Kızlar siteyi uzun zamandır takip ediyorum. Ancak şu an o kadar doluyum ki içimdekileri anlatmak için üye oldum. Amacım sizlerden fikir almak değil. Zaten şu an yolumu çizmiş durumdayım, fikir alacak durumum kalmadı. Tek ricam beni yargılamayın ahlaki ve etik olarak. Hele konuyu dine vs değerlerinize lütfen lütfen bağlamayın. Çünkü takip ettiğim kadarıyla her konuya böyle yorumlar geliyor ve rahatsız edici gerçekten. Anlatacaklarım biraz uzun lakin sadece içimi dökmek istiyorum.
Önce kendimden bahsedeyim. 25 yaşımdayım. Nişanlıyım. Mayıs ayında 6 yıldır beraber olduğum Mehmet’le evleneceğim. Sonunda! O kadar büyük zorluklar aştık ki. O kadar kötü günler yaşadık ki. Mucize gibi her şey. Mutluluktan uçuyorum şu an.
Mehmet le üniversitede tanıştık. 19 yaşımdayken. Çok tatlı bir ilişkiydi. Benim ilk erkek arkadaşımdı. Çok iyi bir üniversitede (odtü) çok iyi bi bölümde okuyorum. Mehmet de benim gibi. İlişki mükemmel gidiyor. Geleceğimiz çok açık gözüküyor. Ancak aileler arasında uçurum var. O yıllarda bunu düşünmüyorsun. Hiç takılmadım. Benim ailem büyük şehirde çok zengin bir hayat sürüyor. Evimizde yatılı hizmetçi, evde herkesin arabası. Havuzlu bir villa falan filan. Mehmet’in ailesi Anadolu’da küçük bir ilçede yaşıyor. Babası esnaf. Mehmet de özgüveni çok yüksek çok zeki bir insan. Hiç kendini bu yüzden yanımda kötü hissetmez. Zaten babası parasını eksik etmez. Giyimi, kuşamı mükemmel. Benden çok farklı değilmiş gibi o yıllarda.
Ama bu arada ailemin haberi yok hiçbir şeyden. 3. Yılımızda annemle paylaşmak istedim. Çünkü bilmesini çok istiyordum ama çok katı, disiplinli bir insan hep karşıydı erkek arkadaşım olmasına. Neyse ben söyledim. Annem ilk başta tepkisiz kaldı. Memleketine babasının işine burun büktü o kadar. Gel gör ki adam tutup bizi takip ettirmeler, devamlı telefon etmeler, eve geliş saatlerime kısıtlamalar, gece dışarı çıkamamalar, arkadaşlarıma yatıya gidememeler başladı. Erkek arkadşın olucaksa bazı şeyleri göze alıcan dedi bana bunaldığımı söylediğimde. Dayanamıyordum artık. İlişkimden nefret ettim. Mehmetten nefret ettim. Ayrılmaya çalıştım yapamadım. Anneme ayrıldığımı söyledim. Bir süre hiç görüşmedim mehmetle. Sadece telefonla görüştüm 3 ay kadar aynı okulda birbirimizi görmedik. Sonra yeniden bir araya geldik. Annem ayrıldığımıza ikna olmuştu. Eski rahat günlerime geri dönemesem de evde durumlar daha iyidi.
Derken mezun olduk. Mehmet daha mezun olmadan çok iyi bir iş bulup yüksek bir maaşla başladı. 2 ayda bir maaşı yükseliyordu. Dediğim gibi çok zeki ve inanılmaz özgüvenli bir insan. Gerçekten çok başarılı bir mimar olmuştu. Bu arada ben daha sıradan bir işte daha sıradan bir maaşla part time çalışmaya başlamıştım bir yandan yüksek lisans yapıyorum. Maddi olarak onun gibi hırslı olmamakla beraber, aileme rağmen daha mütevazı sessiz sakin narin bir insanım. Akademisyen olmak istiyorum zaten. Mehmet artık maddi yönden toparlanmıştı evlenme teklifi etti bana. Anneme bahsettim durumdan. Kesinlikle öyle bir evlilik yaparsam beni reddedeceğini düğünüme gelmeyeceğini falan söyledi. Ona göre benim düğünüm en lüks yerlerde olmalı, annemlerin yaşadığı gibi bir villada oturmalıyım. Bir de evleneceğim insanın annesi babası okumuş iyi meslek sahibi insanlar olmalı.Öyle Anadolu’da küçük esnaf bizi kesmiyor anlayacağınız. Hele ki babam duyarsa evde büyük olaylar çıkacağından bir daha kapı dışarı çıkamayacağımdan işten çıkmak zorunda kalacağımdan bahsedip beni bir güzel sindirdi.
Büyük sorunlar çıkacağını farkettim. Çok zayıf yapılı aileme de bağımlı bir insanım. Sessizim. Ailem üzüleceğine ben üzüleyim gibi saçma fikirlere kapıldım ve anneme peki haklısın dedim.
Mehmet’e durumları anlatıp bunlarla baş edecek gücüm olmadığını söylediğimde beyninden vurulmuşa döndü. Onun için mücadele etmiyor olmama çok şaşırdı, üzüldü. Benden çok tiksindi. Ailem her şeyden önce gelir dedim. Onları mutsuz edicek bir evlilik yapmak istemiyorum dedim. Gerçekten benden beklemiyordu bunu. O bakışı gözümün önünden gitmiyor hala. Ve ayrıldık, gerçekten bitti.
Mehmet bir defa benim bilgisayarından facebookuna girerken yanlışlıkla şifresini kaydetmişti. Ben de arada girip bakıyordum. Ama haberi yoktu. O bu tip konularda çok saygılıdır bana o yüzden şifremi istemez de vermez de. Benim baktığımı bilse gerçekten kızıcaktı. Ayrıldıktan sonra her gün facebookuna girmeye başladım. 1-2 gün geçtikten sonra bu devamlı kız ekleyip mesajlaşmaya başladı. Böyle 1 ay kadar takip ettim. 2 tane kızla ciddi anlamda sevgili gibiydi. Devamlı deli gibi konuşmalarını okuyorum.
Ve 2siyle de cinsel birliktelik yaşadıklarını konuşmalardan öğrendiğimde ben mahvoldum. Daha bizim bile yaşamadığımız şeyi o başka kızlarla yapıyordu. Halbuki ben çok istemiştim hep. Ama o evliliğe kalmasını, evimizde ve çok romantik bir şekilde olmasını istediğini söylüyordu ya da birlikte kalabileceğimiz bir gün olmalıydı. O yaşandıktan sonra yanımda uyumalıydı. Hep böyle şeyler konuşurduk. Yıkıldım. Her şey benim yüzümden olmuştu. Onu bu yola ben itmiştim ama aynı zamanda bu kadar çabuk yapabildiği için de inanılmaz öfkeliydim. Sonra kızlardan biriyle tatile gitti. Daha biz hiç tatil yapamamıştık beraber. En büyük hayalimizdi ya.
Artık benim de gözüm kararmıştı. Bu arada sigaraya başladım. Alkol alırdım önceden ama çok az. Eve haftada 3-4 gün alkollü gitmeye başladım. Annem ayrılık acısından olduğunu tahmin ediyordu. Ama bana bir kere nasılsın demedi. Hep geçer diye bekledi.
İş yerinden bir erkek arkadaşımla da devamlı akşamları takılmaya başladık. Ali denen bu arkadaşıma her akşam facebookta ne okuduğumu anlatıyorum. Ağlıyorum. İçiyoruz sarhoş oluyorum. Ali de beni sessizce dinliyor. İnşallah kavuşucaksınız üzme kendini diye teselli ediyor. Neden her gün benmle takıldığını bu iğrenç muhabbetlerimi bu kadar hevesle dinlediğini hiç anlamamıştım. Çocuk bana aylardır aşıkmış. Hiç anlamadım. Gözüm o kadar kördü ki sadece kendimi görüyordum. Kız arkadaşlarım bile beni dinlemekten yorulmuştu artık. Ama Ali her gün gel şuraya gidelim iyi gelir diye beni gezdiriyordu. Haftasonları çift gibi takılıyoduk piknik falan yapıyoruz. Böyle saçma sapan. Düşünüyorum da sevgili gibiymişiz resmen.
Ali’nin evine play station oynamaya sık sık giderdim. Bir haftasonu da bu şekilde çağırdı beni. Bu arada Mehmetten ayrılalı 3 ay olmuş, ben artık facebookuna bile girmemeye başlamıştım. Gittim öğlende. Yemek yapalım acıktım dedi. Ama yemek menüsü belirlenmiş. Alışveriş yapılmış. Şarap alınmış. Kim geliyor akşama diye takıldım. Senin için aldım dedi. O an bi tuhaf oldum. O günün nereye gideceği belli olmuştu ama akışına bıraktım kendimi. Yemek yaptık, yedik, içtik. Oturduk içmeye devam ediyorduk. Birden öptüm çocuğu. Gerçekten etkilenmiştim o gün. İlk defa mehmetten başka birinden etkilenmiştim. Sevgilim olamayacak biriydi mehmetten sonra. Ama etkilendim işte. Her şey o kadar romantikti ki. Aylardır bekliyor olmasından da etkilenmiştim. O gün evinde onunla birlikte oldum. Mehmetle yaşamadığımı onunla yaşadım. Ama Mehmet artık aklımdan çıkmıştı. Zaten biraz da ondan intikam alıyor havalarındayım. Ama Ali de gerçekten değer veriyodu bunu da hissettim.
Aliyle 2 ay kadar böyle çok güzel bir ilişkimiz oldu. Mehmet’in adını ağzıma almadım bir daha. Ama Mehmet bir anda saçma bir yerde karşıma çıktı. İkimizin de eli ayağına dolandı. Geldi konuştuk. Oturup bi çay içelim diye bir yerde çok fazla ısrar etti. Zayıf karakterli ben hayır diyemedim. Çayla başlayan muhabbet akşam yemeğinde noktalandı. Ona her şeyi anlattım. Aliyle olan beraberliğimi, onun facebookunu okuduğumu falan. Beni ağlaya ağlaya dinledi. Hiçbir şey diyemedi.
Ama hayatıma yeniden girmeye çok kararlıymış. Ve ben de ona hayır diyemiyordum çünkü hala çok aşıktım. Kendimi ali’ye karşı o kadar suçlu hissediyordum ki. Mehmet, Aliyle beraber olduğumu bildiği halde benimle görüşmekte ısrar ediyordu.
Psikolojik olarak yıkılmak üzere olduğum nokta tam burası oldu işte. Kendimi iğrenç hayvan gibi hissetmeye başladım. Hala çok utanıyorum Ali’ye bunu yaptığım için. Aynı anda 2 erkekle konuşuyor olmak o kadar iğrenç ki. Tam Mehmet yok bitti diyorum. Akşam güzel güzel Ali’ye mesajlar atıyorum. Mehmet ordan bir mesaj atıyor seni seviyorum diye.
En sonunda Ali’ye anlattım. Ayrılmayı kabul etti. Aynı iş yerinde çalıştığımız için de istifa etti. Ali çok kırılmıştı kendimi işte bu yüzden çok suçlu hissediyorum. Mehmetle yeniden ilişkiye başladım her şeye rağmen. Ama mehmete artık güzel bir söz söyleyemez hale gelmiştim. Her söyleyeceğim sözde Aliyi düşünüyodum, onu nasıl üzdgümü. Sanki kafamı dağıtmak için Aliyle beraber olmuştum. Esas sorun ali beni hala unutmadı. Hala mesaj atıyor. Ama Mehmetin özgüveni o kadar yüksek ki Alinin attığı mesajı görünce sadece gülüyor.
Bu arada 168 boyla 55 kilodan 45 kiloya indiğim ve aradan 6 ay geçmesine rağmen hala eskisi gibi düzenli yaşayamadığım için annem iyice endişelenmeye başlamıştı. Ben ona da anlattım. Araya başka birilerinin girdiğini değil de unutamadığımızı. Annem benim o halime dayanamıyordu demek ki ikna oldu. Babama söyledik beraber. Babacım canım babam tek kelime etmedi hemen tamam dedi. Her şey annemin abartmasıymış. Babamın kesinlikle kabul etmeyeceğini söylerken hep bana yalan söylüyormuş. Sadece kendi egoları yüzünden bana bunları yaşatmış. Ben de saflığım salaklığım yüzünden anneme boyun eğmişim.
Ve mehmetle nişanladık. Düğün hazırlıkları yapıyoruz şimdi. Babam annem mehmeti o kadar çok seviyorlar ki.. Her şey rüya gibi. Her şey şaka gibi. Kendimi o kadar suçlu hissediyorum ki baştan bir şeyleri göze alamadığım için. Ama annem beni çok fazla sindirmiş korkutmuştu. Ne kadar salak bir insanım ben ne kadar salak. Ne olurdu ilişkimize böyle kara lekeler bulaştırmasaydım.
Bir yandan bu kadar mutluyken her gece ilişkimize çektirdiğim bu acıları düşünüyorum. Ve bunları hiçbir arkadaşıma bile anlatmadım. Çok doluyum.
Annemi de hiçbir zaman affetmeyeceğim. Bunları kendi annem için söylemekten çok rahatsızım ama bu dünyada yapılan iyiliklerin de kötülüklerin de dönüşü olduğuna inanıyorum. Annem neyle karşılacak gerçekten bekliyorum. Anne dediğin önce çocuğunu tanımaya çalışır. Sever, sayar. Ne biliyim hayatım boyunca hep bu kadar başarılı bir insan olmuşken, benim en önemli kararımı hata olarak görmesi beni çok incitiyor hala. O dönemlerde özgüvenimi çok zedeledi annem. Ve ben.. Ali’yi üzdüğüm için de üzüleceğime çok odakladım kendimi. Zaten nişanlılık stresi tuhaf bir şey. Hep kötü bir şey olucakmış hissi. Ali’yi üzmemin bedelini bu evlilikte ödemiyim ben lütfen..
Sadece artık gerçekten sevdiğim insanla mutlu olmak istiyorum..
Önce kendimden bahsedeyim. 25 yaşımdayım. Nişanlıyım. Mayıs ayında 6 yıldır beraber olduğum Mehmet’le evleneceğim. Sonunda! O kadar büyük zorluklar aştık ki. O kadar kötü günler yaşadık ki. Mucize gibi her şey. Mutluluktan uçuyorum şu an.
Mehmet le üniversitede tanıştık. 19 yaşımdayken. Çok tatlı bir ilişkiydi. Benim ilk erkek arkadaşımdı. Çok iyi bir üniversitede (odtü) çok iyi bi bölümde okuyorum. Mehmet de benim gibi. İlişki mükemmel gidiyor. Geleceğimiz çok açık gözüküyor. Ancak aileler arasında uçurum var. O yıllarda bunu düşünmüyorsun. Hiç takılmadım. Benim ailem büyük şehirde çok zengin bir hayat sürüyor. Evimizde yatılı hizmetçi, evde herkesin arabası. Havuzlu bir villa falan filan. Mehmet’in ailesi Anadolu’da küçük bir ilçede yaşıyor. Babası esnaf. Mehmet de özgüveni çok yüksek çok zeki bir insan. Hiç kendini bu yüzden yanımda kötü hissetmez. Zaten babası parasını eksik etmez. Giyimi, kuşamı mükemmel. Benden çok farklı değilmiş gibi o yıllarda.
Ama bu arada ailemin haberi yok hiçbir şeyden. 3. Yılımızda annemle paylaşmak istedim. Çünkü bilmesini çok istiyordum ama çok katı, disiplinli bir insan hep karşıydı erkek arkadaşım olmasına. Neyse ben söyledim. Annem ilk başta tepkisiz kaldı. Memleketine babasının işine burun büktü o kadar. Gel gör ki adam tutup bizi takip ettirmeler, devamlı telefon etmeler, eve geliş saatlerime kısıtlamalar, gece dışarı çıkamamalar, arkadaşlarıma yatıya gidememeler başladı. Erkek arkadşın olucaksa bazı şeyleri göze alıcan dedi bana bunaldığımı söylediğimde. Dayanamıyordum artık. İlişkimden nefret ettim. Mehmetten nefret ettim. Ayrılmaya çalıştım yapamadım. Anneme ayrıldığımı söyledim. Bir süre hiç görüşmedim mehmetle. Sadece telefonla görüştüm 3 ay kadar aynı okulda birbirimizi görmedik. Sonra yeniden bir araya geldik. Annem ayrıldığımıza ikna olmuştu. Eski rahat günlerime geri dönemesem de evde durumlar daha iyidi.
Derken mezun olduk. Mehmet daha mezun olmadan çok iyi bir iş bulup yüksek bir maaşla başladı. 2 ayda bir maaşı yükseliyordu. Dediğim gibi çok zeki ve inanılmaz özgüvenli bir insan. Gerçekten çok başarılı bir mimar olmuştu. Bu arada ben daha sıradan bir işte daha sıradan bir maaşla part time çalışmaya başlamıştım bir yandan yüksek lisans yapıyorum. Maddi olarak onun gibi hırslı olmamakla beraber, aileme rağmen daha mütevazı sessiz sakin narin bir insanım. Akademisyen olmak istiyorum zaten. Mehmet artık maddi yönden toparlanmıştı evlenme teklifi etti bana. Anneme bahsettim durumdan. Kesinlikle öyle bir evlilik yaparsam beni reddedeceğini düğünüme gelmeyeceğini falan söyledi. Ona göre benim düğünüm en lüks yerlerde olmalı, annemlerin yaşadığı gibi bir villada oturmalıyım. Bir de evleneceğim insanın annesi babası okumuş iyi meslek sahibi insanlar olmalı.Öyle Anadolu’da küçük esnaf bizi kesmiyor anlayacağınız. Hele ki babam duyarsa evde büyük olaylar çıkacağından bir daha kapı dışarı çıkamayacağımdan işten çıkmak zorunda kalacağımdan bahsedip beni bir güzel sindirdi.
Büyük sorunlar çıkacağını farkettim. Çok zayıf yapılı aileme de bağımlı bir insanım. Sessizim. Ailem üzüleceğine ben üzüleyim gibi saçma fikirlere kapıldım ve anneme peki haklısın dedim.
Mehmet’e durumları anlatıp bunlarla baş edecek gücüm olmadığını söylediğimde beyninden vurulmuşa döndü. Onun için mücadele etmiyor olmama çok şaşırdı, üzüldü. Benden çok tiksindi. Ailem her şeyden önce gelir dedim. Onları mutsuz edicek bir evlilik yapmak istemiyorum dedim. Gerçekten benden beklemiyordu bunu. O bakışı gözümün önünden gitmiyor hala. Ve ayrıldık, gerçekten bitti.
Mehmet bir defa benim bilgisayarından facebookuna girerken yanlışlıkla şifresini kaydetmişti. Ben de arada girip bakıyordum. Ama haberi yoktu. O bu tip konularda çok saygılıdır bana o yüzden şifremi istemez de vermez de. Benim baktığımı bilse gerçekten kızıcaktı. Ayrıldıktan sonra her gün facebookuna girmeye başladım. 1-2 gün geçtikten sonra bu devamlı kız ekleyip mesajlaşmaya başladı. Böyle 1 ay kadar takip ettim. 2 tane kızla ciddi anlamda sevgili gibiydi. Devamlı deli gibi konuşmalarını okuyorum.
Ve 2siyle de cinsel birliktelik yaşadıklarını konuşmalardan öğrendiğimde ben mahvoldum. Daha bizim bile yaşamadığımız şeyi o başka kızlarla yapıyordu. Halbuki ben çok istemiştim hep. Ama o evliliğe kalmasını, evimizde ve çok romantik bir şekilde olmasını istediğini söylüyordu ya da birlikte kalabileceğimiz bir gün olmalıydı. O yaşandıktan sonra yanımda uyumalıydı. Hep böyle şeyler konuşurduk. Yıkıldım. Her şey benim yüzümden olmuştu. Onu bu yola ben itmiştim ama aynı zamanda bu kadar çabuk yapabildiği için de inanılmaz öfkeliydim. Sonra kızlardan biriyle tatile gitti. Daha biz hiç tatil yapamamıştık beraber. En büyük hayalimizdi ya.
Artık benim de gözüm kararmıştı. Bu arada sigaraya başladım. Alkol alırdım önceden ama çok az. Eve haftada 3-4 gün alkollü gitmeye başladım. Annem ayrılık acısından olduğunu tahmin ediyordu. Ama bana bir kere nasılsın demedi. Hep geçer diye bekledi.
İş yerinden bir erkek arkadaşımla da devamlı akşamları takılmaya başladık. Ali denen bu arkadaşıma her akşam facebookta ne okuduğumu anlatıyorum. Ağlıyorum. İçiyoruz sarhoş oluyorum. Ali de beni sessizce dinliyor. İnşallah kavuşucaksınız üzme kendini diye teselli ediyor. Neden her gün benmle takıldığını bu iğrenç muhabbetlerimi bu kadar hevesle dinlediğini hiç anlamamıştım. Çocuk bana aylardır aşıkmış. Hiç anlamadım. Gözüm o kadar kördü ki sadece kendimi görüyordum. Kız arkadaşlarım bile beni dinlemekten yorulmuştu artık. Ama Ali her gün gel şuraya gidelim iyi gelir diye beni gezdiriyordu. Haftasonları çift gibi takılıyoduk piknik falan yapıyoruz. Böyle saçma sapan. Düşünüyorum da sevgili gibiymişiz resmen.
Ali’nin evine play station oynamaya sık sık giderdim. Bir haftasonu da bu şekilde çağırdı beni. Bu arada Mehmetten ayrılalı 3 ay olmuş, ben artık facebookuna bile girmemeye başlamıştım. Gittim öğlende. Yemek yapalım acıktım dedi. Ama yemek menüsü belirlenmiş. Alışveriş yapılmış. Şarap alınmış. Kim geliyor akşama diye takıldım. Senin için aldım dedi. O an bi tuhaf oldum. O günün nereye gideceği belli olmuştu ama akışına bıraktım kendimi. Yemek yaptık, yedik, içtik. Oturduk içmeye devam ediyorduk. Birden öptüm çocuğu. Gerçekten etkilenmiştim o gün. İlk defa mehmetten başka birinden etkilenmiştim. Sevgilim olamayacak biriydi mehmetten sonra. Ama etkilendim işte. Her şey o kadar romantikti ki. Aylardır bekliyor olmasından da etkilenmiştim. O gün evinde onunla birlikte oldum. Mehmetle yaşamadığımı onunla yaşadım. Ama Mehmet artık aklımdan çıkmıştı. Zaten biraz da ondan intikam alıyor havalarındayım. Ama Ali de gerçekten değer veriyodu bunu da hissettim.
Aliyle 2 ay kadar böyle çok güzel bir ilişkimiz oldu. Mehmet’in adını ağzıma almadım bir daha. Ama Mehmet bir anda saçma bir yerde karşıma çıktı. İkimizin de eli ayağına dolandı. Geldi konuştuk. Oturup bi çay içelim diye bir yerde çok fazla ısrar etti. Zayıf karakterli ben hayır diyemedim. Çayla başlayan muhabbet akşam yemeğinde noktalandı. Ona her şeyi anlattım. Aliyle olan beraberliğimi, onun facebookunu okuduğumu falan. Beni ağlaya ağlaya dinledi. Hiçbir şey diyemedi.
Ama hayatıma yeniden girmeye çok kararlıymış. Ve ben de ona hayır diyemiyordum çünkü hala çok aşıktım. Kendimi ali’ye karşı o kadar suçlu hissediyordum ki. Mehmet, Aliyle beraber olduğumu bildiği halde benimle görüşmekte ısrar ediyordu.
Psikolojik olarak yıkılmak üzere olduğum nokta tam burası oldu işte. Kendimi iğrenç hayvan gibi hissetmeye başladım. Hala çok utanıyorum Ali’ye bunu yaptığım için. Aynı anda 2 erkekle konuşuyor olmak o kadar iğrenç ki. Tam Mehmet yok bitti diyorum. Akşam güzel güzel Ali’ye mesajlar atıyorum. Mehmet ordan bir mesaj atıyor seni seviyorum diye.
En sonunda Ali’ye anlattım. Ayrılmayı kabul etti. Aynı iş yerinde çalıştığımız için de istifa etti. Ali çok kırılmıştı kendimi işte bu yüzden çok suçlu hissediyorum. Mehmetle yeniden ilişkiye başladım her şeye rağmen. Ama mehmete artık güzel bir söz söyleyemez hale gelmiştim. Her söyleyeceğim sözde Aliyi düşünüyodum, onu nasıl üzdgümü. Sanki kafamı dağıtmak için Aliyle beraber olmuştum. Esas sorun ali beni hala unutmadı. Hala mesaj atıyor. Ama Mehmetin özgüveni o kadar yüksek ki Alinin attığı mesajı görünce sadece gülüyor.
Bu arada 168 boyla 55 kilodan 45 kiloya indiğim ve aradan 6 ay geçmesine rağmen hala eskisi gibi düzenli yaşayamadığım için annem iyice endişelenmeye başlamıştı. Ben ona da anlattım. Araya başka birilerinin girdiğini değil de unutamadığımızı. Annem benim o halime dayanamıyordu demek ki ikna oldu. Babama söyledik beraber. Babacım canım babam tek kelime etmedi hemen tamam dedi. Her şey annemin abartmasıymış. Babamın kesinlikle kabul etmeyeceğini söylerken hep bana yalan söylüyormuş. Sadece kendi egoları yüzünden bana bunları yaşatmış. Ben de saflığım salaklığım yüzünden anneme boyun eğmişim.
Ve mehmetle nişanladık. Düğün hazırlıkları yapıyoruz şimdi. Babam annem mehmeti o kadar çok seviyorlar ki.. Her şey rüya gibi. Her şey şaka gibi. Kendimi o kadar suçlu hissediyorum ki baştan bir şeyleri göze alamadığım için. Ama annem beni çok fazla sindirmiş korkutmuştu. Ne kadar salak bir insanım ben ne kadar salak. Ne olurdu ilişkimize böyle kara lekeler bulaştırmasaydım.
Bir yandan bu kadar mutluyken her gece ilişkimize çektirdiğim bu acıları düşünüyorum. Ve bunları hiçbir arkadaşıma bile anlatmadım. Çok doluyum.
Annemi de hiçbir zaman affetmeyeceğim. Bunları kendi annem için söylemekten çok rahatsızım ama bu dünyada yapılan iyiliklerin de kötülüklerin de dönüşü olduğuna inanıyorum. Annem neyle karşılacak gerçekten bekliyorum. Anne dediğin önce çocuğunu tanımaya çalışır. Sever, sayar. Ne biliyim hayatım boyunca hep bu kadar başarılı bir insan olmuşken, benim en önemli kararımı hata olarak görmesi beni çok incitiyor hala. O dönemlerde özgüvenimi çok zedeledi annem. Ve ben.. Ali’yi üzdüğüm için de üzüleceğime çok odakladım kendimi. Zaten nişanlılık stresi tuhaf bir şey. Hep kötü bir şey olucakmış hissi. Ali’yi üzmemin bedelini bu evlilikte ödemiyim ben lütfen..
Sadece artık gerçekten sevdiğim insanla mutlu olmak istiyorum..
Son düzenleme: