• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Oğlumun cinsel ilişkisi var

Tamam da bu nasıl mantıksız bir önerme?

Psikoloji hepsi böyle olur demiyor ki. Çoğu böyle olur bile demiyor. Öyle olma ihtimali daha yüksektir diyor.

Bunu da binlerce denek üzerinden psikoloji değil inandığınız pozitif bilimler ispatlıyor.

Yani politik doğruculuk adına ''Her türlü koşulda her türlü şiddet eylemi iğrençtir.'' demek ne kadar yanlışsa, bir tane yerinden tutup da ''Psikoloji hurafedir.'' demek de o kadar saçma.

Ama istediğiniz noktaya dikkat çekme yöntemlerinizden biri de bu. Yanlış olduğunu bile bile bir şeyi yazmak.

Tamam peki... Ben de şunu söylüyorum; ''Maddi seviyesi düşük olan ailelerin çocukları şiddete daha egilimlidir ve tek sebep budur. Ailenin şiddet uygulaması ile ilgisi yoktur.''

Hadi buyur yanlışla. Bilimsellik diyorsun madem o kadar.

''Ama istediğiniz noktaya dikkat çekme yöntemlerinizden biri de bu. Yanlış olduğunu bile bile bir şeyi yazmak.''

Bunu da nereden çıkardın? Kendi düşünceni bana mâl etmezsen sevinirim.
 
Kim yazmış hatırlamıyorum ama zina olduğunu doğru yazmış.
Benim inancım gereği zina oluyor. Sizinki farklıdır saygı duyarım.
Ama inancıma saygı duymayıp örümcek beyin diyen birinede saygı duyuyorum ben. İnancım gereği.
Namuslu namussuz yorumu ayrımı yapmayın çetele mi tutuyorsunuz.
Ewet benim inancima uymuyor. Ortalik vajinusmus kayniyor. Neden sizce. Ben cinsellige karsi degilim tabi belirli bir yastan sonra. Kalkipta cocuk yasta bu islere girilmesi kesinlikle uygun degil bana gore. Ama resit akli mantigi yerinde bay ve bayanin bunu yasamasi kadar dogal bir sey yok. Her koyun kendi bacagindan asilir.kimse kimsenin yerine hesap vermeyecek. OyuZden dini boyuta giripte olayi carpitmayalim. Siz istedigini kadar cocugunuza yapmamasiyla ilgili konusun istesenizde istemesenizde yapacak. Ha ewliyken ha degilken fark yok yani ;)
 
dini yorumlar ve konular hani yasaktı
konu bastan dinden dem vuruyor konunun kapatılması gerekli
yorumlar da gittikçe iğrencleşti
cinselliği bu kadar ayak altına almasak keske
özel bir şey biz insanız sadece üremek için sevişmeyiz
 
Tamam peki... Ben de şunu söylüyorum; ''Maddi seviyesi düşük olan ailelerin çocukları şiddete daha egilimlidir ve tek sebep budur. Ailenin şiddet uygulaması ile ilgisi yoktur.''

Hadi buyur yanlışla. Bilimsellik diyorsun madem o kadar.

''Ama istediğiniz noktaya dikkat çekme yöntemlerinizden biri de bu. Yanlış olduğunu bile bile bir şeyi yazmak.''

Bunu da nereden çıkardın? Kendi düşünceni bana mâl etmezsen sevinirim.

Daha önce bunu bana yazdınız, zamanım olursa kopyalarım.

Kelimesi kelimesine ama.

Dikkat çekmek istediğiniz konularda abartıp, yanlışlığını bildiğiniz şeyleri de yazıyormuşsunuz ki o konuya dikkat çekilsin.

Bir şeye tek sebep derseniz çok rahat yanlışlarım. Çok basit bilimsel yöntemler var bunun için. Denkleme a sebebini, b sebebini ayrı ayrı, sonra da beraber sokarım, sonuca bakarım.

Hatta inanmazsınız, yapmışlar bunu zaten. Maddi koşullar değil de, şiddet geçmişi etki gösteriyor.
 
Savaşa karşı olman bir şeyi degiştirmez. Savaş vardır ve bazen tek çaredir. İstedigin kadar karşı ol. Sen şehirde sana musallat olanı polise verebilirsin tabi... ama daha kırsal bir yerde bu işler hep böyle olmayabilir. Hukukun giremedigi yerlerde yani. Orada yaşasaydın sana musallat olanı akrabalarına falan dövdürmek zorunda kalabilirdin. Anlatabildim mi? Şehirde forumun başında rahat rahat yazarken bunları da düşün.

Kuralları neden psikolojik şiddet saymıyorsun? Çocuk okula gitmek istemiyor mesela... Ama onu zorlayacaksın dimi? Çocugun üzerinde baskı kuracaksın, onu mecbur edeceksin okula gitmeye, özgürlügüne tecavüz edeceksin yani bi yerde... Neden? Çünkü onun iyiligi için. İşte ben de onu diyorum, bazen bi tokat da iyidir. Merak etme hiç de bir şey olmaz.

Cinsellik yaşadı diye öldürmekle, bir iki tokatı nasıl aynileleştirdin onu da anlamak mümkün degil. Ama yeri gelir cinselligin cezası ölüm bile olabilir, tabi ekstrem durumlarda.

Köy konusuna girmiyorum, o ayrı bir konu. Gerçi baya önceleri bahsetmiştim az biraz ama neyse...
savaşa karşı olmam çok şeyi değiştirir. eğer ben şiddete karşı bir insan olarak evet savaş bir seçenektir dersem bu kendimle çelişmek olur.
ama savaşların son seçenek olması? yapma mervecik, savaşların para ve düzeni devam ettirmek ya da benzer sebeplerle yapıldığını sen de benim kadar biliyor olmalısın. bu durumda ne gibi bir son seçenekten bahsediyoruz? üstelik olan bitenden habersiz insanların üzerine atılan bombalar mı son seçenek?

ben o dediklerini önceden düşündüm ve sana ne demiştim, şiddetin önüne geçmek için sağlam ve gelişmiş bir adalet, eğitim, sağlık, hukuk ve aile sistemin olmalı. bu ülkede hukukun giremediği yerlerin olması benim tezimi yanlışlamaz. bilakis doğrular. sen zaten benim bilmemkaç mesaj önce yazdığım bir şeyi bana karşı argüman olarak sunuyorsun. hukuk sisteminin kötü olması şiddeti iyi bir şey yapmaz. burada dememiz gereken şey şiddet iyidir değil hukuk sistemi düzelmeli olmalıdır.
yoksa senin için örneğin bir çocuğa tecavüz eden birini öldürmek iyiyken benim için dükkanımdan ekmek çalan birini öldürmek iyi olabilir, bu yüzden şiddet çarpım şeklinde artar.


ben cinsellik yaşadı diye öldürülmekle bir tokadı aynileştirmedim, dikkatli oku lütfen. ben kültürlerin ve değerlerin korunması konusuna o örneği verdim.
cinsellik ya da herhangi bir şey öldürülme sebebi değildir. bunu Tanrının verdiği canı Tanrı alır gibi bir yere bağlamayacağım. ben insan eliyle de devlet eliyle de öldürmeye karşıyım. basit bir kişisel prensip.

sen toptan "hayır" demeyi psikolojik şiddet sayıyorsun ki değildir. üstelik hayır demek ya da kurallar koymayı yekten zorlamak ve baskı kurmak olarak sayıyorsun ki orada karavana atıyorsun. çünkü bunlar başka başka şeyler.
çocuk okula gitmiyorsa neden "ikna etmek" ve okula gitmenin güzel bir şey olduğunu ona anlatmak seçeneklerini kullanmıyorum da doğrudan çocuğa baskı kuruyorum. baskı kurmak şiddeti savunanların yöntemidir mervecik, şiddete karşı olanların değil. kendi ayağına sıkıyorsun.
hayır tokat ya da yumruk iyi değildir. senin için cinsel ilişkiye girdiği için tokat atılabilir, benim için ödev yapmadığı için. bak gördün mü yine sınıra geldik, öyle bir sınır yok.
 
Daha önce bunu bana yazdınız, zamanım olursa kopyalarım.

Kelimesi kelimesine ama.

Dikkat çekmek istediğiniz konularda abartıp, yanlışlığını bildiğiniz şeyleri de yazıyormuşsunuz ki o konuya dikkat çekilsin.

Bir şeye tek sebep derseniz çok rahat yanlışlarım. Çok basit bilimsel yöntemler var bunun için. Denkleme a sebebini, b sebebini ayrı ayrı, sonra da beraber sokarım, sonuca bakarım.

Hatta inanmazsınız, yapmışlar bunu zaten. Maddi koşullar değil de, şiddet geçmişi etki gösteriyor.

Bir şey kopyalamana gerek yok, ben yazdıgım şeyi hatırlarım. Ama o yazdıgıma bakıp da her konuda ''yanlış oldugunu bile bile...'' demen anlamsız. İşte o senin düşüncen oluyor.

Denklem kısmını ciddiye alamam çünkü en baştan modern bilim felsefesine aykırı bu, mantıga da aykırı üstelik. Başka deney yap, bu sefer de başka sonuç çıkar. O yüzden araştırma falan filan... bunlardan standart oluşturulamaz.

Hatta bu yazdıgınla yanlışlamış olmuyorsun, yanlışlama işini epey yanlış anlamışsın sen.
 
savaşa karşı olmam çok şeyi değiştirir. eğer ben şiddete karşı bir insan olarak evet savaş bir seçenektir dersem bu kendimle çelişmek olur.
ama savaşların son seçenek olması? yapma mervecik, savaşların para ve düzeni devam ettirmek ya da benzer sebeplerle yapıldığını sen de benim kadar biliyor olmalısın. bu durumda ne gibi bir son seçenekten bahsediyoruz? üstelik olan bitenden habersiz insanların üzerine atılan bombalar mı son seçenek?

ben o dediklerini önceden düşündüm ve sana ne demiştim, şiddetin önüne geçmek için sağlam ve gelişmiş bir adalet, eğitim, sağlık, hukuk ve aile sistemin olmalı. bu ülkede hukukun giremediği yerlerin olması benim tezimi yanlışlamaz. bilakis doğrular. sen zaten benim bilmemkaç mesaj önce yazdığım bir şeyi bana karşı argüman olarak sunuyorsun. hukuk sisteminin kötü olması şiddeti iyi bir şey yapmaz. burada dememiz gereken şey şiddet iyidir değil hukuk sistemi düzelmeli olmalıdır.
yoksa senin için örneğin bir çocuğa tecavüz eden birini öldürmek iyiyken benim için dükkanımdan ekmek çalan birini öldürmek iyi olabilir, bu yüzden şiddet çarpım şeklinde artar.


ben cinsellik yaşadı diye öldürülmekle bir tokadı aynileştirmedim, dikkatli oku lütfen. ben kültürlerin ve değerlerin korunması konusuna o örneği verdim.
cinsellik ya da herhangi bir şey öldürülme sebebi değildir. bunu Tanrının verdiği canı Tanrı alır gibi bir yere bağlamayacağım. ben insan eliyle de devlet eliyle de öldürmeye karşıyım. basit bir kişisel prensip.

sen toptan "hayır" demeyi psikolojik şiddet sayıyorsun ki değildir. üstelik hayır demek ya da kurallar koymayı yekten zorlamak ve baskı kurmak olarak sayıyorsun ki orada karavana atıyorsun. çünkü bunlar başka başka şeyler.
çocuk okula gitmiyorsa neden "ikna etmek" ve okula gitmenin güzel bir şey olduğunu ona anlatmak seçeneklerini kullanmıyorum da doğrudan çocuğa baskı kuruyorum. baskı kurmak şiddeti savunanların yöntemidir mervecik, şiddete karşı olanların değil. kendi ayağına sıkıyorsun.
hayır tokat ya da yumruk iyi değildir. senin için cinsel ilişkiye girdiği için tokat atılabilir, benim için ödev yapmadığı için. bak gördün mü yine sınıra geldik, öyle bir sınır yok.

Şimdi çıkacagım o yüzden özet geçöiyorum ara ara, sonra yine yazarım.

Şiddete karşı olup savaşa karşı olmaman çelişki evet. Ama asıl çelişki savaşa karşı olman, şiddete karşı olman. Sorgusuz sualsiz karşı durmaktan bahsediyorum ben, bu çelişkidir en başından. Sonra anlatırım.

Kendi ayagıma sıktıgım falan yo, onu sen yapıyorsun. Şiddete, baskıya hayır diyen sensin, sonra çocugu okulam mecbur eden yine sen.

Ben ise şiddetin de baskının da kuralın da gerektigi yerler, durumlar ve zamanlar oldugunu savunurum. O yüzden çocuguma okula gitmesi için baskı elbette kurarım çünkü oırada baskı gerekiyordur. Gerekirse tokat da atarım, bu kadar basit. Mesela çocugum birilerine terbiyesizlik yapsa, küfür etse, nebileyim işte öyle şeyler... Tokat atarım evet.

Sonra devam ederiz belki. İyi akşamlar.
 
Psikolojiyi ciddiye almanıza gerek yok ki.

Bilimsel araştırmalar küçüklükte yaşanan şiddet olayları ile gelecekteki şiddet eylemlerini sayısal olarak ölçüyor.

Ama konu bu da değil.

Şiddetin çözüm olup olmaması önemli değil ki. Şiddete uğrarsam aşağılandığımı hissederim, o sebeple kimseye şiddet uygulamam. Çocuğuma da. Aşağılansın istemem çünkü. Bu kadar basit.

Koca şiddeti konusunda da bu kısmı atlıyorsunuz hep. Erkek şiddeti bizim toplumumuzda aşağılama amacı ile kullanılır. Yani kocasından dayak yiyen kadın aşağılandığını hisseder. Ben yersem ben de hissederim.

Bu sebeple yanlış elbette. Çözümmüş, değilmiş, 15 yıl sonraki sonucu şuymuş'u geçebilirsiniz.

Çocuğuma küfür etmeyeceğim, ezmeyeceğim gibi şiddet de uygulamam. Bu kadar basit.

anlayana sivrisinek saz arkadaşım, parmak yormaya değmiyor inan....
 
Bir şey kopyalamana gerek yok, ben yazdıgım şeyi hatırlarım. Ama o yazdıgıma bakıp da her konuda ''yanlış oldugunu bile bile...'' demen anlamsız. İşte o senin düşüncen oluyor.

Denklem kısmını ciddiye alamam çünkü en baştan modern bilim felsefesine aykırı bu, mantıga da aykırı üstelik. Başka deney yap, bu sefer de başka sonuç çıkar. O yüzden araştırma falan filan... bunlardan standart oluşturulamaz.

Hatta bu yazdıgınla yanlışlamış olmuyorsun, yanlışlama işini epey yanlış anlamışsın sen.

''Ama istediğiniz noktaya dikkat çekme yöntemlerinizden biri de bu. Yanlış olduğunu bile bile bir şeyi yazmak.''

Bu ne demek? Yöntemlerinizden biri bu demek. Bu konuda veya değil, yöntemlerinizden biri bu sonuçta, değil mi?

Tek sebep budur demeniz kolay yanlışlanır. Kesinlik de binlerce farklı örneklem grubundan yapılan araştırma aynı sonucu verdiğinde artar.

Modern bilim felsefesi standart değil, ihtimal oranı oluşturur. Siz ise sanki bilim veya psikoloji, ''Bu ailede doğan kesin bunu yapar.'' demiş gibi davranıyorsunuz.

Halbuki ihtimal daha yüksektir diyor.

Hastalık görülme olasılığı hesapladığı gibi yani.

Psikoloji ise inanılmaz alakasız bu konuda. Küçüklüğünde şiddet görenin, ileride şiddet gösterme olasılığı daha yüksektir evet. Küçüklüğünde evinde sarımsağa sarmısak diyenin de ileride sarmısak deme olasılığı daha yüksektir mesela.

Bunu inkar etmenin bir mantığı yok. 2 tokat atmanız çocuğu hiç etkilemeyedebilir evet, çok etkileyedebilir. Soru şu, bu riske değer mi?

Bana göre değmez.
 
Henüz yabancı ülkelerdeki gibi olamadık cinselliğe hiç de normal bi gözle bu şekilde bakamıyorum malesef yaşın verdiği heyecan ilerdeki sorunları göremeyecek kadar etkili biran önce anne yada baba konuşmalı
 
Şimdi çıkacagım o yüzden özet geçöiyorum ara ara, sonra yine yazarım.

Şiddete karşı olup savaşa karşı olmaman çelişki evet. Ama asıl çelişki savaşa karşı olman, şiddete karşı olman. Sorgusuz sualsiz karşı durmaktan bahsediyorum ben, bu çelişkidir en başından. Sonra anlatırım.

Kendi ayagıma sıktıgım falan yo, onu sen yapıyorsun. Şiddete, baskıya hayır diyen sensin, sonra çocugu okulam mecbur eden yine sen.

Ben ise şiddetin de baskının da kuralın da gerektigi yerler, durumlar ve zamanlar oldugunu savunurum. O yüzden çocuguma okula gitmesi için baskı elbette kurarım çünkü oırada baskı gerekiyordur. Gerekirse tokat da atarım, bu kadar basit. Mesela çocugum birilerine terbiyesizlik yapsa, küfür etse, nebileyim işte öyle şeyler... Tokat atarım evet.

Sonra devam ederiz belki. İyi akşamlar.
geldiğinde daha ayrıntılı tartışırız ama şurdan devam edelim:

Şiddete, baskıya hayır diyen sensin, sonra çocugu okulam mecbur eden yine sen.
sen özgürlüğün insanların yekten istediğini yapabilmesi, istediğini yapamadığında bunu psikoloik şiddet olması olduğunu söylüyorsun ve ben de diyorum ki hayır bu bir psikolojik şiddet değildir. öyleyse örneğin trafik ışıkları bile bir psikolojik şiddettir, hatta devlet zulmüdür, çünkü benim canım kırmızı da geçmek istiyorsa ben kırmızıda geçerim.
bu işin sonu anarşizme kadar gidecekse baştan söyleyeyim ben kaostan düzen doğar diyenlerden değilim. benim için kaostan doğacak tek şey daha büyük bir kaostur bu sebeple de gerek evin içinde gerekse toplumsal yaşamda kuralların olmasını psikolojik şiddet olarak görmem.
bu konuda uzlaşmamız mümkün değil.
zaten ben baskı ve kural gibi iki ayrı şeyi tek kefeye koyma mantığını da anladığımı söyleyemem. örneğin çocuğa saat 8de evde olmazsan seni döverim demek başka bir şeydir. kendi davranışlarınla bunun bir kural olduğunu ve o evin içindeki herkesin buna uyduğunu göstermek başka bir şeydir. elmayla armudu toplayıp kereviz elde ediyorsun.

Sorgusuz sualsiz karşı durmaktan bahsediyorum ben, bu çelişkidir en başından.
çelişki kelimesinin anlamını biliyor muyuz, emin olalım önce. sorgusuz sualsiz karşıyım çünkü benim için doğru olduğu ya da iyi sonuç doğurduğu bir an yoktur.
çocuğa tecavüz eden biri serbest kaldı ve çocuğun babası gitti onu öldürdü. şiddet iyi bir şey doğurdu mu tartışılır, ilk halinden iyi olduğunu kabul edebilirim.
peki adam gibi bir sistemde doğru olan o babanın katil olması mıdır yoksa o tecavüzcünün mahkum olması mı.
ben diyorum ki bu üstteki seçenek var olduğunda o tecavüze uğrayan çocuğa, o adamın diğer çocuklarına ya da ülkede yaşayan başka çocuklara tecavüz edeni öldürmeliyiz mesajı vermek kötüdür, doğru olan tecavüzcüyü mahkum edecek bir adalet sistemidir, ama bunu daha önce zaten uzun uzun tartışmış ve anlaşamamıştık.


iyi akşamlar
 
Back