Davranış Bozuklukları Otizm

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.
KÜÇÜK SAVAŞÇI/ IŞIĞI TUTMAK
Hayat senin küçük küçücük omuzlarına çok büyük yük bindirdi, biliyorum küçük kuz...um. Sürekli birşeyler öğrenmek zorunda olmak, sürekli gelişimi izlenir olmak, sürekli kontrol altında olmak ne kadar zor kimbilir senin için. Çoğu zaman ben bile senin yerine isyan bayraklarını çekerken, senin sınırlarını zorlamanı seyretmek beni nasıl gururlandırıyor bilemezsin.
Dün, 'normal' çocuklarla aynı ortamda onların ritmine uymaya çalışırken, yine de 'farklı' olduğun gözlenebilirken, hiç mücadeleyi bırakmaman, onların bir parçası olmaya çalışman kalbimi sevinç ile doldurdu.


Çok yol almışız, öncelikle bunu gördüm. Aynı ortamda üç sene önce bulunsaydık, değil onlarla oynamak, onların varlığını bile fark etmezdin. %70-%80 yol almışız -ki bu muhteşem bir yol.


Ancak... hala alacak çooook yol olduğunu da gördüm dün. Hala 'farklı'sın. Hala tırmanacak uzun bir yol var...
Dağ yüksek... Dağ engebeli... Dağ soğuk...


Ama sen güçlüsün. Çok güçlüsün. Sen benim küçük savaşçımsın. Sana inanıyorum. Sana güveniyorum. Benim dahi pes ettiğim anlarda elimden tutacak, bizi yukarıya çekeceksin. Zirve bizim olacak!

ALINTIDIR
 
evet biraz karışık olmuş


çok güzel bu duygular başka nasıl anlatılabilrki başka zirve hepimizin olsun inşallah
 
Hollanda'ya hosgeldiniz

Emily Perl Kingsley, 1987 yılındaki bir yazısında 'farklı' çocuk' yetiştirmek zorunda olan ailelerin yaşadıklarını şöyle anlatıyor...

Bebeğiniz olacağını öğrendiğinizde, harika bir deneyim yaşarsınız... Bu şuna benzer.... Tüm tanıdıklarınız gibi harika bir tatil için kendinizi hazırlarsınız - tatil yeriniz İtalya'dır. Yolculuğa çıkmadan İtalya hakkında herşeyi öğrenirsiniz, kitaplar alıp okur, İtalyanca öğrenir, harika bir tatilin hayalini kurarsınız. Heyecanlısınızdır...

Sonra uçağa binersiniz, birkaç saatlik uçuşun sonunda uçağınız iner ve hostes yanınıza gelip 'Hollanda'ya hoşgeldiniz' der...

'Hollanda mı? Ben Hollanda için değil İtalya için bilet aldım, İtalya'ya gitmeliyim, tüm arkadaşlarım İtalya'ya gitti... ' dersiniz...

Hollanda kötü ya da iğrenç olduğu için değil... sadece Hollanda'ya gitmeye hazır olmadığınız için büyük bir hayalkırıklığı duyarsınız...

Şimdi yeni bir lisan öğrenmeli, yeni kitaplar almalı, yeni arkadaşlıklar kurmalı ve bu yeni ülkeyi tanımalısınız.

Burası sadece, daha farklı bir yerdir. İtalya'ya göre daha yavaş, daha az ihtişamlıdır. Ama orada biraz zaman geçirince paniği bırakıp etrafınızı incelemeye başlarsınız. Hollanda'da harika yeldeğirmenleri olduğunu fark edersiniz... ve muhteşem laleler...

Ama yine de tanıdığınız herkes, sürekli İtalya'ya gidip gelmektedir ve orada ne kadar harika zaman geçirdiklerini anlatmaktadır. Herşeye rağmen hayatınız boyunca 'Evet, benim gitmem gereken yer orasıydı, planlarım öyleydi' der durursunuz...

Bunun acısı asla kalbinizden gitmez çünkü bir hayalin yok olması çok acı verir.

Ama... tüm hayatınız boyunca İtalya'ya gidemediğiniz için yas tutarsanız, Hollanda'nın harika ve eşsiz güzelliklerinin keyfini de asla çıkaramazsınız...

alıntı
 
OTİZMLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR HAKKINDA

Stanford Üniversitesi Dergisi Ocak-Şubat 2011 Sayısı Otizm Makalesi
Otizm heterojen bir hastalıktır. Otizm başlığı altında toplanan çoçukların hepsi aynı kefeye konamaz. Otizmin subgrupları tanımlanmalı, buna göre genler, moleküler yolaklar beyinde ve kanda bu yolakların etkileri araştırmalıdır. Şu ana kadar olan bilgiler bunun nöronlar arası bağlantılardan kaynaklanan bir bozukluk olduğu yolundadır. Hepimizin kromozomlarında çok hafif bozukluklar vardır. Küçük DNA parçaçıkları ya silinmiş ya da çoğalmış eğer bu DNA parçaçıkları gen ihtiva ediyorsa; standart 2 gen yerine aynı genden 1 ve 3 tane oluyor. Mesela otizmli bireylerin %1-2 sinde 16 kromozomun 25 gen ihtiva eden bölgesinde bu tür silinme veya duplikasyonlar saptanmış.

Halen otistik bireylerin deri hücreleri çok amaçlı kullanılarak kök hücrelere sonra nöral tüp deneme embiyonik beyin hücrelerine dönüştürülüyor. Böylece yapay otizm beyinleri oluşturularak bu beyinlerin sırrı çözülmeye çalışılıyor. Bu ilk denemelerde bu hücrelerde yakın mesafe bağlantılarının çok fazla, uzak mesafe bağlantılarının ise çok az olduğu görüldü.
Bu da çocukların tek bir alanda çok başarılı olabildikleri halde farklı konulardaki bilgileri birleştirmede neden zorlandıklarını açıklayabilir.
Bu arada bazı çevresel faktörlerin de ( bu konuda rivayeti muhtelif; ağır metallerden, fazla tv seyretmeye kadar değişiyor.) beyin hücrelerinde ( nöronlarda) bu genetik değişikleri tetikleyeceği düşünülüyor.
Başka bir araştırıcı da hücreler arası bağlantıyı sağlayan proteinlerin üzerinde çalışıyor. Bu bağlantı proteinlerinde (sinaps proteinleri) genetik değişikliklerin oluştuğunu gösteren çalışmalar da var. Bunlardan nöroliğin denilen proteinde oluşan gen değişikliği yapıldığı zaman farelerde otistik davranışların ortaya çıktığı görülmüş. ( Diğer farelerle ilişki kuramamış ama bazı oyunları daha kolay öğrenmişler, tekrarlayıcı hareketler yapmışlar.)
Örneğin otizmli bireylerin yaklaşık % 10’unu oluşturan “Fragil X” Sendromu denilen hastalıkta bu sinaps (bağlantı) proteinlerine etki eden ilaçlarla davranışsal problemlerde kısa süreli düzeltmeler olduğunun gösteren ön çalışmalar vardır.
Ayrıca beyin görüntüleme yöntemleri ile de ( MR) gibi bu çocuklardaki problemlerin ne olduğunu anlamaya çalışan araştırmacı grupları vardır. ( Bu çocuklarda MR çekmenin tüm zorluklarına rağmen) Akson denilen sinir uçlarını inceleyen görüntüleme yöntemleri de (DTI) bu çocuklarda uzun mesafe bağlantısının bozuk olduğunu desteklemektedir.
Kısaca, otizm bütün uğraşılara rağmen halen gizemini korumaktadır. Biyolojik bir açıklama yapılmadan tedavi geliştirilmesi beklenmemelidir.

Stanford Üniversitesi Dergisi Ocak-Şubat 2011 Sayısı
 
Her insan farklı algılar ama biz daha da farklı algılıyoruz, daha çok şeyi daha hızlı algıladığımız için sorun yaşıyoruz. Herkes gibi anlarken de farklılıklar yaşıyoruz. Dilin olanaklarını kullanırken de farklıyız . Soyutlamalarda, şiirsel ifadelerde sorun yaşıyoruz. Mecazi anlamlı sözcükleri anlamak çok zor.

Algılarımız farklı. Görsel hafızamız yüksek, zihinsel kapasitemiz herkes gibi. Otistik olupta zeka seviyesi çok yüksek olan olduğu gibi çok düşük zeka seviyesine sahip olanlar da var. Görme engelli otistik olduğu gibi, işitme, zihinsel veya ortopedik engelli olan otistikler de var. Herkes gibi…

Hekes Kadar Aynı, Herkes Kadar Farklıyız! Yoğun davranış problemleri var! diye tanımlamayın bizi. ‘Sürekli bağıran, ordan oraya koşuşturan’ olarak değil. Arkadaş bulmakta zorlanıyoruz, arkadaş kabul etmek de zor.

Hekes Kadar Aynı, Herkes Kadar Farklıyız! Evet, herkes kadar saygıyı herkes kadar sevgiyi hakediyoruz. Herkes gibi ilk, orta, yüksek okul okuma potansiyeli ve hakkına sahip olduğumuzu unutmayın! Başarabiliriz, yapabiliriz, şaşırtabiliriz! Bazen 20 yaşına kadar tek bir sözcük bile ağzımızdan çıkmamışken akıcı bir şekilde konuşmaya başlayabiliriz!

Herkes Kadar Aynı Herkes Kadar Farklıyız! ALINTI
 
DOKUNMA ALGISI
Dokunma algısı konusu, dokunsal ayırt etme ve dokunsal eşleştirme alt başlıkları altında toplanmaktadır.
Dokunsal ayırt etme, nesnelerin şekil, boyut, sertlik, yumuşaklık vb. özelliklerinin dokunarak ayırt edilmesidir.
Dokunsal eşleştirme, nesnelerin benzerliklerinin dokunarak fark edilmesi becerisidir. Eşleştirme nesneler...in şekil, boyut, sert-yumuşak, pürüzlü-pürüzsüz, tüylü-tüysüz olma vb. özelliklerine göre yapılır.

DOKUNSAL ALGI İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
• İçi görünmeyen bir torbaya değişik nesneler yerleştirilebilir ve çocuklar elleriyle dokunarak torbanın içindeki nesnelerin ne olduğunu bulmaya çalışabilirler. Çocuk nesnenin adını söyleyebilir, ama konuşmuyorsa nesnenin resmini gösterebilir.
• Değişik dokunma hisleri veren nesne çiftleri hazırlanarak bunların birer tanesi bir torba içine konulur ve yetişkin dışarıda kalan nesnelerden birini çocuğa göstererek torbanın içinden aynısını eli ile dokunarak bulmasını isteyebilir.. Örneğin, bir çift metal kaşık, bir çift tahta küp, bir çift kalem, bir çift plastik tarak, bir çift tüylü bebek vb.
• Dışarıya geziye çıkıldığında çocukların değişik yüzeylere dokunmalarına fırsat verilebilir ve farklı dokunma hissi veren malzemeler toplanarak bir koleksiyon yapılabilir. Örneğin yapraklar, taşlar vb.
DOKUNSAL EŞLEŞTİRME İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
• Zımpara kağıdı, karton, yağlı kağıt gibi farklı kağıtlar kullanılarak çocuklara kesme çalışmaları yaptırılabilir. Daha sonra çocukların kestikleri şekiller karıştırılarak aynı dokunma duyumu veren kağıtlar eşleştirilebilir.
• Değişik kumaşlar kullanılarak dokunma kartları hazırlanabilir. Çocuklardan kumaş kartlarını eşleştirmeleri istenebilir.
• Kil veya oyun hamuru ile değişik kalıplar kullanılarak şekiller çıkartılabilir ve daha sonra benzer olanlar eşleştirilebilir.
• Dokunma torbası veya kutusu, dokunsal eşleştirme için de kullanılabilir. Çocuklar birer tanesi torba içinde olan nesne çiftlerini torba içindekilere dokunarak bulup eşleştirebilirler.
• Bir kutu içine büyük ve küçük toplar konulur ve çocuktan bunlara dokunarak büyük veya küçük topları bulması istenebilir.ALINTI
 
ALGI GELİŞİMİ
Algı bir olayı ya da bir nesnenin varlığını duyum yoluyla yalın bir biçimde bilinç alanına almak şeklinde tanımlanabilir. İnsan doğumundan itibaren bütün yaşamı boyunca, duyularını kullanarak çevresinde olan biteni anlamak, yorumlamak ve yeni durumlara ayak uydurmak için algıyı kullanır.
Algının insan yaşamınd...a en önemli olduğu ve duyuların en yoğun kullanıldığı dönem çocukluk yıllarıdır. Bu dönemde çocuklar görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma duyularını kullanarak çevrelerini tanımaya ve etraflarında gelişen olaylara bir anlam vermeye çalışırlar. İyi bir algılama gücüne sahip olmak, çocukların dış dünya ile olan iletişimlerinde ve genel olarak öğrenmenin yanı sıra sanat, matematik ve Dil becerileri üzerinde de önemli rol oynamaktadır. Özellikle algı çalışmalarının, dil becerileri yetersiz olan çocukların dikkatlerini toplamalarına ve dili amacına uygun bir şekilde kullanmalarına yardımcı olacaktır.
Otizmli çocuklardaki öğrenme ve davranış problemlerinin çoğu algısal bozukluktan veya duyusal alanda bilgileri işleyememekten ileri gelmektedir. Bu problemler çocukların her birini duyusal yollardan işitsel, görsel dokunma, koku, tat ile davranış bileşiminde etkilemektedir. Otizmlilerde görülen en yaygın problem çevreleri hakkında doğru bir imaj elde etmek için gerekli duyusal bilgileri bir bütün haline getirmekteki zorluklardır.
Algısal problemler bir çocuktan diğerine değişmektedir. Bir çocuk kendisine çok yakın bir zil sesini ayırt edemezken, uzaktan gelen düzenli olmayan seslere tepkide bulunabilir. Bazı otizmli çocuklar bir duyuda hiper duyarlı, bir diğerinde çok ilgisiz olabilir. Adaptasyon zorluğunda bütün duyusal alanlardaki problemlerin etkisi vardır ama işitsel görsel alanlar kognitif fonksiyonlarla olan sıkı bağları yüzünden daha önemlidir.
ALGI, çocukların gelişimde farklı alanlar üzerinde etkilidir.Bunlar şöyle sıralanabilir:
• Algı, anlama ve kavramanın gelişiminde önemli bir , temel oluşturur.
• Algılama, çocuğun dikkatini yönlendirir, bir noktaya toplar ve süresini uzaltır.
• Algı ile ilgili etkinlikler, çocukların bütün duyularını daha etkin kullanmalarına yardımcı olur.
• Algı ile ilgili çalışmalar, çocuğun verilen etkinliği baştan sona belli bir düzen içinde yapabilmesine yardımcı olur.
• Bazı algısal etkinlikler sözel ifade gerektirmediğinden dil veya konuşma yetersizliği olan çocuklar içinde uygulanabilir.
• İşitsel algı dinleme becerisini artırır.
• Görsel algı, algılananların bellekte depolanmasına yardımcı olur.
• Dokunma algısı, çocuğun çevresindekileri dokunarak tanımasına ve diğer duyuların kullanımı sırasında onlara rehberlik etmesine yardımcı olur.
ALINTI
 
İŞİTSEL ALGI
Çocuklar, evde, okulda, sokakta birçok farklı sesle karşılaşırlar. Bunun yanında değişik sesli oyuncaklara da sahip olabilirler. Eğitimciler ve anne-babalar çevrede duyulan tüm seslerden eğitimsel amaçlı olarak yararlanabilirler ve çocukları çevredeki sesleri keşfetmeleri için yönlendirebilirler.
İşitsel algı, işitsel ayırt... etme ses kaynağını bulma işitsel sıralama ve işitsel bellek gibi alt başlıklar halinde toplanmaktadır.
İşitsel ayırt etme, seslerdeki farklılıkları birbirinden ayırt etme becerisidir. İşitsel ayırt etme, seslerin ritim, ton ve frekans özelliklerine göre yapılır.
Sesin kaynağını bulma, önemli bir işitsel yetenektir. Ses ve ses kaynağı arasında bağlantı kurmak, çocuğun kendini çevreye uydurmasına ve olayları algılayıp doğru yorum yapabilmesine yardımcı olur. Ayrıca yön kavramını kazanmasında büyük etkendir.
İşitsel sıralama, görsel sıralamadan pek farklı değildir. Fakat işitmede, olayın algılanabilmesi için konuyla ilgili bilgilerin hatırlanması gerekmektedir. İşitsel sıralama bellekle iç içe bir konumdadır. Bu nedenle işitsel sıralama etkinlikleri birlikte ele alınmalıdır.
Bir olay sırasında duyulan seslerin bellekte depolanması işitsel belleği oluşturur. Bir süre sonra aynı sesle karşılaştırıldığında, bu bilgi yeni karşılaşılan durum için de kullanılır.
Çocukların, işitme algısı ile ilgili etkinlikleri yaparken eğitimciyi dikkatle dinlemeleri sağlanmalı ve etkinlikleri anladıklarından emin olunmalıdır. Sadece işitsel yeteneklerini kullanarak yapabilecekleri etkinliklerden önce işitsel ve görsel yeteneklerini birlikte kullanacakları etkinlikler seçilmelidir. Seslerin orijinal etkilerini değiştirmemeye, etkinliklere başlarken özellikle çocukların yakın çevrelerinde duydukları seslerin seçilmesine özen gösterilmelidir.
İŞİTSEL ALGI İLE İLGİLİ YAPILACAK ALIŞTIRMALAR.
• Masada çocukla karşılıklı oturun.
• Çocuğa ismini söyleyin
• Çocuğun dikkatini toplamasını sağlayın
• Parmaklarıyla masaya vurmasını sağlayın.
• Her iki kez vuruştan sonra bir süre bekleyin. Böylece vuruş sayısı daha belirgin olur.
• Daha sonra çocuğa ‘şimdi sen yap’ deyin ve elleri masaya masaya vuracak şekilde yönlendirin.
• Çocuğun masaya elini iki kez vurmasını teşvik edin.
• Çocuğun masaya elini ikiden fazla vurmasına izin vermeyin.
• Tepkileri ödüllendirin.
• Daha sonra 3 kez masaya vurma çalışın ve sonunda tek bir kez masaya vurun.
• Dördüncü kez yine iki kez masaya vurun ama çocuğun elinden tutmayın.
• Çocuk iki kereden az veya çok masaya vurursa hayır deyin ve iki kez masaya vurmasına yardım edin.
• Alıştırma çocuğun sizi doğru takip etmesin sağlanana kadar tekrarlanmalıdır.
• Çocuk alıştırmayı yapınca onun sadece yapması gereken vuruş sayısını duyması için masaya vurun.
• Eğer yapamazsa kulaklarınızı gösterin ve masaya vurun.
• Daha sonra çocuğun kulaklarına dokunun ve belli sayıda vuruşa geçin.
İŞİTSEL ALGIYI GELİŞTİREBİLMEK İÇİN YAPILABİLECEK DİĞER ETKİNLİKLER
• Çocuğa önce farklı sesler çıkaran oyuncakların sesleri tanıtılır ve hangi sesin hangi oyuncağa ait olduğu gösterilir. Daha sonra gözlerini kapatıp eğitimcinin bir oyuncaktan çıkardığı sesi gözlerini açtıktan sonra bulması istenebilir. Bu oyun için ses çıkaran lastik bebekler, siren çalan ambulans, vızlayan arı vb. sesli oyuncaklar kullanılabilir.
• Yukarıda etkinlik mutfak aletlerinin seslerini kullanarak da yapılabilir. Çay karıştırma, sürahiden bardağa su boşaltma vb. sesleri kullanmakta mümkündür. Bu etkinlik sesler arasındaki farklar azaltılarak, yani birbirine çok yakın sesler kullanılarak daha karmaşık hale getirilebilir.
• Çocukların benzer sesleri ayırt etmeleri için onlardan birbirine yakın ama farklı sesler çıkaran nesne çiftlerini kullanarak sesleri ayırt etmeleri istenebilir. Örneğin, kapı zili-telefon zili, kapı zili- çalar saat zili gibi. Bir sonraki aşamada ise aynı nesnelerin farklı sesleri kullanılabilir. Farklı sesler çıkaran telefonlar, farklı ses çıkaran çalar saat veya değişik sesli iki kuş vb.
• Yetişkinin çıkardığı öksürük, hapşırık, ıslık sesi, kuş sesi gibi sesleri çocuğun gözlerini kapatarak dinlemesi ve taklit etmesi istenebilir. Bu sesleri kullanırken çocuğun kolay çıkarabileceği seslerden başlanarak zora doğru bir sıra takip edilmelidir.
• Eğitimcinin çaldığı davulun ritmine uygun olarak yürüme ve koşma çalışmaları yapılabilir. Bu etkinlik bireysel olarak yapılabileceği gibi grup çalışması için de oldukça uygundur. Aynı çalışmaları çocuğun ritmi kendisinin çalıp yürüyebileceği şekilde de planlanabilir.
• Hayvan sesleri, ev aletlerinin sesleri, doğadaki sesler kaydedilerek çocuklara dinletilebilir ve onlardan duydukları seslerin neye ait olduğunu bulmaları istenebilir. Çocuk sesin neye ait olduğunu söyleyebilir, eğer konuşmuyor ise sesin ait olduğu şeyin resmini göstermesi istenebilir.
SES KAYNAĞINI BULMA İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
• Ses çıkaran kurmalı bir oyuncak veya top yuvarlanarak çocukların bunu hem görsel hem de işitsel olarak izlemeleri sağlanabilir.
• İçinde bulunan odanın değişik yerlerinden çocuğa seslenilerek bakması sağlanabilir. Daha sonra yetişkin oda içinde değişik yerlere saklanarak çocuğa seslenip kendisini bulması isteyebilir. Bu oyun odadan sonra bütün evi kapsayacak şekilde oynanabilir.
• Sesli, çalışan bir saat veya müzik kutusu oda içinde bir yere saklanır ve çocuktan nesneyi bulması istenebilir. Bu etkinlik grup oyunu şeklinde de sınıf içinde oynanabilir.
İŞİTSE SIRALAMA VE İŞİTSEL BELLEK İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
• Çocukla birlikteyken, ona odada olmayan iki nesne ismi söyleyerek bunları bulup getirmesi istenebilir. Daha sonra istenen nesnelerin sayısı artırılır ve çocuğun daha fazla nesneyi aklında tutabilmesi için bu oyun geliştirilebilir.
• Bir kutu içinde birçok nesne yerleştirilir ve çocuğa bir dizi nesne ismi söylenerek kutunun içinden bulması istenir. Bu oyunda da kolaydan zora doğru bir sıra izlenmelidir.. Daha sonraki aşamada ise çocuğun kutudaki nesneleri söylenen sırada bulması istenebilir. .Örneğin , kazak-tarak-bebek-kaşık vb.
• Bir kutu içine konan giysiler arasından yetişkinin söylediği uyarıya uygun olarak çocukların giyinmeleri istenebilir. Örneğin bere –çorap-etek vb.
• Değişik müzik aletleri kullanılarak basit ritimler oluşturulup aynı ritmi çocukların taklit etmesi istenebilir.Örneğin bir uzun-bir kısa veya iki uzun- iki kısa vb. Ritimler giderek zorlaştırılabilir.
• Yetişkin, el çırparak ellerini dizlerine veya ayaklarını yere vurarak çıkardığı sesleri çocukların taklit etmelerini isteyebilir. Örneğin, eller iki kez dize, bir kez birbirine vurulur vb.
ALINTI
 
GÖRSEL ALGI
AYIRT ETME BECERİSİ
• 2-2,5 yaşındaki çocuklar, birbirinin aynı olan şekilleri eşleştirebilirler.
• 3-4 yaşlarında ise basit şekilleri birbirinden ayırt eder ve yardımla bunları birleştirerek bir şekil oluşturmayı öğrenebilirler.
EŞLEŞTİRME VE SINIFLANDIRMA
...• 2 yaşındaki çocuklar benzer iki nesneyi eşleştirebilir.
• 3-4 yaşındakiler renk ve şekil benzerliği gösteren iki nesneyi bu özellikler yardımıyla eşleştirebilmektedir.
• 5-6 yaşlarında ise daha çok özelliği göz önünde bulundurarak eşleştirmeler yapabilirler.
• Nesneler arasında eşleştirme yapmayı başaran çocuk sınıflandırma konusunda belirli bir düzeye gelmiş demektir.
ALGI GELİŞİMİ İÇİN YAPILABİLECEK ALIŞTIRMALAR-
GÖRSEL ALGI ÇALIŞMALARI(3-4 YAŞ)
Program prosedürü:
1.Küplerle yapılan şekilleri taklit etme.
Malzeme: Çocuğun tutabileceği boyutlarda küpler.
• Çocukla masaya karşılıklı oturun.
• 5 küp çocuğa, 5 küp kendinize ayırın.
• Çocuğa ‘…………buraya bak’ diyerek küplerle açıkça görülecek bir şekil yapın.
• Çocuğun dikkatini toplayın.
• Çocuğun bu şeklin nasıl yapıldığını gözlemesini sağlayın.
• Şekil bitince, çocuğun biten şekle bakmasını sağlayın.
• Sonra çocuğa ‘Şimdi sıra sende’ deyin.
• İlk başta çocuğun ellerini şekli doğru yapması için yönlendirin.
• Tepkileri ödüllendirin
• Her çalışmada üç farklı şekli tekrar edin.
2. Şekilleri ayırt etme
Malzeme: üçgen, daire, kare şekilleri( Her birinin aynı büyüklükte ve aynı renkte olması gereklidir.)
• Çocukla masaya karşılıklı oturun.
• Her bir şekli çocuğun önüne koyun.
• Çocuğa tek tek şekiller verin.
• Çocuğun dikkatini toplamasını sağlayın.
• Ve aynısının üstüne koymasını isteyin.
• ‘’Üçgeni al, aynısının üstüne koy,’’ deyin.
• Çocuğun elindeki şeklin aynısının üstüne koymasını sağlayın.
• Üçgeni üçgenin üstüne koyması için onu teşvik edin.
• Tepkileri ödüllendirin.

Çocuk 5 kez üst üste doğru yaptığında, sıra diğer şekiller ile aynı işlemi tekrar etmeye gelir.
‘’Kareyi al, aynısın üstüne koy‘’ gibi.
Başlangıçta çocuk isimleri anlamayacaktır ama zamanla isimlerin arasındaki farklılığı duymaya alışacaktır.

Not: Çocuğu teşvik ederken; öncelikle eline verilen şekle dikkatli bakması ve aynısı masanın üstünde görebilmesi sağlanmalıdır.Ayrıca şeklin aynısının üstüne koyabilmesi için çocuğa fiziksel yardımda bulunulmalı ve de model olunmalıdır.
GÖRSEL AYIRT ETME İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
• Çocukların önüne farklı renkte iki fincan konur. Birinin altına şeker veya bir oyuncak saklanır, fincanların yeri değiştirilip çocuklardan saklananı bulmaları istenebilir. Çocukların bu konuda yeterli hale gelmesinden sonra daha çok fincan kullanılarak ve nesne çocuklar görmeden saklanarak ta oynanabilir.
• Biri farklı ikisi aynı olan üç nesnelik bir set kullanılarak, çocuktan aynı olanları bir araya getirmesi i diğerini ayırması istenebilir. Örneğin , iki oyuncak koltuk, bir masa gibi.Bu etkinlik için bebekler, arabalar evcilik oyuncakları ya da gerçek nesnelerden yararlanılabilir.
• Üçlü gruplar halinde, üzerinde basit şekiller olan kartlar kullanılarak, çocuklardan farklı olanı bulmaları istenebilir.
• Çocuklara değişik nesnelere ve bunların resimleri verilebilir. Önlerinde duran nesnelerin aynılarını resimlerden bulmaları ve fazla olan resmi veya nesneyi ayırmaları istenebilir.
• Çocukların parçalara bölünmüş bir insan ya da hayvan resmini birleştirip eksik kalan parçasının neresi olduğunu bulmaları istenebilir.
GÖRSEL EŞLEŞTİRME İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
• Çocuklardan aynı renkte olan blokları yan yana koyarak bir tren yapmaları istenebilir.
• Aynı büyüklükteki blokları eşleştirmeleri istenebilir.
• Renk ve boyut sabit kalmak şartı ile kartondan kesilmiş geometrik şekilleri ayırt eşleştirmeleri istenebilir.
• Minyatür hayvan oyuncaklarla oynarlarken, çocuklardan hayvan çiftlerini eşleştirmeleri istenebilir ya da hayvanlarla yavruları eşleştirebilir. Bu oyun, üzerine hayvan resimleri çizilmiş eşleştirme kartlarıyla da oynanabilir. Bu kartlar, renkler, şekiller, sayılar kullanılarak ta çeşitlendirilebilir.
• Üzerine değişik resimler çizilerek hazırlanmış tombala kartları çocuklara dağıtılır ve torbadan çekilen küçük resimlerle kartların üzerindeki resimler eşleştirilir.
• Sepete top atma oyunu oynanabilir. Bu oyun topları kendi rengine uygun sepete atma şeklinde oynanabileceği gibi, bir ipin ucuna asılmış renkli plakaları toplarla vurmaya çalışma şeklinde de oynanabilir. Çok farklı renklerde toplar bulunamazsa renkli yünlerden hazırlanmış ponponlar da kullanılabilir.
• Üzerine hayvan resimleri ve gölgeleri çizilmiş kart çiftleri hazırlanabilir. Çocuklardan, hayvanlarla gölgelerini eşleştirmeleri istenebilir. Bu kartlar eşya resimleri kullanılarak ta yapılabilir.
• Eşleştirme etkinlikleri için evde ve okuldaki artık malzemelerden de yararlanılabilir..Farklı renk, şekil büyüklükteki düğmeler, deniz kabukları , boncuklar kullanarak eşleştirme yapılabilir.
• Eşleştirme için üzerine geometrik şekiller yerleştirilebilen tahta bul-yaplar da kullanılabilir.
GÖRSEL SINIFLANDIRMA İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
• Çocuğun sınıfta veya odasında oyuncak bebekleri bir kutuya, Legoları başka bir kutuya, boncukları kavanoza makasları kutusuna koyacak şekilde bir sınıflama yapması sağlanabilir.
• Değişi,k renkteki boncukları renklerine göre sınıflandırıp her renk grubuyla kolyeler oluşturmaları istenebilir.
• Çocuklardan meyveleri renk veya şekil özelliklerine göre sınıflandırmaları istenebilir. Bu etkinlik resimli kartlarla da uygulanabilir.
• Çocuklar, oyuncakların nesnelerin bir özelliğini dikkate alarak sınıflandırma yapmaları için yönlendirilebilir. Örneğin kırmızı renkteki oyuncakları kırmızı renkteki oyuncakları bir sepete , yuvarlak oyuncakları başka bir sepete koyma gibi.
• Sınıflandırma çalışmalarında artık materyallerden de yararlanılabilir. Makaraları çam kozalaklarını , üzerinde değişik sayıda delik bulunan düğmeleri, gazoz kapaklarını, kartpostalları kullanarak sınıflandırma için değişik etkinlikler düzenlenebilir.
ŞEKİL –ZEMİN AYIRIMI İLE ETKİNLİKLER
• Çift olarak hazırlanmış nesnelerin birer taneleri evin için değişik yerlere yetişkin tarafından yerleştirilir. Sonra yetişkin nesneyi çocuğa göstererek bu nesnenin eşini bulup getirmesi istenebilir.
• Birbiri içine geçmiş şekiller büyük bir kart üzerine çizilir ve çocuklar her şekli elleri ile izleyerek üzerinden gitmeye çalışabilir.
• Çocuklardan karışık renkli fonlar arasına gizlenmiş çiçek, araba gibi resimleri bulmaları istenebilir.
MEKAN İLİŞKİLERİ İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
• Bazı nesnelerin isimleri söylenerek çocuklardan bunlara yaklaşmaları istenebilir. Örneğin , ‘sandalyeye yaklaş, kapıdan uzaklaş, masanın altına gir’ gibi.
• Halı üzerine, renkli kartlar kullanılarak hazırlanmış adımlama kartları yapılabilir ve çocukların aynı renkteki kartları takip ederek yolun sonuna ulaşmaları istenebilir.Bu kartlar ayak izi şeklinde de hazırlanabilir.
• Çocuğun hareketlerini kısıtlayacak düzenlemeler yapılabilir.
• Çocuktan belli bir yükseklikten , yere çizilmiş küçük bir daire içine atlaması istenebilir.
• Masa dolap gibi ikililer arasında dar aralıklar bırakılarak geçmesi istenebilir.
• Bir daireden diğerine atlaması istenebilir.
• Sandalyeleri yan yana koyarak hazırlanmış bir tünelden emekleyerek geçmesi istenebilir.
GÖRSEL BELLEK İLE İLGİLİ ETKİNLİKLER
• Çocuklara masa üzerinde duran nesnelere bakmaları söylenir. Çocuklar gözlerini kapadıktan sonra nesnelerden biri saklanır ve onlardan bunu bulmaları istenir.
• Evde çocukların yapabileceği işler yaratılabilir. Bunlar onların günlük yaşamdaki düzenden haberdar olmalarını sağlar. Ayrıca bir olayın oluş sırasını gösteren resimli kartlar hazırlanarak bunları sıraya koymaları istenebilir.

Örneğin :
-Diş macununun kapağını açma
-Macunu sıkma
-Kapağı kapatma
-Dişleri fırçalama
-Ağzı çalkalama
-Ağzı kurulama
• Olay sıralama kartları bir çok değişik konuda hazırlanabilir. Örneğin alışveriş yapma, mektup atma, çamaşır yıkama vb.
• Günlük işler için sıralamalar yapılabilir. Örneğin, sabah kalkınca temizlik, kahvaltı, bahçede oyun, yemek, hikaye okuma vb. Çocuklarla birlikte de bir programlama yapılabilir.
• Küpler kullanılarak bir çok sıralama etkinliği gerçekleştirebilir. Önce iki temel renk kullanılarak, kırmızı-kırmızı- mavi, kırmızı-mavi-kırmızı, mavi-kırmızı-mavi gibi sıralama yapması istenebilir. Sonra küplerin sayısı arttırılır.
• Çocuklardan, üç renk kullanarak aynı sıralama şeklini takip eden sıralamalr yapmaları istenebilir.örneğin sarı- kırmızı-mavi, sarı kırmızı-mavi vb.
• Renkli boncuklar kullanılarak farklı renkli sıralamalarla değişik düzende kolyeler oluşturulabilir.
• Renkli çiviler, delikli çivi tahtası üzerine yatay, dikey ve çapraz olarak sıralanabilir
Tek renk ile
İki renk kullanılarak
Üç ve daha fazla renk kullanarak ta yapılabilir.
 
benim oğlum 9 yaşında 1sene önce dokdora giddik dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu dedi ilaç kullandık ama pek bi işe yaramadığını görünce ve dokdordan da memnun kalmayınca başka bi dokdora giddik psikolog eşliğinde testler yapıldı ve yarı otistik dedi bi çocuk psikiyatırına götürün tekrar dedi rehabilitasyonda eğitim alması lazım dedi çok şaşırdım beklemediğim bişeydi acaba yanılma payı varmıdır bide yarı otistik nasıl bişey anlamadım
 

oğlunuzu dr götürme sebebinizide yazarsanız daha iyi anlardık yarı otistik diye bişey ben hiç duymadım belki hafif demek istemiştir ne testi yaptılar filan bunlarıda yazsaydınız keşke daha açık olurdu bizde daha iyi anlardık
 
selam kızlar gülenyüzcüm nasıl yanı 9 yasında ogluna şimdimi koydular yarı otizm ee oglusun konusmuyormu okula gıtmıyor bencede bıraz ayrıtılı yaz canım bize gelırsek biz MR cektıremedık kızlar olmuyor damarda verdık olmadı meyve suyuna kattık olmadı fazlasını yaptırmak ıstemıyorum solunumu bıle durabılır dıyo doktor napcaz bılmıyorum ya 1 yıl bekleyıp fakultede yaptırcaz yada profla konuscam 19 temmuzda randevumuz var paralı muayneler kalkmıs zatenkadın görmeden ıstemişti belkı oglumu grunce ıstemez offf ne zor Rabbim yaaa
 

canım sen uyutuptamı götürüyorsun bir gece önceden sabaha kadar uyutmaman lazım ne kadar uykusuzmuş senin afacanında 19 temmuzda ne randevunuz var
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…