- 12 Aralık 2019
- 17.470
- 54.128
Hepimizin başı sağ olsun... herkes gibi bu deprem beni de psikolojik olarak derinden etkiledi.
peki, ben neden ölümden bu kadar korkuyorum?
hayatımda ölümle tanışmam 16 yaşındayken oldu. Büyükbabam gözümün önünde son nefesini verdi, ölümünü izledim, iç çekerek can vermesini, gözünden akan feri ve gözlerinin griye dönmesini asla unutamam. Gece yarısıydı ölümü, aylarca “ben de gece mi ölücem” diye geceleri uyuyamadım.
sonrasında bu yaşıma kadar yani 15 sene içinde 2 eniştem, büyük teyzem, anneannem ve dedem öldü. anneannemin naaşını severken daha bedeni soğumamıştı ve sıcacıktı. Onun da son nefesini gördüm diyebilirim. dedemi bu yaz koronadan kaybettik. Geri kalan herkesin naaşını da tabutta beyaz/mor gördüm. Çenelerinin bağlı oluşu gitmez gözümün önünden. Hepsi 60-70 yaşın üstündeydi ama ateş düştüğü yeri yakıyor.
bi felaket ya da ölüm haberi aldığımızda saat genelde gece yarısıydı. Bu sebeple gece uykularından çok korkarım. Yatakta Dua ederken mutlaka “allahım sağ Salim yatıyoruz, sağ Salim kalkmayı nasip eyle” derim.
99 depreminde 8 yaşındaydım, olayı net hatırlamasam da korkusu hala içimde. İstanbul’a uzak değiliz ve biz de beşik gibi sallanmıştık. üstüne bunca yıldır süregelen diğer depremler… şimdi de Maraş depremi. Profların ısrarla İstanbul depreminden bahsetmesi… trakydayız (4.derece deprem bölgesi, diğer bölgelere göre bi nebze daha güvenli) ama olası İstanbul depreminde ne hale geleceğiz bilmiyorum. Psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Geceleri uyuyamıyorum. Bir oğlum var 1 yaşına girmek üzere ve ben hamileyim. her gün her gece düşündüğüm şey deprem olursa nasıl sığınırız, nereye yatarız, eşimle ayrı düşer miyiz, yanımızda Su yok, yemek yok, deprem çantamız yok, annemler başka ilçede, onlar ne olur gibi gibi düşünceler beynimi yiyor. Çanta hazırlayıp kenara koysam ne zaman yakalanıcaz belli değil, yaz mı kış mı, hep o çantayı düzenlemek gerekecek ve acım taze kalacak gibi geliyor. Akşam da bunları düşünmekten uyuyamadım sonra kalktım baş ucuma 2 tane su koydum, onları koyunca rahatladım ve öyle dalmışım.
Bir yandan da günlük rutinimize dönmek zorundayız ama gülsem kendimi suçlu hissediyorum. Sanki bu son depremle içim, ruhum öldü arkadaşlar. Annesi ölen bebekler, bebekleri ölen anneler… o kareler gitmiyor gözümün Önünden.
depremi yaşamaktan ayrı, ölmekten ayrı korkuyorum. Ne zaman ölücez bilmiyorum, elbet bir gün bu dünyadan göçücez ama erken olmasından, evlatlarımın bensiz kalmasından ya da birimizin ölüp birimizin sağ kalmasından filan korkuyorum. Eşime bahsettiğimde bu durumu soğukkanlı cevaplar veriyor. Yapısı Gereği öyle bir adamdır. Dramatize etmez, bense tam tersi her şeyin en kötüsünü düşünürüm. O, yaşayıp göreceğiz kafasında.
(şurada bir paragraf daha yazmıştım ama dini içerikli anlaşılmasın diye düzenledim.)
psikiyatri ya da psikolog olayına giremiyorum, eşime göre bu durum geçici. Eşimden izin almak gibi bir durum söz konusu değil yanlış anlaşılmasın ama ben de neden bilmiyorum gitmek istemiyorum, sanırım hazır hissetmiyorum bu duygularımı açmak için ama böyle de ne kadar yaşanır bilmiyorum.
inanılmaz bir korku içindeyim. Sizlerle dertleşmek istedim.
öyle işte…
peki, ben neden ölümden bu kadar korkuyorum?
hayatımda ölümle tanışmam 16 yaşındayken oldu. Büyükbabam gözümün önünde son nefesini verdi, ölümünü izledim, iç çekerek can vermesini, gözünden akan feri ve gözlerinin griye dönmesini asla unutamam. Gece yarısıydı ölümü, aylarca “ben de gece mi ölücem” diye geceleri uyuyamadım.
sonrasında bu yaşıma kadar yani 15 sene içinde 2 eniştem, büyük teyzem, anneannem ve dedem öldü. anneannemin naaşını severken daha bedeni soğumamıştı ve sıcacıktı. Onun da son nefesini gördüm diyebilirim. dedemi bu yaz koronadan kaybettik. Geri kalan herkesin naaşını da tabutta beyaz/mor gördüm. Çenelerinin bağlı oluşu gitmez gözümün önünden. Hepsi 60-70 yaşın üstündeydi ama ateş düştüğü yeri yakıyor.
bi felaket ya da ölüm haberi aldığımızda saat genelde gece yarısıydı. Bu sebeple gece uykularından çok korkarım. Yatakta Dua ederken mutlaka “allahım sağ Salim yatıyoruz, sağ Salim kalkmayı nasip eyle” derim.
99 depreminde 8 yaşındaydım, olayı net hatırlamasam da korkusu hala içimde. İstanbul’a uzak değiliz ve biz de beşik gibi sallanmıştık. üstüne bunca yıldır süregelen diğer depremler… şimdi de Maraş depremi. Profların ısrarla İstanbul depreminden bahsetmesi… trakydayız (4.derece deprem bölgesi, diğer bölgelere göre bi nebze daha güvenli) ama olası İstanbul depreminde ne hale geleceğiz bilmiyorum. Psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Geceleri uyuyamıyorum. Bir oğlum var 1 yaşına girmek üzere ve ben hamileyim. her gün her gece düşündüğüm şey deprem olursa nasıl sığınırız, nereye yatarız, eşimle ayrı düşer miyiz, yanımızda Su yok, yemek yok, deprem çantamız yok, annemler başka ilçede, onlar ne olur gibi gibi düşünceler beynimi yiyor. Çanta hazırlayıp kenara koysam ne zaman yakalanıcaz belli değil, yaz mı kış mı, hep o çantayı düzenlemek gerekecek ve acım taze kalacak gibi geliyor. Akşam da bunları düşünmekten uyuyamadım sonra kalktım baş ucuma 2 tane su koydum, onları koyunca rahatladım ve öyle dalmışım.
Bir yandan da günlük rutinimize dönmek zorundayız ama gülsem kendimi suçlu hissediyorum. Sanki bu son depremle içim, ruhum öldü arkadaşlar. Annesi ölen bebekler, bebekleri ölen anneler… o kareler gitmiyor gözümün Önünden.
depremi yaşamaktan ayrı, ölmekten ayrı korkuyorum. Ne zaman ölücez bilmiyorum, elbet bir gün bu dünyadan göçücez ama erken olmasından, evlatlarımın bensiz kalmasından ya da birimizin ölüp birimizin sağ kalmasından filan korkuyorum. Eşime bahsettiğimde bu durumu soğukkanlı cevaplar veriyor. Yapısı Gereği öyle bir adamdır. Dramatize etmez, bense tam tersi her şeyin en kötüsünü düşünürüm. O, yaşayıp göreceğiz kafasında.
(şurada bir paragraf daha yazmıştım ama dini içerikli anlaşılmasın diye düzenledim.)
psikiyatri ya da psikolog olayına giremiyorum, eşime göre bu durum geçici. Eşimden izin almak gibi bir durum söz konusu değil yanlış anlaşılmasın ama ben de neden bilmiyorum gitmek istemiyorum, sanırım hazır hissetmiyorum bu duygularımı açmak için ama böyle de ne kadar yaşanır bilmiyorum.
inanılmaz bir korku içindeyim. Sizlerle dertleşmek istedim.
öyle işte…
Son düzenleme: