle 6 ayda iyileşir.

Çocuğunuzu ne kadar sürede iyileştirdiniz?

Üç yaşında iken diyete başlattım. Altı ayda sindirim sistemi iyileşir iyileşmez düzeldi.

Madem bu kadar basit ise neden tıp bilimi bunu uygulamaktan kaçınıyor?

Çünkü kimse bu bağlantıyı yapmak istemiyor. Tıpta yeni bir fikrin gelmesi ve kabul edilmesi zordur, 50 yılı bulur. Şu an eğitim verdiğim çok doktor var, onlar bu yöntemi kullanıyorlar. yöntemimi inceleyen yerler var ama onların yayınlanması beş-altı yılı bulacak. Fakat çocuklar o kadar bekleyemez. Bu yüzden bu bilgiyi hızlıca yaymamız lazım.


İLAÇ ENDÜSTRİSİNİN BASKISI FAZLA

Tıp biliminin işi ağırdan almasının nedeni ilaç lobisinin baskısı mı?

Evet. Çünkü batıda ilaç endüstrisi var ve çok kârlı. Politikacılar da bu ilaç sektörüyle iletişim halindeler. Ben sistemin dışında olduğum için bunu rahatlıkla yapabiliyorum.


Diyetinizden daha çok para kazanacakken neden bunu bir kitap fiyatına dağıtıyorsunuz?

Bir şey keşfettiğinizde bütün dünyanın bunu bilmesini istersiniz. Bu yüzden bildiğim her şeyi bu kitabın içerisine koydum. Dünyanın her yerinden insanlar bana bile danışmadan bu kitapla kendilerini iyileştirebildiler. GAPS diyeti seyahat gibi ve herkesin yolu farklı. Dünyada olabildiğince çok kişiye yardım etmek istiyorum. Ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyorum. Bu diyeti keşfettiğimde biliyordum ki meslektaşlarım bu bilgiyi öldürmeye çalışacaklardı. Ben de ebeveynlere bunu yayayarak geliştirdim. Doktorları ikna etmeye zaman harcamak istemedim. Anne-babalar doktorlara bu bilgiyle gidiyorlar, doktorlar da dünyanın her yerinden bana geliyor. Şu an GAPS protokolünü öğretiyorum, 800 tane GAPS uygulayıcı pratisyen doktor var.

VÜCUTTA İYİLEŞTİRME PROGRAMLARI VAR

Çıkış noktanız otizm. Bu diyet şizofreni, depresyon gibi hastalıkları nasıl tedavi ediyor?

Bir ev yapmadan önce temelini yaparsınız. Evin kalitesi bu temelin ne kadar sağlam olduğuna dayanır. GAPS programı bir temeldir. İnsanların yüzde 60-80’i GAPS diyetiyle iyileşiyor. MS, romatoid artrit, diyabeti olanlar başka şeyler de eklemeliler. Tıp bilimi şizofreni, depresyon gibi tüm hastalıkları kalıplara koydu. Her insan eşsizdir ve toksinler beyne gittiğinde gösterdiği tepkiler de eşsiz olur. Hastalarıma “teşhis etiketlerine yapışıp kalmayın” diyorum.

Ne yiyorsak oyuz yani?

Kesinlikle. İnsan sağlığında en etkin şey yediklerimizdir. Yediklerimizden yapılıyoruz.

Modern tıp biliminin reçetesi yetersiz midir?

Evet yeterli değil. Tıp semptomları bastırıyor, temele gitmiyor. Her semptoma ilaç veriyorlar, sonra yan etkilerden yeni hastalık, onlara da ilaç… Ve bu işler böyle gider.

İlaçları ve doktorları hayatımızdan çıkaralım mı?

Hayır, tıbbın da bir yeri var. Acil ve hayati durumlarda klasik tıbba ihtiyaç var. Çok kronik uzun hastalıklarda klasik tıp gideceğiniz son adrestir, anneanneniz size daha çok yardım eder. Diyetinizi değiştirin, doğal otları kullanın, kimyasalları bırakın. Güneşe çıkın. Sadece doğa iyileştirir. İnsanın vücudu çok güzel bir yaratımdır ve bütün iyileştirme programları vücutta zaten vardır. Doktor değil kendi vücudunuz iyileştirir. Vücudunuz bütün işi yaparken doktorlar sizi sadece eğlendirirler. Dünyada mucizevi bir hap yok.

PSİKİYATRİK HASTALIKLARIN ANA SEBEBİ VEJETARYENLİK

Vejetaryen balonuna karşı mısınız?

Dünya besinsel propaganda ile karşı karşıya. Bir şirket var ve vejetaryanlık fikrini onlar yayıyor. Çünkü o şirket böceklerle mücadele için bitki ilacı satıyor ve çok satması için de sebzelerin çok yenmesi işlerine geliyor. 20 milyar insana yetecek fazla tahıl 2013 yılında yetiştirildi. O yüzden bu tahıl stokunu eritmek istiyorlar. Vejetaryenlik sağlıklı değildir. Psikiyatrik hastalıkların ana sebebi gençlikte yapılan vejetaryen beslenmedir. Klinikteki hastaların yüzde 80’i bunlardan oluşuyor.

Ne kadar sattı bu kitabınız?

500 binden fazla kitap satışı oldu. 10 dile çevrildi. İlginç olan çeviriler hep hastalarım tarafından yapıldı. Türkiye’de de bir hasta vasıtasıyla çevrildi bu kitap.

Kaç kişiyi tedavi ettiniz?

Ben 10 bin hasta ile çalıştım, hepsini de iyileştirdim. Diyete ne kadar bağlıysanız o kadar başarı şansınız vardır. Kitabı alıp da kendi kendine iyileşen de çok kişi vardır.

İŞLENMİŞ GIDALAR HIRSIZ

İyi güzel de doğal yiyeceği nerede bulacağız? Artık gıdalar bile kimyasal işlemlerle üretiliyor mu?

Çok klasik ve geleneksel tarım yöntemine dönmemiz gerekiyor. Bunları yapanları bulmaya çalışın. Hayvanların da doğal yiyeceklerle beslenmesi gerekir. Yiyeceklerinizi süpermarketlerden almayın. Şehrin dışına çıkın, çiftçileri, tarlaları bulun. Gidip kuzu alın, onu kestirip tüketin. Süt pastorize olmamalı. Kesinlikle işlenmiş gıdalardan uzak durun.

Siz ne kadar koruyabiliyorsunuz kendinizi?

Biz evde sadece organik ve GAPS yiyeceği yeriz. Hiç tahıl kullanmayız. Yaşımız ilerledikçe karbonhidratları daha az tüketmek gerekir. Yaşlılıkta şekeri yeterince işleyemeyen vücut alzhamier, kalp hastalıkları, diyabet, obezite, kanser olur. Bütün hastalıkların temeli şekerdir.

Türkiye’de diyetisyenler ekmek de şeker de iyidir diyor?

Bu dünyanın her yerinde böyle, bunları herkes seviyor. Çünkü tahılların içerisinde bulunan şeker, uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddedir. 1800’lü yıllara kadar şeker gelmeden önce tatlıları, şekerleri nasıl yapıyorduk? Meyvelerden elde ediyorduk. GAPS diyetinde izin verdiğimiz tek şey doğal bal, muz ve şekerleştirilmemiş kuru meyvelerdir. Şeker pancarında bütün iyi besinler vardır. Ama onu fabrikaya götürüp bütün yararlı taraflarını atıyoruz.

Bütün işlenmiş gıdalar birer hırsız mı?

Evet hepsi toksin, zehirli ve hırsızdır.

BU YİYECEKLERE İZİN YOK

Arpa, beyaz peynir, salamura balık, bamya, sirke, buğday ve bulgur, çavdar, çikolata, dondurma, enerji içecekleri, gazlı içecekler, irmik, jöle, keçiboynuzu, krema, işlenmiş et ürünleri, konserve sebze ve meyveler, makarnalar, mısır, nohut, nişasta, margarinler, pirinç, patates, reçeller, sakız, un, yulaf, süt, şeker vs…


ÖNYARGILARINIZDAN DOLAYI HEPSİNİOKUMAYACAĞINIZI BİLDİĞİMİÇİN KIRMIZI RENKLİ YERLERİ ÖZELLİKLE OKUYUN .
 
Sayın halime kuzu, iyilestirdigini söylediği oğlunun varsa fotoğraf linkinide atarmisiniz? yazının hepsini daha önce okudum. Önyargılı değilim ama kanıt isterim. Sadece bu yazı ve bir kitap var. ve diyet yapan birsuru aile var. Sadece bir tane ailenin diyet yaptim, çocuğum kurtuldu, çocuğum diyet sayesinde su aşamadan bu seviyeye geldi şeklinde direk bilgi varsa, hemen diyete başlayacağım ama ben eğitim dışında çok yakın bir ablamın oğlu ileri derecede belirtileri varken sadece yoğun eğitimle sıyrıldı şuan 4. Sınıfa gidiyor tek sorun dikkat dağınıklığı ve ders yapmak istememesi, arkadaşlıkta sıkıntı yaşadığı için okula gitmemek için her sabah annesiyle tartışıyor. Bu benim eğitimle.sahit olduğum bir çocuktu. Küçüklüğünüde biliyorum ve en son geçen hafta gördüm eğitimle gayet iyi durumda şuan 10 yaşında. Annesinin söylediği diyet falan yapmadım sadece çocuğumu boş bırakmadim dedi. Aşılar diyorsunuz diyelim ki bir anne burda sizin lafinizla hareket etti ve çocuğuna aşıları yaptirmadi ve Allah korusun hastalığa yakalandı ve çocuğu için otizme dua eder hale geldi. Siz sadece bu yazıyla bu işin içinden nasil siyrilirsiniz merak ederim doğrusu. Lütfen kimseyi suçlamayin. Diyet yapan herkes o veya bu şekilde ne sebep olduysa umut ediyor ve diyet yapıyor yanında eğitimini aldırıp yoluna devam ediyor. Buradaki neredeyse herkes aşıları yaptırdı ve artık elimizde düzeltmenin gereken bir evladımız var. İlaç baronlarinin önüne gecilebilseydi çok ünlü bir aktörün ogluda otizmli ve asilarla ilgili film yaptığı için engelleniyor. Şimdi biz tek başımıza neler yapabiliriz bunları da söyleyin. Ülkede çılgın gibi artan yabancı bir nüfus var, hangisi vücudunda hangi virusle ülkeye giriş yapıyor bunları tespit edebiliyor muyuz hayır. Ben şahsen bir hastalığa oğlumu vermektense otizmle savaşırim. He yarın kalkipta tıp dünyası evet diyet doğru uygulanırsa kesin sonuç alirsiniz derse bunuda uygulamaktan kaçınmam. Sevgiler...
 
Canim bu makaleyi burda herkes okumustur. Ben bile kac kere okudum. Oglumun otizmli belirtileri oldugunu duyan enistem bile bunu yollamis bana :)
Hatta su an gaps diyeti yapiyorum.
Yalniz asilardan buraya nasil gectik anlamadim.
Bir de tıp henuz otizmin nedenini aciklamadi. Bunlar doktorlarin iddialari. Bunun gibi pek cok makale bulabilirsin. Ben diyet yapiyorum ama kimseye kesinlikle diyet yapin diyet iyilestirecek sakin cocugunuza seker vermeyin sut vermeyin cok zararliymis diye baski yapamam. Yazarim isteyen uygular. Hem sut benim ogluma yaramayabilir ama baska cocuklara cok faydali. Bunun ayrimini doktorlar bilir. Aynı aşılar gibi. Belki bizim cocuklarin bagirsak florasi bozuk oldugu icin iyi gelmedi agir geldi ama diger cocuklara iyi gelecek belki. O yuzden sen yaz dusunceni isteyen istedigini yapsin. O mantikla hic bir cocuga süt ve şeker de vermemek gerekiyor ya dokunursa diye.Bak oglumda yumurta alerjisi cikti. Nasil etkilemis oglumu hemde. diyimmi herkese yumurta vermeyin diyemem.
Antibiyotigin fazlasinin zararli oldugunu soyleyip azaltan doktorlar bunu da aciklamali ki ben oyle aşı yaptırmam. Aşı nın kendisi degil ağir metal icerigi zararli yaziyor heryerde ben de ona inandim. Senin inancina da saygi duyarim. Allah cocuklarimiza sifa versin.
 
Arkadaşlar beni yine yanlış anlamışsınız . BENİM AMACIM GAPS DİYETİYLE SİZİ TANIŞTIRMAK DEĞİLDİR . Vahşi kapitalizmin yaşandığı dünyada , bilimin nasıl ahlaksızlaştırılarak bu sistemin bir çarkı haline geldiğini bizzat kendi ağızlarından kabül edildiğini ve bunu kabül edenlerin malesef ellerinden birşey gelemeyeceğini itiraf etmeleridir.

Dikkat edin ne yazmıştım . Önce yediğimizin içtiğimizin genetiğiyle oynadılar , sonrada ortaya çıkan sorunları kendi yaptıkalrında değilde bizim vucudumuzda bularak bu defa vucudumuzla oynamaya başladılar . Bu gerçeği vurgulamak için paylaştım .

Dikkat edin sigara gibi insanlık düşmanı bir illeti yine bunlar yaymadılarmı ?
YILLARCA SİGARANIN FAYDALARI HAKKINDA EN ÇOK MAKALELERİ YİNE TIP DÜNYASI YAYINLADI
http://www.gecmisgazete.com/haber/sigara-icmek-zararli-degil-bilakis-vucuda-faydalidir

Size bir şey sormak istiyorum . Düşünsenize velevki grip diye bir şey yok . Sizce sigara içenler kaç yıl yaşardı ? Eğer grip olmasaydı sigara içen biri 20 yılı geçkin yaşayamazdı . Ciğerlerinde biriken zifir katranı nasıl attıkalrını sanıyorsunuz ?

Öksürdüklerinde balgamla attıkları o pisliği vücutlarına gripmi sokuyor ? Hayır vücutlarında birikmiş o pisliği grip sayesinde atabiliyorlar . Ama tıp ne diyor şimdi alın size grip aşısı olun ve semptomlarını yaşamayın .
Bakın bakın nasıl aldatıyorlar bizi .
 
Düşünmek en büyük erdemdir . Hatta tek erdemdir . Geri kalan tüm alt değerler düşünmenin sosyo etkileridir.
Sürü priskolojisiyle hareket etmek insan yakışmaz . Herkes yapıyor herkes kabül ediyor diye yapmak veya kabüllenmek insana yakışmaz. ALLAH insanı özel yaratmıştır . Ve her insan özel bir yaklaşımı hakkeder .
Bizler tornadan çıkmış kütükler değiliz heppimize şu olabilir bu olabilir diye basmakalıb aşılar yapılıyor .
Hastalanmışsa eğer biri kişiye tedavi uygulanmalı ve gereği yapılmalıdır .
 
Söylediklerin, örneklerin hepsi ama hepsi çok mantıklı. ben buna birşey demiyorum ama çocuğum otizme yatkinmi değil mi bunu ölçen bir test varmi, yok. ben çocuğuma diyelim ki aşı yaptirmadim ve çocuğum hastalığa yakalandi. Ozaman ne yapicaz? Ya ben otizme eyvallah diyecek duruma gelirsem kusura bakma ama senin laf kalabalığının bana ne faydası olacak. Sadece yazıyorsun ama sonuç yokki. Asılardan oluyor, diyet yapın gecer bumudur? Vallai halime aslında araştırıp okuyup, zihnimizi olur olmaz şeylerle bulandirirken kullandığımız enerjiyi çocuğa versek daha iyi olur. yani bir örnekler, bir ilaç baronlari anlatiyorsunki haklisinda ama benim soruma cevap ver. ornek yolla bana dediklerimi yapanlar bunlar, bak diyetle bunlar oldu de. sadece ornek verip, birilerine nefret kusuyorsun. Bizde senin kadar biliyoruz, çark,sistem hepsi çok afilli kelimeler ama bireysel çabalar eğer maddi yaptırım gücünde ust düzeyde değilse maalesef ki tıp dünyasının tekelinde olan seyi ben burda zaten derdi olan insanların zihnini bulandirarak önüne geçmem mümkün değil. Ben bu yolda bildiğim eğitim eğitim eğitim, sosyal ortam, cocugu kendi haline bırakmamak, mümkünse evde çok oturmamak, çocuğu tvye tablete sarmasina musade etmeden çocuğunla kaliteli vakit geçirmek. Ondan sonrası çocuğum Allaha emanet. Diyet yapanlara saygım sonsuz ama elimde eğitim dışında net veri olan başka hiçbirşeyle gerçekten enerjimi harcayamam. Zaten benim çocuğum hiçbirşey yemiyor. Haftanın her günü eğitim,kres. ben artık birşeyle dahi çocuğu yıpratmak istemiyorum. Bunlar benim fikirlerim. Allah kimsenin emeğini boşa cikarmasin.
 


sizin otizmli çocuğunuz mu var?
iyileşti mi?
aşı olduğu için otizmli olduğu mu söylendi?
yoksa aşı yaptırmadığınız otizmi olmayan bir çocuğunuz mu var? varsa, buradaki insanlara faydası ne,2 yaşında bütün aşılar bitmiş oluyor.
bir de uzmanlık alanınız nedir? size neden güvenelim?
 

Ama yine yanlış anlamışsınız . Ben diyetle alakalı tek bir kelime bile etmedimki Diyet denilen şeyde kurumsalaştırılarak yozlaşmış bir sistem çarkıdır . Bilgi kirliliğidir .
Süt , yumurta , bal ve et bozuldumu nesil bozulur ....
 

Uzmanlık alanım düşünmektir. Yoksa ilkokul mezunuyum . Vesikalık herhangi bir ünvanım yoktur yani insan olmak dışında
Ben bana güvenin demiyorum , kendinize güvenin
 
Uzmanlık alanım düşünmektir. Yoksa ilkokul mezunuyum . Vesikalık herhangi bir ünvanım yoktur yani insan olmak dışında
Ben bana güvenin demiyorum , kendinize güvenin

bu kadar insanın, acı çeken annenin de her ihtimali her tedaviyi düşünmemiş olamayacağını da düşünmüşsünüzdür o halde.
 
Hastalık bir sonuçtur , belirtileri ise ALLAH'ın rahmetidir . Tıpkı acıyı hissetmek gibi . Vücudumuzun bir yerinde ağrıyı hissetmemizde ALLAH 'ın rahmetidir . Örneğin vücudumuza iğne batırdığımızda ağrı hissederiz batırılan yerden . Bu işte ALLAH'n rahmetidir . Vücudunu dile getirip senle konuşturmasıdır aslında ağrı . Dikkat dikkat şu sana gösterdiğim yerde bir sorun oluştu müdahale et der vücudun ağrıyı beynine gönderirek .
Söylermisiniz ağrı vasfını kaybetmiş insanın vücuduna sahip olma olasılığı nedir ? Sıfırdır .

Hastalıklarda böyledir işte . vücudumuza iyi bakmayız ve bir sorun oluşmaya başlar . Biz bu sorunu verdiği belirtilerden anlarız ve müdahale ederiz . Örneğin gripmi oldun . Aslında bu grip sana ALLAH'ın rahmetidir . Sen sigara içtin , teflon gibi ayrışan sağlıksız üsrünlerde yamak pişirdin , çok toz yuttun , duman yuttun , karmonoksit yuttun vsss. vücuduna iyi bakmadın , vücuduna zarar verecek dayanağa geldi ve bunları vucüdundan uzaklaştırmak için . Vücudun artık ara ver der ve yediklerinin hepsini antikorlara çevirerek vücudunu temizlemeye başlar . Yaşadığın tüm yan etkiler bu temizliğin yan etkileridir .

Ve sen grip olmamak için aşılandığında söylermisin , aslında aman bu yan etkileri yaşamayayımda varsın pislikler vücudumda biriksin demiş olmuyormusun ?
 
Lütfen baştan reddedip atmayın dediklerimi , lütfen belki doğruya yönlendiriyorum ha ? Buna en iyi düşünerek siz karar veremezmisiniz ? Ne dediğimi biraz düşünüp ondan sonra reddedin veya kabüllenin . Lütfen yavrucaklarımızın hatırı için .
 
Grip olman sen için rahmettir . Ve grip olduğunda anlaman gereken şudur . Bak demek vücuduma iyi bakmadım , ve vücudum bir süreliğine ona olan tasarrufuma el koyup temizlik moduna girdi . Ona bu temizlikte yardımcı olayım demektir .

Senin grip olmamak için aşı olman , aslında dolaylı olarak vücudunu pisliğe mahkum etmen ve onu öldürmek gibi bişeydir .
 
Son düzenleme:
Söylediklerinize burdaki herkes katılıyor ama haklı olarak kimse çocuğunu riske atmak istemiyor haliyle inandığı faydasını gördüğü yöntemi uygulamak istiyor aşı olayına ben de katılıyorum ama yaptırmamak da riskli hele şu dönemde o karma aşılar içindeki ağır metaller keşke bunları daha önce bilseydik ama hepimiz yaptırdık ne yazık ki ve çocuklarımız şimdi bu halde peki bu deformasyondan kurtulmak mümkün mü?aşıların verdiği bu zararı giderebilmek ondan bahsedelim biraz..eğitimle ciddi yol katediliyor ispatlı diyet zaten zararlı yiyecekleri yasaklıyor onda da bi sıkıntı yok peki başka çocuğumuzun sağlığını riske atmadan uygulayabileceğimiz başka bir önerimiz varsa onları konuşalım bence yapıcı olalım hepimiz bir şeyler biliyoruz burda olma amacımız birbirimizden fikir almak yardımcı olmak değil mi...
 
Yani!
Gidip bunlari bebek forumlarina yazsin. Burada 2 yasini gecmemis cocuk cok nadir bulunur. Herkes zaten asi olmus.
Amac atip tutmak. Amerikayi yeniden kesfetmek.
 
Merhaba. 29 aylık oğlum var ve konuşmuyor. Aklımızdaki soru işaretleri sebebiyle çocuk psikiyatristine ve çocuk gelişim uzmanına gittik. Yaklaşık 6 aydır her gün bu konuyu takip edip çocuğuma nasıl yol gösterebilirim diye deneyimli anneleri okuyorum. Çocukların gelişmelerini okuyup hepsi ıçin mutlu olurken yeni biri daha eklendiğinde ilk günkü umutsuzluğumu yasıyorum. Kaç gündür bu aşı meselesi yüzünden konu çıkmaza girmiş durumda. Daha fazla konuyu uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Herkes aşılarını yaptırdı ve emin olun tanı almış olsun olmasın otizm şüphesi yaşayanlar bile sizin gönderdiğiniz bilgileri ezbere biliyordur. Bunların su an bizlere moral bozmaktan başka hiçbir faydası yok. Keşkelerle ugrastirmayin insanları.
 
Merhaba benim 18 aylik bir oglum var 1 ay once 2 psikolog otizm derken 1 psikiyatrist uyaran eksikligi dedi ama biz otizmli mi degilmi bi turlu anlayamiyoruz 2 hafta sonra baska bir merkezde randevumuz var bakalim.
Ben oglumdan bahsedeyim biraz belki sizler bana yardimci olursunuz elbette kimse oyle yada degil diyemez ama fikir olur karmakarisigim cunku
Yapabildikleri:
Oglum al ver yapar elindeki seyleri uzakta duran biseyi getirmez
Top oynamayi cok sever doruk gol dedihimizde topa vurur ve bizden sevinmemizi bekler oda bize katilir yere oturur sevinc gosterisi yapar
Telefonla konusuomus gibi yapar
Psikologun onerisiyle bebek aldik ona simdi bebegine su iciirir gibi yapar agizla iciriomus sesi cikarir
Ailedeki herkesle oyun oynamayi sever hatta oturunca elimizden tutar kaldirir oynamaya devam edelim diye
Cocuklarla ilgisi oyun oynanirsa onunla var onun disinda pek yok
Kucaklanmayi sever
Asiri hareketli karistirmayi sever hersey ilgisi ceker disarda kuslar agaclar cocukar yanlarina gider dokunur
Ayakkabisi giydirirken yardimi olur ayagini uzatir
Donuk bir cocuk degildir guler kosar oynar tekrarlayan hareketleri yok sadece elinde bazen biseyleri gezdirir okadar
Aklima gelenler bunlar
Birde yapmadiklari var tabi
Ismine bakmaz krese gidio kresteki ogretmeni artik bakmaya basladihini soylesede biz henuz pek bisey goremedik
Goz kontago yabancilarla kisitli kisa sureli
Bizimle gayet iyi ailedeki herkesle izellikle sarki soylendiginde gozlerini kesinlikle gozlerimizden ayirmaz dinler guler
Isaret parmagini kisitli kullanio yani isteklerini gostermek icin degil disarda kedilerin yanina gider onlarla kendince konusur oblara isaret ederek yada cocuklara kosar yine parmagini oblara isaret eder
Evdede su ara basladi biseyleri gksterip hih hih diyerek soruyo sanki ama az hala
Bunun disinda gel dedigimde gelmez komutlari yapmaz
Psikolog anliyo zeki bir cocuk diyo ama ozaman niye bazi seyleri anlamiyomus gibi geliyo bana bikemiyorum kafam cok karisik ve tabi bizim en buyuk hatamiz oglumuza surekli tv izletmemiz ben bununla ilgisi oldugunu dusunuyorum yani otizm degilde tv yuzunden geri kaldigini bazi syleri yapmadigini dusunuyorum belkide konduramadigimdandir bikemiyorum uzun oldu hakkinizi helal edin umarim cvp aliirim sizlerden
 
Alkis yapar
Bay bay yapmaz
Hala hic bir kelinesi yok sadece meme der emzigine
Babasi anne benim dediginde hangi odada olursa olsun gelir bizi ayirir kiskanir
Kapilari acar kapatir disari cikmak isteidiginde kapiya gider vurur anahtarla oynar
Anahtarlarin kapiya takildigini bilir takmak icin ugrasir
Bultak oyuncagi var onlari takar
Arabasini atar ve bende araba puf yaoti yani kaza yapti dememi bekler ve guler bunlarida eklemek istedim
Allah kimseyi bu caresizlige sokmasin gercekten en ufak seyi inceler oldum her bir kisiden yardimci olmasini fikrini soylenesini bekler oldum belki biri ciksrda degil der diye her gune yeni umutlarla yeni hayallerle basliyiruz hergun otizmden kurtulmanin yoklarini arastiriyorum yada otuzm degil yazan bi site bir yazi bulurun diye arastiriyorum biride derki bu gecici kalici degil oglunuz buyucek okicak meslek sahibi olavak asik olacak evlebecek cok ileriyi dusunuyirun belki ama onun icin her bir cocuk icin istegim dilegim bu onlarin gulen yuzu solmasin beni yanlis anlamayin kimseyi kirmaz uzmek istenem ama her annenin istedigini istiyirum yavrum ozgur olsn akli beyni ona bu sekilde mani olmasin istiyorum allah yardimcimiz olsun ins
 

Yani!
Gidip bunlari bebek forumlarina yazsin. Burada 2 yasini gecmemis cocuk cok nadir bulunur. Herkes zaten asi olmus.
Amac atip tutmak. Amerikayi yeniden kesfetmek.

Her gün yavrucağının gözleri önünde eridiğini gören bu kadar annenin acısıyla kıyamet hala kopmamışsa , RABBİM çözümünü vercektir İNŞAALLAH . Ümidinizi kesmeyin .


Çocuklar kişinin değildir , toplumun geleceği ve ALLAH'IN emanetidir . Özel durumlarda tasarruf hakkı aileye aittir ama toplumsal sorunlarda her çocuk toplumun çocuğu şiarıyla hareket edilmelidir . Doğru biz aşı yaptırdık ve sorunlarını yaşıyoruz . Ama öncelikle yapmamız gereken bize yaptırılan bu yanlışın başkalarına yapılmasını engellemektir .
Aşı yaptırılmamış her çocuk kurtarılmış bir nesil demektir .
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…