- 28 Kasım 2010
- 41.682
- 138.122
-
- Konu Sahibi ruhumun prensesi
- #61
Elbette ebeveynin sorumlu olduğu noktalar var. Kesinlikle vaktinde düzeltilebilirdi. Öğretmeni ben olsaydım hatta kesinlikle düzeltirdim. Bu şekildeki çocuğu mezun etmekten hicap duyarım şahsen.Bir çocuktan önce ebeveyneleri sorumlu,ilkokulda sürekli yazı çalışması veriliyor ev ödevi olarak. Okulda sınırlı saat içerisinde öğretmen her çocuğun yazısınız düzgün olmasına yetemez,aile evde çocuğuna gereken desteği vermeli.
Neye göre, kime göre başarısız son nesiller? Yeni nesillerin, şu an 6-7-8 yaşında olan çocukların ilerdeki başarılarını 70-80'lerle mi kıyaslayacağız hep? Bambaşka hayat şartlarında, bambaşka bir geleceğe bakan nesiller, nasıl aynı "başarı" kıstaslarıyla ele alınabilirler?Hah işte yeni nesil tam da sizin dediğiniz gibi düşünerek komple bilgisayara endeksli bir hayat düşünüyor ama alakası yok. Bilgisayar başından kalkamadıkları için zekaları durağanlaşıyor. Bu sebepten şimdiki neslin çocukları 70lerin 80lerin 90ların çocukları gibi başarılı değiller. Sınıfta bırakılmak ne dünyanın sonudur ne de çok kötü bir şeydir. Aksine,şimdi çocuklar her koşulda sınıf geçtikleri için bu kadar başarısızlar. Bu yazıyı yazan çocuğu bir defa sınıfta bıraksalardı bu çocuk düzelirdi.
Elbette ki sizin fikriniz sizi bağlar,benim fikrim de beni bağlar.
Çocuğum yok fakat benim iş yerimde bazı koca koca adamlar bile aynı ilk okul 1 yazısı gibi yazıyor ve çok başarılılar. O yüzden sıkmayın canınızı, başarılı bir hayatı olmasına engel değil.El yazısı mağduru çocuğum kendini geliştirmedi cümle aralarında iri büyük harf çivi yazısı gibi küçük harfle inat etti duzeltmiyor
Anasınıfı da döküm alırdım üzerinden geçerdi ama el yazısı gelince rezalet oldu senelerdir.
Çözüm önerileriniz var mı lisede rezil olacak?
Maalesef şuan ki eğitim sistemi öğrenciyi hicbir şeye zorlamaya izin vermiyor. Lisede branş öğretmeniyim, doğru düzgün yazı yazamayandan tutun,dört işlemi, çarpım tablosu bilmeyen öğrenci ile sayısal ders işlemeye çalışıyoruz.Elbette ebeveynin sorumlu olduğu noktalar var. Kesinlikle vaktinde düzeltilebilirdi. Öğretmeni ben olsaydım hatta kesinlikle düzeltirdim. Bu şekildeki çocuğu mezun etmekten hicap duyarım şahsen.
Bu durumda öğretmen bu işe dur demeli. Yoksa bu çocuk böyle üniversiteye kadar gider hiyeroglif yazıyla.
Evet o el yazısı çocukları çok etkiledi, yorumum size değildi buarada genel olarak söyledim yanlış anlamayınBelirttiğim dönemde çocuklar el yazısına zorladılar bir kaç sene sonra düzyazıya geçildi ama düzyazı eğitimi verilmedi
Bizim ülkemizin sistemiyle çok ideal olan Kuzey Avrupadaki sistemi kıyaslayamayız ki. Oralardaki sistemi elbette hepimiz daha çok beğeniyoruz,onlara ulaşmamıza 500 yıl bile yetmez. Oradaki adam tabii ki başarıyı mutluluk olarak değerlendirecek. Sizce bizde yapılabilir mi bu?Neye göre, kime göre başarısız son nesiller? Yeni nesillerin, şu an 6-7-8 yaşında olan çocukların ilerdeki başarılarını 70-80'lerle mi kıyaslayacağız hep? Bambaşka hayat şartlarında, bambaşka bir geleceğe bakan nesiller, nasıl aynı "başarı" kıstaslarıyla ele alınabilirler?
Dünya şu an "başarı" denen şeyi "yaptığı işle mutlu olmak" olarak tanımlıyor mesela, onu ne yapacağız?
Özellikle kuzey avrupa eğitim sistemleri dünyayı bambaşka bir yere taşıyor, çocuklarımız ülkemizi "iyileştirecek"se, o ülkelerle rekabet edecekler. Haksızlık değil mi onları hala 80'lerin kriterlerine göre "başarısız" diye damgalamak?
2000'den sonra doğan nesillerin hiçbirini eski dönemlerin "başarı" saydıkları şeylerle kıyaslamamak lazım. Ha, bizim eğitim sistemimiz b*k gibi olduğu için muhtemelen bizim çocuklar hep aynı kriterlerle eleştirilecekler ve bu yüzden daha nesiller boyu çoğuna yazık olacak o ayrı.
Son cümlenize ise %100 katılıyorum, fikirlerimiz kendimizi bağlıyor...
Not: Bu arada, aynı fikirde olmasak bile şu forumlarda koca/kaynana/gelin/sevgili dışında bir konu konuşabildiğimiz için aşırı mutluyum şu an
Disgrafi.Bence yardim almalisiniz ben sinif ogretmeniyim normal durmuyor yani burada sadece yazi kotu degil harfler havada disleksi olabilir bazi harfler yamuk cizgilerde gitmemis
Disleksi de olabilir disleksinin cesitleri var :) arastirabilirsiniz :))Disgrafi.
Heceleme ve yazma sikintilari var diyip direkt disgrafi diyemeyiz, disleksi daha kapsamli ve daha cok tanisi konulan bir bulgu. Bilginiz olsun.Disgrafi.
İşte bu sebepten ilkokulda bu iş halledilmeliydi diye düşündüm ben de. Adını yazamayan nesil geliyor,biz de diyoruz ki artık her şey bilgisayarla. Bana göre asla geçerliliği yok bu bilgisayar dijital çağ muhabbetlerinin. Tembelliğimize kılıf sadeceMaalesef şuan ki eğitim sistemi öğrenciyi hicbir şeye zorlamaya izin vermiyor. Lisede branş öğretmeniyim, doğru düzgün yazı yazamayandan tutun,dört işlemi, çarpım tablosu bilmeyen öğrenci ile sayısal ders işlemeye çalışıyoruz.
Aynısı bir tanıdığımın çocuğunda vardı, disgrafi rahatsızlığını bir araştırmanızı öneririm. Motor becerilerdeki bir rahatsızlıktan dolayıydı galiba, aynen bu şekilde yazabiliyo disgrafikler. Özel eğitimle düzeldi çocuğun yazısı. Tanıdık da internette karşısına çıkan bi yazı sayesinde fark edebildi durumu.Dersleri iyi solak değil ama çok karışık lisede böyle olur mu ki?
Disgrafi de dikleksi çeşiti.Disleksi de olabilir disleksinin cesitleri var :) arastirabilirsiniz :))
Disleksi daha kapsamli diyorum. Disgrafi diye bir tani yan dalini koymak dogru olmaz. ArastirilmaliDisgrafi de dikleksi çeşiti.
Lisede aynı böyle yazan bi arkadaşım vardı yazısını sadece kendisi okuyabiliyorduDersleri iyi solak değil ama çok karışık lisede böyle olur mu ki?
Ben seni sectim pikachu. Asiri tablete telefona bakmaktan peynire dönüyo cocuklarin beyni. Ne kitap okuma ne ders calisma var. Ayrica basasrisiz ogrencinin sinif gecmesi ayri bi skandaldir . Egitim sistemini bitiren seylerin basinda gwliyor zaten sinifi geciyorum neden emek harcayayim?Hah işte yeni nesil tam da sizin dediğiniz gibi düşünerek komple bilgisayara endeksli bir hayat düşünüyor ama alakası yok. Bilgisayar başından kalkamadıkları için zekaları durağanlaşıyor. Bu sebepten şimdiki neslin çocukları 70lerin 80lerin 90ların çocukları gibi başarılı değiller. Sınıfta bırakılmak ne dünyanın sonudur ne de çok kötü bir şeydir. Aksine,şimdi çocuklar her koşulda sınıf geçtikleri için bu kadar başarısızlar. Bu yazıyı yazan çocuğu bir defa sınıfta bıraksalardı bu çocuk düzelirdi.
Elbette ki sizin fikriniz sizi bağlar,benim fikrim de beni bağlar.
Belirtilere baktık eşimle yok çoğunluğu.Aynısı bir tanıdığımın çocuğunda vardı, disgrafi rahatsızlığını bir araştırmanızı öneririm. Motor becerilerdeki bir rahatsızlıktan dolayıydı galiba, aynen bu şekilde yazabiliyo disgrafikler. Özel eğitimle düzeldi çocuğun yazısı. Tanıdık da internette karşısına çıkan bi yazı sayesinde fark edebildi durumu.
Benimde yazım kötü hiç yazı yazmayı sevmedim.Okumayi severdim ben.Benim de çok kötü ve 30 yaşındayım. Güzel yazısı olanlara çok özeniyorum