Niyet Ettim Diyet Etmeye! :)

Portii

Üye
Kayıtlı Üye
3 Kasım 2022
12
7
6
32
Merhabalar KK'nın değerli kadınları :)

Öncelikle başlıkta diyet ifadesini kullanmam yanlış anlaşılmasın. :) Şöyle bir sözlüğe baktığımızda diyet "İslam hukukunda, yaralama ya da öldürme durumlarında, suçlunun ödemek zorunda olduğu akçe." yahut "Sağlığı korumak ya da düzeltmek ereğiyle uygulanan beslenme düzeni." olarak tanımlanıyor. (Kaynak Google’ın Türkçe Sözlüğü Oxford Languages)

Kimseyi cezalandırmak amacında olmadığımız dikkate alınırsa, bizler sağlığı korumak ya da düzeltmek amacıyla bir BESLENME DÜZENİ uygulayacağız. Konu da bunun üzerine

Velhasıl bir kısmımız bu konulara aşina, senelerdir bir ileri bir geri gidip gelmekte, bir kısmımız hayatında ilk defa diyet etmeye niyet etmekte olabilir... Nihai olarak amaç kilo vermek, akıldaki beden formuna ulaşmak vs vs.

Nasıl beslenmem gerektiğini çok iyi biliyorum. 2 ay boyunca bitkisel beslenme ağırlıklı çalıştığım bir diyetisyen kontrolünde bu süreci iyice özümsedim. Peki, o zaman burada ne işin var dediğinizi duyar gibiyim... Tabii ki bilmek uygulamaya yetmiyor. İnsanoğlu tökezliyor ve ister baştan başlıyor diyelim ister devam ediyor ama amacı için çalışmaya hep gayret ediyor :)

İşte bu noktada hem düşüncelerim uzay derinliklerinde kaybolmasın, bana da bir kayıt olsun ki kendimi değerlendireyim diye, hem de sizlerle paylaşımda olmak amacıyla bu konuyu açıyorum.

Bu kilo vermek işinin salt "yemek" ile alakalı olmadığından, bugünlerde holistik diye tabir edilen, bütüncül sağlığı iyileştirmek gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda kendi üzerimde çalışmaya devam edeceğim. Bunun güzel bir etkisi olarak muhakkak kilo da veririm diye düşünüyorum, bu sabah şeytan işi olduğu çok belli olan 66'yı tartıda görünce (boyum 1.60) bir "hop birader!" dedim kendime. Zira "bu gidişat çok kötü gidişat efendim". Vira bismillah


7 Kasım 2022 66 kilo

Ölçüleri aldığımda onları da eklerim.
 
Evet dün günü güzel kapattık. Beslenme kısmı gayet iyiydi.

Spor da yaptım. Youtube'dan Caroline Girvan'ın Epic serisine başlayayım dedim. Önce 5 günlük bir beginner kısmı var. Beginner değilim ama bence kadının programı biraz ağır, o yüzden beginnerla başlamak iyidir. :)

Videolarına ısınma ve esneme dahil değil, bu beni biraz şok etti. Ama yaptım nihayetinde.

7 Kasım 2022 Sporu: Epic Beginner 1. Gün

Dün anlamsız fazla çıktığımı biliyordum tartıda, bu sabah tekrar tartılıp ölçülerimi de aldım.


8 Kasım 2022

Kilo 65.3 (Hep elim 55'e gidiyor, nasip eder mi bee )
Bel 77 cm
Göbek 98 cm
Basen 108 cm
Sol İç Bacak 63
Sağ İç Bacak 62

Mübarek tam bir çan gibiyim ya, neyse.
 
3. güne gelmiş bulunmaktayız. Dünü güzel kapadık yine. Beslenme gayet iyiydi.

Spor konusunda Caroline ablamızın bana göre olmadığına kanaat getirdim. Olmuyorsa zorlamayacaksın. Çünkü sporun eziyet haline gelmemesi gerek sürdürülebilir olması için. Aslında bu her şey için geçerli. Dün anca 10 dk katlanabildim yani dedim no anam no... Ben o kadar şınav çekebiliyor olsam zaten :)))

Neyse başka bir şey bulacağız sıkıntı yok. Günlük tükettiğim su miktarı çok iyi, günde iki yeşil çay da içiyorum.

9 Kasım 2022 65.1 kilo

Artık ödem kısmını attım diye düşünüyorum 2 günde, belki yarın da biraz eksi çıkar ama sonrasında tartılma işini haftada bire çekerim. :) Sürecin inişli çıkışlı olacağını biliyorum, her gün eksi görmek mümkün değil. Bazı günler + olup bir kaç gün sonra toplum düşüm olduğu da oluyor Ama demoralize olmamak adına 5 günde bir haftada bir tartılmak çok daha iyi olacaktır.
 
Eveeet, 4. günden merhaba, acaba gün saymayı hangi noktada bırakırım.

Dün güzeldi. Pazartesi yaptığım spor anneciğimi ağlattığı ve hala acısını çekiyor olduğum için aktif bir spor yok son iki gündür. Ancak bir yerlere yürüyerek gitmek vs oldukça hareketli olmaya çalıştım.

Seri tartımızın son gününde bir şok yaşadık. Hatalı da olabilir bilemiyorum tabi.


10 Kasım 2022 64.10 kilo

Okey bu saatten sonra yalnızca haftada bir tartılma şeklinde ilerlemek lazım. O da klasik pazartesileri olur belki ya da bir çılgınlık yapıp perşembeden perşembeye tartılırım kim bilir.

İnsan vücudu aslında hızlı reaksiyon gösterebiliyor ama biz çoğu zaman gerekeni yapmıyoruz sanırım. Şu geçen 3 günde bile direkt şişkinlik indi ve genel bir rahatlama geldi vücuduma.

Hadi bakalım Portii "oyna devam!"
 
5. güne filtre kahvemizle başladık. Güneş yerinde, her şey yolunda!

Bu aralar uyku işini çözemiyorum. Vucüdun ihtiyacı mı var yoksa tembellik mi yapıyorum çözemiyorum. Kalkamıyorum diye kendimi strese sokup ayrı bir problem yaratmak istemiyorum ama çözmem gerekiyor bunu.

Sabah bir şeyleri halletmek hem daha kolay hem de güne güzel bir motivasyonla başlamayı sağlıyor. Bakalım adım adım çözeceğiz hepsini. Dün yine bol yürümeli bir gündü ama spor adı altında bir spor yapmadım. Bunun için de ne bekliyorum bilmiyorum. Motivasyon gelmesini beklemeden harekete geçmek bu işin anahtarı. Birazcık zorlayalım bakalım.
 
Başarılar.. ne gibi bir diyet yapıyorsun?
 
Başarılar.. ne gibi bir diyet yapıyorsun?
Çok teşekkür ederim. Aslında diyetten ziyade klasik olarak hayatım boyunca sürdürebileceğim bir beslenme şekli oturtmaya çalışıyorum. Diyetisyenle çalıştığım dönem sonrasında biraz daha bitkisel bazlı beslenmeye ağırlık verdim. Kırmızı et ürünlerini zaten çok severek tüketmiyordum. Olabildiğince azaldı. Beyaz et olarak tavuğun pek de faydalı olmadığını biliyoruz, imkan oldukça o noktada hindi tüketmeye çalışıyorum ama seçeneğim olmadığında tavuk da yiyorum tabii ki. Hayatımdaki en büyük değişiklik peynir konusunda oldu. Süt ve süt ürünlerinin deri altı yağlanması yaptığı senelerce konuşulan bir şeydi. Ancak peynir ciddi anlamda aşırı kalorili ve düşündüğümüz kadar da faydalı değil aslında. Eskiden peynirin her türlüsüne aşırı düşkündüm. Şu anda ciddi anlamda aramıyorum ancak canım çektiğinde yemezlik edip kendime eziyet de etmiyorum tabii. :) İşin özü tükettiğim yiyeceklerin vücuduma faydalı olmasına özen gösteriyorum. İmkan oldukça her öğünde sebze tüketmek lazım. Gerek yemek formunda, gerek salata formunda, gerekse içecek (soğuk sıkın juicelar) ama bir şekilde o lifleri almak lazım vücuda. Bir de yumurtaya alternatif olarak tofu tüketmeye başladım Yumurta da yiyorum tabi ama sabahlar için bir alternatifim oldu. :) Baklagil temiz ve vücudu çok yormayan bir protein kaynağı olarak hayatımda epey bir yer kaplıyor artık.

İşin özü şunu söyleyebilirim, ben iki ay diyetisyen ile çalışırken beslenmeyi öğrendim. Olay şu ya da bu listelerin çok ötesinde bir yerde. Özel durum, kişinin kendi şartları nedeniyle katı bir diyet listesine uyma zorunluluğu olabilir buna bir şey diyemem tabii ki. Ama sanıyorum kilo problemi olan insanların bir süre de olsa kendilerine beslenmeyi öğretecek bir diyetisyenle çalışmasında fayda var. Bahsettiğim ayda 10 kilo verdik, x kürü, y çayı tadında instagram fenomeni diyetisyenler değil tabii ki. Onlardan birini de deneyimledim merak etmeyin. Sonuç aldım mı? Hem de kısa bir sürede çok iyi sonuç aldım, peki sonra ne oldu? O bir şehir efsanesi gibi gelen olay gerçek oldu ve x2 olarak inanılmaz bir şekilde o kiloları geri aldım.

Kilo verme sürecinde bir kısım fedakarlıklar yapmak gerektiği doğru ama bu bir kısıtlama şeklinde olamaz. Beslenmeyi öğrenmediğimiz sürece yoyo şeklinde kilo alıp vermeye devam ederiz.

Dilerim hepimiz vücudumuza neyin iyi geldiğini öğrenir, kendi ruh ve beden sağlığımız için en güzel şekilde besleniriz. Bir de ilk mesajımda bahsettiğim gibi olay sadece yemek olayı da değil. Mental olarak iyi olmadığımız ilk anda yiyeceklere sığınıyorsak burda çözülmesi gereken sorun yemek/kilo olayı değil. Kendimizi geliştirip iyileştirmemiz gerekiyor. Motivasyonun gelmesini beklememek gerekiyor. Bazen bazı şeyler için kendimizi kendi sırtımızdan iteceğiz başka yolu yok. :)
 
Çok doğru
 
Günaydınlar. Şimdi zaman zaman yaptığım ve dün tekrar edince buraya yazmaya karar verdiğim bir hatadan bahsedeceğim. Belki birilerine faydası dokunur.

Bu kilo verme/diyet süreçlerinde kişiler sıkı sıkıya bir listeye bağlı kalmasalar bile kafalarında bir şablon vardır. Bir günde yapılması gereken öğünler, bir öğünde yenmesi gereken karbonhidrat, protein, sebze miktarı vs vs. Bu noktada atladığımız husus insanın besin ihtiyacı her gün aynı olmayabilir. O gün fiziksel aktivitemiz olağandan çok daha fazla gerçekleştiğinde, yemek yeme ihtiyacımız da doğru orantılı olarak artacaktır muhakkak.

Gelelim işin hata kısmına. Yukarıda bahsettiğim gibi benim de kafamda günlük beslenme ihtiyaçlarıma/miktarına dair bir şablon var. Dün öğle yemeği yedikten sonra doymadığımı farkettim. Yemekten sonra bir şeyler daha atıştırdım. Ancak öğle ile akşam yemeği arasında yaptığım ara öğünü atladım. (Varan 1: ara öğün hakkımı yemekten hemen sonra tükettiğim için başka yiyecek YEMEMELİYİM hatası) Ancak akşamüstü müthiş bir şekilde acıktım. Burada kafadaki şablondan çıkmamak için müthiş açlığa direndiğimi düşünerek eve doğru yol alıyorum. Bir kırılma yaşanıyor ve "zaten reglim, yoğun bir gün geçirdim, keyfim yok, yemişim kilosunu da sağlıklı beslenmesini de" naraları eşliğinde kendimi bir güzel kandırarak marketten bir iki abur cubur alıyorum ve yemek öncesi bunları yiyorum. Ne oldu? Kan şekeri hızlıca yükseldi, aynı hızla düştü. Farkındaysanız hala YEMEK yemedim. Akabinde de fast food yiyip koltukta uyuklamak suretiyle yemek işini bitirdim...

Problem nedir? Abur cubur yiyebilirim. Burada hiçbir sıkıntı yok. Ama karnımı doyurmak için abur cubur yiyemem. Yememeliyim yani çok saçma. Karın doyurmaları mümkün değil. Keyif için yenilebilecek bir yiyeceği türlü bahanelerle kendimi kandırarak yemem hoş bir davranış değil. Peki, sonrasındaki fast food? Bu arada tabii ki fast food da tüketebilirim. Ama birazcık daha plan çerçevesinde, gün içinde yediklerimi bir miktar ona göre ayarlayarak gönül rahatlığıyla ve tadını da sevdiğim keyif alacağım bir şekilde yiyebilirim. Salt karnımı doyurmak için lezzetini dahi beğenmediğim bir şeyi tüketmek ne kadar doğru?

Tüm olay akşamüstü acıktığımda kafamdaki şablondan çıkıp da bir ara öğün daha yapmamamdan kaynaklanıyor. Akşam değil şablondan çıkmak bildiğin şarampolden yuvarlandık.

Velhasılıkelam yemek yerken bilinci kaybetmemeye çalışmakta fayda var. Fevri hareket etmemek lazım. Bu hayatın her alanı için geçerli. Bir durup kısa bir düşünmek bu noktada fayda sağlayabilir diye düşünüyorum.

Bir daha tekrarlanmamasını umduğum bu olayı sizlerle paylaşmak istedim. Vücudumuzu dinlemekte fayda var. Bazen açsak açızdır yani bunu çözmek için bir şeyler yemek lazım.

Ayrıca ivedi bir şekilde sporu hayatıma dahil etmek istiyorum. Faydalarını hepimiz biliyoruz zaten. Ben en çok spor yaptığım zamanlardaki dinçliği seviyorum. Harekete geç!
 
Evet dostlar. Vazgeçmiş değilim. Biraz rölantideyim. Ancak dün, daha önce çalıştığımı söylediğim diyetisyenin bir paylaşımını gördüm. Bu disiplini oturtmam 8 senemi aldı şeklinde. Diyeceğim o ki biz istiyoruz bir anda her şey olsun bitsin ama kalıpları yıkmak o kadar da kolay olmayabiliyor. Ben vücuduma faydalı bir şekilde beslenip, fiziksel olarak da aktif olduğumda ruhsal olarak da çok iyi hissediyorum. Bu sarmalın içinden sıyrılmam lazım. Dönüp dolaşıp hep iyiye niyet edip, iyi hareket ettikçe bu iş illa bir noktada olacak.

Fake it till you make it demiş atalarımız Şaka bir yana nedir yani bu, ekşi sözlükten bir alıntı ile açıklayayım "başarıya ulaşana kadar, onu elde etmişçesine yüksek bir özgüvenle hareket et, sonunda bu sahte özgüvenin getirdiği başarı sayesinde gerçek başarıya ulaşacaksın ve bu döngü böyle devam edecek" olarak izah edilebilir.

Nasıl olacak bu iş. Kafasındaki beden algısına ulaşmış, kilo vermek ile bir problemi olmayan, sağlıklı, olabildiğinde faydalı beslenmeyi başaran, düzenli olarak spor yapan vs vs Portii nasıl davranırdı? Bunu düşünerek hareket edeceğim. Böylece olmak istediğim idealdeki şahıs nasıl davranacaksa onun gibi davranacağım için işin sonunda zaten ona dönüşeceğim. İş bunu sürekli hatırlamakta ve yine ve yine tekrar ediyorum anda kalmakta bitiyor.

Andan koptuğum anda işler değişiyor ve keyif almadığım şeyleri yapmayı/yemeyi hiç ama hiç sevmiyorum. Lütfen artık. Bir tık daha çaba bekliyorum kendimden. Amin.
 
Selamlar kk.

21 Kasım Pazartesi gününden beri minnoş minnoş besleniyorum. Güzel gidiyoruz.
Kendime istikrar niyaz ediyorum.

Dün bir anda kafama dank etti. Muhtemelen nisan-mayıs arası 2 ayda toparladığım reaktif hipoglisemi durumları tekrar hortladı. Zaten tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan misali reaktif hipoglisemi ile kilo birbirine paralel olarak gelişiyor gibi bir şey. Tüm belirtilerim tekrar reaktif hipoglisemi ile başbaşa kaldığımı gösteriyor.

Bakalım neymiş belirtileri.

  • Çift görme veya bulanık görme
  • Belirsiz düşünme
  • Uykusuzluk
  • Kalp çarpıntısı veya fibrilasyon
  • Yorgunluk
  • Baş dönmesi
  • Sersemlik
  • Terleme
  • Baş ağrısı
  • Depresyon
  • Sinirlilik
  • Kas seğirmeleri
  • Titreme
  • Kızarıklıklar
  • Tatlı yeme isteği
  • İştah artışı
  • Rinit
  • Bulantı ve kusma
  • Panik atak
  • Eklemlerde uyuşma/soğukluk
  • Kafa karışıklığı
  • Mantıksızlık
  • Hırçınlık
  • Solukluk
  • Ellerde soğukluk
  • Oryantasyon bozukluğu
  • Uyuma ihtiyacı
Tabii ki bu belirtilerin hepsi yok ancak çoğu mevcut diyebiliriz. Bu belirtilerin bir kısmı vitamin eksikliklerinde de görülebiliyor. Burayı okuyan birileri varsa sizden ricam olumsuz, depresif hallerinizde, aşırı yorgunluk, bitkinlik hallerinde ivedilikle kan değerlerinizi kontrol ettirin. Benim genelde b12 düşüklüğünde kafam çok değişiyor. Farkına varamazsam da süreç epey bir uzuyor. Tabii psikolojik rahatsızlıklar bu hususta kapsam dışı. Onun değerlendirmesini sizlere bırakıyorum. :)

Şu aşamada doktora gitmeyeceğim. Yapmam gereken şeyler şu 1 haftadır yaptığım şeyler zaten. 1-2 haftaya belirtilerin gerileyeceğini öngörüyorum. Kendimi takipteyim. Ola ki gerilemezse naşş tekrar doktora. :)

Bu reaktif hipoglisemi halleri nedeniyle kısır döngüye girmiş durumdayım. İçinden sıyrılmam lazım. Fiziksel aktivite çok elzem. Ama gel gör ki sabahları kalkamıyorum. Akşamları kolum kanadım kırık gibi. Haftasonunun bana verdiği yetkiye dayarak spor camiasına kafa göz dalmak hedefim.

Enerjimi geri istiyorum. Bunun için çaba göstereceğim.
 
Selamlar kk ve selamlar canım konum.

En son vazgeçmediğimi ve rölantide olduğumu bildirdiğim tarih üzerinden neredeyse 1 ay geçmiş. Biraz yoğun ve yorucu bir dönemden geçtim. Aslında bu yoğun ve yorucu dönemler hep oluyor, bu dönemlere de adapte etmemiz lazım kendimizi. Bu 1 ayda mümkün olabildiğince iyi gitseydi her şey şimdi yol katetmiş olacaktım. Hep bir bahaneler bahaneler :) Neyse dönüp dolaşıp yola girdiğimiz sürece bence sorun yok. İnsanız neticede. Ama zaman geçiyor ve boş geçmesi biraz canımı sıkmaya başladı.

Her ne kadar yapmak istediğim sağlıklı bir yaşam biçimi benimsemek olduğu için zaman kısıtı altına girmek istemesem de, bundan 3 ay sonra eğer bu 3 ay içerisinde bir şeyler yapmamış olursam çok pişman olacağımı adım gibi biliyorum. Bile bile lades demeye ne gerek var? Ayrıca yapmam gereken şeylerin tamamı bana iyi gelen ve yapmaktan keyif aldığım şeyler. Çok şükür öyle zoraki yaptığım bir şey de yok. Ama mental anlamda sağlam kalmak zor olunca hemen en kısa haz alma yolu olan yeme-içmeye meylediyorum.

Bu olay nasıl hem bu kadar kolay olup hem de bu kadar zorlayabilir insanı. Gerçekten hayret ediyorum yani.

Her neyse burdan bi 90 gün sayalım bakalım. Zaman geçiyor Portii hanım... tik tak... tik tak...
 
Aa ben konumu unutmuşum yahu! :)

Hemen bir güncelleme yapayım. Tabii ki yeni yıl yeni kararlar kapsamında 2 ocaktan beridir yeme içme işleri fena değil gibi.
Ama özellikle son 2 haftadır epey iyiyim. Haftanın 4 günü akşamları online olarak grup spor dersine katılıyorum. Bir tarafı düzelttiğimde otomatikman diğer tarafları da düzeltme eğiliminde oluyorum. Bu pozitifteyken güzel ama işler terse döndüğünde de aynı işlediği için biraz sinir bozucu.

Neyse şu anda iyi gidiyor diyebilirim. Sürdürebilmeyi hedefliyorum. Yine güncellerim burayı

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…