Benim altınlarımı da eşim aldı. Ama kaynanam kendi almış gibi herkese şov yaparak taktı. Orada burada falanca otele balayına göndercem diye konuşmuş. Ayrıca eşim çocukluğundan beri çalışmış, liseden itibaren eve bakmış evin erkeği gibi. Bu süreçte kendinden büyük kardeşleri de varken. Bu durumda altinlari bari ailesinin almasını isterdim açıkçası. Kimseden bana şunu takin diye istekte bulunmadim. Anneme soruldu, neye gücünüz yeterse dedi annem. Bana da altinlari eşin alacaksa hiç borca girmesin gerekirse sahte taksın dedi. Yıllar oldu evleneli, borç bitmiyor. İcralarla uğraşıyoruz. Eşim çocukluğundan beri çile çekiyor. Bir iki bilezik mi bizi kurtaracaktı hayır. En azindan bilecektim ki ailesi onca çileyi çektirdi ama yine de o günlerin telafisini ettiler. Telafi etmek şöyle dursun, maddi olarak batmadan önceki lüks hayatını anlatır durur kv. 1 sene giydiklerini bir daha giymediğini, çeyiz bohcasındaki ipek satenleri bilmem nelerini...
İçimi dökesim vardı herhalde. Özetle diyeceğim şu ki eğitimini muntazam almasını sağladığımız, sosyal, duygusal, psikolojik olarak gelişmesini sağladığımız çocuklar evlenmek isterse tabii ki kendileri evlenirler. Benim malım öldükten sonra onun olur ancak. Ama her çocuk bu kadar şanslı değil. Sorumsuz aileler bir noktada bir şeyleri telafi etmeli.