Ojelerim ve Ben :)

Flamenca

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
1 Ocak 2011
1.003
11
Evettt, artık sevgili arkadaşlarımın sayfalarına fotoğraf eklemeyi bırakıp, kendi sayfamı açıyorum. :) Bir arkadaştan bu öneri geldiğinden beri bugün açarım, yarın açarım derken günler geçti ve nihayet sayfam artık sizlerle. :) Blog açmam için de yoğun bir baskı var özellikle Face'de hazırladığım fotoğraf albümüne fotoğraflar ekledikçe arkadaşlarım artık blog açmanın zamanı geldi diyorlar ama bende bu üşengeçlik varken ancak birkaç sene sonra açarım herhalde. Bu sayfayı bile açmam haftalar sürdü. :)
Burada sizlerle ojelerimi ve onlar hakkındaki bilgileri paylaşacağım... Tüm oje fanlarının söylediği gibi, öje sürmek bir hobidir aslında... Ve değişik ojeler bulup toplamak da bir koleksiyonculuk çeşididir. Kimse yüzlerce ojemiz var diye bize deli gözüyle bakmasın. Ya da baksın, ne fark eder? Umurumuzda mı?

İlk mesajımda, deli gibi sevdiğim Etude House ojelerinden birini tanıtmak istedim. Her zaman söylediğim gibi, Uzakdoğu kozmetikte lider. Özellikle Japonya ve Kore. Uzun zamandır makyaj ürünlerini keyifle kullandığım ünlü ve kaliteli Uzakdoğu markaları var. Ojede de sağlıklı ve kaliteli ürünler veren Kore markaları çok ünlü, bunlardan en sevdiğim hatta taparcasına sevdiğim marka: Nfu Oh. Oje fanlarının iyi bildiği ve sevdiği bir markadır. Nubar da onlardan biri. İlerleyen zamanlarda bu markaların ojeleriyle ilgili fotoğraflar ve bilgiler eklerim. Kore'li olağanüstü tatlı, nazik ve bonkör bir satıcım var Ebay'de... 5-10 oje aldıysam yanında ojelerin 2 misli büyüklüğünde bir de hediye paketi geliyor ve içinden neler çıkmıyor ki, el kreminden özel oje temizleme pamuklarına, extra ojelerden ipek keselere hatta kahveye kadar bir sürü hediye yolluyor sevgili arkadaşım bana. :) Ondan alışveriş yapmak ayrı bir zevk oldu benim için. Ben de bir gün ona Türkiye'ye özel hediyeler göndermek istiyorum.
Etude House, tırnak besleyici ve zararsız içeriği ve güzel renkleri ile gönlümde yerini ayrı bir yerde aldı. Sürerken en az kokan ojelerden biri aynı zamanda. Aşırı fazla renk seçeneği yok ama olanlar da sahiden çok güzel. Fotoğraflarda ojenin olağanüstü güzel ışıltılarını göremiyorsunuz ama üzerine matlaştırıcı sürülmüş hali de bence çok güzel oldu. :)





 
bende sürekli oje kullanırım fakat bu matlatşırıcı işini ilk defa duydum ..
denemek lazım güel durmuş ojenin rengide çok tatlı :92:
 
Bunlar da Etude House ojelerimin toplu halde çekilmiş aile fotoğrafları. :)))



Detaylar...



Uzakdoğu'luların detayları böyle güzel işlemesine bayılıyorum. Nfu Oh şişeleri de muhteşemdir ama bunlar da çok çok güzeller. :)



Mini boylarda en sevdiğim 2 oje, biri simli ve içinde renkli kalpler var, diğeri Chanel Paradoxal'a benziyor ama daha yanardöner bir oje.

 
bende sürekli oje kullanırım fakat bu matlatşırıcı işini ilk defa duydum ..
denemek lazım güel durmuş ojenin rengide çok tatlı :92:

Teşekkür ederim. :)
Matlaştırıcıları seviyorum, anında kadifemsi bir görüntü elde ediliyor ojede. Ben eğer ojeyi iki gün kullanacaksam (genelde her gün değiştiririm) ve matlaşınca güzel olacak bir ojeyse, sürdüğüm gün normal hali ile kullanıp ertesi gün matlaştırıcı sürüyorum. Arıca mat ojeler almaya gerek kalmıyor ama yine de dayanamayıp birkaç defa mat oje aldım. :)
 
Bunlar da bugün gelen törpülerim. :) Nasıl kıyıp da kullanacağım bilmiyorum, zaten metal törpü de kullanmam pek, kağıt törpü kullanırım. (Gitarcılar için özel TLP törpü kağıtları muhteşemdir, ben de Konservatuvar'ın klasik gitar bölümünde okuduğum için çok eskiden beri tırnaklarımı o kağıtlarla kısaltıp düzeltme alışkanlığım var.)
Çok şirinler değil mi? Hem önden hem arkadan görünüşlerindeki detaylara bayıldım! Yakından görmek için lütfen fotoğrafların üzerine tıklayın.



 
ojelerin şişeleri harika.. her gün oje kullanyıorsan tırnakların turuncuya yakın bi renk almıyormu.. bi ara hiç boş durmuyordu tırnaklarım her gün deişiyodum ojelerimi sonra tırnaklarımın renkleri kınaya benzer bi renk aldı..
şimdi arada boş bırakıyorum tatil veriyorum tırnaklarıma :)))
ojelerin şişeleri çok tatlı törpüler ise dahada tatlı..

buarada kağıt törpü demişsin o hangisi oluyoki ? :)ben şey kullanıyorum sünger törpü ama sürekli yeni almam gerekiyor.. bi kaç sefer kullanmada deforme oluyo..
tırnak parlatmak için iyi oluyo o bide oje ozaman pürüzsüz görünüyo..

 
Her oje çıkarma işleminden sonra tırnak bakımı yapıyorum yağlar ve kremlerle. Haftada bir de bolca vazelin ya da krem sürüp pamuklu eldiven giyip öyle yatıyorum sabaha dek yoğun nemlendirme sağlaması için. Yıllardır alışkanlık edindim bunu. Pek sararma olmuyor ama geçenlerde yeni bir mavi oje denedim çok fena boyadı, günlerce de gitmedi ama sonunda geçti.
Kağıt törpü dediğimi Yüksekkaldırım'da müzik enstrümanları satan yerlerde bulabilirsiniz ya da getirtebilirsiniz. En iyisi TLP'dir. Ben en son Londra'da bir mağazada bulup birkaç paket almıştım, epeyce gidiyor... Tırnak uçlarının gitar tellerine takılmaması lazım, bu nedenle 3 ayrı boy kağıt törpü içerir paketler, her biri farklı bir aşama içindir, tırnak uçlarında minnacık bile pütür bırakmaz onlar, pürüzsüz bir ses için gerekli olan da budur. Konservatuvar'da öğrenciyken uzun yıllar önce, TLP çok nadir gelirdi Türkiye'ye, geldiği an toplar hepsini alırdık.O zaman böyle internetten sipariş imkanı filan da yok tabii. TLP'miz bitmişse eğer, nalbura gidip sıfır numara su zımparası alıp, kesip birbirine sürtüp inceltip boy boy zımpara kağıtları yapar onları kullanırdık. :) Yoklukta çareler tükenmiyor, mutlaka alternatifler üretiliyor.
Tabii ben şu anda müzik yapmıyorum, mesleğimi yapmıyor, çocuk büyütüyorum. :) Böyle tırnaklarımı uzattığım dönemlerde de ojelerimle daha mutlu mesut yaşıyorum tabii. :) Enstruman çalıyorsanız, hem güzel ve uzun tırnaklara sahip olmanız hem de müzik yapmanız imkansızdır, birinden mutlaka feragat edersiniz... Benim branşım klasik gitar ve piyano, tırnaklarımın sol elimde kısacık, sağ elimde de birkaç milim uzun olması lazım sadece, ama şu anda ikisi de uzun ve ojeli. Epeyce zaman da böyle gider. :) Eskiden beri her fırsatta, yani müzikten uzak kaldığım her dönemde oje tutkumu doya doya yaşıyorum. Ne yapalım benim hayatım da böyle işte. :))
 
Tanıtacak onlarca marka, yüzlerce oje var ve benden önce de pek çok arkadaşım benim favorim olan ojelerin önemli bir kısmını tanıttı bloglarında ya da forumlarda... Yine de ben kendimce hepsini anlatmak ve göstermek isterim zaman içinde, mesela bugün tırnağımda daha önce hiç ojesini kullanmamış olduğum yerli bir marka var, Gabrini - Elegant... Yerli ojeler içerisinde sadece Alix Avien'i seven biri olarak, Gabrini'nin birazdan anlatacağım iki ojesini bulunca şaşırıp kalmıştım. Şans eseri bulduğum o iki ojeden yeniden bulursam bir dolu alıp arkadaşlarıma da hediye edeceğim.
Ojelerin ilki, 360 numaralı Gabrini - Elegant... Muhteşem bir yanardönerliğe sahip, Nubar'ın ojelerine çok benziyor, OPI Nicole serisinde çok benzeri bir oje var, bir gün yan yana sürüp kıyaslayacağım ikisini, nerdeyse aynılar. Tabii önemli bir fark var, biri 10 dolar, diğeri 1,5 tl.
Diğeri ise bir foil oje, çok tatlı, yoğun ışıltılı bir pembe, numarası 393. Bulduğunuz yerde kaçırmayın derim. Bu yerli ojelerin kokusu ağır olmasa (yabancı ojelerin kokusu daha iyi hatta bazılarının yok denecek kadar az, benimki gibi alerjik bir bünye için önemli bir mevzu bu) sahiden içlerinde muhteşem tonlarda ojeler bulunabiliyor. Gabrini ojelerin de kokusu ağır ve yoğun maalesef. Havalar güzelleşti, açık balkonunuz varsa, özellikle yerli ojelerinizi açık havada sürmenizi öneririm böylece çok fazla solumaz ve zarar görmezsiniz.

Şimdi fotoğrafları ekliyorum... :)






No: 360... Yanardönerliğini gösterebilmek için tırnaklarımı şekilden şekile soktum. :)) Yeşil ve pembe tonları arasında dans ediyor bu oje...



No: 393... Tek katta opak bir görüntü sağlanıyor bu oje ile; foil olduğundan, ama tabii ben yine iki kat sürdüm. Işıltılarını çok sevdim bu ojenin... Bana aslında açık pembe ojeler pek yakışmaz, fuşya tonları yakışır ama bu ojeyi yakıştırdım kendime. :)



 
Bugünlük son bir oje tanıtayım bırakayım... Başka bir gün devam ederim. :)
Siyah ojelere sevgim her zaman ayrıydı, yıllardır da siyah oje sürdüğümde üzerine mutlaka simli, glitterli bir oje sürüp kullanırdım. Şimdilerde hemen her marka simli siyah oje üretti. Favorim olan birkaç marka var, zaman içerisinde hepsini anlatırım ama son zamanlarda en çok sevdiğim, Wet 'n' Wild'ın Fantasy Makers serisinin Glitterin' isimli ojesi. Deborah Lippmann'ın Ruby Slippers'ı gibi değil ama pek çok yabancı markada benzerleri var. Siyah ojenin içindeki kırmızı ince simler özellikle gece muhteşem görünüyor, çektiğim fotoğraflar güzelliğini anlatmaya yeterli olmadı maalesef... Bu ojeyi Ebay'de zor buldum, hatta bir arkadaşım istedi, 2. defa baktığımda bitmişti, tabii takipteyim, bulduğum an birkaç tane sipariş edeceğim.
Şişenin fotoğrafını az önce çektim ama diğer fotoğraflar birkaç hafta öncesinden... Tırnaklarım şimdi daha kısa ve daha küt. Aslında en çok ne oval ne de küt; ikisinin ortası seviyorum tırnaklarımı, yani hemen hemen bu fotoğraflardaki gibi seviyorum. :)





 
Devam ediyorum... :) Zaten şu sıralar tırnaklarımla ilgilenmek dışında pek bir şey yaptığım yok, bari yaptıklarımı paylaşayım. :)
Şu anda tırnaklarımda Deborah Lippmann'ın glitterli üç ayrı ojesi var ve sol elimin yüzük parmağının tırnağında da 5 tane çiçek şeklinde rhinestone var. Oldukça kokoş bir tırnak makyajı oldu yani. :) O renkli taşları artık her yerden bulabilirsiniz. Ben 10 sene önce İngiltere'den Türkiye'ye dönüşte (eğitim amaçlı gitmiştim, orada doğmadım yani ) ) getirmiştim nail dangle'lar ile birlikte. Şimdi her yerde satılıyor. Ama en ucuza en çok çeşidi bulabileceğiniz pek çok yabancı internet sitesi de var. Ebay bunların başında geliyor...
Bu kadar anlattım, fotoğraf ekleyecektim ama çektiğim fotoğrafların hiçbirini beğenmedim. Yarın kızım ve babası ile dışarı çıkacağız, o zaman gün ışığında çekerim, eğer beğenirsem eklerim...

Şimdi eskilerden bir fotoğraf paylaşayım... Sevilla 145 haki yeşil üzerine sticker çalışması. Tırnaklarım mutfak dolaplarımın kulplarına benzeyince böyle bir fotoğraf çekmiştim. :) Daha yakından görebilmek için fotoğrafın üzerine tıklayınız lütfen. :)

 
Piggy Paint ojelerden başka bir topicte bahsetmiştim. Bu ojeler olabilecek en zararsız ojeler. Kokusuz, doğa ve çocuk dostu bu ojelerin asetonsuz kendi oje çıkarıcısı da var. Piggy Paint ojeler hem hamileler hem de çocuklar için çok uygun. Ben çocukların oje sürmesine teoride karşıyım aslında (zaten 4 yaşına dek kızımın tırnağına hiç oje sürmemiştim, kendi isteyene kadar) ama çocuklara çok fazla yasak konulmasına da karşıyım. Eğer çocuğun talebi varsa, o talebi olabilecek en zararsız ve sağlıklı biçimde yerine getirme taraftarıyım. Çünkü yasaklar daha caziptir ve çocuk takıntı geliştirebilir. Böylesi daha rahat ve daha sağlıklı bana göre, zaten olumlu sonuçlarını da bir anne olarak alıyorum.
Bir arkadaşımızın söylediğine göre Piggy Paint'in kendi internet sitelerinde de satışları varmış. Benim elim Ebay'e alışkın olduğundan ilk oraya bakıyorum hep. Bu ojeleri de orada bulup her renginden aldım kızım için. Bir hafta sonra geldi. Ben de genellikle zararsız ve iyi ojeler kullanmaya çalışıyorum ama kızım tırnaklarımı her görüşünde aynı ojeden istiyor. :) Hal böyle olunca Piggy Paint ojelerin her renginden sipariş etmem şart olmuştu. Şimdi tırnaklarımı ne zaman beğense, odasında aynı rengi kendi ojelerinde bulma şansı var.
Kızıma 2 yaşındayken kendi kütüphanesini yapmıştım kitapları sevmesi ve onları oyuncak gibi görmemesi için, çok da işe yaramıştı. Şimdi de 5 yaşında kendi tuvalet masası olacak galiba. :))

Kızımın güzel ellerinde bir skittle çalışması. Maaşallah demeden bakmayın lütfen...



Piggy Paint'lerle 'vurgu' çalışması, kızım vurgu nedir onu bile öğrendi, gerisini siz düşünün artık. :)))



Piggy Paint ojeler...



Ojeleri ve minişimin eli.

 
Claire's Mood serisi, son dönemde en çok sardığım ojelerden oluşuyor. :)) Bu ojeler ısıya göre denk değiştiriyor. Sıcak hava ya da sıcak suyla temasında rengi açılıyor, soğuk hava ya da soğuk su ile temasında rengi koyulaşıyor. Oda ısısındaki doğal halinde de tırnağın uzun olan beyaz kısmı daha soğuk olduğundan koyu renk, geri kalan kısmı açık renk oluyor ve sanki iki ayrı oje sürmüşsünüz gibi duruyor. Bu ojeleri internette ilk gördüğümde aşık oldum, tek bir tanesi hariç serinin tüm ojelerini aldım hemen. Google'da Claire's Mood diye yazıp görsellerden bakabilirsiniz. Oje fanlarının kesinlikle en az birkaç tane edinmesi gerekiyor bu ojelerden. Henüz Türkiye'de yok ama pek çok internet sitesinde satışı var, çok yakında Türkiye'ye de geleceğini düşünüyorum.

Claire's Mood - happy/earthy. Baş parmağımdaki spot değil, nail dangle için açtığım delik görünüyor. :)) Şu anda yok, tırnaklarım uzadığı ve kısalttığım için. Fotoğraf birkaç hafta öncesinden...



Claire's Mood - excited/bored. İçlerinde en çok bu ojeyi seviyorum. Geçen hafta çekilmiş bir fotoğraf.



Serinin diğer ojelerini de sürdükçe fotoğraf çekip eklerim. :) Bu ojeler sahiden çok eğlenceli. Sürdüğüm zaman suyun altında oynayıp duruyorum, bir sıcak bir soğuk suyun altında tutup renk değişimlerini izliyorum. :)) Google'de bu ojelere bakacaksanız mutlaka videoları bulun, suyun altındaki halini videoya çekenler var, ben birkaç yabancı blogta görmüştüm.
 
t
o parmaklar senin diil biri tombul dieri zayif
 
t

o parmaklar senin diil biri tombul dieri zayif

Bütün fotoğraflar bana ait, komik misin sen Allahaşkına? :))) Başka topiclere daha önce de eklediğim fotoğraflar bunlar, ayrıca diyetteyim ve 31 kg vermiş bir insanım, bazı fotoğraflarda ellerim daha tombul çıkmış olabilir, tüm fotoğrafların bana ait olduğu hepsine bakınca çok belli. Ortalık bulandırmaya geldiysen yazma sayfama, adam gibi şeyler yazacaksan yaz.
 
O eller senin değil, o tırnaklar takma... Bu sözleri daha önce de forumlarda sayfa açan ya da blog açan arkadaşlar sık sık duymuşlar, daha önce bu konuda yazmışlardı. :)) Benim de karşılaşacağım aklıma gelmezdi, ilk oldu bu, hadi bakalım. :) Hani yani iki fotoğrafı benzetemedin diyelim, "o eller senin değil" denmez, farklı çıkmış denir ama amaç başka tabii.
Ellerimi videoya da çekip buraya ekleyeyim bari, böyle saçmasapan yorumlar yapanlara gösteririm gerekirse. :))
 

kizinin parmaklarimis sorry cnm
 
kizinin parmaklarimis sorry cnm

Alıntı yaptığın mesajımdaki iki fotoğraf da bana ait. Claire's Mood'un iki ojesini tanıttığım iki ayrı fotoğraf. Onlar kızımın elleri değil. Kızımınkiler diğer mesajda, Piggy Paint ojelerimi tanıttığım mesajda.

Bu arada ben oradaki ışık daha iyi diye tırnak fotoğraflarımı en çok mutfakta çekerim, çoğu fotoğrafın fonunda mutfak dolaplarımın altı görünür, benim olmadığı iddia edilen fotoğrafta da görünüyor, ilk sayfadaki 4 fotoğrafta da, yani fotoğrafların hepsinin aynı yerlerde çekildiği de belli, benzeri yorumlar yazacak arkadaşlar lütfen önce fotoğrafları bir incelesinler. :)
 

tmm 2foto sana 2foto kizinaa ait anladik.sikinti yok seker
 
Neyse, ben devam edeyim... Eskilerden ekliyorum ki yeni çekeceğim fotoğrafları sıcağı sıcağına ekleyebileyim...

Geçtiğimiz günlerde, hangi ten rengine hangi ojeler yakışır hangileri yakışmaz konusunda tartışmalar olmuştu. Açık tene koyu renklerin, koyu tene açık renklerin yakıştığı bilinen bir gerçek. Tabii istisnai durumlar da var. Bana açık pastel tonlar ne yazık ki yakışmıyor. Inglot'un pastel tonlarda birkaç ojesini almıştım geçenlerde, en severek aldığım da açık pastel sarıydı ama tırnaklarıma sürdüğümde ellerimi ölü eli gibi gösterdi ve hiç güzel durmadı. Fotoğraflarda görüyorsunuz... Tabii rengi çok sevdiğimden kullanacağım, üzerine Konad'la baskı filan yapıp ya da birşeyler yapıştırıp renklendirip kullanırım olmazsa... Buğday ve koyu tenliler bu ojeyi kaçırmasın bence, bana yakışmasa da rengi inanılmaz güzel.

Inglot no:968



 
İlk mesajımda Etude House ojelerden bahsetmiştim. Bu markanın kocaman kalpli şişelerde Luci Darling diye bir serisi var. Fazla renk seçeneği yok ama olan renkler de çok güzeller.
Fotoğraflar flaşsız, renkleri daha canlı görmek isterseniz eğer, Google'de görsellerde Etude House - Luci Darling Nail Polish yazıp aratarak bakabilirsiniz.
Bu arada, Etude House ojelerin fiyatları $3-$7 arasında değişiyor. Fiyat-performans ilişkisine göre mükemmeller.

Yeni geldiklerinde çekmiştim bu fotoğrafı...



Ellerime yakıştırdığım bir pembe tonu, pembe değil fuşya demek lazım aslında... Daha açık olanlar bana pek yakışmıyor.

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…