Oğuzhan Taş Siirleri

roxett

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.280
60
47
Kırık Kalp



Demek yalanmış sözlerin,
Demek rüyaymış gördüklerim,
Boş yere ağlamış gözlerim,
Bu kırık kalp senin eserin.
***
Demek ayrılmakmış isteğin,
Demek hüsranmış hayallerim,
Boşunaymı sana ümitlerim,
Bu kırık kalp senin eserin.
***
Demek derbeder olmammış dileğin,
Demek özlemekmiş kaderim,
Boşuna beklemiş ellerim,
Bu kırık kalp senin eserin.

 
Ah Bu Meret!



Bu hastalığa ilk yakalanışım değil,
Daha önceden de kapılmıştım bu merede,
Aşılıyım dostlarım merak etmeyin,
Beni hicazlı sözlerle teselli etmeyin!

İlk defa geceden sabahı karşılamıyorum,
Bu savaş suskunluğum ilk değil,
Gözyaşlarım içime akıtıyorum,
Ben yine onu düşünüyorum.

Sigara ve çay yine dostum oldu,
Bir de katran siyahı bu geceler,
Limandan kalkan son gemiyi de kaçırdım,
Artık bu yalnızlar adasındayım...

 
Ah İstanbul



Bir kuş kalkmaz bu sefil yerde,
Hani benim deniz kokan İstanbulum nerde?
Sabahları martı sesiyle uyanırım
Sokağa çıkınca sıcak bir güneşle dolaşırım.
Kimi zaman bir aşk yağmuru ıslatır beni.
Sofrada yeşil zeytin, yumurta tava ve çay,
Ortaköy'de geçen günü ömürden bir fazla say.
Denizden karşıya geçmek bir rüya gibidir,
Martılara ekmek atmak, sigara tüttürmek,
Tavşan kanı bir çayla dalgalı sevgilime bakmak.
Bazen dikkatimi dağıtır İstanbul güzelleri,
Ama güvenilmez, bağlanılmaz buranın dilberine.
Neyse, Kız Kulesi yanından geçiyoruz,
acaba burada yaşasam mı diyorum,
O zaman on şiir kitabı çıkardı piyasaya...

Yanımda deli dostum Zaza Nihat,
Arasıra dertleşiriz, o da esarette,
Düşmüş tuzağına sevdanın, bir daha çıkamamış,
Kütüphanede çalışmış bir süre,
Sonrada dolaşmış ordan oraya.
Neyse işte bir dert ortağım var benim.
Bir eve iki aşık fazla ama,
İdare ediyoruz işte.
Bunları düşünürken bir hareket başlıyor,
Kadıköy'e ulaşmışız nerdeyse.
Deniz kıyısındaki çaycıdan,
Simitle beraber çay içiyoruz.
Ardından bir sigara yakıyoruz,
Dumanını rüzgara savurarak.
Cevizli minübüsüne biniyoruz,
Mahşeri bir kalabalık arasından.
Elazığlı iki dostumuzun evindeyiz.
İkisi de İnternet hastası,
Teknoloji değiştirememiş insanlıklarını.
Delikanlı, mert cana yakın çocuklar.
Gurbetten değil hemen ısınıyorum
Bu iki gurbet kuşuna.
İkisini birarada görmek mümkün değil pek,
Biri gececi biri gündüzcü trenlerde.
Harput Fırınına gidip üç tandır alıyorum,
Orta yaşlı Palulu iki esnaftan.
Gece sohbetle geçiyor,
Biraz uyuyup sabah tekrar yola düşüyoruz.
Trenle Kadıköye gidip,
Biraz kitaplara, kasetlere takılıyorum,
Oradan karşıya, Beşiktaş'a geçiyoruz.
Beşiktaş limanındayım akşam üstü,
Sular hafifçe dalgalı,
Meltem rüzgarı okşuyor saçlarımı,
Deniz minare gölgeleriyle süslü,
Ilık bir hava var bu aşkımın şehrinde,
Aşıklar sarmaş dolaş denizle karanın kesiştiği yerde.
Ah İstanbul elveda sana,
Birgün bir daha görüşmek üzere,
Seni minarelerinden öpüyorum...

Oğuzhan Taş


 
Anlamadım Yar Seni!



Bir sevindirip, bir üzüyorsun,
Bir gidip, bir geliyorsun,
Bir akşam, bir sabah oluyorsun,
Anlayamadım yar seni.

Sevsem kaçıyorsun, sevmesem geliyorsun,
Arasam aramıyorsun, aramasam arıyorsun,
Özlesen de sevsen de kaçıyorsun,
Anlamadım yar seni.

Yanındayken kayboluyorsun,
Uzaklaşınca geliyorsun,
Bir bahar, bir hazan oluyorsun,
Anlamadım yar seni.

Bir günah, bir sevap oluyorsun,
Bir savaş, bir barış oluyorsun,
Bir cefa, bir sefa oluyorsun,
Anlamadım yar seni.

Oğuzhan Taş


 
Anlardın



Bilsen sensizliğin bana ne kadar acı verdiğini,
Tereddüt etmez, hemen çeker beni öldürürdün.
Çünkü en iyi sen anlardın,
Seninle yaralanmış bedenimin yaşayamayacağını.

**************************************

Ansızın...



Ansizin dogar gunes, ansizin kaybolur,
Ansizin dogum haberini alir bir baba bebeginin,
Ansizin caktirmadan gelir ayrilik,
Ansizin hissettirmeden gider sevdiklerin,
Ansizin deprem olur, gonuller yikilir,
Ansizin hisler kaybolur, guven yerlerde sürünür,
Ansizin yolculuklar baslar, ansizin biter,
Ý nsanlar durur oylece, her sey birden olur.
Sinema seridi gibi akar gider ne varsa,
Geriye sadece sevgi, dostluk ve ilik bir muhabbet
kalir su uc nefeslik dunyadan.

Oğuzhan Taş





 
Artık



Bıktım gönlünün sahillerinde
avare dolaşmaktan,
Artık içine çek beni,
Dolaşayım damarlarında,
Seninle beraber ısınıp,
Seninle beraber donayım.
Kalbine senden daha yakın olayım,

Martının kanatlarındaki aşkı,
seninle yakalayalım.
Seninle beraber koklayalım
şu susamış sevda çiçeklerini.

Bir su damlası olalım seninle ben,
Yağmurlarla beraber yeryuzune düşüp,
Güneşle buharlaşalım gökyüzüne,
sonra tekrar aşk ile yanan gönüllere düşelim.

Oğuzhan Taş
 
Aşk İşte



Belki de unutulması gerek yaşananlar,
Belki de avutulması gerek su gonlun,
ama kalbimin yanmasını dindirecek
tek seyi biliyorsun sen sevgilim

Seni unutmak kolay degil!
İcimde tomurcuklanan sevgini
bir anda kurutmak kolay degil
Ama sen bu sevgiyi sulamadın bile
kuruttun günlerce susuz bırakarak

Simdi yanmamam gerek ardından
ama kalbime soz geciremiyorum
Sen susuz bıraksan da
Su istemeyen sevgiler yasayacak gonlumde

Sen de digerleri gibisin
Hep gittiler sen de gideceksin
Hayatımda senin gibiler artik olmamalı
Elbette yesermeli artık gönlüm

Oğuzhan Taş



 
Beklemiyorum



Simdi sensiz oksuz kaldi yuregim
Sensizlik icime isledi
Sessiz sedasiz oylesine yasiyorum
Artik hayattan birsey beklemiyorum.

Beni unutursun demistin
Hala kanimda dolasiyorsun, unutamadim.
Azap gunler gelsin boyle gecsin
Artik hayattan birsey beklemiyorum.

Oğuzhan Taş


 
Benden Sana



Kim bilir bu yağmurlu gecede şimdi nerdesin?
Hangi hasret dağında, hangi umudun koynundasın?
Ben gelmeyen sabahı nemli gözlerle beklerken,
Sen hangi serseri uykunda, hangi sevgi ırmağındasın?

Hiçbir şarkı yetmez sevdamı anlatmaya,
Hiç hakkın yok bu taze yüreği yerden yere vurmaya,
Kalem kağıt yetmedi, yetmeyecek,
Bu sevdamı ölene dek yazmaya…

Tüm damarlarım sökülüp kalsa da tek damarım,
O tek damar mutlaka diğerleri gibi aşkını kanımda taşıyacaktır.
Keşke sende bir damar da benim aşkımı taşısaydı…
O zaman sende yaşadığımı anlar hayata bağlanırdım.

Oğuzhan Taş


 
Bir Gül



Gül Kız derdim sana hep,
gülmeni isterdim,
gül gibi severdim seni,
sana gül verirdim ara sıra,
Seni güldürünce
dünyalar benim olurdu,
Sen üzüldüğün zamanlar,
ben senden daha çok üzülürdüm,
kahrolurdum elimden birşey gelmeyince.

Hayaller kurardık seninle,
saatler boyu,
Karalardım bakkal defteri gibi
olan not defterini,
İçimden gelen aşkı anlatarak.
Sen gülüp geçerdin yazdıklarıma bakarak.

Benim suskun olduğum anlarda,
sen hızla birşeyler anlatırdın,
sanki kötü bir haber duymamak istermiş gibi.
Benim yaptığım saçma espirilere gülerdin,
Belki beni üzmemek için.

Sürekli dörtlükler yazıp
mesajlardım sana bitmez aşkımı.
Allah'a dua ederdim.
seni benden ayırmasın diye.
Aşkımızı herkesten gizlerdik,
kimse bilmezdi sevdalandığımızı.

Hergün baharı getirirdin gönlüme,
Sen gelince güneşler açardı içimde.
Seninle zaman su gibi akardı,
zamanı unutup, çoğu zaman geç kalırdım
Söz verdiğim yerlere.

Senden ayrıldığımızda,
gizlice seni takip ederdim,
sana birşey olmasın diye.
Sen bunu bilmezdin...

Bayramda hediyelerine kavuşmuş
çocuklar gibi olurdum seni gördüğüm gün.
Unutkanlaşırdım, seni düşünmekten.
Kimseye çaktırmamaya çalışırdım,
divane ve avare halimi.

Şimdi benden çok uzaklardasın,
Belki kimlerle hangi tuzaklardasın.
Belki bu satırları okumayıp
Hep benden uzaklaşacaksın...

Oğuzhan Taş


 
Bitti



Yenilmem diyordum,
yenildim hasretine,
Dalgalarında kayboldum,
Bitti deniz, bitti o içimize sığdıramadığımız duygular,
Ansızın kapıyı çarpıp gitti aşk,
Gönlüm küstü kendine,
Hiç aşık olmamacasına kızağa çekildi.
Rüyalarımız gelen yaz güneşiyle buharlaştı,
Hiç umulmadık zamanda birden karardı hava.
İçimde fırtınalarla çarpışıyor,
Dışım ise şu gemi gibi asil ve dimdik.

Oğuzhan Taş

*********************************
Biz



Köşe kapmaca oynadık seninle hep,
Bazen sen, bazen ben kaçtım,
Issız gecelerde hep birbirimizi düşündük,
Ve bunu hiç birbirimize söylemedik.

Birbirimize yokluğumuzu hiç anlatamadık,
Kırdık birbirimizi hep, yaraladık,
Belki yıllar geçecek bundan sonra,
Kalacak elimizde bir çuval saçmalık.

Oğuzhan Taş




 
Değer miydin?



İstemesem de sen geliyorsun aklıma,
Gözlerimin yaşarmasına engel olamıyorum
Kalbimin atışı değişiyor seni andığımda,
Benim sevdiğim kadar sevdin mi acaba?

Sensiz büyüttüm ben bu aşkı,
Sığdırmaya çalıştım ufacık gönlüne,
Ama benim kalbim ikimizin aşkını da taşıdı,
Bu kadar yükü taşımaya değer miydi acaba?
Bu kadar yanmaya değer miydi acaba?
Bu kadar özlemeye değer miydin?

Oğuzhan Taş


 
Dosta Öğütler



Kim yaşadığı aşkı unutmuş ki,
Sadece unutmaya çalışırsın,
Acını hafifletmek için,
Zamana bırakırsın herşeyi.
Kendin teslim olursun hayatin akışına.
Onun hayalini zamanla silip,
Kendini düşünmeye başlarsın,
Eğer uzaklaşır ve onu görmezsen,
Herşey daha kolay olur.
Yoksa acılarını dindiremezsin,
Kendi duygularında boğulursun.
Silinsede izi kalır sevdanın,
Çünkü her sevda kalbe kazınır.
Ufak çizikler aldıysan,
Bunlar silinmesi kolaydır,
zaten onlar aşk değildir ki.
En iyisi dostum artık geç oldu,
Sen kendini bitirmeyi bırak
ve yaşamaya yeniden başla.
Binlerce kere ölsen de
Yaşamak zorundasın dünyada.
İşte insan olmanın tek zor yanı
ölmek değil budur.
Başka insanlara bakma,
bunu sadece duygusallar yaşar
sen de öylesin, değişemezsin.
Seni seven diğer insanları bırakıp,
Bir zalim yüzünden
Kapıyı çarpıp gidemezsin.

Oğuzhan Taş



 
Ezdirmem



Ezemezsin güzelim bu nadide gönül bahçesini,
Oradaki her çiçek özünü sevgiden almaktadır,
Özenle büyütülür tüm çiçekler, aşkla sulanır,
Gerekirse bu bahçe yakılır ama kimseye ezdirilmez buradaki çiçekler.


***********************************************

Gelmezsen Gelme!



Ilık bir muhabbet senden bana kalan,
Bir de bana miras bıraktığın,
Şu dumanı hiç dinmeyen sigara ile,
Bu öksüz, zindan, çilekeş geceler
sessizliğiyde seni haykıran.

Yokluğunu içtiğim bu İstanbul akşamları,
Hasretini tüketmeye çalıştığım bu kaldırımlar,
ve senin yüreğimdeki izini kanatan bu şarkılar.
Şimdiye kadar ölmediysem bundan sonra da ölmem,
Bana bir şey olmaz merak etme,
ama kalleşlik asla unutulmaz, yitirilse de zamanlar.
Yeter artık gelmezsen gelme,
Üstüne titrediğim bu güller artık açmasa da olur,
Bitmesini istediğin bu kış hiç bitmese de olur;
Bıraktım dünyayı, artık hiç dönmese de olur,
Ne bu güzellik sende kalır, ne bu aşk bende tarih olur.





 
Gülün Kuruması



Gece seni aldığında ben karardım geceyle,
Üzüm gözlerinde ay ışığının parlaklığıyla,
Bir dağın kayıp yok olduğunu gördüm,
Dondu kalbim, durdu zaman, titredi dudakların,
Duygularıma saplanan kurşunlar üşüttü beni,
Oysa kaynamıştı yüreğim bundan soğuk havalarda bile,

Biliyorum bu sıcak yara daha sonra ağrımaya başlayacak,
Daha sonra özlem sancıları kalbime saplanacak,
Beyaz ellerin sonkez ellerimde, yine sıcak ve yumuşak,
Yavaş yavaş çekiliyor ellerin, sanki ruhum bedenimden çekiliyor,

Herkes bir savaş sessizliğinde, bomboş sokaklar,
Bilincimi o sürmeli gözlerinde kaybettim,
Gözyaşların savurdu beni yollara, ayaklarım nereye götürüyor bilmiyorum,
Hasretini avuçlarken kayboldum serseri kaldırımlarda.
Keşke durdurabilsem ve dönebilsem maziye,
Ama artık çok geç bir tanem, senden sadece hüzün kaldı geriye.

Oğuzhan Taş


 
Güzelim



Güzelim derdim sana hep,
gülmeni isterdim,
gül gibi severdim seni,
sana gül verirdim ara sıra,
Seni güldürünce
dünyalar benim olurdu,
Sen üzüldüğün zamanlar,
ben senden daha çok üzülürdüm,
kahrolurdum elimden birşey gelmeyince.

Hayaller kurardık seninle,
saatler boyu,
Karalardım bakkal defteri gibi
olan not defterini,
İçimden gelen aşkı anlatarak.
Sen gülüp geçerdin yazdıklarıma bakarak.

Benim suskun olduğum anlarda,
sen hızla birşeyler anlatırdın,
sanki kötü bir haber duymamak istermiş gibi.
Benim yaptığım saçma espirilere gülerdin,
Belki beni üzmemek için.

Sürekli dörtlükler yazıp
mesajlardım sana bitmez aşkımı.
Allah'a dua ederdim.
seni benden ayırmasın diye.
Aşkımızı herkesten gizlerdik,
kimse bilmezdi sevdalandığımızı.

Hergün baharı getirirdin gönlüme,
Sen gelince güneşler açardı içimde.
Seninle zaman su gibi akardı,
zamanı unutup, çoğu zaman geç kalırdım
Söz verdiğim yerlere.

Senden ayrıldığımızda,
gizlice seni takip ederdim,
sana birşey olmasın diye.
Sen bunu bilmezdin...

Bayramda hediyelerine kavuşmuş çocuklar gibi
olurdum seni gördüğüm gün.
Unutkanlaşırdım, seni düşünmekten.
Kimseye çaktırmamaya çalışırdım,
divane ve avare halimi.

Şimdi benden çok uzaklardasın,
Belki kimlerle hangi tuzaklardasın.
Belki bu satırları okumayıp,
Hep benden uzaklaşacaksın...

Oğuzhan Taş


 
Keşke



Aşkıma karışsan keşke,
Yoğursak duygularımızı
göğüs kafeslerimizde,
Anlatamasak yaşadığımız anları.
Hiç kavuşamamışlar gibi,
özlesek birbirimizi beraberken bile.
Duygularımıza söz geçiremesek,
Düşsek seninle serseri aşka,

Keşkeler bitse keşke,
sen hep yanımda olsan...

Oğuzhan Taş
 
Mered



Bu hastalığa ilk yakalanışım değil,
Daha önceden de kapılmıştım bu merede,
Aşılıyım dostlarım merak etmeyin,
Beni hicazlı sözlerle teselli etmeyin!

İlk defa geceden sabahı karşılamıyorum,
Bu savaş suskunluğum ilk değil,
Gözyaşlarım içime akıtıyorum,
Ben yine onu düşünüyorum.

Sigara ve çay yine dostum oldu,
Bir de katran siyahı bu geceler,
Limandan kalkan son gemiyi de kaçırdım,
Artık bu yalnızlar adasındayım...

Aralık- 2000

Oğuzhan Taş


 
Özgürlük



Kırdın aşk kalemini,
İmzaladin veda fermanını,
Sildin aşkımızı bir kalemde,
Seven kalbimi mahkum ettin, gittin.

Süründüm sevdanın zindanlarında,
Kayboldum umudun sokaklarinda,
Kalbimdeki güller güneşine hasret,
Gel artık, mavi özgürlük istiyorum.

Oğuzhan Taş


 

Sanmaki

Sanmaki unutur bu gönül seni,
Sanmaki avutur hayalin beni,
Düşündükçe canım sensizliği,
Öldüresim gelir kendimi

*************************

Seven



Ne aşk çığlıkları yükselir yeryüzünden,
Kim kimi terkeder,
neden terkeder?
Neden daha çok seven
Her zaman ayrılığı hak eder...

Oğuzhan Taş





 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…