Sizin yapabileceğiniz pek bir şey yok. Onu cephesinde yanlız bırakarak, seninle savaşmıyorum demiş oluyorsunuz ve yapılabilecek en olgun tavrı sergiliyorsunuz zaten. Daha fazla her türlü muamele size zarar. Ona yardım edebilecek en son kişisiniz.
Ben sizin gibi güzelim aile bağlarina sahip olmadiğım biri ile yaşadım bunu on yıl. Küçüktüm o zamanlar. Muhatap olmadım ancak tamamen hayatımdan çıkarmam o dönem mümkün değildi. En son gelinen nokta; Psikolojik bir rahatsızlığı vardı. Bir gün oturmuş düşünceli düşünceli "Yok ben hasta değilim. Misk kedisi hasta." demiş. Konuyla yakından uzaktan alakam yok. Empati yaparken, nerdeyse kendimi suçlamaya başlayacaktım. Yanında konuşurken kelimelerimi özenle seçiyordum kendini kötü hissetmesin diye. Ancak iftira, dedikodu, etrafını manipüle, beni yalnızlaştırma çabası, hor görmeye çalışma.. Zor bir dönemdi, bana diş geçiremedi ancak iz bırakmıştı o dönem. Sizin durumunuz daha zor kardeş sonuçta. Kan her zaman sudan yoğun akar.
Kızkardeşiniz kötü biri değil, size de bilerek kötülük yapmaya çalışmıyor. Lakin kendi değersizliğini sizin sahip olduğunuzu düşündüğü değerlerle veya sizi değersizleştirerek tedavi etmeye çalışıyor. Önce kendini (ve etrafını) sizin kötü olduğunuza inandırıyor (nişana geç geldin, yardım etmedin, x'e hizmetçi gibi davranamazsın) böylece size karşı koyduğu tavır meşru olacak. Kızkardeşinizin asıl zararı sizden çok kendine esasında.
Bir kimsenin kıskançlığı, rekabet ettiğinin görünür hale gelmesini umursamayacak raddeye geldiyse ciddi sıkıntı var.
Size üzüldüm ancak kız kardeşinize acıdım. Attığı adımlar sağlıklı değil.