savaşa karşı olmam çok şeyi değiştirir. eğer ben şiddete karşı bir insan olarak evet savaş bir seçenektir dersem bu kendimle çelişmek olur.
ama savaşların son seçenek olması? yapma mervecik, savaşların para ve düzeni devam ettirmek ya da benzer sebeplerle yapıldığını sen de benim kadar biliyor olmalısın. bu durumda ne gibi bir son seçenekten bahsediyoruz? üstelik olan bitenden habersiz insanların üzerine atılan bombalar mı son seçenek?
ben o dediklerini önceden düşündüm ve sana ne demiştim, şiddetin önüne geçmek için sağlam ve gelişmiş bir adalet, eğitim, sağlık, hukuk ve aile sistemin olmalı. bu ülkede hukukun giremediği yerlerin olması benim tezimi yanlışlamaz. bilakis doğrular. sen zaten benim bilmemkaç mesaj önce yazdığım bir şeyi bana karşı argüman olarak sunuyorsun. hukuk sisteminin kötü olması şiddeti iyi bir şey yapmaz. burada dememiz gereken şey şiddet iyidir değil hukuk sistemi düzelmeli olmalıdır.
yoksa senin için örneğin bir çocuğa tecavüz eden birini öldürmek iyiyken benim için dükkanımdan ekmek çalan birini öldürmek iyi olabilir, bu yüzden şiddet çarpım şeklinde artar.
ben cinsellik yaşadı diye öldürülmekle bir tokadı aynileştirmedim, dikkatli oku lütfen. ben kültürlerin ve değerlerin korunması konusuna o örneği verdim.
cinsellik ya da herhangi bir şey öldürülme sebebi değildir. bunu Tanrının verdiği canı Tanrı alır gibi bir yere bağlamayacağım. ben insan eliyle de devlet eliyle de öldürmeye karşıyım. basit bir kişisel prensip.
sen toptan "hayır" demeyi psikolojik şiddet sayıyorsun ki değildir. üstelik hayır demek ya da kurallar koymayı yekten zorlamak ve baskı kurmak olarak sayıyorsun ki orada karavana atıyorsun. çünkü bunlar başka başka şeyler.
çocuk okula gitmiyorsa neden "ikna etmek" ve okula gitmenin güzel bir şey olduğunu ona anlatmak seçeneklerini kullanmıyorum da doğrudan çocuğa baskı kuruyorum. baskı kurmak şiddeti savunanların yöntemidir mervecik, şiddete karşı olanların değil. kendi ayağına sıkıyorsun.
hayır tokat ya da yumruk iyi değildir. senin için cinsel ilişkiye girdiği için tokat atılabilir, benim için ödev yapmadığı için. bak gördün mü yine sınıra geldik, öyle bir sınır yok.